dogukan huursu gibik gibik sorular sorarken pinar da ilgilenmemis gibi yapiyodu. pinar'a
-pinar kusura bakma sizmisim, o yuzden mesajini goremedim, sabah mesaj attigini gordugumde de okulda bulusucaz diye de cevap yazmadim dedim.
pinarin yuzu sinirli bir haldi.
-sen cocuk mu kandiriyosun parrhesiastes ? diye sordu.
-nerden cikti simdi bu dedim.
-10 dakika sonra baktim mesaji gormussun bari mavi tik bildirimini kapasaydin yada yalan soyleme hic. alkolluysende iki kelime bisi yazabilirdin dedi.
ya o mavi tik bildiriminin amina koyayim.
mark whatsapp(vatsep diye okunur beyler onuda yazayim ama gene ortamlarda vatsap dersiniz) e de atti elini, zikip birakti zahar.
sulalesini gibtigim diye icimden mark'a giydirirken, ata
-pinar mesaji ben actim belki melih amca(babam) mesaj atmistir diye ama senin oldugunu gorunce,bir yandan da bunlarla ugrasirken acamadim.
saol sende merak etmissin parrhesiastes i. melih (fiskiyeyi kim kirdi ?) amca olsaydi iki uc kelime bisiler yazardim da, senin bu kadar endiselenecegin aklima gelmedi dedi.
bakin 23 yasinda adamim beyler. milletin ortasinda zaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa iks de iks de diye haykira haykira masalardan masalara sicramamak icin
gotumu kastim. ama yalanlar dna orguleri gibi birbirine sariyodu, mitoz gibi bolunerek cogaliyodu amk. harbiden isleri yalanlarla cozuyodum
ve sevdigim insanlari da isin icine katiyodum. o yuzden icimde rahatsizlik hissi de olustu. pinar
-pardon parrhesiastes, yargisiz infaz yapmisim dedi. ya bu yalanin icadi nasi bisidir amina goyim.
size 2 dakika once azar ceken kizi ozur dilettiriyor. ama pinar da boyle biraz sinirlenince dedim belki hoslaniyodur lan o da benden. mutlu oldum amk.
-onemli degil pinar dedim ve tebessum ettim. dogukan
-ee nasildi, naptiniz dedi ? ya kes amina kodumun cocugu dedim icinden. disimdan da
-iyiydi ama biraz abarttik iste felan dedim. konu kapandi zaten cok gecmeden. oyle gibik gibik seylerden bahsettik onlari ileri sararak geciyorum.
dersler bitti. ee napalim felan dediler. faruk abinin mekana gidelim dediler. dedim hadi gidelim bakalim. kizlar felan da tamam dedi gittik.
oturduk bos bi masaya. garsonlar hosgeldiniz, hosbulduk felan filan. bira felan istedik patetes kivartmasi vs. takiliyoruz, sohbet ediyoruz.
hep gozum pinarda benim. simge bira iciyo, pinar icmiyo. oyle dindar bir kiz da degil. icki sevmiyomus. tam evlenmelik kiz amk dedim icimden.
icki icen kizlar huur demiyorum yanlis anlasilmasin. sevgiliyle beraber icilen ickinin de tadi farklidir. sadece aklimdan oyle gecti.
sohbet muhabbet felan derken faruk abi masaya geldi ayakustu hosgeldiniz gencler felan dedi. faruk abi bayadir bu kafenin sahibi.ata beni lisedeyken
evde cok bulanim takilmamam icin buraya getirirdi, faruk abi de benim yasadigim olaylari felan biliyodu belki de o yuzden iyi davrandi o ara bana.
faruk abi beni sever ama atayi daha cok sever, ata benim zor zamanimda yanimda oldugu icin. bu cocuga abilik yap felan derdi hep. ata da o benim zaten kardesim derdi.her neyse
demek istedigim bize hic yabanci gibi davranmaz cok da cekinmez. iyi adam iyi adam ama basimi yaktin be faruk abi.
geldi masaya nasilsiniz iyisiniz felan derken, bir anda nerden cikti bilmiyorum ama faruk abi
-ata olum bak bu parrhesiastes buraya gecen bi kadin getirdi. amk sanki masanin ustune yatirip mekanin ortasinda bagirta bagirta gibmisim gibi o nasi bir cumle. bitti mi? hayir.
-yalniz sizden daha buyukcene gibiydi, bizim parrhesiastesle de baya takildilar. sonra kalkip beraber gittiler dedi. ertesi gunde sizin grup geldi ama sen yoktun
o yuzden sormadim. simdi sana soruyorum. haberin var mi senin ne is? diye sordu. ya amina koyayim bari atayi kenara cekip oyle sorsaydin boyle mi sorulur abi napiyosun icimden.
ya faruk abi o an resmen faruk "abi" figurunden, agzi poset yavsak ve merakli mekan sahibi konumuna gecti gozumde. pinara baktim, pinar cok bozuldu.
guzel ela gozleri deve nali kadar acildi, saskin surat ifadesini saklayamadi. orta dogu ve balkanlarda amcik agiziyla unlenmis dogukan durur mu ? durmaz.
dogukan faruk abiye ben ve ata kadar yakin degildir ama dogustan yavsak oldugu icin cekinmez hic.
-abi dunde burdan benim bi isim var diye kalkti ne diyosun bu duruma diye sordu. faruk abi
-bilmiyorum o yuzden ataya sordum bende dedi. millet ataya bakiyor. pinar dahil. amk yalan soylemeyen adama 2 gunde 200 tane yalan soylettirmistim.
ben su amina kodumun olayinin olduguna hala inanamiyorum lan, boyle bir sey nasil olur diyorum icimden. diger yandan da konu gecsin diye
-ya abi saka mi yapiyosunuz siz diyorum da kimsenin beni gibledigi yok. her sey atanin agzindan cikicak cumlelere bagli, herkes de atanin agzinin icine bakiyor.
gotumden bacaklarima suzulen ter damlalarini hissedebiliyorum. kimisini got ve bacak killarim engelliyor. kimisi de baya assalara kadar iniyor.
icimden ata kardesim lutfen kivir bisi, uzat elini bu dustugum cukurdan kurtar beni derken simge
-ata yalan soyleme sakin bana dedi sinirli bir sekilde ve atayi taktan bi baskinin icine soktu. benim anlamadigim sey durum neden bu kadar onemli bir hal aldi ve
neden simge birden oyle sova kalkti. sonra o da belli oldu ama sizde az cok tahmin ediyorsunuz. atayla simge bayadir beraberler.
ata hep okuldan sonra evlenicez felan diye anlatir. aileleri de tanisiyorlar. bende simgeyi severim iyi kizdir. ataya baktim ilk. sonra atanin gotune baktim.
benim gotun 2 kati terlemis. abi dedigim adama fazla yalan soylettirmek istemedim.
-ata anlat abi artik ne olucak sanki ne var dedim ve yannan tarlasinin uzerine kollarimi iki yana acarak kendimi yannan bugdaylarinin uzerine sirt ustu yavasca
biraktim.

ata da artik simgenin baskisina dayanamadi ve ben anlat dedikten sonra anlatmaya basladi.
-ya kadin parrhesiastes in spor salonundan arkadasi. 30 lu yaslarinda ama ne yapar ne eder tam bilmiyorum.
parrhesiastes le oyle bir yemek yemisler beraber spordan sonra dedi. millet dersi boyle dinlemiyor amina koyayim.
ben artik neden boyle bir olayin anlatildigini ve ozelimin dokuldugunu coktan kabul etmis, sorgulamayi birakmistim.
simge
-peki bu isim var olayi ne onu da soyle dedi. dogukan amcigi masanin bi ucundan
-abi gizlimiz saklimiz mi var, niye soylemiyonuz boyle seyleri. anlat hadi dinliyoruz dedi. artik o durumdayken
dogukanin amcik agzini gibesim bile gelmedi. bir insanin dedikodusu yapilir ama bir insanin dedikodusu, dedikodusu yapilan
insanin yaninda yapilir mi amina koyayim diye kendi kendime dusunurken, ata da anlatmaya devam etti.
