-
101.
0muhalifler dağılıyor
libya'da abdülfettah yunus'un ölümüyle başlayan süreç, muhalifler açısından tam bir dağılma yarattı. ulusal geçiş konseyi başkanı mustafa abdülcelil, hükümeti feshetti.
libya'da muhalif güçlerin genelkurmay başkanı abdülfettah yunus'un, muhalif güçlerce öldürüldüğünün ortaya çıkmasıyla başlayan incinlık, hükümetin dağılmasına kadar uzandı. türkiye'nin de içinde bulunduğu, libya'daki müdahaleyi destekleyen ülkelerin libya'nın meşru temsilcisi olarak tanıdığı ulusal geçiş konseyi'nin başkanı mustafa abdülcelil, hükümeti feshetti.
hükümet sözcüsü şemsettin abdülmolla, abdülcelil'in hükümeti feshettiğini doğrulayarak, şimdi muhaliflerin başbakanı mahmud cibril'in yeni bir hükümet kuracağını duyurdu. bir başka konsey yetkilisi muhafazid el kiş, bazı bakanların yeni hükümette de yer alabileceğini, fakat bazılarının "kesinlikle bir daha kabineye giremeyeceğini" söyledi.
abdülfettah yunus'un öldürülmesinin ardından son olarak muhalefetin başından beri parçası olan 17 şubat devrimi koalisyonu, aralarında bazı bakanların da bulunduğu çok sayıda üst düzey yetkilinin görevden alınmasını istemişti.
yunus'un ölümünden bu yana yaşananlar, batı kamuoyunda ulusal geçiş konseyi'nin meşruluğunu bir hayli zedeledi. zaten muhalefetin ırkçı tavırları, giriştiği katliamlar ve aşırı islamcı unsurların ağırlığı gizlenemiyordu. 5 ağustos günü ırkçı muhalefetin siyahi libyalılar'a karşı saldırıları, abd'nin sağcı televizyonu fox news'te dahi haber oldu. -
102.
0davutoğlu suriye'yi tehdit etmeye gitti
davutoğlu suriye'ye türkiye adına değil, abd'nin başını çektiği emperyalist koalisyon adına gitti. hem türkiye basınına, hem de yabancı basına düşen bilgilere göre abd ile türkiye, "suriye'ye kuzeyden askeri müdahale ve tampon bölge oluşturulması" olasılıklarını görüştü. davutoğlu, ince hesaplanmış, koordinasyon içinde bir tehdit mesajını şam'a iletiyor.
dışişleri bakanı ahmet davutoğlu, şam'da beşar esad'la görüşüyor. suriye yönetimine karşı batılı devletlerin alacağı tavırda belirleyici olacağı düşünülen görüşme sürerken dünya kamuoyunun gözü şam'da.
protokol mesajı
davutoğlu ve beraberindeki heyeti, şam havaalanında suriye dışişleri bakanı velid muallim değil, yardımcısı abdülfettah ammura karşıladı. protokol kurallarını böylece bozan şam yönetimi, akp'ye rahatsızlığını hissettirdi. bakan davutoğlu'nun esad ile saat 11.00 sıralarında başlayan görüşmesine suriye dışişleri bakanı velid muallim de katıldı.
sınır kasabasında operasyon
suriye yönetiminin bir diğer mesajı, davutoğlu'nun görüşmede olduğu saatlerde, türkiye sınırına yakın binniş kasabasında operasyon başlatılması oldu. özellikle suriye'nin kuzeyindeki silahlı eylemlerde türkiye'nin desteğine dair şam yönetimi sayısız kez rahatsızlığını dile getirmişti. -
103.
0rezerve
-
104.
0zamanlama manidâr
ahmet davutoğlu, şam'a manidâr bir dönemde gitti. suriye rejimi, hama'da muhalif güçlerin yaptığı katliamın ardından kente tanklarla girmiş, olaylarda 100'den fazla insan ölmüştü. dünya kamuoyu olayın ardından tepki göstermiş, birleşmiş milletler güvenlik konseyi suriye'yi kınama kararı almıştı.
suriye'ye karşı en sert çıkışı ise akp hükümeti yaptı. erdoğan, "sabrımız kalmadı" dedi, suriye'de yaşananların "iç mesele" olduğunu söyleyerek müdahale sinyali verdi. aslında erdoğan'ın açıklaması "münferit" değildi. bölgenin abd çizgisindeki devletleri, eşzamanlı olarak suriye'yi sıkıştıran adımlar attı. suudi arabistan'ın başını çektiği körfez i̇şbirliği konseyi, pazar günü "akan kanın durması" çağrısıyla açıklama yaptı. ardından kral abdullah, esad'a "şiddeti durdurmasını" söyleyen bir konuşma yaptı -
105.
