+15
-7
beyler geçenlerde üsküdar sahile gittim arkadaşlarla beraber.
çekirdek didi felan aldık yedik içdik konuştuk. sonra belediyenin temizlik görevlileri geldi.
-niye çekirdek çöplerini yere atıyonus ln. dedi.
sonra yanındaki adama git arabadan ceza kağıdı getir şunlara ceza yazalım felan dedi.
tabi yok öyle bi yetkileri güya bizi korkutacak yavşalak. sonra nerelisiniz felan dedi.
adamla hemşeri çıktık konuştuk. adam bi daha olmasın felan dedi. görüşürüz felan dedik biz yürümeye devam ettik. kimsenin olmadığı biyere geldik.
sonra uzakta bi çocuk parkında birisi(tahmini 20 -25 yaşlarında) çantasını çıkardı. sonra çantasından küçük bi hoparlör gibi bişi çıkardı.
ordan son ses hareketli bi müzik açtı. sonra mekik şınav felan çekmeye başladı. salıncakların asıldığı tahtaya tutunarak barfiks çekiyodu.
bizde mal gibi ona bakıyos aq. napıyo bu değişik diye.
sonra bizi gördü. ıslık çalıp yanına çağırdı. biz başta tereddüt etsekde gittik yanına.
yanına gittiğimde adamı başta asker sandım.
çünkü baya kaslıydı atletikti. sarışındı biraz boyuda 1.80 felandı. sonra konuşmaya başlayınca türk olmadığını anladım. zor konuşuyodu türkçeyi.
bize, hadi beraber spor yapalım dedi. şınav çekmeye başladı hemen. ben ona uymadım. 2 arkadaşım onla beraber şınav çekmeye başladı.
10 dk felan şınav mekik vs. yaptılar beraber. sonra oturduk yere. niye burda spor yapıyosun. nerelisin adın ne diye felan muhabbet açmaya çalıştık.
adı abdu veya abdiydi tam hatırlamıyorum. suriyeden geldim diyice şaşırdım. çünkü sarışındı, burnu resimdeki adama benziyodu (efe sivri) baya kaslı biriydi. ben amerikan felan bekliyodum.
sonra bu bize anlatnaya başladı.
beyler bu kardeşimiz suriyede savaşmış felan. baya çatışmalara felan girmiş. sonra bunların oturduğu apartmanı bombalamışlar. bunlar kendini can havliyle dışarı atmışlar. evleri yanmış. yıkılmış.
bunlarında zaten durumları pek iyi değilmiş. evlerinde türk lirasıyla 5000 tl si felan varmış.
bunların evi bombalanınca para da içerde kalmış.
neyse, annesi babası ablası bide kardeşi başka akrabalarının yanına gitmişler..
bizimki de diğer direnişçilerle beraber direnmeye devam etmişler. bikaç gün daha savaşmışlar.
ama şartlar çok ağır.
bizimki de türkiye ye kaçmaya karar vermiş.
zarzor bikç işlemden sonra züt zoruyla hataya geçmiş. orda polisler buna zorluk felan çıkarmış
bunun hatayda bi arkadaşı varmış. beş parasız geziyo bizimki.
neyse o arkadaşı buna borç vermiş. durumu iyiymiş. biliyosunuz hataydaki suriyeliler bizden zengin mk.
bizimki iş bulmak için istanbula gelmiş
işte biz onunla konuşurken geleli 2 gün olmuş. bunun çantasında bi kapşonu, küçük hoparlörü, hopelörün şarz kablosu, küçük nokia tuşlu telefonu bide cüzdanı vardı.
2 gündür üsküdar civarında dolaşıyomuş iş bulmak için. kalcak yeri de olmayınca parkta kalıyomuş.
geçen gece buna 2-3 kişi karışmış. bu kendini savunmaya çalışmış. hoparlörün şarz kablosunu sallayıp bynları korkutmaya çalışmış felan ama adamlar bunun üzerine gelmiş.
buda zar zor kaçmış. 2 gündür iş bulamamış. para biriktirip suriyeye döncekmiş ailesinin yanına.
bizimki suriyedeyken bi spor salonunda çalışıyomuş. ailesine zar zor bakacak kadarda kazanıyomuş. savaş çıkınca tabi işler değişmiş.
beyler ama adam çok iyi kalpli biriydi. konuştukça adamla nasıl hüzünlendiğini ve çaresiz kaldığını anladım. baya konuştuktan sonra helalleştik. biz arkadaşlarla ordan ayrılırken o da başka tarafa doğru gitti.
bu anlattığım olayın üstünden baya zaman geçti. bazen aklıma geliyo. acaba napıyo. hala burdamı yoksa suriyeye mi gitti. belkide savaşta ölmüştür. ölmediyse Allah yardımcısı olsun.
bu olaydan sonra suriyelilere karşı bakış açım değişti. onların çektikleri zorlukları düşündüm. gördüğüm mendil satan küçük cocuklara hep para verip mendil almam. onları o mutlulukla bakan gözleri bana mendilden daha büyük ihtiyaçtır diye düşünüyorum.
bazen o parkın oraya gidiyorum ama onunla hiç tekrar karşılaşamadım.
herkesin düşincesi kendinedir ama bence suriyelilerin hepsine aynı gözle bakmamak lazım.