dustan ciktim. caglanin askida biraktigi havluyla ilk once iyice kurulandim sonra
havluyu belime sarip ciktim. mutfaga dogru yurudum. mutfak kapisindan girerken mutfak masasinin ucunda askili yesil tisortu
ve kisa siyah spor sortuyla, ellerini yumruk yapmis cenesinin kenarlarina dayamis sekilde, yuzunde tatli tebessumuyle
oturan caglayi gordum. bir insan nasil bu kadar tatli olabilirdi.
-sihhatler olsun canim gel otur kahvalti hazir dedi ve gozleriyle isaret ederek hazirladigi kahvalti masasini
gosterdi.
-ooo dokturmussun dedim gulereken.
-dalga gecme be, gel otur hadi seni bekledim. valla zor tuttum kendimi cok acim dedi.
-beklemeseydin canim baslasaydin sen dedim. yuvarlak ve kucuk mutfak masasinin etrafindaki turuncu renkli sandalyeyi
cekip oturdum.
-her gun tek basima kahvalti yapiyorum zaten, bakalim seninle beraber yiyince tadi daha guzel gelicek mi dedi tebessum
ederken.
-valla hic oyle bi ozelligim yoktur dedim gulerek.
-cagla hadi basla. bekleme dedi, kupa bardagima sicak su koyarken, ustune de bir tane poset cay salladi.
-neli cay diye sordum gulerek.
-kirmizi elmali pasamiz begenir umarim dedi o da guldu.
-belki yesil elmali olsa begenebilirdim dedim ve bende guldum. artislik yaptigima bakmayin. senelerce babamin salladigi
poset caylarla buyudum ben. o zamanlar ise gitmek icin evden ayrilmadan once 5 dakika da sallar cikardi. hic yadirgamadim guzel geldiler hep o poset caylar.
ama benim favorilerim hafta sonlariydi. haftasonlari az kullanilan caydanligimizda babam
cay demler, kare seklindeki mutfak masamiza oturur pencereden disariyi izlerken babamin yaptigi enfes cayi icerdik.
bazen hic konusmaz bazen de hic susmazdik. bir cuma aksami karar alip babamdan once kalkip ona cay yapmaya karar verdim bi keresinde.
internetten felan baktim, nasil olur diye, ulan google a cay nasil yapilir diye yazip youtube dan videolarini izliyodum.
o haftasonu babamdan erken kalkip yillarca bana cay sallayan bazende demleyen adama
cay yaptim. ustu miktanislarla ve benim kucukken kreste tak gibi cizdigim ailemizin resmi yapistirilmis buzdolabinin kapisini da acip icinden
kahvaltiliklari cikarip masaya dizdim.
sonra babami kaldirdim. gel baba hadi cay sogucak o kadar demledim dedim.
-cay mi demledin sen ? diye guldu alayci bir sekilde.
-simdi dalga geciyon da tavsan kani yaptim dedim gulerek.
-kendi yaptigim cayi babamin begibtas amblemli kupasina doldururken bir yandan da babamin suratina bakiyodum mutlu mu diye.
harbiden mutlu gozukuyordu.
-begibtasli kupasinin sapindan tuttu ve benim ilk defa hazirladigim sicak caydan bi yudum aldi.
-guzel olmus oglum bundan sonra hep sen yaparsin artik dedi gulerek. bende guldum.
-cok alisma baba dedim. guzel anilar bunlar hep.
ondan sonra caglanin salladigi kirmizi elma aromali caydan tatmak icin kupanin sapini tutup dudaklarima yaklastirip bi yudum aldim.
guzeldi. caglanin ne demek istedigini anladim. benim o babamla beraber ictigimiz caylarin dilime guzel gelmesi demlenmis olduklarindan degil
babamla beraber masada oturup ictigimizdendi. insanin sevdigiyle kahvalti yapmasi, cayi lezzetli hale getiriyodu.

caglanin hazirladigi kahvaltiyi yaparken bir yandan da sohbet ediyoduk.
-senin ise gitmek gerekmiyo mu saat kac oldu rahat rahat kahvalti yapiyosun dedim.
-gitmicem ise bugun, muayeneyi aradim kendimi iyi hissetmiyorum dedim. gecmis olsun dediler.tum gun beraberiz bugun yani dedi. sasirdim.
-valla tum gun beraberiz de 2 saat sonra dersim var benim onu napicaz dedim. cagla kahkahalara boguldu. o an benle tasak gectigi anladim.
-dalga geciyorum hayatim, oglene kadar hastam yok ondan rahatim dedi.
-ooo iyimis dedim gulerek.