0dış basın türkiye'nin suriye'yi işgalini değerlendirdi
olan bitene dair türkiye basınında müdahaleyi destekler nitelikte haberler çıkmasına rağmen, henüz pek kimse gidişatın suriye'ye bir dış müdahale ve türkiye'nin de bunda başrol oyuncusu olarak yer alması yönünde olduğunu dillendirmiyor. oysa yabancı basında bunlar açıkça dile getirilmeye başlandı.
i̇ngiliz the telegraph gazetesinde körfez ülkeleri ve türkiye'nin esad karşıtı açıklamalarının "muhtemelen koordineli" olduğu belirtilerek, amaçlananın esad yönetimine karşı komşu ülkelerin bir koalisyonunu oluşturmak olduğunu söyledi. haberde türkiye'nin askeri yetenek, ulusal güvenlik ihtiyaçları ve uygun coğrafi pozisyonuyla suriye'ye müdahale edebilecek tek ülke olduğuna dikkat çekilerek, "türkiye, suriye'nin kuzeyine askerlerini göndermek için, nato ve arap birliği'nden ve muhtemelen bm güvenlik konseyi'nden giderek daha fazla uluslararası destek alacak. i̇lk aşamalarda bu tahminen hasaka, rakka, i̇dlib ve halep illerinde 10 ila 20 kilometrelik bir tampon bölge yaratılmasını içerecek" denildi.
i̇ngiliz the guardian gazetesinde de türkiye'nin sert önlemler alabileceği belirtilerek, "böyle riskli bir müdahaleye girişilirse, türkiye, libya modelini örnek alarak nato müttefiklerini yardıma çağırabilir" deni -
106.
0davutoğlu gitmeden abd mesaj verdi: sıkıştırın!
önceki gece abd dışişleri bakanı hillary clinton, davutoğlu'nu telefonla aradı. dün de bakanlık suriye masası şefi fred hof ve abd ankara büyükelçisi francis ricciardone, dışişleri’nde türk yetkililerle görüştü. görüşmelerde abd tarafının, türkiye'ye "suriye'yi sıkıştırın" mesajı verdiği belirtildi.
clinton, davutoğlu'na şam'a "tüm ordu birliklerinin karargâhlara çekilmesi ve tüm siyasi tutukluların salınması gerektiği" mesajını iletmesini söyledi. ricciardone de erdoğan'ın dış politika danışmanı i̇brahim kalın'la görüşmesinin içeriğini "clinton'la yapılan telefon konuşmasının devamı" olduğunu söyledi -
107.
0abd'yle müdahale seçeneği de konuşuldu
abd'yle yürütülen bu pazarlık mesaisinin ardından dün ankara'da hem dış güvenlik zirvesi, hem de bakanlar kurulu toplandı. basına yansıyan bilgilere göre "toplantılarda suriye tarafında “tampon bölge” kurulmasını da içeren tüm senaryolar değerlendirilirken, abd ile şam yönetimine yönelik sert tedbirler konusunda pazarlık yapıldığı öğrenildi."
dün today's zaman'a konuşan ve ismini vermeyen üst düzey bir diplomat da davutoğlu'nun "'dost acı söyler' niteliğinde dostça bir uyarı değil, kişisel olarak sert bir mesaj ileteceğini" söylemişti. -
108.
0up up up.
-
109.
0up up up.
-
110.
0up up up.
-
111.
0kemal kiliçdaroğlu: "sabrinizin sonunda ne olacak. yoksa... "
chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu başta suriye konusu olmak üzere gündemle ilgili gazetecilerin sorularını cevapladı. kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları araları:
‘suri̇ye’ye müdahale mi̇ edeceksi̇ni̇z?’
-bütün komşularımızla ilişkilerimiz bozuldu. suriye arap dünyasının sıradan bir ülkesi değildir. kilit ülkedir. oradaki bir karmaşa türkiye’ye yansır.
-davutoğlu’nun suriye’ye gitmesine karşı çıkmıyoruz. görüşmeli. daha sağlam açılımların yapılması gerektiğini söylemeli. türkiye katkıyı vermeli. burada sorunumuz yok. sorun türkiye’nin müdahaleci bir tavrı sergilemiş olmasıdır.
-başbakan ‘sabrımızın sonuna geldik’ diyor, ‘suriye iç meselemizdir’ diyor. her gün şehit haberleri gelirken başbakan bizim iç meselemizde üç maymunu oynuyor.
-‘sabrımızın sonuna geldik’ diyor. bu sabrın sonunda ne yapacak hükümet? askeri müdahale mi yapacak? hangi sebeple sabrının sonuna geldiğini başbakan’ın açıklaması lazım.
