starbucks sayesinde değişen hayatımı

anlatıyorum.

bu hikaye ve bu oyunun nasıl döndüğünü açıklayacam
komik gelen bir hikaye mükemmel bir finale dönüşecek binler.
bu sistem bu amerikan oyunları ve sırlarını öğreneceksiniz.
gariplikten doğan mükemmmelliğe şahit olacaksınız.
böylesi yok .incinin en tuhaf en eğlenceli hikayesi başlıyor. reserved almaya bakın. değerlenir.
ben bile kendi hikayeme rezerve alacam.
5 kişi olunca anlatmaya başlayacam.

reserved

reserved

@9 okuduktan sonra keşke ben de hikayede olsaydım diyeceksin. sadece oku.

yıl 2009 ben şu gibtiğimin starbucksını merak edip içeri girmeye karar veerdim.
içeri girdim. sonra orda içecek isimlerine bakmaya başladım. rezil olmamak için birisinin
içecek isimlerini söyleyip ben de aynısında isteyecektim. duyduğum isimleri içimdn tekrar ederek pratik yaptım.
kasiyer kıza bunu nasıl bir ses tonuyla söylesem diye düşünüyordum.
moka mı moça mı daha doğru telaffuz edemem cool görünmeye çalışarak kasiyer kıza yöneldim.

söyledim mokasının moçasını heyeceanla söylediğim için biraz tedirgindim. neyse sonra isim istedi
efendim dedim. verecek sandım. şaka bi yana ismimi cenk diye söyledim fazla uzatmadan. köpükten yapılmış kahve kutusuna ismimi yazdı
neyse bir gibim bekliyorum böyle müthiş amerikadan gelen taze memeden sağılmış amerikan sütü!!!
ama nerede orada sek süt kutusunu gördüm. önce kutuya bakıp kasiyer kıza bakınca kız beni giblemedi; hayırdır bakışı attı ardından.
ben mal mal bakmaya devam ettim

edit:cenk rumuzum .ismim değil.

sonra kahvemi aldım. paramı verdim.o parayı vermemle içmem bir oldu. hemen yudumlamaya başladım. garip bir histir ki hasgibtiri çektim nesquike 6.5 tl bayılmıştım çünkü. küçükken içtiğimiz nesquik panpa başka bir tak yok. emin ol.vay amk heriflere. bumuymuş dedim.
beklediğim tadı alamadım. neyse parayı verdik zevkini almaya bakacam diyerek oturacak yer aramaya başladım. aşağıda ekşici enteller gördüm yukarı çıkmaya karar verdim. yukarı çıktım. elinde laptopu olan ünili mi ,deneme çözen liseli mi,kezban mı, güzel kız mı? ne ararsan vardı.

panpalar bir hevesle başladım.
ama cidden yorulduğumu hissettim şu anda.
yarın devam ederim.

yukarı adım atar atmaz yapmak istediğim kızları kesebilceğim bir yere oturmaktı.
manzaranın müthiş olduğunu düşündüğüm 3 kişilik bir masaya geçtim.
sonra etrafa bakmaya başladım. karşımda da liseden üniversiteye yeni geçiş yapmış 4 tane kız oturdu.

4 kız..bu kızların ten rengi ve güzellik uyumumun doruk noktasını gördüm karşılığında
ben hayatımda böyle bir şey görmedim.siz de görmediniz. birbirinden güel 4 arkadaş.
bir kız değil 4 kız hayatınızda kaçınız böyle bir şeyin olduğunu düşünür.
tesadüf mü neden ben karşımdalar. hayatımda gördüğüm tüm güzel kızlar mankenler dahil pek gibimde olmadı
o manzaradan sonra.

sizin de olmazdı zaten. diğer kızları pek takmazdınız.
benim hemen boşala boşala onların masalarına bakmamam gerekirdi.
görüp baksaydım 3sn boyunca bir şansımın olması için kalkıp müthiş bir özgüvenle onları tavlamam gerekirdi.
4 kıza birden av gözüyle baksaydınız ne demek istediğimi anlardınız.
bütün kızları anlamak zorundasınız veya müthiş bir çekimle yanlarına gitmelisiniz.
bu çekim dişilerin dişi diliyle ne kadar çok konuştuğunuzla alakalı.
tabi hangi kız ne sever ne sevmez bilmediğim için konuşmalarını dinledim.
kimin ne mal olduğunu anlamam uzun sürmedi.
ama yine de yaptığım şey beklemekten öteye gitmedi.
ta ki nicole scherzinger tipli kız üstüne kahve döküp masadan kalkana kadar.

masadan kalkınca o kızın peşinden gittim. tuvalete gidiyordu. aşağı inerken yetiştim ve üstündeki kahvenin üstüme bulaşmasını sağladım onun hatasıymış gibi.
"bu yaşta babalık duygusunu yaşattığın için teşekkür ederim" dedim. kız anlam veremedi?
ardından ekledim. çocuk gibi dökünce bir bebekten farkında kalmıyor.bu giblememez bir ses tonu ve beden diliyle dedim. ardından hafif bir tebessüm attım. kızın deli olur gibi oldu hafiften sonradan hoşuna gittiğini farkettim.
gülerek karşılık verse de ekledim. deli etmeye devam ettim.
-üzerine kahve dökülmesi göbeğinin olduğunu gerçeğini değiştirmedi.
-sen kimsin
-(giblememezlik)
-peki o zaman
-biliyor musun seni çok becerikli buldum
-neden?
-çocuk gibi döktüğün sürece.. (güldüm)
-ben masama dönüyorum
-bana bir ceket borcun var.
-hayır bence yok
-senin göbeğin var(giblememezlik)

yukarı çıktık.

yukarıda masamda duran kahveyi almışlar.
neyse benim yapmak istediğim belliydi
(binler size tavsiye hayatınız boyunca birşeyleri yapmak için bir şeyler almaya ihtiyaç duymayın.bu durumu kullanın.)
kahvemi almışlar. neyse kıza dedim
-hesabın kabardı
-neden?
-bir kahve ısmarlaman gerekecek.
-(para vermeye kalktı)
-sen alıcaksın. beni yorma. burada beklerim.
(kız masasında olmadığı oturamadığı için biraz sıkıldı.)
-göbekliler böyle yapmazdı (ardından tebessüm).
-tamam bekle

binler benim gitmem lazım.
akşamı bekleyin.