sosyalist ve solculardan nefret etme sebepleri

bariz şuku

-çözümleri çok basit: ekonomik eşitlik.

anlamadıkları şey, kendilerinin davasının halk tarafından anlaşılmadığını sanmaları.

öküzler. davanızın neyi ifade ettiği son derece açık olduğu için gibtiri yiyosunuz bu halktan.

başarılı ile başarısızı ekonomik olarak eşitlersen, başarısızları etrafında toplar, başarılılardan yannan desteği alırsın.

ayn rand ablayı okuyun da öğrenin dıbınakoym

örgütlülük olayı başka, örgütlü olmayan da solcu, örgütlü olanlar sadece militancılığa kaçtıkları için çok 'ön planda' oluyorlar.

sağ giber eheh

entrylerini silen huur çocukları var ya, işte onlar hiçbir şey değil.

odtü'de okuyanlar anlar.
sürekli bildiri vs. kafa gibmeleri.
yurtta kalıyosanız her gün gelip bildiri dağıtmaları, bazı konularda haklı bile olsalar kafa gibiyor bir süre sonra.
zaten üniversitede okuyup solcuyum sosyalistim diye geçinen adamların çoğu, üniversiteye kadar bira içmeyip, ortamı olmayıp, üniversiteye girip ortam kovalarken beyinlerinin ciddi bir derecede yıkanmasından solcuyum diye geçiniyorlar. üniversite bitsin görücem ben onları . ha aralarında adam gibi adamlar yok mu, tabii ki var..

reserved.
her türlü siyasete, devlete,politika adamlarına karşıyım - atatürk hariç,o halk adamıydı -

ben karı kız için yapıyorum sosyalist değil bildiğin kişiliksizim yani alınmıyorum

aslında zengin binleri olup en lüks eşyalara sahip olup fakirin yanındayız demelerine rağmen birşey yapmamaları

iyi uçuşlar

cemaatcilere koyun deyip ellerine tutuşturulan pankartlardakileri mee lemek zorunda oldukları için.

kılıçdaroğlu iyi adam lan. -karl marx

kızları da gösteriyolar ama elletmiyolar
yani sağcılara elletmiyolar.
yani bana.

alayının amk.

sonra okuyacam

osman batur varken (bkz: osman batur) che gibi bolivya dağlarında gezmiş serseriyi sevmeleri

@50 ayrıca panpa yeşil sermaye, onları koca amerika'dan ve 12 eylül rejiminden destek alarak yaptı. ülkenin polisi ve askeri, hani o bizim her şeyimiz olan kuvvetler, yıllardır bu ülkede halkın yararına yapılmaya çalışılan şeylerde set çektiler insanların önüne. 12 eylül'de öldürüldü bir çok insan be panpa, 90'larda öldürüldü, şimdi de uydurma örgütlere açılan davalarla sindirilmeye çalışılıyorlar. amerika da destek vermedi ki vermesin zaten, e zor tabii örgütlenmek bu koşullarda. bir bak bakalım 80'lere ve 90'lara neler yaşandı ülkede, yargısız infazlar vs. e amk, yeşil sermaye destekten başka ne gördü bu devletten? 28 şubat deme, o yeşil sermayeye yapılmış bir darbe değil tam tersi, o yeşil sermaye ile ve diğer tüm renkteki sermayeler ile derdi olan erbakan'a yapıldı. adam tüm kamu maliyesi sistemini değiştirmeye kalktı, e biraz da israil düşmanı; sonuç belli.

@50 onlar da yapılıyor bilader. meclis gruplarına da gidiliyor. al işte tekel işçileri bir sürü chpli vekille irtibata geçtiler, destek aldılar. hükümet yine uygulamıyo mahkeme kararlarını. çevre etki değerlendirme raporları sunuluyor meclis gruplarına, destek de alınıyor bazen ama sonuç yok. yine uygulanmıyor mahkeme kararları. ayrıca bir bak bakalım, meclis iç tüzüğü ne kadar demokratik bir hukuk metni, gör.

onlarca, yüzlerce soru önergesi var mecliste, aptal aptal yanıtlarla geçiştirilen; bazen de hiç cevap verilmiyor. bu yolların hepsi deneniyor kardeşim, sen emin ol. senin haberin yok sadece. şimdi işin yoksa, aç bak bakalım soru önergelerine ve o soru önergelerini veren vekillerin nasıl bu konu hakkında bilgi sahibi olduklarına.

tek yol komünizm

@45 kardeşim ben hukukçuyum. hukuk nosyonu asıl sende yok. adama bak, gss yasasına karşı, 4x3 yasasına karşı nasıl bir dava açabilirim ben? soyut norm denetiminde (anayasa mahkemesi'nde açılan iptal davası) bireysel başvuru ya da belli görevlerde bulunmayan halktan insanların toplu başvurusu mümkün mü? bir araştır gel bakalım. bazen de doğrudan mevcut bir hukuk kuralına itiraz ediliyor, e ulan mevcut hukuk kuralına karşı ne yapabilir insanlar? dava mı açıcaklar? dava açsalar zaten hukuk kuralı belli amk. en fazla hakimin inayetine el açıcaklar belki o somut nort denetimi talebinde bulunur anayasa mahkemesi'nden diye. ingiltere mi lan burası, bağlayıcı içtihadlarla hukuk yaratılsın? yapılacak şey belli, eylem yaparak talebini sunacaksın hükümete ya da meclis gruplarına ki yasa hazırlıkları başlasın.

ayrıca bir sürü olaya ilişkin dava da açılıyor, örneğin tekel işçileri davalarını açtılar, belli kazanımlar elde ettiler; peki ne oldu? hükümet mahkeme kararına uymuyor. işkence, yaşam hakkı ihlali gibi olaylarda da dava yolu takip ediliyor, ama bunu duyurmak için eylem de yapılıyor. sen şey sanıyosun di mi, işten atılıyo 5-10 işçi ya da biri karakolda işkence görüyor, biz eylem yapıyoruz evlere dağılıyoruz sonra. onların da davaları açılıyor kardeşim iş mahkemelerinde, ya da sosyal güvenlik kurumuna şikayetlerde bulunuluyor, ya da savcılığa işkence vs gibi sebeplerle suç duyurusunda bulunuluyor.

edit: bak bir örnek daha. bir sürü anlamsız hidroelektrik santral kuruluyor karadeniz'de, bir çoğunun enerji ihtiyacı ile alakası yok. çed raporu olmadan başlıyor inşaatları, halk oradan göçe zorlanıyor, göçe zorlanıyorlar ki büyük şehirlere gelip emek piyasasında değerleri düşürsünler o çaresiz insanlar. onlara ilişkin bir sürü dava açılıyor. benim bizzat tanıdığım adamlar var, adam avukat başka işleri de var kendini oraya adıyor. gidiyor davayı açıyor, takip ediyor. senin haberin yok ama, berberde güneş gazetesi okuyarak bilinçlendiğin için duymuyorsun bunları.

hepsi yapılıyor kardeşim sen rahat ol.