-türkiye bağımsız bir dış politika izlemiyor. egemen güçlerin politikasını izliyor. irak’ta milyonlarca müslüman öldü, hiç ‘ırak bizim iç meselemiz’ dediler mi -
112.
0öcalan'la görüşmeler
-i̇mralı’yla yapılan görüşmelerin ayrıntılarını biz bilmiyoruz. sayın demirtaş biliyordur. başbakan erdoğan da biliyordur. zaten onun için sayın demirtaş ‘barış başbakan’ın iki dudağının arasında’ diyor.
'ekonomi̇ sicak paraya tesli̇m'
-ekonomi iyi olsa başbakan kurmaylarını toplar mı?
-sıcak paraya teslim olan bir hükümet var. -
113.
0gibeyim suriyeyi uyuyorum burada mk
-
114.
0cüneyt ülsever: komşularla sifir sorun yandi bi̇tti̇ kül oldu
ben ilk günden itibaren prof.dr. ahmet davutoğlu’nun akademik hayal gücüne dayanan stratejik derinlik başlıklı dış politika anlayışına karşı çıktım.
davutoğlu jargonu ile türkiye’nin yeni dış politikası “çok merkezli” bir bakış açısı taşıyan, komşularla “sıfır sorun” hedefleyen, “proaktif” davranan, “ön alan”, “oyun kuran” bir politika olacaktı.
ancak, davutoğlu’nun gönlünde yatan esas hedef ise kendi sözleri ile:
“tıpkı britanya’nın eski kolonileri ile yaptığı gibi türkiye de bir milletler birliğine dönüşebilir... bana hatırlattı ki britanya eski kolonileri ile bir ortak refah bölgesine sahip. neden türkiye liderliğini balkanlardaki eski osmanlı topraklarında, ortadoğu’da ve orta asya’da yeniden inşa etmesin?” idi. (jackson diehl’in ahmet davutoğlu ile yaptığı söyleşi, washington post, 5 aralık 2010)
bunun adı da literatürde yeni osmanlıcılık olarak geçmektedir.
bu politikanın dünyaya satışı ise yine davutoğlu’nun sözleri ile:
“obama ile türkiye’nin dış politika tercihleri ve öncelikleri tamamen örtüşmektedir.” olarak yapılıyordu. -
115.
0bugün türk dış politikasına baktığımızda ne “komşularla sıfır sorun”, ne de“çok merkezli dış politika” gözlemliyoruz.
hele hele, türkiye ortadoğu’da ne “ön almak”, ne “proaktif davranmak”, ne de “oyun kurucu” olmak durumunda!
türkiye, eskiden olduğu gibi, tek merkezli kararlar eşiğinde, abd’nin ardı sıra pasif politikaların peşinden koşuyor.
çok merkezli dış politika belki i̇ran’ın nükleer gücünün tartışıldığı günlerde denendi, abd’nin zımni izni ile hamas ve hizbullah ilişkilerinde kendini hissettirdi, i̇srail’e ders verme seansları yaptırdı.
ancak, abd’nin kendisine tanıdığı “göreceli özgürlüğü” türkiye abartınca türkiye’nin “merdiven altına çekilmesi” gerekti ve sonunda ortaya klagib pasif real politika çıktı.
türkiye haşa batı’da ortadoğu’nun temsilcisi/savunucusu olarak değil, ancak ve ancak ortadoğu’da batı’nın temsilcisi/savunucusu olarak görev yapabilir.
müsaade o kadar!
tersinin kabul görmeyeceği türkiye’ye lisan-ı münasip ile anlatılıyor.
türkiye’nin ermenistan ile imzaladığı 2 protokole sadık kalmaması da batı’da not edilmişti ve bu kez abd işi sıkı tutmaya karar verdi. -
116.
0i̇şte neticesi:
ortadoğu’da genellikle abd ile ittifak içinde hareket eden (suriye hariç) arap ülkelerindeki otokrat yönetimler teker teker çatırdamaya başlayınca abd “madem ortadoğu’ya değişim lazım, o değişimi de ben temin ederim”, mantığı ile hareket etmeye başladı ve kaçınılmaz değişimin denetimini kaybetmeme kaygısı ile türkiye’ye yeni ödevler verildi.
türkiye’ye, daha doğrusu akp iktidarına “basın özgürlüğü elden mi gidiyor!” nidaları altında aba altından sopa gösterilirken, dersini iyi çalışan türkiye’nin başının okşanacağı, kollanıp-kotarılacağı da yedi düvele gösterildi. -
117.