-burda yemekleri parrhesiastes ismarlamis. oyle olunca da cagla...
-cagla ?? diye sordu simge sinirli bir sekilde tavir koyarak.
-kadinin ismi cagla simdi bunu mu tartisalim ? anlat dedin anlatiyorum iste dinle dedi ata.
dogukanin artik ismini yazmicam beyler, yazdikca sinir krizi geciriyorum. amcik agizli yazicam artik ondan bahsederken. haberiniz olsun.
amcik agizli
-oo cagla da guzel isimmis hehehe diye pic pic guldu. ben amcik agizliyi duymamazliktan gelmeye calisirken amcik agizli iyice gibilmek istiyor muallak kirigi.
kafasini tasla ezesim geldi soysuz kopegin. ata
-bolmeden dinle amcik agizli dedi ve devam etti.
-hesaplari bizim parrhesiastes odeyince cagla da geri donus olarak, parrhesiastes i yemege davet etmis evine dedi. simdi ataya anlat dedik.
ata da takunu cikarmaya basladi amina koyem. ulan iyi ki mekan sessiz bir mekan degil, yoksa yan masalar felan gelip
-eee kanka sonra nolmus gibismiler mi ? diye soru felan sorardi.
-sonuc olarak yemek yemisler, gec olunca da ata caglanin evinde kalmis dedi. buda saat bilmem kaca kadar gibisler, sonra parrhesiastes cagla da kalmis anlamina geliyor
ata kelimelerini oyle cok dikkatle secmeden soyleyen biriydi. buna da sukur dedim. simge
-peki senin bundan neden haberin var ? parrhesiastes e eslik mi ediyosun arada ? diye sordu. ata yok felan derken ben araya girdim.
-simdi ben ozel hayatimin neden bu kadar size acildigini anlayamadim. ben burda ozelimi, ne yaptigimi kimseye anlatmak zorunda degilim
ben amcik agizli gibi gelip her seyi anlatan bir insan da degilim. alinma amcik agizli.
yada disardan bir sevgili bile yapsam gelip bunu size soylemem canim istemesse, ki sevgililik durumumuzda yok.
eger olsaydi bile burda soylicegim tek kisi kardesim dedigim adamdir.
benim bunlari anlatilmasina izin vermemin ve anlatmamin tek sebebi kardesim dedigim adamin sucsuz yere basinin yakilma olasiligidir.
yoksa ben faruk abi sana bile anlatmazdim dedim. faruk abi ordan
-yav, uh , eh bisiler gevelerken konusmama devam ettim.
-simge senle ata uzun zamandir berabersiniz. okul bitince evlenmeyi de dusunuyomussunuz. o yuzden atadan yapmadigi bir sey icin ayrilma, tartismayin bile.
bende sizin geleceginizi en basta kotu etkilemek istemem. keske ataya da hic soylemeseydim de boyle bir sey yasanmasaydi dedim.
benim konusmam bitince, herkes suskunlasti. faruk abi
-olum bizde seni merak ediyoruz lan iste ne oyle hemen kiziyosun dedi matrak bi sekilde.
-abi hic hos olmadi bu yalniz, lutfen bir daha boyle bir sey yapma dedim.
pinar da kontrolunde olmayan bir sekilde ben bir daha dedikten sonra disindan kigib sesle
-bir daha ha? dedi sinirli bi ses tonuyla masaya yediginin parasini koydu, pinar nereye demeye kalmadan gitti.
simge de ataya
-bu burda bitmedi daha konusucaz seninle dedi ve o da pinarin arkasindan gitti. amcik agizli
-bence de abi ozelini dokmek zorunda degildin dedi. ya o an bu amcik agizliyla nerden geldinizde arkadas oldunuz diye sorasim geldi ataya ama
-saol dedim gectim. ortalik oyle dagildi. kizlar kalkinca bizde hesabin kalanini odeyip kalktik. biz atayla ayni guzerha uzerinde yururken
ata elinde telefon simgenin triplerini cekiyordu. bende pinar kalkerken lan olum niye bu kadar bozuldu diye dusunuyorum.
bir yanim bu yasanilan taktan olay yuzunden sacma sapan bir hal almis, diger yanim pinar acaba benden hoslaniyo olabilir mi diye dusunuyor.
yollari ayirirken ataya
-ata kusura bakma aranizi bozdum dedim. ata
-sen kusura bakma kardesim diye cevap verdi. atayla yollari ayirdik. eve giden bos sokagin, beyaz lambalarinin altinda yururken, kendi
golgemi izliyo ve pinarin benden hoslanma olasiligini dusunuyodum. umut fakirin ekmegi amk. eve gittim. babam televizyonda haberleri izliyodu.
-hosgeldin.
-hosbulduk baba
-ac misin oglum, dolapta yemek var, acsan isit ye dedi.
-yok baba cok yorgunum ben direk uyucam dedim. odama girdim. telefona baktim. yazan eden yok. ataya mesaj attim naptin simgeyle diye.
-sorun yok bizde az biraz trip atiyo, merak etme hic bisi yok dedi. iyi dedim. sen naptin dedi.
-bisi yapmadim bende de sorun yok dedim. pinar acaba neden oyle kalkti ki birden diye sorsam mi dedim ama dedim gibtir et amk.
gercekten dusununce bir kiz niye kalkardi ki oyle ? ben pinarin benden hoslandigindan emin gibiyim. sonra aklima cagla geldi.
acaba cagla napiyo suan da bugun de hic konusmadik diye gecirdim icimden. pubda konusurken cagla icin sevgilim degil felan demistim bide.
cunku gercekten bende bilmiyodum ne oldugumuzu. cagla bana askim seni seviyorum felan demisti ama hep ciks esnasindaydi. caglaya mesaj attim.

-hic konusmadik bugun, aklina mi gelmedim yoksa, napiyosun ? yazdim. cagla cevap verir mi acaba diye dusunurken 1 dakika icinde mesaj geldi. cagla atmis.
-hic aklimdan cikmadin ki : ).hep seni dusunuyorum. oyle gib bogaz edip de rahatsiz etmek istemedim. yazmis. taktan bir gunun ustune mutlu oldum.
kafamdan caglayla pinari karsilastirmaya basladim. cagla beni surekli mutlu eden bir kadindi ve cagla icin duygularda besliyodum icimde.
caglanin da beni sevdigini hissediyodum. pinarsa beni mutlu etmeyi birak, hem reddetmisti. hemde cok soguk davraniyodu. ama bunlara ragmen
pinara olan duygularim daha agir basiyodu. tarif edemiyo insan ama nedense pinarda beni kendine baglayan bir sey vardi ve o gun caglayla bulusmadan once
mesaj atmasi, cagla ile beraberken mesaj atmasi ve en sonda bu pubdaki hareketinden sonra iyice umutlandirmisti pinar. caglaya
-bak bak yalanlara bak, dusunsen mesaj atardin : ). yazdim. cagla
-ne yalan solicem be dusunuyorum gercekten, yazdi. bende gulen surat yolladim.
-ee naptin bugun iste, nasil gecti gunun ? yazdim.
-napiyim canim, klagib hastalar vs vs. sen naptin yazdi. ben tabi olanlari anlatamazdim. caglaya da seni anlatmicam demistim belki hatirlarsiniz.
bugun olanlari caglaya anlatsam heralde benle bir daha hic konusmazdi. o yuzden
-siradan bir gun iste okula gel git derken az biraz daha havadan sudan konustuk yattim ben sonra. uyaninca kalktim elimi yuzumu yikadim vs. telefona baktim.
-gunaydin, uyaninca aklima gelen ilk sey : ). yazmis cagla. bende bi gunaydin mesaji yolladim. cok ve onemli bisi konusmadik sonrasinda geciyorum. cuma dersim yoktu benim.
evde yatis misss. evin yiyicek alisverisini felan yaptim. eve geldim. fifa felan oynadim ps den. film izledim. sozlukte felan takiliyorum. zaman gibiyorum.
gunu oyle gibtim evde. arkadaslar mesaj atti gitmek istemedim, gitmedim. ertesi gun simge oglen mesaj atti.
