-
1.
0Son zamanlardaki DEVRiM haberlerini dinlerken TV yada Internette Twitter yada
Facebook'un protestocular (manyetize edilmis elektronlar) için öneminin kaç
kere vurgulandıgını görmeden edemiyoruz. Hatta eski bir Amerikan güvenlik
teskilatı uzmanı twitter'ı Nobel Barıs Ödülüne aday göstermeyi dahi teklif etmisti
ve buna baglı olarakta herkes sosyal agların Dünyayı Kurtardıgı hayaline
inanmaya baslamıstı. Belkide millet Devrim kelimesinin anldıbının 2 ve fazlası
kisinin kızgın olması durumu oldugunu zannediyor.
-
2.
0Fakat ne yazikki Realitede, twitter yada facebook tüm bu Devrimler sırasında
Rambonun dünyayı uzaylılara karsı savunmasından daha çok yardımcı degildi.
Nasıl yani mi? Ben sahsen Mısırda iken ilk olarak dikkatimi çeken sey bilgisayar
denen yeniligin henüz birkaç senelik bir geçmisi oldugu idi. Aynı zamandada
internet "oldukça" yavas yayılıyor ve aslında LÜKS bir kullanım!!! (Maas
ortalama 600LE, Internetin aylıgı ise 150LE) Henüz devlet dairelerinde bile
bilgisayar yok ve halen eski model defterler ile çalısıyorlar. Ayrıca bu adamların
eline bilgisayarı verdiginizde ilk yapacakları seyin ferre seyretmek olacagınıda
sanırım tahmin edebiliyorsunuzdur! Çünkü bendeki bilgisayara oturanların çogu
bunu yapiyordu. Kısaca, orta doguda internet ve sosyal ag denen sey oldukca
az kullanılan hatta çogunluklada bilinmeyen birsey. -
3.
+1seviyeyi çok yükseltmiş olsan da haklısın dayı
-
4.
0Iranda 2009 yılında olusan "Twitter Devrimi" haberleri sırasında, Iranda
gerçekten twitter kullanan koyun sayısı 20.000 kadardi - tabiki bu rakam kayıt
olan IP adreslerine göre belirleniyordu ve bildiginiz gibi proxy sunucuları
sayesinde orada olmasanızda oradaymıs gibi bir IP adresi üzerinden kayıt
olabilirsiniz. Birde simdi Iranın nüfusunun 77 milyon kadar oldugunu hesaba
katarsak, bu kullanıcı rakdıbının aslında hiçde etkileyici olmadıgını görebiliriz,
yani halkın sadece %0.03 lük kısmı gibi bir mini azınlık ile bu isin
yürütülemeyecegi herhalde agibardır. Fakat tabiki koyunlar haberlerde sürekli
aynı Twitter yada Facebook laflarını duyarak sanki birseyler yapılıyormus gibi bir
havaya sokuluyorlar. Aslında bir tak oldugu yok, en azından halkın anladıgı
tarzda. -
5.
0Tabi yinede büyük umutlarla böyle bir azınlıgın dahi siyasi bir degisimi
tetikleyebileceklerini düsünebilirsiniz. Tıpkı azınlıkların daima çogunlukları
yönlendirdigi ve kullandıgı felsefesi gibi. Ancak unuttugunuz birsey var... bu
çogunlukları yönlendiren azınlıklar elitler ve twitter'ın ise yarayacagını
düsünenler ise sırf klavye komandolugu yaparak bir sey degistirebilecegini
zanneden sıgıların kendileri. Anlayacagınız bu yazdıgım 20.000 kisilik rakamda
aslında tamamen bir zırva. Çünkü bu kullanıcıların çogunlugu aslında
bulundukları mekanı Tahran olarak degistirmis olan ve Iran dısında yasayanlar!
Bunu yaparak Iran otoritelerinin kafasını karıstırıp sanki yetkili bir diger
kuvvetmis gibi bir hale bürünüyorlar. Iran içerisindeki gerçek twitter kullanıcı
rakamı ise 1000'i geçmiyor, evet sadece B4N kisi kadarlar! -
6.