0davutoğlu’nun bayan clinton’un mesajını suriye’ye zütürdüğü gün manzara-i umumiye şöyle:
türkiye, başbakan’a “insan hakları ödülü” vermiş “eski kardeş” libya’ya yapılan nato saldırılarını onaylar hale geldi. nato’nun açık saldırısına rağmen bir türlü kaddafi’yi yıkamayan, giderek batı’yı da kızdırmaya başlayan muhalefete tam destek veriyor. ancak, libya’da muhalefetin neden desteklendiği, kaddafi’nin neden satışa getirildiği bugüne dek kamuoyuna anlatılabilmiş değil. tıpkı mısır’da mübarek’e yapıldığı gibi!
hoş, “büyük patron böyle istiyor!” diyecek halleri yok. -
118.
0esas yaman çelişki ise “komşularla sıfır sorun” hedefinin güzide örneği olarak gösterilen suriye ile yaşanıyor.
beşşar esad ile önce kanka olundu. sınırlar fiili olarak kalktı. ab ile olmayınca, başbakan suriye ile “schengen anlaşması” yapıldığını ilan etti. beraber bakanlar kurulu toplantıları yapıldı. türk kamuoyuna hanımının görüntüsü üzerinden esad çağdaş ve reformist olarak tanıtıldı.
i̇lk ağızda amaçlanan esad’ın i̇ran’dan koparılıp batı (abd) ittifakına kazandırılmasıydı. ama olmadı. bu sefer muhalefet kışkırtıldı. mesele de azınlık şiilerin çoğunluk sunnilere tahakkümü olarak takdim edildi.
esad, özünde “i̇ran’dan kop” anldıbına gelen “reformlar”a davet edildi, esad çağrıyı kulak ardı edince de kendisine batı’nın ciddi bir şekilde suriye’ye haddini bildirmeye hazırlandığı bilgisi verilmesi gerekti.
bu mesajı taşımak da “komşularla sıfır sorun”un isim babası davutoğlu’na düşüyor.
pro-aktif davutoğlu şu anda pasif postacı!
mektup taşıyor! kağnı gölgesinde suriye’ye gözdağı veriyor. -
119.
0bir sabah aniden suriye türkiye’nin iç meselesi haline geldi.
suriye’ye “ya reform yap, ya da külahları değişiriz!”,diyoruz.
i̇lginçtir, toprakları içinde pkk’nın konuşlandığı kandil yer alan irak’a haddini bildirmiyoruz, göz dağı vermiyoruz da, artık bizimle hiçbir meselesi kalmayan suriye’ye kafa tutuyoruz.
zamanında pkk’ya kucak aştığı için haklı olarak “iç meselemize karışıyorsun, çek elini, yoksa haddini bildirim”, dediğimiz suriye’ye şimdi de “ben senin iç meseleni kendi iç meselem sayıyorum, çek elini muhalefetin üzerinden, yoksa haddini bildiririm”,diyoruz.
suriye ise bize “sen önce kendi kürt meseleni hallet, benim meselemden sana ne!”,diyemez.
suriye’nin gaddarca katlettiği muhalif sunni müslümanlara sahip çıkıyormuşuz,
ama suriye bize “irak’ta katledilen sunni müslümanlara neden sahip çıkmadın?”,diye soramıyor. -
120.
0ahmet davutoğlu yıllarca eski dönemleri “şahsiyetsiz dış politika güdüldü” diyerek yerden yere vurdu.
şimdi kendisine soruyorum:
-ahmet bey, suriye meselesinde güdülen politikaya “şahsiyetli dış politika” demeye vicdanınız izin veriyor mu?
-
ccrammsteinccc bıçaklarımı biledim geldim
-
tyler dursunn bacınıı
-
sırtlancanlar toplandı
-
mobil uygulama gelsin artık geri
-
zalinazort anayin kafasına rakı şişesi
-
google inci sozluk yazınca niye girmiyor
-
rammstein çıkış yapsana
-
ataturk yuceltme basligi
-
mentalcel bu eskidi yenisini at
-
zalinazort kayrayı aşağılayıp ortama dahil olma
-
melek göz ün tam olarak vasfı ne
-
bu karadenizliler ne bicim millet la
-
hayar arrtıgı çok konusma
-
kayranın 4 duvar arasında sinir krizi geçirip
-
axento nabıyon lan
-
adam alt tarafi rap yapti nerede
-
en az 41 numara
-
şuku ver hemen
-
ozgur ozelin kirmizi karti
-
burda tek hesabı 2 kişi kullansak sorun olurmu aga
-
google lens geldi harun abi devri kapandı
-
türkiyede ekonominin iyi olduğu gerçeği
-
beyler 72 saat istirahatliyim
-
eski sevgilimle masaj salonunda tanıştım
-
arkadan zorla osurtuldum
-
kelek goz sentenza kalpten gideceksin
-
beyler masaj salonlarını bırakamıyorum
-
bir incici doğuyor
-
beyler yılın beş ayı çalışıyorum ve
-
zalinazurt yazılımcıymış
- / 2