-gelsene okulun yanindaki wafflecidayiz diye. iyi dedim geliyorum, bindim arabaya gittim yanlarina.
girdim iceri. klagib kisiler. bi tane de okuldan mert diye bir cocuk var. sohbetim yoktur ama ismini bilirim. eskiden pinara mesaj atardi pinar bunu
giblemezdi. bu cocuga hic acimayin sakin amk. tam bir huur cocugudur. amcik agiz 2.
bu yannan kafasi burda napiyo diye dusunuyorum masaya dogru yururken. gittim masaya tokalasma opusme felan. simge mertle beni tanistiriyo.
-mert bu parrhesiastes. parrhesiastes bu mert, pinarin sevgilisi. pinarin sevgilisi, pinarin sevgilisi, pinarin sevgilisi. kafatasimin icinde yankilaniyor.
dun pinarin benden hoslandigindan o kadar emindimki, karanlik bir cadde de karsidan karsiya gecerken, gozune araba fari carpmis tavsan gibi kaldim.
boyle insan sasirir ve guler ya hani oyle guldum
-dalga mi geciyonuz ? ne bu simdi ? diye sordum. simge
-ne dalgasi parrhesiastes pinarla konusuyordular zaten. sonunda sevgili oldular dedi. beyler scarface deki tony montana gibi taramak istedim simgeyi, pinari ve merti.
hayir gercekten cok koydu be abi. dun o kadar sevincliyim ki pinar benden hoslaniyo diye simdi olaylar boyle bir hal alinca mantikli dusunemez oldum.
ulan ata felan da soylemedi, hic kimse bir sey soylemedi. ben artik delirdim deliricem amk. elim ayagim titriyo sinirden. artik ne diyicegimi bilemedim
-bida bu pinar huursu ve bu mert huur cocuguyla beni ayni yere cagirirsan simge senin amina korum diye bagirdim. pinarin bir anda surati degisti. simgeninde
ayni sekilde. mekan waffle yemeyi birakti bize bakiyo. noluyo felan seslerini duyuyorum ama giblemiyorum.
insan hani bir sinir seviyesine ulasir ve hic kimseyi umursamaz, hic bir seyi umursamaz ya, simgenin
waffle kestigi bicagi alip soluk borusunu cikolatayla kesip katil olmama 5 dakika var. gozlerimde uzuntu ve sinirden yasarmis bulanik goruyorum. mert
-sen kime huur cocugu diyosun diye ayaga kalkarken bir anda gormedigim bi yerden yanagima yedigim bir yumrukla yere yigildim. gozlerimin icinde birikmis yaslar yuzume aldigim hasarla dustu
ve yerini yanagimdaki aciya birakti. hangi huur cocugu vurdu diye kalkarken bu sefer kasimin ustune bir tane yedim. bu sefer yere dusmedim ama kasima yedigim yumruktan
ilk once derimin yandigini sonra da gozume dogru akan ilik sicakliktaki kani hissettim. sinirden, uzuntu ve hayal kirikligindan yasarmis gozlerim ve sag kasimdan assagiya gozumun kenarina dogru akan kanla
bana yumruk atanin ata oldugunu gordum o an kandirilmis hissettim. en iyi arkadasim beni terketmis gibi hissettim ve yarim yamalak gorurken atanin yanagina bir yumruk salladim. atanin yanagina attigim yumrukta ilk once yanaklarinin yumusakligini
sonra yumrugum dislerine carptigi zaman elimde olusan sertligi saniye saniye hissettim.
atada ona attigim yumrugun etkisiyle afalladi. simge bir yandan beni iterken, mertle pinar hareketsiz izliyodu. ata afalladigi zaman bi yumruk daha attim.
ata iyice afalladiktan sonra simge atanin ustune coktu zaten. mert pici hala ayakta ama o ayaga kalkarken yigit halinden eser kalmamis korkmus bir
it suratiyla bana bakiyodu. pinara baktim. kaslarini havaya kaldirmis saskinliktan. ne yapacagini bilemeden ela gozleriyle hayretler icinde. mert huur cocuguna baktim sonra tekrar.
gomleklerinin yakasindan tuttum iki elimle ve elime yarim olarak sardim gomleklerini. merti kendime cekerken burnuna yari goren gozlerimle odaklanmis bir sekilde
bakarken kafami ileriye dogru salladim ve burnuna tam carpmadan once gozlerimi kapadim refleksle. tam kemigine kafa atmistim amk. burun kemiginin sertligini alnimda hissettim.
hic bisi yapamadan kalktigi yere burnunu tutarak aci icinde bagirir bir halde geri oturdu. pinara baktim tekrar korkmus ela gozlerinin icine bakarken
yanagimdan bir tokat yedim. simge
-defol burdan hayvan, polisi ariyicam diye bagirirken atayi tutuyodu. hic halim kalmamisti. ataninda enerjisi var gibi gozukmuyodu.
garsonlar felan noluyo amk diye ayirmaya kosarken, ataya
-herkesten beklerdim ama senden beklemezdim. bundan sonra kardes degiliz dedim. garsonlar o ara da koluma sarildi bagirarak ve yaka paca disari attilar. her sey bir kac saniye de gerceklesti amk anlamadim bile.
az once noldu amk diye olanlari dusunurken bir kac metre yurudum ve kaldirima coktum. kasimdan akan kani parmagimla kontrol ettim. harbiden iyi kaniyodu amk.
bir yandan da agliyorum amk. yumruk yedigim icin degil, yillardir kardesim dedigim adamla kardesligimin bittigine agliyorum. hoslandigim kizin bana ugrattigi hayal kirikligindan aliyorum. belki kendi kendime gelin guvey oldum ama cok uzuldum lan
gozlerim yas icinde arabaya bindim. napicam diye dusunurken aklima beni hep mutlu eden kisi geldi. soktum anahtari kontaga, caglanin evine gidiyorum.
goz yaslarim akarken bir elimle de direksiyonu tutuyo digeriyle goz yaslarimin siliyorum. yol bulanik cok bulanik. seritleri bile zar zor seciyorum. caglanin evini de zor buldum iyice
sinirlendim amina kodumun evine sovmeye basladim. evini apartmanin onune parkettigi beyaz a3 unden buldum.
indim arabadan yurudum binaya dogru. kapisinin onune geldigimde kapiyi caldim. cagla kapiyi acti. yuzunu bulanik goruyorum. olum 23 yasindayim caglanin kucagina atilip
salya sumuk alamamak kendimi zar zor tutuyorum. cagla sasirdi, korktu, telaslandi. sorular sormaya basladi.
-noldu sana kim yapti derken sarilip koluma girip beni evin icine aldi ve salondaki koltuga oturttu. ben gozlerimi kapadim. gozlerimden yaslar suzuluyo. kapali gozlerimden yaslar suzuluyo yanaklarima dogru
cagla bir yandan goz yaslarimi siliyo bir yandan da patlayan kasima parmaklariyla dokunarak, aglamakli bir ses tonuyla aciyo mu ? aciyo mu ? diye hizli hizli soruyo.
caglanin da aglamak uzere oldugunu ses tonundan belli. gozlerimi actim. caglanin gozleri dolmus, kaslari buzulmus. kahverengi gozleri parliyo gozlerinde birikmis yaslar yuzunden.
kendi akittigim goz yaslarimi unuttum, olanlar bir anligina aklimdan cikti ve gulmeye basladim.
koltuga sirtim yaslanmis bir haldeyken, onumde dizlerinin ustunde koynuma yasli bir sekilde aglamak uzere olan caglanin boynuna sarildim.
caglanin boynuna sarilinca kendiside gogsume yatti ve hemen saldi kendini. aglamaya basladi. bir anda bu halde kadin beni gorunce soka girdi tabi dedim icimden.