0Haberlerde anlatılan sekilde halkın twitter yada facebook üzerinden organize
olup sokaga döküldügü zırvası bir yana, bu protestoların çogu kulaktan kulaga,
sms ile yada sadece yoldan geçerken sesleri duyup "Hey, herhalde asagıda
protesto yapılıyor, hadi gidip millet coplanırken ve kafası gözü dagıtılırken
seyredelim" tarzında gerçeklesiyor. -
7.
0Birçok protestocunun internete ve dolayısı ilede twitter yada facebook gibi
hesaplara sahip olmadıklarını hesaplarsak, sosyal aglar vasıtası ile organize
olmanın aslında yapilabilecek en sıgırca sey oldugunu söyleyebiliriz. Bu tip bir
organizasyonda ne bir liderlik nede dogru yönlendirme mümkün - tek olusan
sey tüm homo-lapinusların üç bes video yada yazıyı duvarlarına postlayıp
"Devletten Ne Kadar Nefret Ettiklerini" sayıklamalarından baska bir SANAL
aktivite degil. Aynı fenomeni üç bes arkadasınızı bir poker yada sinema
aksdıbına organize etmeye çalısarakta gözlemleyebilirsiniz. Hepsi birer yan
çizmek için bir sorununu dile getirmeye çalıstıkçada organizasyonunuz katlamalı
problemler serisine dönüsecektir. -
8.
0Efektif bir protestoyu organize edebilmeniz için öncelikle saglam bir yaplandırma
ve gerçekten buna katılmak isteyen insanlara ihtiyacınız vardır - yani bu
koyunlar öldürülme, dayak yeme yada göz altında kola sisesine oturtulma gibi
riskleri göze almıs olmalıdırlar. Fakat sosyal aglar bunun tam tersine isler. Tarih
bile sadece size en yakın olan insanların sizin çılgın fikirlerinizi dinleyecek ve
bunları uygulamaya sokabilecek oldugunu kanıtlıyor. Facebooktaki 500
arkadasınızı bir protestoya davet edin - bu sıgırların 497 si "belki" (yani HAYIR)
diye yanıtlayacak diger geriye kalan 3'ü ise sadece oraya gelip polisler coplarını
kıçınıza sokarken videoya alip youtube'a yükleyeceklerdir. -
9.
0Gerçek bir olayı ele alırsak: Suriyede facebook üzerinden organize edilen devasa
bir protesto gerçeklesemedi, çünkü kimse kimin bası çektigini bilmiyordu ve
"katılacagım" diyenlerin çoguda gelmemisti (bu sazanlarında ülke içerisinde
bulunduklarına inanmak istersek tabiki). Protestoya katılmak isteyenler ise
olayın nerede ve ne zaman gerçekleseceginden bihaber idiler çünkü hiçbiri
hayatında internet bile kullanmamıstı. -
10.
0Demekki buda bizi su sonuca vardırıyor: Sosyal aglar "gizlice" organize olmak
için seçilebilecek en taktan mekanlar!
Çogu "düsünebilen" kisininde kısa bir sürede idrak edebilecegi gibi, baskıcı bir
hükümete karsı yapmak istediginiz protestoları halka açık sekilde anons etmek,
basarmak istediginiz seye ulasmak için yapılabılecek en salakça hareketlerden
biridir. Böylelikle otoriteler protestoları nerede, ne zaman ve kaç kisi
yapacagınızı bilmeleri haricinde, bu organizasyonlara katılanların online
profillerini, gerçek isimlerini, adreslerini ve mafia wars'da elde ettikleri
puanlarıda çabucak ögreneceklerdir. Zaten bu sosyal aglarda bunun için
degilmiydi? Koyunlar kendilerini birine begendirmek için haklarında gereken tüm
bilgileri zaten koyuyorlar, isin ilginç olan yanı bu lapinlerin olusturulmus olan bu
agların devletler tarafından finanse edildiklerini düsünmüyor oldukları olabilirmi?
Ahhh, pardon, konu lapinler, sazanlar, orclar, kerevizler, deniz anaları, koyunlar
ve sıgırlar olunca "düsünme" denen yetinin onlara yüklenmemis oldugunu sanki
hep unutuyorum. -
11.
