/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 51.
    +6
    Yedik içtik bizi iyice beslediler bu Hataylı'lar gerçekten yemek işinden anlıyor. Ama içimde ki tüm aksiyonu söndürdüler ben o gün hallederiz diye düşünüyordum yine haber beklemeye başladık. Bu 2 Suriyeli Türkçe bilmedikleri için başladım küfretmeye. Funda'ya da tercüme etme sorarlarsa söyleme diye tembih ettim.
    ···
  2. 52.
    +6
    Sonraki gün Ömer abiyle buluştuk gittik aldık parayı patrondan. Yalnız para Türk lirasıydı dolara çevirmemiz gerekiyordu. Şekerbank'a gittik parayı dolara çevirttik. Dolar o zaman yanlış hatırlamıyorsam 1.60 tl falandı. Patron bize on bin lira vermişti 2 bin liraya yakında para kalmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Paraları ben taşıyordum lan aşırı bir özgüven gelmişti bana yürüyüşüm değişmişti. Bir cebimde dolarlar bir cebimde tl'ler heyt yavrum benim. Sevine sevine gidiyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      nolur çabuk yaz kardesim
      ···
  3. 53.
    +5 -1
    Ömer Abi Funda'ya çevirmeye girdiğimizi anlatmış Funda onun için aramış. Ömer abi de bir yerden para isteyelim diye beni aramış. Ben telefona bakmayınca kendi gitmiş ama adam buna para falan vermemiş. Zaten işsiz kopuğun biri, bende öğrenciyim bize kimse para falan vermezdi. Bizim iş başlamadan bitecek gibiydi. Bende laf olsun diye çalışan arkadaşlara bir sordum en iyi verebilen yüz lira veririm dedi. Fakirliğin amk demek ki ölecek olsak bile para bulamayacağız. Tüm umutlarım yıkılmıştı ulan bizim neyimizeydi kaçakçılık.
    ···
  4. 54.
    +6
    Neyse öğle gibi uyandık bir kahvaltı yaptık bu Funda karısı kafamızı gibiyordu. Bir şekilde halledin bulursunuz yaa gevşek gevşek konuşuyordu. Karı bizden daha istekliydi. Tabi o da paraya ortak olacaktı. En az riski de alan oydu. Tek yaptığı bizi adamlarla tanıştırmak oldu. Çok sonraları öğrendim ki zaten o iki Suriyeli bu Funda'nın uzaktan akrabasıymış. Dedim ya kız Arap asıllı.
    ···
  5. 55.
    +6
    Suriyeliler bizi evde bırakıp malı almaya gittiler. Çok merak ediyordum neyle getirecekler nasıl getirecekler miktarı ne kadar onları düşündük tartıştık Ömer abiyle. Bir yandanda tırsıyorduk bizi niye zütürmediler bir şey mi var acaba diye. Bize bir sürü Suriye sigarası verdiler kaçak mı orjinal mi onu da bilmiyorum. Ama ülkemin sigarasına kurban olayım. Bu Suriye sigarası Ömer abiyide beni de bitirmişti. ileride kanser olursam orada içtiğim sigara yüzündendir.

    Çok beklemedik o gün adamlar akşam üzeri gibi geldiler. Artık film başlayabilirdi. Kulağımda aksiyon müzikleri çalıyordu. Suriyeliler eli boş geldiler demek ki malı bir yere bırakmışlardı. Adamların da bizimde yüzümüz gülüyordu. Olanları tam anlamak için Funda'yı aradık tekrar.
    ···
    1. 1.
      +2
      Geldim panpa
      ···
    2. 2.
      0
      Rezervuar
      ···
  6. 56.
    +5
    Yol boyunca, yakıt göstergesine hiç bakmamıştık, bakınca da şoka girdik. Heyecandan, çevirme korkusundan yakıt almayı unutmuştuk. Ömer abiyle kısa süreli bir panik yaşadık. Barut yüklü arabayla yolda kalmak tam bir ahmaklık olacaktı. Çok sinirlendim başladım Ömer abiye küfretmeye senin yaptığın şoförlüğü gibiyim dedim. O da bana sövüyordu. Amk Funda'sı da aramamıştı yarım saattir. Sonra ikimizde ona sövmeye başladık.

    Biraz daha yavaşladık mesafe azalmasın diye. Funda'yı aradık bizim yakıtımız bitebilir sen bize yakıt al geri dön dedik. Ona da petrolden yakıtı vermemişler. Depo hariç bir kaba bidona yakıt vermiyorlarmış panpalarım. Biz köyde alıyorduk ama dışarı da güvenip vermiyorlardı demek ki. Funda'ya o petrolde bizi beklemesini söyledik. Petrole girdiğimizde araba tekliyordu. Okyanusu geçip derede boğulmak diye buna diyorlar işte.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam panpa
      ···
  7. 57.
    +5
    Hatay'dan Konya'ya bir kaç güzergah üzerinden gidebilirsiniz. Bu yollardan en kestirmesi Adana'nın ilerisinden otobana çıkmak. Yalnız araba barut yüklüydü hız yapamazdık, it gibi korkuyorduk. Hız yapmayınca da otobanın bir avantajı kalmıyordu.