-sen niye agliyosun cagla diye sordum gulerek
cagla bir yandan kafasini gogsume dayayip goz yaslarini bosaltirken diger yandan,
-cok korktum seni oyle gorunce diye kigib kigib agliyodu. cagla koynuma yatmis bir sekilde aglarken gibica sarildim boynuna ve
-tamam. sen aglama yok bisi dedim.

patlak kasimdan akan kan kismen durmustu. kanlarin yuzumun yarisinda kurudugunu yuzumun gerilmesinden hissedebiliyodum.
bu sira da hala cagla korkmus ve telaslanmis halde kafasini gogsume bastirip benim icin aglamaya devam ediyodu.
insan normalde uzulur dimi beyler ? bende uzuldum ama caglanin benim icin endiselenip benim icin korkmasi bir yandan da beni mutlu etti.
caglanin aglamasi azalinca ellerimi yuzunun kenarilarina koydum ve basini gogsumden kaldirdim. aglamaktak kizarmis gozlerinin icine bakip
sakinlestirmek icin bir seyler yapmaya calisirken, kanla kaplanmis suratimin yarisina baka kaldi ve iyice uzuldu. gozleri yasli, sesi titrek bir sekilde
yarama korkar bir sekilde titreyen parmaklariyla dokunmak icin elini uzatirken
-cok aciyo mu ? diye sordu. ellerim yanaklarina konuk haldeyken bas parmaklarimla gozlerinin yaslarini sildim iki yana dogru.
-aglama artik acimiyo, dedim tebessum ederek. ben boyle diyince cagla biraz sakinlesti. hafif titreyen elleriyle gozlerini sildi ve yuzunun onune gelen saclarini
kulaklarinin arkasina koydu.
-bekle dedi. ben salonun ortasindaki koltukta geriye yayilmis, kafami da yukari kaldirmis tavani izler bir sekilde otururken, caglanin koridorda yururken
topugundan cikardigi sesleri duyuyodum. bir yandan da simdi nolucak diye dusunuyorum. hoslandigim kiza huur, kardesim dedigim adamin evlenicem dedigi kiza
herkesin ortasinda amina korum diye bagirmisim. olanlari dusunuyorum. pinarin bana sanki her seyin sorumlusu benmisim gibi saskinlikla bakan
ela gozlerini aklimdan cikaramiyorum. ondanda otesi yillarca kardesim dedigim kisinin, her zaman yanimda olan adamin 2 yumrugunu yemis, 2 de yumruk atmistim.
amcik agiz 2 yi de dusundum ama hic pisman olmadim amk. keske daha hizli atsaydim da burnu kirilsaydi muallaknin diye pismanligim var sadece.
ben gozlerimi tavana dikmis bir halde dusunurken, cagla elinde beyaz renkli islak bir el havlu ile geldi ve yuzumde kuruyan kani silmeye basladi.
sefkatli elleriyle yuzumdeki kani havluyla temizlerken bir yandan da
-kim yapti bunu sana, neden oldu bu diye hem sinirli bir halde hemde uzgun bir sekilde sorulara boguyodu beni. caglaya sadece tek bir sey diyebildim.
-bosver. cagla benden aldigi cevapla tatmin olmadi ama devamli sorular yonelterek ustume de gitmek istemedi. yuzumdeki kani temizledikten sonra
kasimdaki atadan yedigim yumrukla olusmus yarigin cevresini temizledi. bakti soyle bi yarama.
-kalk dedi gidiyoruz. nereye diye sordum ?
-hastaneye gidiyoruz, dikilmesi lazim bunun dedi ve devam etti konusmasina.
-polisi aricam orda da bunu sana yapanlari bulsunlar. hastaneye gitme fikri kotu gelmedi ama polisi aramaya gerek yoktu. caglaya
-polisin kimseyi bulmasina gerek yok kimle kavga ettigimi biliyorum dedim. cagla ani bir tepkiyle
-kim neden yapti bunu diye sordu biraz bagirir bir sekilde. yavasca ayaga kalkarken anlaticam sonra, ilk bi hastaneye gidelim de
su kasi bi diktirelim, varsa iplik igne dikebilirim dersem kendimi sana emanet edeyim dedim gerilmis ortamin yumusamasi icin. ben boyle deyince cagla
-bak bu durumda bile hala makara yapiyosun diye guldu biraz. o da rahatladi.
-ama anlaticaksin bana neler oldugunu dedi. tamam dedim. caglanin evinden ciktik. kasimin kanamasi baya yavasladi ama dikilmesi icin gene de gidiyorduk hastaneye.
benim arabayi biraktim, caglanin arabasiyla gidiyoruz. cagla da telastan hizli kullaniyo biraz.
-yavas git caglacim biraz, kas yapayim derken goz cikarma diye gene taktan bi espri yaptim. cagla
-bak hala girgir derdinde deliricem felan dedi ama o da kendine geldi biraz.
hastaneye gittik 3 dikis attilar bir kac gun sonra dikisleri cikarabiliriz felan filan dediler. hastaneden ciktik ve eve donus yoluna koyulduk.

caglanin evine geri donerken, cagla bir yandan araba kullaniyor, bir yandan da
-anlaticam dedin anlatmadin ? kim yapti bunu sana, neden yapti ? anlat artik parrhesiastes. ben seni bu kadar severken,
kim sana bunlari yapabilir lutfen bilmek istiyorum, gerekirse polise gibayet edelim. seklinde konusuyordu sinirli ve uzgun sesiyle.
cagla bana "ben seni bu kadar severken" dedigi an, ben sempazeler gibi ciglik ata ata gulmek istedim.
cagla sorularina devam ederken basimi caglaya dogru cevirdim ve kasimi belirterek
-nasi ama dikisler yakisti mi baksana bi dedim gulerek.
-cagla ilk konuyu degistirme parrhesiastes dedi kizgin bir ses tonuyla. sonra goz ucuyla dikisli kasima bakti.
-igrenc olmus dedi hafif bi tebessumle.
-yalanci dedim guldum. o da guldu. soru sormayi birakti.
-anlaticam dedin, simdi cok sormuyorum ama anlatmani bekliyorum dedi.
-tamam dedim. arabanin radyosunu actim. muzik dinleyerek, konusmadan caglanin evine dogru gidiyoduk.
cagla ara ara yumusak ses tonuyla, kigib bir sesle muzige eslik ediyodu. ben bakip gulunce hemen susuyodu.
-susma susma, guzelmis sesin dedim. guldum.
-sende benle gene dalga geciyosun dedi o da guldu.
-yoo gayet ciddiyim dedim. gulerek. cagla mutlu olunca ben de mutlu oluyodum. her guldugunde bende guluyodum. bu arada
caglanin "ben seni bu kadar severken" lafi beynimin sinirleri arasinda dolasiyo ve
her saniye kulaklarimda caglanin o sozunu duyuyodum. cok mutlu oldum beyler anlatamam. ustelik arkadaslarim tarafimdan
terkedildikten sonra cagla vardi sadece yanimda. babama da gidebilirdim ama cagladan gordugum sefkat ve sevgi ayri,
babamdan gordugum ayriydi. ben caglanin sevgisini hissetmek istedim o an. cagla butun o telasiyla, korkusuyla, endisesiyle
cok guzeldi. cagla guldugu zaman bende mutlu oluyodum. ben bunlari dusunurken caglanin evine geldik. caglaya
-ben gidiyim artik her sey icin saol dedim ve arabama dogru yurumek icin caglanin arabasindan ciktim. kapiyi kapadim.
tam arabama dogru yururken cagla
-sen deli misin ? tamam cok rahat biraktim, soru sormadim ama oyle hemen gitmene izin vermemin imkani yok dedi.
koluma girdi. arabanin icini dolduran guzel parfum kokusunu katilasmis ve bana sariliyomus gibi hissettim.
bende caglanin yaninda olmak istiyodum. eve gitmeyi hic mi hic istemedim. cagla bana sevgi asiliyodu ve
caglanin sevgi asilari benim icin eroin igneleri gibi bagimlilik olmaya basladi. o yuzden hic birak gidiyim demedim.
caglanin evine ciktik. bu arada cagla apar topar bir telasla beni hastaneye goturdugu icin, altinda bi cizgili pijama,
ustunde de bordo renkli bi kapsonlu vardi. yuzunde zerre makyaj yoktu. beni hic rahatsiz etmedi kiligi kiyafeti.
yuzunde makyaj olup olmamasi. caglaya olan hoslanti hislerimin aska donustugunu hissediyodum. caglanin her seyi bana cok guzel geliyodu.
cagla benim icin uzaydaki en parlak yildizken, pinar caglanin yaninda artik alevleri yavas yavas sonen bir mesaleye donusuyodu gozumde.
eve girdik. cagla beni koltuga oturttu. yedigim dayagin etkisinden mi, yoksa kasimdan akan kaybettigim kandan mi bilmiyorum ama
bana bir halsizlik coktu. karnim acikti ve uykum geldi. caglaya yiyicek bir sey olup olmadigini sordum. cagla
-daha yemek yapmadim ama istersen cereal( misir gevregi gibi bisi sutle karistiliyo ya) koyayim mideni bastirir dedi.