0Tabiki bugünün ultra zeki tekno çocuklarını devletin yaslı ve sulanmıs beyinleri
ile karsılastırınca ortaya aslında daha iyi bir görüntü çıkmalıydı degilmi?! Yooo,
bu adamlar bu sistemi yarattılar ve onun tanrısı olarakda bu is içinde oldukça
iyiler. Hemde sadece iyi degil, aslında çooook iyiler! Bu yüzdende öncelikle
öncedende dedigim gibi onlara saygı duyarak onların adımlarını takip ediyor ve
neyi NASIL yaptıklarını ögrenmeye devam ediyoruz. Çünkü nefret besleyerek
tek yaptıgınız sey yerinizde saymaya devam ederken halen nefret ettikleriniz
tarafından sömürülmenizin devdıbına izin vermenizdir. Nasıl basa çıkacagınızı
bilmediginiz bir düsmana karsı besleyeceginiz nefret sadece onun ekmegine yag
sürer. -
12.
0Mesela Tunusta, devletin ajanları ünlü aktivistlerin twitter ve facebook
hesaplarını ele geçirerek öncelikle kullanıcıyı taca çıkartıp ardındanda yandasları
hakkındaki bilgileri edinerek gerekli gördüklerini tutuklamaya basladılar. Iran
otoriteleri bu islemi hatta bir adım daha ileri zütürdüler. Sadece twitter'ı kullanıp
yalan dedikodular yaymanın haricinde (bu yalanları batılı twittercılarda yüzlerce
kez kopyalayıp yaydılar) ülke dısındaki kullanıcılarıda takibe alıp taciz etmeye
basladılar. -
13.
0rytışılvyı
-
14.
0Otoriteler isterse koyunlara bu kadar "yumusak" davranmasınlar, sonuçta,
yapılacak protestolar hakkında elde ettikleri bilgiler ile yeterli düzeyde güvenlik
birimini hazırlayarak protesto alanındaki manyetize edilmis elektron sıgırları
gerektigi sekilde kontrol altında tutmayı basarıyorlardı. Anlayacagınız gibi sosyal
aglar üzerinden yapılan organizasyonlar göz önünde oldugu için bunların
herhangi bir etkisinin olacagını ummak ancak homo-sazanusların UMUT dolu
bakısları ile inanabilecekleri bir hayalden öteye gitmez. Iste bu yüzden en etkili
protestolar gizlice "kulaktan kulaga" (emailden emaile degil! SMS ten SMS e
degil!) organize edilmis olanlardır. Iste bu kulaktan kulaga organizasyonların
engellenmesi içinde hayırseverlerin halkı nasıl sartlandırdıgını önceki yazılarda
belirttim. Artık arkadas dendigi zaman ilk akla gelen sey facebooktaki "liste"
oldugu için bu tip organizasyonlarada elveda diyebilirsiniz. -
15.
0Hiçkimse bu koyunlara sosyal agların haber kaynagı olarak kullanilabilecek en
taktan kaynak oldugunu söylemekte istemiyor gibi. Twitter hakkındaki gerçege
yakından bakarsanız, buranın zırvalarla dolu bir okyanus oldugunu kısa sürede
kesfedersiniz. Neredeyse her iki-üç ayda bir, ismi pek anılmayan bir ünlünün
ölüm haberi yayınlanır sonrada bunun dogrulugu üzerine bir sidik yarısı alır
basını gider. Fakat isin problem tarafı bu haberlerin sıgırları ne kadar ekrana
bagladıgı degil, daha çok bunların bazen medya tarafındanda "kaynak" olarak
kullanılmasıdır. -
16.
0Peki, diyelimki ortadoguda bir ayaklanma var ve medya hikayeyi ekrana
tasımak istiyor - iste böyle bir durumda öyle keyfinize geldigi gibi Suriyeye uçup
elinizde kamera ile çekim yapamazsınız! Ancak bunun yerine yardımınıza Twitter
kosabilir! Yaklasık geçen yıldan bu yana Twitter haberciler tarafından
"gelismekte olan yeni bir haber kaynagı" olarak lanse edilmeye baslandı. Yayına
baslayıp protestolara katıldıklarını iddia edenlerin Tweetlerini okuyup olay
yerinde olmadan haber satmaya basladılar. Iste buradaki bir baska problemde,
bu tweetleri yayınlayanlarında aslında protestolara illaki katılmıs olmalarının
gerekmedigidir - kim bilecekki zaten! Sonuçta tweetleyen bir kahraman gibi
muamele görüyor ve buda diger kahraman olma heveslisi sıgırlari twitter basına
toplayıp duydukları her taku yazmalarına ve zırvalamalarına zemin hazırlıyor. -
17.
