-
1.
+80 -9starbucks'a ilk gidişimde yalnızdım.. bi rezillik çıkarsa mal gibi kalmayayım, ben aslında bu ortamların adamıyım ama dalgınlığıma geldi mantığıyla sağ elime adidas poşeti (içinde posta gazetesi ),sırtıma da nike çanta aldım. (çakma). işportacıdan 2 tl'ye aldığım iphone benzeri beyaz kulaklığın teki kulağımda, diğeri ise sol göğsüm üzerinden sarkıyordu. sesi de sonuna kadar açmıştım ki g**olursam ya ses çok yüksekti anlayamadım moduna girebileyim diye.. çok yoğundu.. sıra bana geldiğinde kasiyer ne istersiniz dedi.. sırada bulunduğum yaklaşık 5 dakikalık süre zarfında kasiyerin arkasındaki duvarda bulunan içecek reklamlarındaki yabancı kelimelerin söylenişini kendimce düşünüp bulma gayretindeydim.. sırada önümdeki herkes moka moka diyordu.. ben de cool adamım lan ben, herkesin içtiğini içmem formatına girip elimdeki poşete, toplam değeri 10 tl bile olmayan sırtımdaki çantaya ve kulaklığa güvenip başka bir içecek söyleyecektim... 'frappicino' yazan ve ne olduğunu bilmediğim içeceği söyleyecektim.
ve sıra bana geldi..
kasiyer: ne istersiniz?
ben: fırapi'k'ino
...
..
??
o an starbucks'taki kasiyer bana öyle baktı ki aha dedim ayvayi yedim.. o 1 sn.lik bakışı bana 1 saat gibi geldi.. starbucks'un o kafa ütüleyen entel müziği ve kasanın fiş çıkarma sesi durdu ve herkes bana bakıyordu sanki.. ben ise bu en kötü senaryoya hazır olduğum için yüzümün kızarıklığını minimuma indirmek amacıyla 2 hafta sakal bırakmış ve o sırada güneş gözlüğü takıp, kafama şapkayı geçirmiştim.. tuttuğumun diğer göstergesi olan yutkunma olayını da gizlemek için mayıs ayında boğazıma atkı dolamıştım..
..derken kasiyer ;
-frappi'ç'ino istiyorsunuz, isminiz neydi
dedi. ben de
-sorry?
dedim.
kasiyer tuhaf bi şekilde tekrar mimik modlarına girerek:
-your name pls
dedi.
ben de ufakken annemin zorula izlediğim maria mercedes'teki adamın ismini söyledim nedense. nasıl bir bilinç altıysa
-my name is leonardo..
kasiyer: seven lira seventy five pls. dedi..
ben de ödeme yapmak için kredi kartımı uzattım. tam kartı kasiyer aldığında o an kart üzerinde ismail yıkılmaz yazdığını gördüm.. ve bank asya karıtımı aldı kasiyer..
hem adım leonardoydu hem de üzerinde ismail yıkılmaz yazan bank asya kartı uzatmıştım kasiyere.. kasiyer tekrar bana tuhaf tuhaf baktı.. ben de durumu iplememek için kulaklığımdaki müziği dinleyip sakız çiğnemeye devam ediyordum.. çalan müzik de mp3 player'a nereden girdiyse adaşım ismail yk'dan bas gaza aşkım bas gaza şarkısıydı..
şifreyi girip yan tarafa geçtim içeceği beklemek için..
ve 1 dakika sonra elemanların bulunduğu bölümden bir ses geldi..
- mr. leonardo...
evet bu bendim.. artık bambaşka biriydim. yabancı olmuştum. adım da leonardoydu.. her tarafından kıl fışkıran patates kafalı bir leonardo ile ilk kez karşılaşmışlardı buna eminim..
derken içeceği aldım ve dışarı doğru yol aldım. kapıdan tam çıktım ,kapı önünde şöyle bir yudum alayım dedim, o sırada yan taraftaki mağazadan yüksek bir düşme sesi geldi ve içeceği ağzıma yüzüme bulaştırdım.. acayip tırsmıştım sesten.. geri döndüm ve starbaucks'taki bana içeceği veren elemana;
afedersiniz peçete var mıydı dedim..
30 saniyede türkçeyi aksanıyla sökmüş bir leonardo olarak karşılarındaydım artık.. ve bana
tam yanınızda dedi...
peçeteyi alıp hızla uzaklaştım, sinirden bi şeye benzemeyen içeceği de en yakındaki çöpe attım..
eve gittim, çanta ve poşeti yere bıraktıktan sonra dolabı açıp bir su içtim.. su gibisi yokmuş..
özet yok binler okuyun
-
2.
0okuyanı gibsinler
-
3.