-ya cagla ne cereal i alla sen dedim dalga gecer bi sekilde. bide cikolatali felan da degil tak gibi tatlari oluyor sadelerin yoksa yerdim.
-disardan bir seyler soyliyim mi ? diye sordu.
-olur dedim.
-ne yemek istersin ? diye sordu bu kez. canim cok pizza cekti beyler.
-pizza dedim. tamam dedi. karigib pizza soyledik. cagla koltukta bagdas kurmus bir sekilde otururken bende kafami bacaklarinin ortasina koymustum.
cagla elleriyle saclarimla oynarken bir yandan tv de ismini hatirlayamadigim bir program izliyor, diger yandan pizzanin gelmesini bekliyoduk.
kapi caldi. muhtemelen pizza geldi. elimi cuzdana ulasmak icin cebime atarken, cagla yerinden kalkti, cantasindan cuzdanini cikardi ve pizzanin parasini odedi.
-cagla napiyosun bari bolusseydik dedim sitem ederek. cagla
-kendi evimde bir erkege mi odetiyim hesabi dedi benim pubdayken yaptigim konusmanin taklidini yaparak ve guldu. bende cok guldum.
pizzayi yerken bir andan da cok fena uyku bastiriyodu. gozlerimi kapasam aninda uyucakmis gibi hissettim. caglaya
-cagla bugun burda kalsam sorun olur mu? senin yaninda olmak istiyorum dedim. icimden lan amk cok mu abarttim acaba oyle denir miydi diye dusunurken, cagla
-zaten ben bugun burda kalmana coktan karar verdim, sormana gerek bile yoktu. dedi guler bir yuzle. bende guldum. caglaya olan hislerim katlanarak buyuyodu.
pizzayi yedikten sonra, telefona baktim babam aramis. olanlari acaba ata anlatti mi diye gecirdim kafamdan. ata da aramis 2 kez. neyse dedim.
babama mesaj attim.
-baba ben sevgilimin yaninda kalicam bu gece haberin olsun yazdim.
-ne sevgilisi nerde ? diye sordu.
-baba sevgilim iste napican nerde oldugunu bugun burda kalmak istiyorum dedim. emrivaki bi sekilde kabul ettirmek icin. ayip ettim ama olsun. babam ustume gitmedi.
-tamam diye mesaj atti. butun bunlar olurken beni iyice uyku bastirdi. pizzayi yiyip ortaligi temizledikten sonra
televizyon karsisindaki koltukta caglanin bagdas kurmus bacaklarinin arasina kafami koyup uyumak icin gozlerimi kapadim.

uyumaktan sistigini hissettigim gozlerle uyandim. cagla ben uyurken kalkmis. kafamin altina yastik koymus bacaklarinin yerine. ustume de battaniye ortmus.
televizyonu da kapamis. baktim salonda yok. mutfaktan gelen sesler uzerine, mutfakta herhalde dedim. yatar halde gozlerimi ellerimle ovaladim ve gerildim.
caglanin ben uyurken ustume orttugu battaniyeyi kaldirdim ustumden ve uyudugum koltuktan kalktim. insan uyaninca yere attigi bir kac adim
dengesiz olur ya, bende oyle dengesiz 2 adimdan sonra kendime geldim ve mutfaga dogru yurumeye basladim. salondan ciktim ve mutfaga girdim.
caglanin yemek hazirladigini gordum. cagla beni kapida gorunce,
-aa uyandin mi canim dedi ve dudaklarima bir saniyelik opucuk kondurdu. caglanin kirmizi dudaklarini cok ozledigimi, dudaklarimi susledigi kucuk bir opucukle farkettim.
-kac saattir uyuyorum ? diye sordum. cagla
-3 saatten biraz daha fazla canim dedi ve konusmaya devam etti.
-yemekte hazir olmak uzere, daha acikmamissindir belki ama yeriz aksam dedi.
-tamam canim. benim yardimci olabilecegim bir sey var mi ? diye sordum.
-sen keyfine bak hayatim dedi.
-tamam dedim. salona gittim tekrar. caglanin benim icin getirdigi yorgani katlayip koltugun ustune koydum. ustune de yastigi yerlestirdim.
oturuyorum, 10 dakika sonra telefon caldi ata ariyo. ulan acsam mi diyorum. aramiz duzelir mi acaba ? ama dusundum kim hakli kim haksiz ? diye
kimin hatasi daha buyuk onu dusundum. ben oyuna gelmis hissettim kendimi. ilk yumrugu atan bana kardesimdi. o yuzden acmadim telefonu.
2-3 kez daha caldiktan sonra aramalar kesildi zaten. ayaga kalktim. pencereye yaklastim. caglanin salondaki penceresinden gecenin mutlak karanligini engelleyen
diger evlerin igiblarina ve sokak lambalarina baktim. acaba milletin ne derdi var amk diye dusundum. sonra dedim gibtir et senin ki sana yeter.
milletinkini napican. dogru diyon amk dedim. ben kendimle sizofren vari konusurken cagla mutfaktan salona
-yemek hazir canim, aciktigin zaman yeriz diyerek girdi. cagla salona girince bende pencerenin yaninda ayrildim, arkamda 1 saniyeligine dusundugum
isigi yanan evlerin dertlerini birakarak.
-tamam canim dedim caglaya. cagla
-otursana niye ayakta duruyosun dedi.
-hic oyle pencereden disariya bakiyorum, manzaranda cok guzelmis dedim gulumseyerek.
-saol canim dedi yuzunde ince bir tebessumle. bende koltuga oturdum o ara, cagla da yanima oturdu, kafasini omzuma yasladi.
bi bahce dusunun, dunyanin en guzel kokan cicekleri o bahce de. cagla yanima oturup kafasini omzuma yaslayinca ben o hayali bahcedeki
ciceklerin kokularini soluyor gibi hissettim. televizyonu actik, biraz haber izliyoruz. haberler gibimde bile degil.
ben caglanin kumral dalgali saclarini oksuyorum. cagla omzuma yatmis bir haldeyken simgibi sarildim vucuduna bir anda. bi nedeni yoktu.
sadece sarilmak istedim. gibica cevreledim kollarimla ve kafami birazcik egip, yumusak yanagindan optum 1 kere. cagla ne oldugunu anlamadi ilk.
-hayirdir simdi nerden cikti bu diye sordu gulerek. kollarimi gevsettim. icimden gecenleri soylemek istedim hic saklamadan. olanlari anlatmak istedim durustce
ama eger anlatirsam caglayi kaybedicegimden korktum. caglayi kaybetme korkusu bile gogus boslugumda tarifi olmayan bir bosluga sebep oldu. caglaya,
-cagla ben seni seviyorum diyebildim sadece. cagla otururken kafasini bana dogru cevirdi. biraz kafasini geri yatirdi ve basimin arkasini
avuc icine aldi. hafif uzanir bir pozisyona kaydi yavasca. kahverengi gozlerinin isigi vucudumu tepkisiz bir hale soktu.
basima koydugu eliyle beni kendisine dogru cekti. bende uzerine dogru egildim. cagla basi bana donuk bir sekilde kucagimda hafif yatar haldeyken
basimi kirmizi dudaklarina dogru gittikce yaklastirdi, biraz da o uzerime geldi. ikimizinde gozleri acikti. ben caglanin gozlerinin derinliginde kaybolmustum
sadece. kapamak istesem bile kapatamazdim. insan opusurken sevdigi, arzuladigi insani hayal etmek icin gozlerini kapar ama benim sevdigim ve arzuladigim insan
benim gozlerimin icine icine bakarken ben nasil gozlerimi kapatabilirdim. caglanin kirmizi dudaklari benim dudaklarimla birlesti. dudaklarimiz
birbirlerini operken, gozlerimizde birbirleriyle sevisiyolardi.

