+1
«Suriye'de Amerikan demokrasisi
şuan rusya; türkiye ve iran'ın da desteğiyle suriye'de ateşkesin sağlanabilmesi amacıyla barış garantörlüğü göreviyle «suriye ulusal diyalog kongresini toplamakta. asıl amaç ise kongrede suriye toplumunun hükümet, muhalefet, sivil toplum, etnik ve dini grup temsilcilerini bir çatı altında toplayarak, halkın kendi geleceğini kendi belirlemesini sağlayabilmektir.
bu gelişmeler yaşanırken, bir çok ülke kongrenin itibarını sarsmaya ve kötü göstermeye çalışmakta. suriyeli muhaliflerden bahsetmiyorum bile. öso ya gelirsek, 40 a yakın grup kongreye karşı çıktığını bildirdi. ama neden karşı çıktıları belirsiz. sadece karşıyız demişler. neden belirtmemişler. arkasından ceyş-ul islam, ahrar uş-şam, nureddin zengi hareketi, doğu aslanları ordusu ve ahmad abdo gibi öso ya bağlı diğer guruplar da destek çıkmışlar. gelin bi beyin fırtınası yapalım, daha öncesinde birbirleriyle savaşan, suriyenin geleceğiyle ilgili farklı görüşlere sahip bunca grup nasıl oldu da kim ya da ne etken oldu da birleştiler ?
ilk önce bu grupları kim finanse ediyor onu ele alalım, abd ve suudi arabistanın bu grupları finanse ettiklerini sağır sultan bile duydu. e tabikide barış yapılması amerika için hiç te karlı değil. savaş biterse kime satacak onca silahı ? en önemlisi de washington ucuz suriye petrollerine erişimini sonsuza dek kaybedebilir. tam da işte bu yüzden abd, ufak kardeşi batının da yardımıyla kongreyi engellemeye çalışıyor. düşündükleri tek şey kendi bütçe açıklarını kapatmak.
bana sorarsanız amerika her zaman ki gibi aynı senaryoyu oynuyor: «önce içerde ateşi korluyor sonra demokrasi getiriyor». afganistan, ırak ve libya' ya neler olduğunu çok iyi biliyoruz bu amerika demokrasisinden sonra. sonuçta elde ne var, ne demeokrasi ne canlanan bir ekonomi... sadece parçalanan aileler ve evsiz kalmış insanlardan ibaret amerika demokrasisi. suriyelilere çok mu lazım böyle bir demokrasi?.
çok mu lazım, kendi kanunları kendileri çıkartamayacakları, kendi yeraltı kaynaklarını kullanamayacakları bir anavatan ? suriyenin kaderi şuan sadece damask'a değil, suriyelilere de bağlı. asıl suriyeliler kendi vatanının kaderine etki edebilecek olan karakterlerdir.
sonuç olarak gözlemlediğimiz ne mi ? suriye'deki iç karışıklığı kendi kontrolü altına alma fırsatını kaçıran amerika, son gücüyle suriye pastasından payını almaya uğraşıyor. bu aralar ise çok aktif bir şekilde tüm muhaliflerle çalışıp suriye ulusal dialog kongresini karalamaya yaptırtmamaya çalışıyor. kongreyi iran rusya ve türkiye'nin üst düzey yöneticilerinin cenevredeki diyaloğu daha da kolaylaştırmak için düzenlemeside cabası. bütün bunlara rağmen şimarık ufaklığı oynayan bir washington var karşımızda. istem dışı şu soruyu soruyorum kendime
'' aslında suriye'ye demokrasiyi getirecek olan kim ? '' .suriye halkının ta kendisi mi yoksa muhalifleri ne kendi menfaatlari doğrultusunda silah ve paraya boğan amerika ve batılı kardeşleri mi ?
«suriye ulusal diyaloğ kongresi 29-30 ocak'ta soçi 'de düzenlenecek. üst düzey katılımcılar, ricard dexer shawn, ruhani ve putin olacak. ana konular. suriye'de yeni bir anayasa oluşturulması için kurulacak anayasa komisyonu ve birleşmiş milletler gözleminde yeni anayasaya dayalı bir seçim yapılması. hadi hayırlısı. görücez bakalım, amerika mı yaman, suriye halkmı mı ?