    Onun için Adana, Tarsus, Mersin, Silifke, Mut, Karaman üzerinden Konya'ya geçecektik. Bu yol daha iyi bildiğimiz ama daha uzak bir yoldu. Alternatif güzergah olarak da otobanı belirledik. Yolda bir sıkıntı olursa otobana sapacaktık.
    ···
  8. 58.
    +5
    Funda'da bizimle birlikte arabaya bindi. Şehrin çıkışında bir benzinliğe girdik. Orada çalışan pompacı çocuklardan birini tanıyormuş. Funda bilerek bu benzinliğe getirmiş bizi. Ters yönden gelenlere bir sorsana çevirme varmıymış arkadaşlarımın ehliyeti yok da ceza yemesinler dedi pompacı çocuğa. Yalanı da yakıştırıyor amk karısı. Biz de birer çay içtik petrolde çocuk bir kaç gelen arabaya sordu çevirme var mı diye yokmuş. Funda'yı orada bıraktık siz oyalanmayın ben minibüsle dönerim dedi. Kafamız rahat düştük tekrar Gonya yollarına.
    ···
  9. 59.
    +5
    Amirim bizim işimiz olmaz tamamen ziyaret için geldik dedik yemedi adam ama bizi tutacak bir şey yoktu elinde. Çevirmeden arabamızı getirmişler karakola arabanın sigortası yokmuş ama kimse bir şey demedi. Zaten bu adamlar kaçakcı arıyorlarmış isteseler ceza yazarlardı hatta arabayı da bağlayabilirlerdi ama sormadılar bile sigorta işini. Amir bir iki öğüt verdi bu taraflara pek gelmeyin aklınız varsa dedi. Başınıza iş alırsınız uslu durun dedi.

