beyler geçen yıl 1 aylık yaz stajım var, sinema tv okuyorum. bir tanıdık ajans tarzı bir yer ayarladı, stajı orada yapıcam.

iş yerinin yaş ortalaması 25 falandır, çoğunluğu benim bölümden yeni mezun, 30 kişi çalışıyorsa 20'si çıtır hatun. operasyon müdürü ünvanlı bir kadın var, bizim çalıştığımız alandan o sorumlu.

kadını anlatayım;

saçlar küt, enseye kadar geliyor, tatlı bir rengi var. şu bal köpüğü derler ya, o renk. buğday tenli, boyu 170 falan, zayıf.

sürekli şu slikonlu südyenlerden giyiyor, memeler patriot füzesi misali, dimdik. tam bir milf, bakımlı ve güzel.

aramızda hiyerarşik düzene uygun bir iş ilişkisi var yalnızca. 1 ay boyunca bir muhabbetimiz olmadı. benim stajın son günü patron odaya çağırdı, bilirsiniz normalde stajyer köledir, para mara vermezler. girerken de parayı hiç konuşmamıştık bile. adam bana teşekkür edip zarfın içinde 1000 tl verdi. şok oldum, delikanlı patronmuş. ben de kendisine teşekkür edip o 1 ayda kanka olduğum çocukların yanına gittim.

beklenmedik bir parayı almamın sevinciyle çocuklara bir güzellik yapayım deyip, gelin size bir rakı sofrası kurayım dedim. oğuz isimli arkadaş "benim evde takılalım, ev arkadaşımdan başka kimse yok zaten" deyince 2 tane 100'lük yeni rakı alıp gittik.

olaylar burdan sonra başlıyor.

bildiğiniz erkek ortamı, neşet baba, 3-5 meze ve rakı. futbol, iş hayatı falan konuşuyoruz. rakı şişesinin dibi görününce muhabbet de karı kıza doğru kayıyor inceden. o ara evi uzak olanlar gitti, oğuz'da sen bizde kal, bu saatten sonra senin dönüş zor olur deyince tamam dedim.

rakının üstüne cila maksatla ikişer bira aldık, ev arkadaşı zum olunca "melike'yi nasıl gibtik anlatsana" dedi. oğuz buna sus gibisinden ilkte kaş göz yaptı ama çocuk anlamayıp devam edince oğuz'da başladı anlatmaya. melike dediğimiz kişi bu müdür işte.

bu oğuz bini bu karıyla biraz muhabbet etmiş. kadın genç yaşta evlenip iki tane çocuk yapmış, sonra boşanmışlar, tek yaşıyormuş, çocuklar babasıyla kalıyormuş. bir gün eve davet etmiş melike'yi, bu da atlamış gelmiş.

burdan sonrasını ev arkadaşı şöyle devam ediyor: "hacı karı bir giyinmiş, bu oğuz bini de içerde inlete inlete gibiyor, dayanamadım girdim odaya. kadın ses etmeyince ikimiz birden grup çektik. ben hayatımda böyle meme, böyle züt, muamele görmedim."

ben hayretlerle olayı dinledikten sonra vurup kafayı yattım. sabah ilk iş kadını face'den ekleyip mesaj attım; "melike hanım kusura bakmayın, çıkarken sizi göremediğimden vedalaşamadık. umarım bir gün telafi etme şansımız olur" falan dedim.