caglayla sadece dudaklarimizla opusmuyoduk. dudaklarimizla birbirimizin dudaklarini emerken, kulaklarimizla dudaklarimizdan cikan sesleri dinliyor,
dillerimiz birbirleriyle dans ederken, gozlerimizle de ayrica seviyolardi. caglanin guzel kokusunu cigerlerimin icine cekerken
5 duyu organimla da caglaya odaklanmis sekilde, caglanin dudaklarinin tadindan baska hic bir sey dusunmeden tutkulu bir sekilde opuyordum.
iki dakika boyunca kesintisiz olarak birbirimizin dudaklarinin tadina bakarken cagla dudaklarini yavasca geri cekti. birakmak istemedim.
caglanin islak kirmizi dudaklarini daha fazla opmek istedim ama caglanin isteginin dogrultusu disinda hareket etmek istemedim. cagla dudaklarini
dudaklarimdan ayirdi. dudaklarimizin arasinda 1 santim bosluk birakti. hareketsiz bir sekilde duruyodum. kirmizi dudaklarina tekrar yapismamak icin kendimi frenliyodum.
alip verdigimiz nefesler havada birbirleriyle carpisiyolardi.
-bende seni cok seviyorum dedi dudaklarini tekrar dudaklarimla bulusturarak. dudaklarimiz tekrar birbirine kavustu.
cagla ustume yari uzanir halde beni operken, ellerimle yavas bir sekilde caglayi dogrultmak icin harekette bulundum. cagla da amacimi anlayinca
kendisi dogruldu. bacaklarini belimin kenarlarina koydu ve kucagima oturdu. ellerimiz birbirlerimizin sirtlarini oksarken bir yandan
opusmeye devam ediyoduk. uzun tutkulu opusmelerimiz kesintisiz bir sekilde devam ederken caglanin tisortunun kenarlarindan tuttum cikarmak icin.
cagla bal tadi ile bulanmis dudaklarini dudaklarimdan cekti.
-ilk bi yemek yeseydik dedi gulumseyerek. filmlerde sizinde bolca duydugunuzdan emin oldugum o repligi soyledim gulerken
-ben ilk tatliyi yerim. onunda hosuna gitti. gulumsemesinden anladim. kenarlarindan tuttugum tisortunu yavasca yukariya dogru kaldirdim.
o da kollarini yukariya kaldirdi ve bordo renkli kapsonlu tisortunu vucudundan saniyeler esliginde cikardim. kapsonlu tisortunun altina
bir de kisa kollu bir tisort giymis. ciddi misin der gibi bi bakis attim pic bi siritisla. cagla
-ev bazen soguk oluyo dedi gulerek.
-artik olmaz dedim bende pic bir sekildeki gulumsememi bozmadan. cagla
-umarim dedi tebessumle ve ben kisa kollu tisortunu vucudundan ayirirken opusmeye devam ettik. tisortunu de cikardiktak sonra
ustunde sadece siyah sutyeni kaldi. ellerimle, bir yandan kollarini oksarken yavasca dudaklarindan goguslerine indim guzel kokan tenine
kondurdugum opucukler esliginde. guzel goguslerini operken caglanin tahrik edici kahverengi gozleriyle beni izledigini hissedebiliyodum.
ellerimi purussuz teninin ustunde yavasca kaydirirken sirtinin arkasinda birlestim ve sutyeninin kopcasini actim. cikardigim siyah sutyeni
koltugun kenarina katlayip koydugum battaniyenin uzerine kaba bir sekilde firlattim. ellerimle goguslerinin altindan tutarken gogus uclarini yalamaya basladim.

caglayla dakikalarca birbirimizin yari ciplak vucutlarimizi kesfettik. ben caglanin kirmizi sarap rengindeki dudaklarini emmekten
zevk sarhosu olmusken, caglaninda tutkulu opusmelerimizden haz aldigini gorebiliyodum. bu sefer on sevismeyi ilkine gore cok daha uzun tutmustuk.
sizleri bilmiyorum ama ben cok romantik yapilan cikslerde oral ciks i sevmiyorum. cagla da benimle ayni fikir de olucak ki onun da oyle bir istegini
gostericek hareket yapmadi. biraz daha opustukten sonra cagla dudaklarini ayirdi benim dudaklarimdan ve yavasca koltuktan kalkarak
-hadi yatak odasina dedi muzip bir gulumsemeyle. zarif elini bana uzatti. ince parmaklarinin ucundan tuttum ve bende koltuktan dogruldum.
hizli ama kucuk adimlarla yatak odasina aceleyle giderken cagla benim elimi tutmus onden gidiyor bende arkadan onun kucuk adimlarini izliyodum.
yatak odasina geldigimizde isigi acma amaciyla lamba anahtarina yeltenirken, cagla dur onu acma dedi ve karanlik odayi sifonyerin
ustundeki abajurun isigini yakarak aydinlatti.
-bak boyle daha romantik olmadi mi ? diye sordu gulumserken.
-evet dedim guldum bende. abajurun yaninda bir kac saniye opustukden sonra yavasca elimi caglanin beline sarip ustune dogru coktum ve arkasindaki yataga
yavas bir sekilde dustuk. yavas dusmemize ragmen cagla kontrolu disinda
-ay dedi tatli ve kulagimi oksuyan kahkalariyla. bende gulerek
-korktun mu ? diye sordum. cagla bir anda kahkalarini durdurdu ve yuzune ciddi bir ifade takindi
-bilmem diye cevap verdi kirmizi dudaklarini dudaklarima yapistirarak. caglanin dudaklarini emerken yavas yavas boynuna dogru indim.
caglanin boynuna anlik opucukler kondururken, cagla biraz huylanmis olucak ki kikirdemeye basladi tatli tatli.
boynundan goguslerine indim. goguslerinin ve gogus boslugunun uzerinde dilimle bir kac tur attiktan sonra karnini ortalayarak gobek deligine kadar kisa opucuklerime devam ettim.
caglanin gobek deligine dudaklarima inerken dizlerimin ustune cokuk halde ilk altindaki pijamasini cikardim. ince ve nadir ayak bileklerini bir kac kez optukten sonra caglanin
iki bacagini havaya kaldirip bitigib bir sekilde gogsume yasladim. uzerindeki siyah renkli ic camasirinin kenarlarini parmaklarima takip yavasca yukariya dogru cekerken
cagla alt dudagini isirarak guzel kahverengi gozleriyle bana dogru ciksi bakislar atiyodu. caglanin bir kac gun once tras edilmis ami birazcik killanmisti. hic rahatsiz olmadim.
elimle bir iki kere yumusak am dudaklarini oksayip islakligini kontrol ettim. eger yeterince islak olmasalardi romantik cikslerde oral sevmesemde cagla icin yapabilirdim.
ama caglanin ami yeterince sulanmisti. onun ic camasirini cikardiktan sonra bende kemerimi cozdum ve yere yavas bir sekilde attim. ben pantolonumun
dugmesini cozerken, cagla cabuk ol hadi der gibi gozlerimin icine bakiyodu. fermuarimi indirip pantolonumu cikarmak icin ayaga kalktim. pantolonumu cikardim,
ardindan da boxerimi. erekte olmus yarragimi bir elimle kavrayak tekrar dizlerimin ustune coktum. cagla ciksi bacaklarini belimin yanina doladi ve
bende yavasca yarragimi caglanin islak aminin deligine hedef alip icine dogru kaydirdim belime one dogru iterek

caglanin essiz vucuduyla kendi vucudumu her baglayisimda, cagla daha yuksek seste cigliklar atarak beni daha cok tahrik ediyor kabaca azdiriyordu.