+5 -2kitap okuma alışkanlığı, insanlık tarihinin ayrılmaz bir parçası olarak süregelmiştir. tarihte büyük işler yapmış, milletlere yön vermiş kişilerin çok kitap okuduklarını ve büyüklüklerini bir yerde kitap okumaya borçlu olduklarını görüyoruz.Tümünü Göster
kitap bilginin ve tecrübenin toplandığı, insanların gelişmelerinin ve yeniliklerinin biriktirildiği bir kilitsiz kumbaradır. bu kumbaradan istifade etmemiz için açıp içindeki bilgileri kullanmamız gerekmektedir.
tarihte büyük işler başarmış insanlar işte bu kumbaradan çok iyi istifade etmiş. içindeki bilgileri çok iyi kullanmış ve geliştirmişlerdir.
medeniyetlerin kurulmasında ve büyümesinde en önemli şey bilgidir, kitaptır. yani kitaba verilen değerdir. bir ülkenin insanları ne kadar çok kitap okuyorsa medeniyete katkıları ve gelişmişlik düzeyleri de ona göredir.
osmanlının büyümesinde osman bey ne kadar önemli ise edebali’de o kadar önemlidir.
selçuklunun kurulmasında alparslan ne kadar önemli ise nizamül mülk de o kadar önemlidir.
fatih sultan mehmet’in istanbul’u fethetmesi sadece bir gencin macerası sonucu olmamıştır. o aynı zamanda sabahlara kadar kitap okuyor ve gündüzleri de bir o kadar kitap okuyordu.
yavuz sultan selim’i yavuz yapan sadece cesareti değil, onun kitaplarla olan diyalogunun da çok iyi olmasında aranmalıdır.
mustafa kemal atatürk siyasi ve askeri dehasını harp meydanlarında dahi kitap okuyacak kadar kitap sevgisine borçludur. türkiye cumhuriyeti gibi bir devleti kurmak ve dünya devletlerinin gözü önünde böylesine büyük savaşları vererek kazanmak çokta kolay bir şey değildir.
almanya gibi japonya gibi devletlerin ikinci dünya savaşında yerle bir olduğunu ancak günümüzde ekonomik ve sosyal yönden bizden daha iyi durumda olmasının açıklanabilir bir tek özellikleri vardır. o da çok iyi bir kitap okuru olmalarıdır. japonya’da ayakta kitap okumanın bile bir adı vardır ve bu sözlüğe geçmiştir. “taşiyomi” diye.
40 ülke arasında yapılan bir araştırmada ülke insanların günlük okuma oranlarını araştırmışlar. sonuç bizim açımızdan çok kötüdür. araştırmaya göre almanya 24 dakika ile birinci gelirken aynı sıralamada türkiye’deki oranın 12 saniye olduğu görülmüştür. hatta almanya’da kişi başı günlük okuma süresi 18 dakikaya düştüğünde alman devleti okuma seferberliği ilan etmiştir.
adını duyduğumuz, hayran hayran biyografilerini okuduğumuz ilim adamlarının da çok okuyan insanların kitaplardan örülü dünyalarını görüyoruz.
yemek davetini dahi kitap okumama engel olur diye kabul etmek istemeyen, ancak yemek sofrasının kenarına rahle konulması ve kitap okumasına karışılmaması durumunda gelebileceğini ifade eden ilim adamlarının kitaba olan bağlılığını okuduğumuzda bizim ne kadar az okuduğumuzu ve kitaptan ne kadar ayrı yaşayan bir millet olduğumuzu görünce insanın üzülmemesi elde değil.
gerçek şudur ki, millet olarak gerçekten bir şeyler yapmak ve devletimizi daha ileriye zütürmek, birey olarak daha iyi bir ortamda yaşamak istiyorsak kitaplarla dostluğumuzu geliştirerek sımsıkı bir bağ kurmamız gerekmektedir.
özet : hadi sende bunu oku yarraam.amk dalyarağı o kadar şey yazmışsın bi düşün bakim çıkıpta bi huur çocuğu okur mu bunu diye. çıldırtmayın adamı filozof muyuz lan biz!
edit : o değil de okudum lan. -
4.
0@2 aynen aq
-
5.
0yok özet mözet okuyun amk
-
6.
0valla gece gece bu kadar yazıyı okudum ama iyiki okumuşum
-
7.
0özet yok mu huur evladı!!!
-
8.
0yalanına sokuyum ama güldüm al şukunu
-
9.
0@7 yok panpa artık o mottoya karşıyım ben
-
10.
0şuku bin okumaya değer
-
11.
0hepsini okuyan huur cocugudur
-
12.
0sevdiğimi rehin alıp kafasına silah dayasalar yine okumam, okuyamam, çok uzun amq :(
-
13.
0starbucks a amlıyla giden enayidir
-
14.
0Okudugum icin beni ne kadar gibseler haklilar. bombos zaman kaybettim keske bi kac sorunsal okusaydim amk.
-
15.
0o kadar yazıyı kime yazdın lan
-
16.
0ohaa amk harbiden okudum ve feci güldüm. Bidaha ki gidişinde white chocolate mocha yıda dene panpa favorimdir
türkçeside vayt çaklıt moka haberin olsun -
17.
0tee geçen yazın başlarından kalma bi konu amk, neyine çalıyosun bin?
edit: eksilersin tabi amk -
18.
0güldüm amk
-
19.
0hepsini okudumda ismail yk dan sonra njhblsutwoırfeug
-
20.
0okuyunca komikmiş lan aslında.ama@3 inceden gibmiş