su soruma cevap verip beni ikna edin musluman panp

beyler ve @1 açıklıyorum toplaşın bunu yazar giderim zaten:
1.si eşit yargılanma diye bişey yok örnek veriyorum
sen bana soruyosun ben neden ebu bekir'in çocugu olmadım. eğer öyle olsaydım has müslüman olup kesin cennete giderdim.
neden 21. yüzyılda bi ateist oldum bunun neresinde eşitlik?(attım burayı panpa alınma)
ben de şöyle açıklıyorum:allah'ın terazisi öyle hassastır ki hiç kimsenin, hiçbir şeyin, hiçbir olayın etkisiz kaldıgı olmaz.
şunu oku gercek bi örnek veriyim örnegin: ebu bekirin oglu bir bir açı doyuruyorsa onun bulundugu dönemde cogu müslüman gercekten müslümanlıgı benimsediği için yani nerdeyse günah işlenmediği için o çocuk da onların arasında büyüdüğü için atıyorum ona 10 sevap points gelicek.sen 21.yüzyılda bunu yapsan sana 100 gelicek.(mesela)Bunlar hep hesaba katılan şeyler.
Ayrıca sana şöyle bi hikaye anlatmak isterim.

Kanuni Sultan Süleyman bir gün bir cami yaptırmaya karar verir. Camiyi yapacak olan usta ve işçilere der ki:
Bu cami yapımı süresince hiçkimseden yardım alınmaya, bir ihtiyacınız varsa bana iletile, ve bu cami de tamamen benim adıma yaptırıla.. Tabii ki sizler de Allah katında sevaplarınızı alırsınız.. Cami yapımına başlanır padişahın emri üzerine ve yapımı sürerken yaşlı bir teyze oradan ellerindeki yoğurt kaplarıyla geçer ve kendi kendine düşünür.. Düşünür de düşünür. Kendi evine vardıgında Allah'a dua eder.Der ki Allah'ım benim kimim kimsem yok, param yok pulum yok. Karnımı doyuracak kadar ekmegimi ancak çıkartıyorum. Koskoca Kanuni padişah dünyalar zengini, o cami yaptırabiliyor ama ben yaptıramıyorum..O senin gözündeki güzel yerini ayırıyor ama ben ayıramıyorum. Allah'ım söyle napayım senin sevgili bir kulun olabilmek için diyor. Gece uykuya daldıgında bir ses duyuyor ve ses ona bunu söylüyor:Yarın cami'de çalışan işçilere sattıgın yogurtlardan hediye-i ikram et.Kadın bu sesi duyar duymaz daha dogrusu uyanır uyanmaz hemen caminin inşaasının sürdüğü yere gidiyor ve yogurtlarından çalışan işçilere ikram ediyor. işçiler diyorlar ki:Alamayız teyzeciğim padişahımızın kesin emri var alamayız lütfen teyzeciğim ısrar etme filan derken en sonunda sıcaktan kavrulan işçiler teyzenin ısrarlarına dayanamıyor ve soguk yogurtları yiyorlar. Gercekten işçilerin ömrüne ömür katan bu yogurtlar işçilerin tam teşekkürünü alıyor ve teyzeyi sevindiriyor. Tabii ki olanlardan haberi olmayan Kanuni o gece rüyasında işte şunları görüyor.Bir terazi.Bir ucunda cami bir ucunda bir yoğurt kabı.Bir de ne görsün. Terazi tam dengede! Kanuni olayları anlamışcasına yatagından hem hışıımla hem de şaşırmışcasına kalkıyor ve hemen işçileri emrine buyur ediyor. Diyor ki cami sürerken birinden yardım aldınız mı? işçiler de yalan söylemelerinden mi korksunlar yoksa yardım aldıklarından mı, itiraf ediyorlar hep bir ağızdan işledikleri suçu(!) işte o sırada kanuni anlıyor rüyasının anldıbını. Koskoca padişahın yaptırdığı koskoca cami, küçücük bir yoğurt kabıyla eşdeğer.Ya rabbim bu ne müthiş bir adalet?

Şimdi anladın mı kardeşim?

Daha sorun olursa pm'e gel tartışalım güzelce, ama yazdıklarımı oku mutlaka panpa özeti filan olmaz yazdıklarımın çünkü