ben azdikca caglanin islanmis am dudaklarinin arasinda daha hizli ve daha sert gidip geliyordum. cagla tekrar
-askim yavas biraz, dese de bu sefer ona zarar verip vermemeyi dusunmedim. onu tamamen umursamaz bir sekilde sadece kendi isteklerim ve arzularim dogrultusunda
hareket ederek, cagla yavaslamami soylesede ben daha fazla ve daha fazla hizlanarak ve daha sert bir sekilde amina pompalaya devam ettim.
caglanin caninin yandigi zevk cigliklarinin, aci cigliklarina evrilmesinden rahatca anlasiliyodu ama umursamadim. bir mudddetten sonra cagla
-dur artik istemiyorum dur diye bagirarak beni ustunden atmaya calissa da kaba gucumle beni ustunden atmaya calistigi gucsuz ellerini engelledim.
zayif kollarini engelleyince, cagla omuzlarimin ustunde olan bacaklarini kendine dogru cekti ve topuklariyla, cirpinir bir halde beni itmeye calisti. bir yandan da
-parrhesiastes kendine gel. dur. istemiyorum. dur cumleleri cigliklari esliginde duvarlara carparak izler birakiyodu ama kendimi durduramadim.
cagla omuzlarimdan cekmeye calistigi ayaklarini zorlanarak cekti ve topuklariyla beni yatagin diger ucuna dogru ittirdi.
ben hala caglanin sicak aminin gibimin cevreliyisinin devam etmesini isterken, bir yandan da yaptigimdan utanc duyuyodum. ne diyicegimi bilemedim.
cagla itmeseydi ne zaman durucagimi kendim bile bilmiyodum. beni ustunden attiginda caglaya baktim. kahverengi gozleri yaslarla dolmus,
vucudu titriyodu. onu oyle gorunce ve onu o hale ben soktugumu dusununce, mutfaga gidip herhangi bir bicagi terli gogsume ve ordan kalbime ulasicak
bir sekilde sokup olmek istedim caglaya boyle bir sey yasattigim icin. kendimden nefret ettim. caglanin icgudusel savunma mekanizmasini calismis olucak ki
az once ustunde ciks yaptigimiz terlerimizle islanmis yorgani boynuna kadar cekmisti ve bana korkulu gozlerle bakmaya devam ediyodu. aglamakli bir ses tonuyla
-napiyosun hayvan! diye bagirdi ve hemen sonrasinda masum gozlerinde biriken yaslar artik daha fazla dayanamadi ve akmaya basladilar. caglanin o gozlerinde
korku ve asagilanmislik duygusunu gordum. birazda sinirliydi. ne yapicagimi bilemedim. gitmeli miydim ? kalmali miydim ? o kadar boslukta hissettim ki
kendimi ve o kadar pisman oldum ki sadece olmek istedim o an. cagla yuzunu narin ellerinin arasina saklamis aglarken gidip ona sarilmali ve ozur mu dilemeliydim ?
yoksa kiyafetlerimi giyip cekip gitmeli miydim ? caglaya ne kadar pisman oldugumu soylemek istedim fakat cagla az once yaptigim igrenc seyden sonra
benim yuzume bakmak ister miydi ? cok sevdigim kadina neden boyle bir sey yaptim diye dusundum. lan ne kadar gerizekali ne kadar huur cocugu bir insansin
dedim icimden. ben bunlari dusunurken caglanin karsimda caresizce aglayan goruntusune dayanamadim ve agzimdan tek bir kelime cikabildi.
-cagla.
ne demeliyim diye dusundum devaminda. ne dersem cagla aglamayi kesicekti. caglanin akan acili gozyaslarini nasil durdurabilirdim. ben caglaya seslendikten sonra
cagla daha da sesli aglamaya basladi. caglanin 2 dakika onceki zevkten inlemeleri benim yuzunden acili aglayisa dondu. ben yatagin ucunda hareketsiz dururken
caglanin aglayisini izliyodum. bir sure sonra benim de gozlerim doldu. kendimden igrendim. keske yapmasaydim dedim ama duramadim.
caglanin yavasca yanina gittim. gozyaslariyla boyanmis yuzunu sakladigi ellerini yuzunden cekmek icin ellerine temas ettigimde cagla
-dokunma bana dedi ve eliyle elime vurdu. caglanin o hareketinden sonra benim artik yapicak bir seyim, olayi telafi edebilecek bir hareketim olmadigini anladim.
cagla aglamaya devam ederken ben yatagin ustunden yavasca indim ve salona dogru yurumeye basladim. salona gittigimde kiyafetlerimi alip
giyinmeye basladim bir yandan utanc ve pismanliga burunmus goz yaslari akitirken. bir gunde kac tane daha taktan olay yasayabilirim diye dusundum.
ustumu giyindikten sonra mutfaktan surahi ve bir bardak su alip caglaya goturdum. o aglamaya devam ederken tek kelime etmeden surahiyi ve bardagi sifonyerin
ustune koydum. cagla kafasini kaldirdi. bana bakti. ustumu giyindigimi farketti ama bir sey demedi. aglamaktan kizarmis gozleriyle benim yasli gozlerime bakiyodu.
cok suclu hissettim kendimi. caglaya
-ozur dilerim senin canini acitmak veya sana boyle bir sey yasatmak istemedim dedim. cagla gozlerinin altindaki bir kac gozyasini sildi zarif ve kirilgan elleriyle.
burnunu cekti ama hic bir sey soylemedi. sanki hala benden bir sey duymak istiyodu. ne demem gerektigi konusunda hic bir fikrim yoktu. caglaya
- beni bir daha gormek istemessen anlarim. sana az once yaptigim seyden sonra bende kendimden suan nefret ediyorum. dedim.
caglaya "beni bir daha gormek istemessen anlarim" cumlesini dedigim zaman, caglayi bir daha hic goremessem dusuncesi beynimde bomba patlamasi hissi yasatti.
ben yari yasli gozlerle, ne yapicagimi bilmeden caglanin evinden cikma amaciyla kapiya dogru adimlar atmaya basladim. koridorda yururken o arasinda
pismanlik dolu adimlar attigim iki duvar ustume ustume geliyodu. ustume gelen o iki duvar birlesince dumduz olucak gibi hissettim kendimi ama
koridordan kurtulup ayakkabilarimi giydim, keske dumduz etseydi beni iki duvar ama etmedi. ayakkabilarimi giydikten sonra kapi koluna dogru uzandim.

elim kapi koluna uzaniyordu ama ben o kapi koluna uzanirken, onumde duran demir kapinin yok olmasini istedim.
caglanin evinden cikmak istemedim. onun yanindan ayrilmak istemedim. cok pismandim yaptigim sey icin.
zaten biraz aglamistim ama o an farkliydi. o an bagira bagira aglamak istedim butun benligimle.
ayakkabilarimin bagciklarini baglarken oyalanmistim sirf biraz daha fazla caglayla olabilmek icin.
caglanin o gibtigimin koridorundan her zaman yururken topugundan cikardigi seslerle gelip,
gitme parrhesiastes demesini bekledim ama gelmedi. o amina kodumun kapi kolunu tuttum ve yavasca indirdim. oyalaniyodum hala.
caglanin gelip beni durdurmasi icin icimden haykiriyodum. yavasca kapi kolunu indirdim ve kapiyi kendime dogru cektim.
gelmiyordu cagla. icimden bir yandan kendime soverken diger yandan caglayla tamamen kopucak miyiz diye dusunuyodum. amina kodumun hayatinda
her seyi kaybettigim gibi caglayi da kaybedicektim. deli gibi bagirmak geldi icimden. gozlerimde biriken yaslar cok geldi gozlerime.