-iyi tabi dedi o da gulumsemesini hic bozmadan.
-kahvaltiyi bitirdik. sofrayi kaldirmaya yardimci olurken, cagla
-sen zahmet etme canim, ben toplarim dedi.
-ne zahmeti be 2 tabak var zaten. birini sen birini ben dedim gulerken.
-tamam dedi guldu o da. masayi iki dakika da topladik. cagla tabaklari ve bardaklari iki sudan gecirirken, bende kahvaltiliklari da folyo ile sarip
buzdolabina koydum. salona gectik. cagla dunden oraya buraya dagilmis butun kiyafetlerimi toplayip kanepenin ustune koymus.
belime sarili olan havluyu cikardim. katli kiyafetlerimi kanepeden alip teker teker giyinmeye basladim. cagla
-giyinmeseydin iyiydi oyle dedi guldu.
-usudum canim, pencereyi de sabaha kadar acik birakmissin zaten dedim. cagla
-sen uyurken kalkip kapadim o pencereyi usume diye, uyaninca da temiz hava al diye sabah actim dedi azicik sitem ederek
-oooo cok da dusunurmus beni canim benim dedim. guldu o da.
cagladan gercekten sadece ciks yuzunden degil
tavirlari, konusma tarzi, benle sohbeti felan her seyinden cok hoslanmaya baslamistim.
cagla avuc icini yanagina koymus, dirsegini de koltugun ustune dayamis, ustte kalan bacagini dizinden hafifce kirarak
alttakinin ustune koymus sekilde yan yatarken bir yandan da televizyon kanallarini
2 saniye arayla degistiriyodu. pantolonumu ve tisortumu giydikten sonra koltuga caglanin ustune uzandim ve dudaklarindan bir opucuk aldiktan sonra
-hadi ben cikiyorum yavastan dedim ve kalktim ustunden.
-dursaydin biraz daha dedi.
-eve gidiyim bi, babam aramis onu da bi goreyim sonra da arkadasla bulusup okula gecicem dedim. ben bunlari soylerken caglanin
yuz ifadesi degisti. tedirgin kahverengi gozlerini gozlerime dikmis sekilde bana bakti ve az once optugum kirmizi dudaklarindan bir soru cikti.
-anlaticak misin arkadaslarina ? neyi diye sormaya ve salaga yatmaya hic gerek yoktu. ikimizde caglanin korkulu halde neden bahsettiginden
haberdardik.
-anlatiyim mi ? diye sordum. cevap vermedi. yuzunde biraz endise ve rahatsizlik gibi tarif edilemiyicek tatsiz bir ifade olustu.
-cagla dedim.
-biz senle beraber olmadan once, olurken veya olduktan sonra seni hic bi zaman gidip arkadaslarima soyle yaptim, boyle yaptim diye anlatmak
bir an bile gelmedi dedim. simdi buraya yazdigima bakmayin, o zaman gercekten aklima gelmemisti. caglanin yuzundeki tatsiz ifade bir anda kayboldu.
cok tatli ve icten bir sekilde guldu. zaten emindim ama o anda da caglanin benle sadece oylesine ciks yapmadigini anladim.
ben kapinin onunde ayakkabilari yavastan giyerken, cagla da cikmami kapida bekliyodu. ayakkabilarimi giydim. montumu da giydikten sonra
-bye bye canim konusuruz gene dedim ve cikarken bir kisa opucuk daha aldim. cagla kapiyi acti ben ciktiktan sonra arkamdan beklerken
-gorusuruz canim dedi ve ben caglanin evinden cikip arabama binip evin yoluna koyuldum.

yarim saat kadar araba surdukten sonra eve geldim. ben eve gidene kadar babam ise gitmisti tabi ki. ama belki hala merak ediyodur diye babami ev telefonundan aradim,
evde oldugumu haber vermek icin. babam acti telefonu.
-baba evdeyim ben suan, dun aramissin tel sessizdeydi duymadim. sonra tuvaletteyken de atayi aramisin onla konusmusun. belki uyumussundur diye
sonra da aramadim dedim.
boyle yalan olur mu amk ? bu yalani yiyicek keriz varsa buyursun gelsin bedavaya yesin. ee babamda yemedi haliyle
ama babama da baba spor salonundaki 35 lik ilik gibi hatunu giberken beni aramissin duymadim diyicek halim yoktu. sirf ata bi yalan soylemis bende
onun devamini getiriyodum. babam anladi tabi
-tamam olum sorun yok kasma bu kadar kendini, hadi kapa telefonu isteyim ben calisiyorum dedi.