"ben de biraz bozuldum sana, insan bir görüşürüz der yani" gibisinden bir karşılık verdi. sonra direkt konuya girdim; "çalıştığım günler boyunca gözlerimi sizden alamadım ancak bir türlü konuşmaya fırsat bulamamıştım, çok hoş birisiniz" falan diyorum. karı direkt burası kasıyor whatsapp'a geçelim ayağı yapınca numarayı attım, oradan devam ettim.

sabah sabah güzel moral verdin bana falan diyor. birbirini takip eden günler biz bunla sürekli konuşuyoruz. ben en sonunda bunu eve davet ettim ama boş ev yok amk. günlük daire kiralayıp kendi evim ayağına yattım. kadın biraz elit takılıyor, günlük kiraladım desem gelmez.

bu bir geldi, siyah bir tayt giymiş, üstünde beyaz askılı, südyenler her zamanki gibi belli oluyor. evi günlük kiraladığımı anlamasın diye bu gelmeden önce bi valize tshırt, eşofman, şort falan gibi şeyler koyup dolaba attım. bu da zaten direkt şortun var mı diye sordu. benim şortlardan birini verdim, onu giyip salonda yanıma geldi.

"bu salon 1+1, tek bir yatak var, sen nerede yatacaksın" diye sorunca başımdan aşağı kaynar sular döküldü. ben koltukta kıvrılır yatarım falan diyorum. "umarım farklı şeyler düşünmezsin, öyle bir şey olmayacak" falan diyor. "öyle biri miyim ben aşk olsun" diyorum.

karı bildiğiniz dertlerini, eski kocasını falan anlatıyor. baya ümitsizliğe kapıldım. iki kişinin grup çektiği karıyı gibemezsem çok ağır bir deprosyon beni bekliyor.

saat gece 12 falan oldu, sabah işe gideceğim için ben artık yatayım dedi. ulan ne diyim amk, git yat dedim. bu odaya gidip kapıyı kapadı ama içim içimi yiyor, benim yannan şaha kalkmış, 31 çekmeyi bile düşünüyorum.

en sonunda dayanamayıp odaya girdim. bir ihtiyacı olup olmadığını sordum, "sen orada rahat edemezsin, gel burada yat yatağın zaten büyükmüş" dedi. umutlarım bir anda tekrar yeşerdi.

uzandım bunun yanına, kıçı bana dönük, doladım kolumu beline. sarılmama ses etmeyince boynuna bir öpücük kondurup iltifat ettim. "yanlış düşüncelere kapılma" falan diyor hala. lan dıbına koyim kısacık şortla zütünü bana dönmüş yatıyorsun, yannan şaha kalkmış zütünde hissediyorsun, daha nereye kapılmıyım.

bunun boyun ve kulak bölümlerini inceden emmeye başladım ama hiç tepki vermiyor. yüzünü dönmesini istedim, biraz ısrar edince döndü. dudaklarına yapıştım ama kendini geri çekerek fırça attı.

dıbına koyim o saatten sonra durur muyum daha. bu ne kadar istemiyorum dese de devam ettim. en sonunda "sadece sevişeceğiz" deyip o da benim dudaklara yapıştı. her yerini elliyorum, sürtüyorum, bu da karşılık veriyor ama şortu çıkartmama izin vermiyor. 15 dk falan aralıksız devam ettikten sonra tuvalete gitti.

o ara küfür ede ede çıkardım malafatı asılıyorum. iki tık tık yapınca boşaldım zaten amk. içimden diyorum "ulan yine 31'le boşaldık amk". kadın wc'de ne yaptıysa biraz uzun kaldı, peçeteye falan sildim benim artıkları, bunu bekliyorum. belki o da dıbını parmaklamıştır bilmiyorum ama döndüğünde direkt üstüme atladı.

beyler bunu sabaha kadar bir gibtim, karı en son sabah işe gidiyorum diye evden çıktığında penguen gibi yürüyordu amk.

daha sonra da aynı şekilde o daireyi kiralayıp bunu eve çağırdım, bu sefer öyle şeyler olacaksa gelmek istemiyorum ayağı yaptı, öyle şeyler olacak dedim, yine de geldi. 5-6 kez aynı muhabbet, hepsinde geldi, hepsinde sabaha kadar pompa.

sonrasında düzenli manita yapınca mal gibi buna yol verdim, o kızdan ayrılınca tekrar kapısını çalsam da bu sefer de o bana yolu gösterdi. aklımı gibeyim.

hala 31'lerimde o geceleri düşünüyorum.