Yazar suzan ile admin inci ve mod Datura arasında son yaşanan ve Suzan’la birlikte konuyu gündeme getiren kimi yazarların da silinmesiyle sonuçlanan olaylar bir süredir inci’nin sol freyminden inmiyor. Bazıları olayların bu noktaya gelmesinde suzan’i, bazıları ise datura’yı suçluyor.
Bize göre ise, sorun bundan daha derin: sorun aslında, inci’nin ilk aylarından beri eleştirdiğimiz, sözlüğün yönetimsel yapısı ve yöneticilerin yazarlarla kurduğu ilişkilerde.
Biz de son yaşananlar üzerinden, son birkaç aydır çeşitli gerekçelerle hesapları silinen özellikle birinci nesil (aralık 2009 incicileri) başta olmak üzere tüm yazarlarla, inci’nin bu yönetim yapısını ve yazar-yönetici ilişkisini tartışmak istiyoruz.
Aramızda daha önce inci radyoya çıkma talebi kabul edilmemiş, ya da radyoya çıktığında söyleyeceklerini bitirmeden konuşması kesilmiş arkadaşlarımız olduğu için, bu tartışmayı kendimizi tüm bu kısıtlamalardan özgür hissedeceğimiz başka bir platformda yapacağız:
http://www.bardaksozluk.com/radyo
Yayın bu akşam (Perşembe) saat 21.00’de başlayacak. Bitiş saatini ise katılımcılar belirleyecek.
Yayın herkesin katılımına açık olmakla birlikte, önceliği, hesapları silindiği ya da silinme tehditi altında olduğu için inci sözlükte kendilerini ifade etme hakları olmayan yazarlara vereceğiz. Amacımız, inciyi “provoke etmek” – bu ne demekse artık – değil, inci’nin hep söylendiği gibi özgür ve baskısız bir ortam olmasını sağlamak.
Not 1: inci radyo'ya bu yayını yapmak için hiç başvurmadık. Çünkü kabul edilmeyeceğini biliyorduk. Eğer bir değişiklik yapıp kabul etmek isterlerse programın sunucusuna şifreyi vermeleri ve yayını tümüyle özgür bırakmaları durumunda bu programı inci radyo’da yaparız. Önemli olan mekan değil, sansürsüz konuşabilmek.
Not 2: program için bardak sözlüğün radyosunu seçmemizin tek sebebi, buranın program sunucusunun şifresini bildiği tek radyo olması. Bardak sözlüğe adam çekmeye falan çalışmıyoruz. Aksine bardak sözlük yöneticilerine rica ettik ve yayın nedeniyle reklam sanılmasın diye yazar alımını kapattırdık.
Tekrar belirtiyoruz. Derdimiz reklam ya da “provokasyon” falan değil, sadece sansürsüz konuşmak.