sozluk formati

reserved

ulan huur evladı yapma o kıza tecavüz etme bak polis karışır polis karışmazsa mehmet ananı giber arjantine kaçarsın kardeşim yapma

anca arjantin kurtarır zaten

+biliyor musun suzan ben çok kötülük yaptım. herkese herşeye hatta kendime.
-bilmiyorum bilmekte istemiyorum. sadece gibtir git hayatımdan.
+hayatında değilim ki zaten. sadece dost olalım diyorum. ne güzel konuşuyorduk eskiden. hem yüzme öğretmeye çalışıyordun bana.
-keşke boğulmana yardımcı olsaydım.
boynundan tutup kendime çektim suzan'ı.
-huur çocuğu bırak beni. bırak lan.
bağırmaya başlayınca bıraktım boynunu. yavşakça bir gülümsemeyle baktım ona. bilmiyordum bu kevaşenin bana yapacaklarını. kevaşe mi? hakediyorum ben herşeyi. hayır benim suçum değil bunlar . böyle yaratıldım, böyle olmak istemedim vs. hayır yalan atıyordum kendime. böyle olmak istiyordum. açlığımın cezasını insanlardan çıkarıyordum.

tuvaletten çıkıp cemil'in yanına gittim. biraz konuştuk. tuvaletten gözleri dolu dolu suzan çıktı. işten çıkıp eve gittik jülide ile.

4-5 gün bu şekilde devam etti yine. sezon bitiyordu ve yeni işler aramalıydık derken ferhat'ın akrabalarından biri çıktı ortaya. gibtir gite yakın cümleler kurup kovdu evden beni. bende cemil'in yanına yerleştim. sahi ferhat ne yapıyordur acaba dedim, internette ferre sitelerinde gezinirken.

yaz oç

reserved

ayraçççç

2031 reverse

işlerin yavaş seyirinde gittiği günlerden birinde suzan yanıma gelip "boşver herşeyi unutalım dost olalım" dedi. öyle güzel gülümsedi ki aksini düşünmedim bile. saf saf böyle basit bir cümleyle iş çıkışını bekledim.

işten çıkma saatinde cemile daha sonra geleceğimden bahsettim. jülide'yede bir işim olduğundan. onlarla ayrılıp suzan'ın yanına gittim. suzan beni görünce koluma girdi. ve olaylara inanamaz vaziyette yürümeye başladık.

suzan bana mehmet'ten ayrıldığından bahsediyordu. onun kendisine kölesi gibi davrandığından söz ediyordu. bende üstelemeden onu dinliyordum. suzan bana yaptığı işten çok para kazandığını söylüyordu ve yeni bir mekan açmak istediğini. bende ona nasıl bir yardımda bulunabileceğimi söyledim. öyle yada böyle fena sayılmayacak bir miktar param vardı. açmak istediğimiz mekan yaz kış farketmeksizin gidilebilecek daha çok semt merkezine yakın tarzda bir yerdi. benimde kafama yatınca kabul ettim. bir amsalak vajinaya sahip olan birinin bahsettiği en saçma öneriye bile tamam der. özellikle genç bir amsalaksa.

2 hafta kadar sonra olduğunda suzan'la iyi geçiniyorduk. iyiden iyiye mekan açmayı planlıyorduk. o taktan aç binin yükselişine bak lan diyordum. ceplerimin para olmasından daha cazip gelen şey daha çok para olmasıydı. ben de bunun hayalini kuruyordum.

bilmem kaçıncı ayraç yaz artık

Sayfa 27. Yarin 3 tane sinav var amk

lan zütün damadı başından beri okuyorum çaylaklığım yüzünden yazamadım ama:

-kurgu da olsa acayip bağımlılık yapıyorsun
-tam bir huur çocuğusun, anadan gelme değil babadan gelme annene laf yok
-iyi üvey ananı gibmişsin yarrağana sağlık

reserve . 8 de ders var mk yarın devam ederim burdan okumaya

not: suzan seni çok pis yiyo haberin ola

82 ayraç yarın devam panpa süpersin

ayraccc

hayatımın en büyük kazığını yemeye birgün kala jülide ile cemil'in evinde oturup gülüyorduk. ama benim aklım suzan'daydı. bir an önce şu bahsettiği işi yapmayı planlıyordum.

ertesi gün sabah evden ayrılıp suzan'la buluşmaya gittim. suzan bana mekanın fotoğraflarını ve mekan hakkında maddi bilgileri gösterdi. yok depozito kira vs. ayrıca alınacak mallarla ilgili de bir rakam vardı ortada. ikimiz dışında birkaç ortak daha var diyordu. sağlam pabuç olduklarından bahsediyorlardı. bende ona güvenimin tam olduğunu söyledim.

bir süre sonra suzan odaya daha transparan kıyafetlerle geldi. amsalağım ben anlamışsınızdır. kafamdan bin türlü fantezi geçti bu arada. suzan yanıma oturup konuşmaya başladı.
-sana tuhaf bir özelliğimden bahsedeyim mi?
+olur.
-ben ciks sırasında aşağılanmaktan hoşlanıyorum?
+ciddi misin? nasıl yani?
-ne bileyim sert şekilde bana davranılmasından. benimde karşımdakine karşı koymamdan. ama herşeye rağmen onun üzerimde olmasından.
+dalga mı geçiyorsun yoksa?
-çok ciddiyim.

üzerini çıkartıp hadi yap dedi. "herhalde birileri benimle dalga geçiyor" diye düşündüm.
iyice afalladım ama karşımda ki vücut ve suzan'ın davranışlarını daha fazla düşününce aklım yattı. suzan'ın üstüne hızlı şekilde çekip öpmeye başladım. suzanda sinirli sinirli bana bakmaya. göğüslerini yalarken yapma diye bağırıyordu. ama dedikleri aklıma gelince devam ettim. sert bir şekilde pantolonunu çıkardım. bunu yaparken suratına çok çok sert olmasa da birkaç tokat attım. aynı bahsettiği gibi tepkiler veriyordu. arkasını çevirip içine gireceğim anda suzan kendini başka bir yere attı ağlayarak. yapma diye bağırıyordu. bu sefer ciddiyim dedi. yine mi rol yapıyordu anlam veremedim. ama durdum bu sefer. iyice afallamıştım. eve gitmemi istedi. yarın görüşeceğimizi söyledi ağlaya ağlaya.

işte bana berbat şekilde bakıyordu yine. yüzünde ise şeytani bir gülümseme vardı.

diğer gün buluştum onunla. elinde bir cd ile dizüstü bilgisayar vardı. koydu cd'yi bilgisayara. kesilmiş görüntüler eşliğinde bildiğimiz bir tecavüz sahnesinin başrolüydüm.

yatma saati haydi cocuklar yatagaa

rözervıd 27

hasgibtir. hikaye asıl yeni başlıyo

aha gibi tuttun şimdi