suriye ve kürdistan projesi

Türk halkı ferhundeyi sülüman gibmiş, leyla ile murat boz nişan ediyormuş, fenerinen trazbon maça çıkıyomuş diye hayaller aleminde dalgalanırken diğer yanda matrix download ediliyor...

aylardır suriye'ye dalmak için amerikan destekli bir asimetrik pgibolojik harp sürdürülüyor. kürtçü cemaat ve cia beslemesi basın iki koldan yalan kusuyorlar. öncelikle evlatlarımızı katleden kürt ayrılıkçıları ve kürtçü söylemlerin yarattığı hassasiyet suriye davasına zarar getirmesin diye atılmadık takla kalmadı. suriye içinde ısrarla rebel diye tanımlanan grupların tamdıbına yakını kürt ayrılıkçı (aslında parayla tutulmuş eşkiyalar) oluşumlar. uluslararası sansüre rağmen yabancı basın organlarının nisbeten vicdanlı bazı çalışanları "özgürlükçü muhalifler" olarak lanse edilen kana susamış grubun ülkenin laisist, modernist ve/veya alevi kesimine karşı topyekün bir katliam planladığını yazıyorlar. uygulamada da durum farklı değil kürt ayrılıkçılar silahsız insanlara saldırıp kadın ve çocukları sokakta yakmaya kadar vardırdılar işleri. ancak londra basını, türk basını ve el cezire sadece suriye ordusunun silahlı göstericilere müdahalelerini çarpıtmaktan başka iş yapmıyor. suriyede devlet ve rejim yanlısı gösteriye bombalar ve uzun namlulu silahlarla yapılan saldırı bile sanki suriye devleti ayrılıkçılara saldırmış gibi haber yapıldı. sünni diye kılıflanmaya çalışılan ayrılıkçı şafii kürtler açık açık alevi ve diğer mezhep mensuplarını katledeceklerini bölgesel televizyonlarda ilan ettiler.

suriye egemen bir devlet olarak kendi bütünlüğüne yapılan her türlü saldırıyı bertaraf etme hakkına sahiptir ama bugün aynısı türkiye içinde yapılan ajitasyon ve kara propaganda orada da yapılıyor. her türlü kanunsuzluğa ve satılmışlığa, vatanına ihanete gönüllü topluluk sanki mağdurmuş gibi lanse ediliyor ama asıl zarar gören kitleler seslerini duyuramamanın çaresizliğiyle ve satılmış aydınların, politikacıların yüzünden baskı altında öfkeyle bekliyorlar...

ortadoğu bir kez daha birinci dünya savaşı sonundaki haline geri döndürüldü. halklar kendi aralarında bölünüp egemen devletlere karşı kışkırtılıyor bu hengamede kaynakları büyük batılı şirketler yutuyor. ama washington, londra veya pariste masa başında bu işleri birer ofis sunumu boyutuna indirgeyen temiz traşlı kravatlı our boys çocuklar için ölen ve ölecek olan on binlerce masum bir istatistik bile değil... onlar akşama iş çıkışı eve ya da bara gidip bir iki kadeh parlatıp yarın yeni hedef ve kotalar için milyonların kaderiyle oynamaya devam edecekler ve bundan zerrece vicdan azabı hissetmeyecekler. görevim bu, işim bu bahanesinin arkasına saklanacaklar. tıpkı hiroşimaya bombayı sallayan adam gibi... 60 bin kişiyi o an binlercesini de sonrasında acılarla öldürüp hiç vicdan azabı çekmemek nasıl bir ruh halidir bilinmez, öğrenmek de istemem...

bu arada bu insansa ben neyim amk...

http://www.kagitbebekler....talina-otalvaro_1609.html