    Bize başka bir odaya gönderdi amir bir belge verdiler göz altından serbest bırakıldığımıza dair. Ceza falanda yazmadılar. Bizi sırf Ömer Abi'nin sabıkası var diye almışlar. Bir de Konyalı'yız diye.
    ···
  10. 60.
    +5
    Ne minibüs bulabildik nede pikap en son kiralık bir doblo almak geldi aklımıza. Funda'ya söyledik oda kabul etti. Ama aradan 2 hafta geçmesine rağmen çağıran eden yoktu. Biz hala Ömer abiyle Funda'nın bizi kazıklamasından korkuyorduk. Bir yandanda bizim patron sıkıştırıyordu ne oldu lan sizin iş enayiler, elin huursuna benim paramı da kaptırdınız, sizle iş yapanın aklını gibeyim diye hem bize hem kendine küfrediyordu.
    ···
  11. 61.
    +5
    On sekizinci yada on dokuzuncu gündü beklediğimiz telefon geldi Funda'dan. Her şey hazır buyrun çay içmeye gelin dedi. Şansımızı gibeyim her şey ters gidiyordu. Baktığımız doblo kiralanmış başka bir rant a car'dan başka bir doblo aldık. Heyecanlıydık Allah ne verdiyse yapıştırdık yolda. Geçen sefer çok dolandığımızdan bu sefer Funda'nın evini sormadan bulmuştuk. Suriyeli kaçakçılar bizi kapıda karşılamıştı. Araplar parayı bizden kat kat fazla seviyor buna bir kez daha kanaatim geldi.
    ···
  12. 62.
    +5
    Bayağı bir asfalttan gittikten sonra toprak yollara saptık. Arabanın içi komple toz oldu. Bir yandan öksürüyorum bir yandan da sigara içiyorum. Bu Suriyeliler toza toprağa alışmış adamlarda tık yok. Ömer abiyle ben veremli gibiyiz ölecez. Tamam bizde çıkıyoruz toprak yola ama yok böyle bir toz toprak yav. Rengi de kızıl üst baş kalmadı.
    ···
  13. 63.
    +5
    Bu gece Suriye tarafına geçecekmişsiniz sizi sınırın hem o tarafında hem bu tarafında karşılayacaklarmış dedi Funda. Ayrıca bu gece ay ışığı olmayacakmış ondan bekliyormuşuz 3-4 gündür. Adamlar neleri hesap ediyor. Bu dünyada ay ışığının hesabını yapacağım hiç aklıma gelmezdi. Benim de Ömer abimin de üstünde ki tişört açık renkliydi bunları değiştirin dediler. iyide biz yanımızda elbise getirmemiştik. Suriyeliler bize kendi elbiselerinden vereceklerdi.
    ···
  14. 64.
    +5
    Peder bey o kadar şiddetli küfretti ki uykumu kaçırmıştı. Bir şeyler atıştırıp yatağa geçtim. Küfrün şiddetinden bir saat kadar falan uyuyamadım. Gözlerimi açtığımda sabah ezanı okunuyordu. Telefonu buldum uyku sersemi arayan soran yoktu. Telefonla uğraşırken geri uyumuşum. Ömer abinin telefonuyla uyandım. Çeki bugün kırdıralım diyordu.
    ···
  15. 65.
    +5
    Üç dört günde Funda'nın evinde bekledik amma da misafirperver karıymış. Tatlılar, börekler, çörekler akıyor maşallah. En son Suriyeli'nin birine telefon geldi. Hareretli hararetli konuştu bu telefonda. Ben meraktan çatlayacağım ne diyor diye, Funda'ya soruyorum oda söylemiyor amk. Neyse telefon kapattı Funda biraz adamlarla konuştu bize anlatmaya başladı.
    ···
  16. 66.
    +5
    Burda mısınız lan bir ses verin duvara anlatır gibi oluyor asıl olaya geçeceğim.
    ···
  17. 67.
    +5
    Gece oldu giydik Suriyelilerin verdiği elbiseleri. Ben Funda'ya bunlarla nasıl ilteişim kuracağız diye sordum, gelecek olan arkadaşları Türkçe biliyor dedi. Saat akşam 10 gibi bizi almaya başka bir Suriyeli geldi. Bindik arabaya yavaş yavaş gidiyoruz sözde sınıra gideceğiz ama ben hala güvenmiyorum. Bir muallaklik bekliyorum bunlardan. Hırsız tipi var zaten hepsinde. Türkçe bilen çocuk da Türkçe'yi Suriyede'ki Türkmenlerden öğrenmiş. Güzel Türkçe konuşuyor ama Türkmen şivesiyle konuşuyor bağıra bağıra zor anlaşıyoruz.
    ···
  18. 68.
    +5
    Mayın vardır diye ben topal eşşek gibi yürümeye başladım korkudan. Suriyelilere de soramıyorum anlaşamıyoruz. Ömer abinin kulağına eğilip söyledim ya mayın varsa dedim. Önce bir gib olmaz dedi sonra o da korkudan benim gibi yürümeye başladı. Her adımımızı temkinli atıyorduk ama bastığımız yeri görmüyorduk.
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa partlar az daha uzun olsa cok iyi olur sonra unutuluyor
      ···
      1. 1.
        +1
        Tamam kardeşim beklemeyin diye kısa kısa attım.
        ···
      2. 2.
        0
        tamam park yeri buldum
        ···
    2. 2.
      0
      Meraktan ölücem la hadi
      ···
  19. 69.
    +5
    Size Suriye'yi anlatacağım da gerek yok zaten ülkemizde bizden çok Suriyeli var. Ülkeleri de aynı kendileri gibi son gideceğiniz yer Suriye olsun. Haa güzel yerleri yok mu var zaten biz bir Halep'i gördük. Ama Halep'in tatlıları tatlıların da özellikle sütlüleri on numara. Halep'te çok güzel bir kahvaltı yaptık üstüne tatlı yedik. ilgincime gidense şu oldu. Araplar hala kaşığı bulamamış. Bir de bunlar otobüslerde düğme olmasına rağmen düğmeye basmak yerine cama vuruyorlar. Bir kerede otobüse binmiştik o zaman gördüm.
    ···
  20. 70.
    +5
    Onlar uyanmadan güzergahları belirlemiştim. Funda'nın da uyanmayacağı tuttu o gün. Açlıktan ölecektim çünkü çok fazla uyumuştum. Can sıkıntısından kahvaltıyı da hazırladım. Tekrar dışarı çıkıp ekmekleri aldım. Bakkaldan geri döndüğümde Funda'da uyanmıştı. Kahvaltıyı hazırlayarak gözüne girmiştim. Gittim Ömer abiyi de uyandırdım. Kahvaltımızı yaptık, sigalaramızı yaktık. Haritayı da gösterdim beni şukuya boğdular ikisinin de kafalarına yatmıştı söylediklerim.

    Yalnız bir sorunumuz daha vardı. Buda Ömer abinin aklına gelmişti. Altımızda ki araba 42 plakaydı. Olur da çevirmeye girersek kesin durdururlardı bizi. Durdururlarsa da araba aranmasa bile gbt'ye bakıyorlardı. Ömer abinin de sabıkası vardı. Sabıkası çıkınca arabayı yine ararlardı.

    Çevirmelerde genellikle plakaya bakarak durduyorlar. Özellikle yabancı plakaları daha çok durduruyorlar. Bununda bir çözümünü bulmalıydık. Bir kaç tane sahte plaka bastırmaya karar verdik. Bizim plakanın aynısını sadece başında ki il kodları değişecek şekilde bastıracaktık.

    Her çözüm bir sorunu doğuruyordu. 3-4 tane plakayı nerede bastıracaktık, şüphe çekerdi. Onunda çözümünü bulduk. Farklı farklı yerlerde birer tane bastıracaktık. Arabayla çıktık ama gideceğimiz dükkanlara plakayı görmesinler diye yürüyerek gittik. Çok abartmıştık sormadı bile adamlar niye bastırıyorsunuz diye. Hatta şu cama konulan plakalardan teklif ettiler.
    ···