-kolay gelsin baba dedim kapadim telefonu. yalan yok utandim biraz. sonra atayi aradim. acmadi. evde zaman gecsin diye caglayla gibistigimiz anlari
dusunurken osbir patlatmadim tabiki de. ps3 den online fifa actim oynamaya basladim. mactayken telefon caldi. baktim ata ariyo.
telefonu acip haporlere aldim. bi yandan maci 1-0 dan cevirmeye calisiyorum diger yandan da atayla konusuyodum.
beyler atadan bahsettim ama biraz daha bahsedeyim, kafanizda sorular kalmasin. atayla ayni yastaydik ama ben universiteye 2 sene gec baslamistim.
iyi hazirlikta kalmadik en azindan. ata benim gibi mal olmadigi icin ilk senesinde insaati kazandi.
1 sene de gecti hazirligi. atanin oldugu uniyi ve bolumu secmistim bende. beni gruptaki arkadaslarla tanistiran kisi de atadir.
atanin 2 senelik sevgilisi var birde. ismi simge. sevgilisinden bahsediyorum cunku ilerde simge olaylarin fitilini atesleyen kisi olucak.
simge 1.70 boylarinda guzel sayilabilicek bir kiz. neyse fiziksel ozelliklerinden cok bahsetmeye gerek yok, sonucta arkadasimizin sevgilisi amk.
size de soyluyorum. eger boyle kardesim dediginiz adamlarin sevgililerine felan yaziyorsaniz, varsa aranizda boyle birileri yazmayin amk.
simgeyle pinar benle ata gibi liseden arkadaslar ve simge de pinar gibi 20 yasinda onuda soyliyim ve ayni bolum bide ikiside. hatta ilerde beraber kres mres
bisiler acmayi dusunuyolar neyse amk konuyla alakasi yok simdi onun. pinar ve simge liseyi amerikan kolejinde okuduklari icin
hazirlik sinavini direk gecmisler. dusunuyorum baska soylenicek bir sey var mi diye yok galiba. atayla telefonda konusurken 2 gol daha yedim mac bitti. ataya
-abi bize gelsene beraber okula geceriz, hemde olaylari anlatirim dedim. tamam dedi, 15 dakikalik uzaklikta yasiyo zaten geldi cok gecmeden.
actim iste kapiyi
-nerdeydin la muallak sorusunu direk saplamisti.
-bi iceri girde anlatayim amina koyayim dedim.
-iceri girmiyim ben, sen yavastan hazirlan cikiyoruz araba da anlatirsin dedi. hazirlandim ciktik. atanin arabayla gidiyoruz. ata arabayi surerken
-hadi anlat dedi. ciks yaptik bitti galiba hoslaniyorum dedim ozet gectim. boyle size anlattigim gibi anlatmadim yani kiymetinizi bilin amk.
-ata ilk bi vaaay felan dedi ama sonra
-olum hani pinardan hoslaniyodun sen diye sordu.
-evet abi pinardan da hoslaniyorum dedim. ata yuzume dalgami geciyon siluetini gibtigim bakisi atti.
-abi pinardan da hoslaniyorum da kiz benden hoslanmiyo dedim.
-nerden biliyon diye sordu.
-sevgili olmak icin teklif ettim hayir demeyi birak, konusmayy birak yazmayi birak bida yuzume bakmaya bile tenezzul bile etmedi dedim. ata
-ee napican simdi diye sordu.
-bilmiyorum bakicaz artik duruma gore ama sen genede kimseye soyleme dedim.
-ee iyi dedi ve okula geldik. kafetaryaya bizimkilerin oldugu masaya dogru yururken amcik agizli sinsi dogukan muallaksi
-ooo kacak haydut bulunmus dedi. ya amk bu cocugu hic sevmiyorum ama katlaniyorum ya harbiden cok uyuz bir durum. icimden soverken
-yok be olum ne haydutu felan dedim. dogukan muallaksi yannan siritisiyla
-ee nerdeydin dun diye sordu ? soylicek bisi gelmedi aklima duraksadim biraz. masadaki herkes dun gece nerde oldugumu merak ediyodu, herkes bi cevap bekliyodu.
ata o ara
-liseden bi arkadasla bulusup kafayi bulmuslar bunlar, ben sizi aradiktan 1 saat sonra beni aradilar. gittim aldim topladim bunlari dedi ve kurtardi beni.
yav ata senin ben dassagini asa akira gibi agzimla hupleteyim emi dedim icimden.her sey ne kadar cozulmus gozukuyo dimi suan. ama bu isler
hep boyle yurumuyor. tahminimlerim disinda, beklenmeyen bir ton olay oldu daha sonra.