yazıklar olsun amk salak salak cinli hikayeler uydursam herkes 4 gözle beklerdi şu kızcağazın hikayesini hiç kimse okumuyor.

Bu olayı herkesin okuyup ibret alması lazım. Sırf karı resmi yok diye başlığa kimse bakmıyor.
Zaten çoluk çocuğun bakmasını istemiyorum birkaç tane hayatı bilen kardeşimiz gelip okusun yeter.

Bu adamın emeğine saygı lan adam uğraşmış yapmış filmimi izlemiştim tüyler ürpertici bişey ama helal olsun kardeşim buraya bunu yazıyorum hergun vere bildiğim kadar şuku vericem

http://tinyurl.com/zadgrqf -Dedektifler olay mahallinde

3. http://tinyurl.com/gqy6gry
4. http://tinyurl.com/j5owbhh - Sylvia'nın karnına yazdıkları yazı

18---Sylvia'nın cesedi ilk bulunduğu andaki fotoğrafları--- 18
1. http://tinyurl.com/h4ubxvw
2. http://tinyurl.com/jhpuwcm

---EKLER---
Baş katil Gertrude Baniszweski'nin kızı Paula: http://tinyurl.com/gmlzp8f
Maktul Sylvia'nın kardeşi Jenny: http://tinyurl.com/zyyen6u

Gertrude Baniszewski, planlayarak ve tasarlayarak vahşice ölüme sebebiyetten, ömür boyu hapse mahkum edildi.1971 yılında yeniden yargılanma talebinde bulundu. Hapis cezası 18 yıl olarak yeniden hüküm verildi. Toplumun bütün öfkesi ve yapılan itirazlara rağmen 1985 yılında şartlı tahliye oldu.1990 yılında akciğer kanserinden hastalanıp öldü.

25 Ekim 1965 günü Sylvia evden kaçmayı denediyse de bunu başaramadı. Kaçma denemesinde bulunduğu için işkenceci Gertrude Baniszwski kızgındı. Kıza ceza olarak yemesi için sadece kraker verdi.
Ve 26 Ekim 1965 günü, dayak ve ağır işkenceler son buldu. Sylvia'nın beyin ölümü gerçekleşmişti.Ölüm sebebi genel olarak beyin travması, şok ve yetersiz beslenme idi. Sylvia'nın cesedi bulunduğunda derisinin her yerinde yanıklar, kızgın cisimlerle yapılmış S harfleri ve işaretler, izmarit yanıkları, vücut morlukları ve ezikler mevcuttu.

Çocukların bazıları Slyvia'nın üzerine idrarlarını yaptılar. Aynı zamanda Slyvia yatağa bağlı tutulduğu için kendi idrarını ve dışkısını da altına yapmak zorunda kalıyordu. Eziyetler bunlarla da bitmedi. Slyvia'nın cesedi bulunduğunda tam karnının ortasında 'I'm a prostitute and proud of it:[ben bir fahişeyim,ve bundan gurur duyuyorum]yazılıydı.Bu cümle, kızın tam karnına ısıtılmış sivri bir cisimle yazılmıştı.

Baniszwski, Slyvia'yı bütün çocukların önünde çırılçıplak soyundurarak pgibolojik işkence uygular.Cam koka kola şişesini zorla cinsel organına sokmasını ister. Slyvia bunu yapmayı reddedince, Baniszwski zorla şişeyi Slyvia'nın vajinasına sokar. Derisinin üstünde sigara izmaritleri söndürür. Kemerle şiddet uygular. Kaynar suyla derisini dağlar. Açık yaralarını tuzla ovar. Kızı dışkı yemeye zorlar.

Olay mahali- http://tinyurl.com/jhgg4ky
Slyvia'yı bodrum kata kapatıp iplerle bağlarlar.Artık Slyvia onlar için eziyet edilecek bir cisimden başka bir şey değildir.Baniszewski'nin yaptıklarına şahit olan kızıyla oğlu ve komşu çocukları Slyvia'ya çeşitli işkenceler etmeyi bir oyun olarak algılarlar.insanların imkan verildiğinde vahşi ve acımasız bireyleri dönüştükleri,ünlü hapishane deneyinde de görülmüştür.Bu cinayet vak'asında da çocukların,Baniszewski sayesinde nasıl birer cellada dönüştükleri çok açık şekilde incelenmektedir.

Bir gün Baniszewski'nin kızı -ihtimal ki Slyvia'yı kıskanmış olacak-Slyvia'ya asılsız iftiralar atmaya başladı.Önce Slyvia'nın şeker çaldığını söyler, daha sonra onun bir erkekle ilişkisi olduğunu ve hatta hamile kaldığını iddia eder.Bu iddialara Baniszewski hemen inanır ve Slyvia'ya cezalar vermeye başlar.Onu dövdüğüyle kalmaz, etraftaki çocuklara da rol model olarak, Slyvia'ya kötü davranmaları için onları teşvik eder. Hatta Baniszewski'nin kızı Paula defalarca Slyvia'nın cinsel organını tekmeler. Artık onlar için Slyvia bir kaltaktır ve yüzüne devamlı bunu söyleyerek onu aşağılarlar. Aslında olayın tam tersi olarak büyük kız Paula, Slyvia'ya attığı iftiralara kendisi malik olmaktadır. Paula erkek arkadaşından hamiledir.

[Devam ediyorum beyler herkes görsün diye parça parça yazacağım,belgeler ve fotoğraflarda koyacağım.]
Sylvia Likens- http://www.limestonepostm...ploads/2015/10/Silvia.jpg
ilk birkaç hafta her şey yolunda gibi gözüküyordu.Fakat Baniszewski'nin sinirleri git gide bozuluyor,pgibolojisi günden güne çöküyordu.Çıldırmanın eşiğinde bir sosyopat ve pgibopata dönüşüyor,çocuklarını da kendine benzetiyordu.Çevredeki komşu çocukları da eve geliyor,bazıları bizzat Baniszewski ailesiyle kalıyordu.Esasen Gertrude'un kendi oğlu ve kızı Sylvia'dan birkaç yaş büyüklerdi.Diğer komşu çocukları ise yaşıtı veya ondan daha küçükleriydi.

Bugün sıkılmış bir film ararken An American Crime adlı filme tesadüf ettim. Film gerçek bir hikayeye dayanıyormuş. Filmi altyazılı bulamadığım için izleyemedim fakat ardındaki hikaye filmden daha dikkat çekiciydi.Sylvia Likens adlı genç kızın vahşice katledilmesi...
Amerika'nın en vahşi cinayetlerinden birisi ve cinayetin perde arkası karşıma çıktı.
Hadise 1965 senesinin temmuz-ekim ayları arasında vuku buluyor. Olayın maktulü 16 yaşındaki Sylvia Likens'in ailesi karnavallarda çalışarak para kazanmaktadır.
O yıl Slyvia ve kardeşi Jenny'yi 3 aylığına güvendikleri komşuları Gertrude Baniszewski'ye(Resimdeki kadın),haftalık 20$ bakım parası karşılığında emanet ederler. Fakat bilmedikleri şey ise, Baniszeski kötü bir evlilik yapmış,2 çocuğa sahip, pgibolojik bozuklukları olan, ilaç kullanan ve çocuklarına şiddet uygulayan birisi olmasıydı.