suzulmeye basladilar yanaklarimin ustunden. kabus olmasini diledim. zamani geriye alabilmeyi diledim. gozyaslari gorusumu iyice bulaniklastirmisti. actigim kapidan disari korkarak bir adim attim. aglayisimi sessiz tutmak icin
alt dudagimi koparircasina issiriyodum. diger adimi da attim ve arkamdan kapiyi cektim. kapiyi kapattigimda kapinin kapanis sesinin, mezarlik gibi sessiz
apartmanin icinde yankilanisini dinledim. boslukta hissettim kendimi. cok bos hissettim. kaybolmus gibiydim. sevdigim insanlari teker teker kaybediyodum. agib oldugum kadini da kaybetmistim.
asansorun dugmesine bastim. asansor gelirken ee simdi napicam amina koyayim diye dusunurken bir yandan da agliyorum. aglamayi hic bir zaman
bir zayiflik olarak gormedim o yuzden bu kadar rahat soyluyorum beyler. beynimi ikiye bolmustum o an. bir bolumu caglayi dusunuyor,
diger bolumu simdi ne yapmaliyimi dusunuyor. eve mi gidiyim diye sordum kendime ? bir gunde butun sevdigim insanlari nerdeyse kaybettikten sonra
bir tek babam kalmisti geriye. babami da kaybedicek miyim diye korktum. asansor 0 dan yavasca yukari cikiyodu. 1, 2, 3, ...
bir yandan aglamaya devam ederken diger yandan uyusturulmus gibi hic hareket etmeden asansorun gelmesini bekliyodum.
ben hareketsiz beklerken apartmanin icindeki sensorle calisan igibta sondu. karanliga gomulmus bir sekilde dusundum. iyice mezarlik olmustu artik. nereye gidicektim hic bi fikrim yoktu.
asansoru beklerken ince bir kapi gicirtisi sesi kesti sessizligi. asansorun katlari teker teker cikarken yazdigi rakamlari sizofren gibi izlerken acilan kapiya
dondum. cagla esortman vari bir seyler giymis. aglamaktan kizarmis gozleriyle, benim de yanaklarimdan gozyaslarim
suzulurken bana bakiyor uzgun bir yuz ifadesiyle. gozyaslarimi silip caglaya bakmaya devam ettim. gidip sarilmak istedim.
kumral dalgali saclarini koklamak istedim ona sarilirken. engelledim kendimi bu istekten. hayatimda ilk defa birini bu kadar cok seviyodum. pinara olan hislerim
bir yeralti madeniyse, caglaya olan hislerim dunya uzerinde ayak basilabilicek en yuksek nokta, everest dagiydi. aralarinda kilometrelerce fark vardi.
gidip ona sarilsam yuzsukluk olur diye dusundum. ben bos gozlerle caglaya bakarken, cagla
-nereye gidiyosun bu saatte dedi biraz sinirli bir ses tonuyla. icine dustugum karanlik atmosfer bir anda kayboldu sanki. cagla benim gunesimdi.
-bilmiyorum dedim tedirgin bir sekilde.
-gel iceri hadi bugun burda kalicagina karar vermistim unuttun mu ? diye sordu kizgin bir sekilde. rol yaptigi cok belliydi aglamaktan kizarmis gozleri yuzunden.
bir yandan icim parcalaniyo onu uzdugum icin diger yandan beni affettigi icin cok sevincliydim. o an caglaya kosmak istedim ama onun yerine agir adimlar attim.
caglaya dogru her adim atisimda yaptigim seyden tekrar utandim. her adimimda gozlerimde yaslar birikiyodu. ne sulugoz adamsin diyebilirsiniz beyler haklisiniz derim.
benim gozlerimde yaslar dolarken caglanin buyuk kahverengi gozlerinde de yaslar doluyodu. kapinin esigine geldigimde artik dayanamadim caglaya sarildim.
itmedi beni iter diye dusunsemde. sarildigim an aglamaya basladim ve defalarca ozur dilemeye basladim cagladan. caglanin da agladigini titreyen vucudundan
anlayabiliyodum. kapi acik bir sekilde gecenin bilmem kacinda birbirine sarilayarak aglayan iki insan.

balkonun demirlerine kollarimi yaslamis disariya bakar halde sigarami icerken,
balkon kapisindan iceriye cagla girdi. nesesizdi. neseli olmasini beklemem zaten aptallik olurdu.
bir erkegin bir kadina yapabilecegi en kotu seyi yapmistim caglaya. cagla elimdeki sigaraya uzandi.
isaret ve orta parmaklarimin arasindan tuten sigarayi aldi. dudaklarina goturdu kibarca tutarken.
bir nefes aldi sigaradan. bir parca duman birakti ilk once geri kalan dumani da icine cektikten sonra
dudaklarini one dogru buzerek ufledi. guldu sonra. neden diye dusundum. neden guler ki.
-ammada yalayarak iciyomussun dedi. sasirdim. neydi simdi bu. cagla beni tamamen affetti mi diye
sorguluyodum kendimi. merakim kafamin icinde kalmadi.
-cagla yaptiklarimin telafisi yok cok uzgunum dedim. cagla icten ve esprili bir sekilde,
-yaptigin cooook hayvancaydi ama olan oldu artik bu konuyu daha fazla konusmanin bir manasi yok dedi biraz sinirli
biraz da esprili bir tavirla. cagla cok iyi niyetliydi beyler. biraz espriye vurarak kendimi kotu hissetmememi
istiyordu. benim de isime gelirdi. direnmek gibi bir niyetim yoktu. kimse kendini kotu hissetmek icin cabalamaz.
bende cabalamadim. cagla sigarami geri verirken
-tamam diyebildim sadece.
-sigaran bitince iceri gel usume, bide yatalim artik uykum geldi dedi ve yanagimdan bir kere
hafif bir sekilde optukten sonra iceri girdi.
-tamam dedim gene. sigarami bitirdikten sonra balkondan assagi attim.
iceri girdikten sonra balkon kapisini arkamdan kapayip perdesini cektim.
balkonun demirlerine kollarimi yaslamis disariya bakar halde sigarami icerken,
balkon kapisindan iceriye cagla girdi. nesesizdi. neseli olmasini beklemem zaten aptallik olurdu.
bir erkegin bir kadina yapabilecegi en kotu seyi yapmistim caglaya. cagla elimdeki sigaraya uzandi.
isaret ve orta parmaklarimin arasindan tuten sigarayi aldi. dudaklarina goturdu kibarca tutarken.
bir nefes aldi sigaradan. bir parca duman birakti ilk once, geri kalan dumani da icine cektikten sonra
dudaklarini one dogru buzerek ufledi. guldu sonra. neden diye dusundum. neden guler ki.
-ammada yalayarak iciyomussun dedi. sasirdim. neydi simdi bu. cagla beni tamamen affetti mi diye
sorguluyodum kendimi. merakim kafamin icinde kalmadi.
-cagla yaptiklarimin telafisi yok cok uzgunum dedim. cagla icten ve esprili bir sekilde,
-yaptigin cooook hayvancaydi ama olan oldu artik bu konuyu daha fazla konusmanin bir manasi yok dedi biraz sinirli
biraz da esprili bir tavirla. cagla cok iyi niyetliydi beyler. biraz espriye vurarak kendimi kotu hissetmememi
istiyordu. benim de isime gelirdi. direnmek gibi bir niyetim yoktu. kimse kendini kotu hissetmek icin cabalamaz.
bende cabalamadim. cagla sigarami geri verirken
-tamam diyebildim sadece.
-sigaran bitince iceri gel usume, bide yatalim artik uykum geldi dedi ve yanagimdan bir kere
hafif bir sekilde optukten sonra iceri girdi.
-tamam dedim gene. sigarami bitirdikten sonra sigarayi balkondan assagi attim.
balkondan iceriye girerken kotu hislerimi hafif esintili o balkonda biraktim ruzgarin onlari baska bi yere tasiyip
benden uzaklastirmasi icin.
balkondan ciktiktan sonra balkon kapisini kapattim ve perdesini de cektim.