0Bazen medyanın yayınladıgı gibi, Tahrandaki bir protestocunun verdigi bilgiye
göre yaklagib 700.000 kisinin katıldıgı protestoya sonradan aslında sadece
yaklasık 7000 kisinin katılmıs oldugu ortaya çıkıyor. Medya, facebook yada
twitter ne derse desin, gerçek suki Iranda Ahmadi Nejad'ı tutanların sayısının
oldukça çok oldugudur - bunun sebebi belkide facebook kullanmiyor olmaları
olabilirmi? Aynı sekilde Mısırdaki ayaklanmalarda halkın çogunlugu tıpkı
Libyadaki gibi aslında Liderlerinin yanlarında idiler. Evet aynen öyle... arap
halkının "cogunlugu" liderlerini tutuyorlardı! Tüm bu zihin aldatmacaları tıpkı
2004 yılında ABD halkının George W. Bush hakkında yapılmıs küçük düsürücü,
sempanzeye benzetilmis fotografların ardından ondan nefret ettiklerini
zannetmeleri ile aynı sekilde basarıldı. Aslında gerçekler daha karmasıktı! -
18.
0Hayırseverler koyunları yine tongaya getirmisti ve elitlerde koyunlara kıçlarI ile
gülüyorlardı, buna bende dahildim. Hatta halen gülüyorum... Tüm o protestocu
sıgırlar sadece bir amaç için programlanmıstı: Lideri Indirin. Sanki zihinlerindeki
hipnotik mantra suratlarından okunabiliyordu: "Bizler Borg'uz, sadece indükte
edildigimiz sekilde hareket ederiz ve sürü nereye giderse bizde oraya gideriz". -
19.
0Birde bu sıgırlara sordugunuz zaman: "Eee, Lideri indirdikten sonra ne
olacak?"... Biiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiippppp, beyinlerindeki nöronlardan gelen
sinyal kayıp oluyordu, kısaca hiçbir fikirleri yoktu ve aslında hayırseverler
tarafından kullanılıyor olduklarınıda kabullenmek istemiyorlardi. Yani soruyu
nasıl sorarsanız sorun sinirlenip saldırgan bir tavır alıyorlardı, tıpkı tahmin
ettigim gibi. Her Cuma camiye gidip bobinlerini PSYOPS imamlar tarafından
manyetize ettiren bu sıgırlar dısarı çıktıkları gibi protestoya baslarken bende az
sonraki ölü sayısı üzerine iddialara giriyordum, can sıkıntısından olsa gerek,
kazanmak yinede zevkli oluyordu. Mısırda Tahrir meydanında kamp yapan açlar
sadece Müslüman Kardesler tarafından beslenen sokak kedilerinden ibaretlerdi
ve orada kaldıkları süre boyunca bedava yemek ve harçlık almak onların isine
geliyordu. Fakat hiçbirisi orada kamp kurmus olmalarının ne gibi bir fayda
sagladıgı konusunda akıllıca bir açıklama yapamıyordu. Zaten bedava yemek ve
para geldigi sürece bulundukları yerden ölene kadar bile ayrılmayacak gibi bir
halleri vardı. -
20.
0Aslında tüm bu Twitter'ın ne kadarda iyi bir haber kaynagı oldugu zırvaları onun
daha etkisiz olmasına neden oldu. Çünkü Twitter gerçek ve asparagas haber
arasında bir ayrısım yapamıyor, bu yüzdende Batı, az miktardaki gerçek
haberin, bir sel gibi akan yalan haberler arasında kaybolsunu izliyordu. Artık
kimse haberin kaynagının kimden oldugunu bilemiyordu, bu Iranda oturan bir
kasiyer yada New Yorktaki herhangi bir taksi soförüde olabilirdi. Tüm bunların
üzerine hiçbir koyun durupta su konu üzerine düsünmüyordu: "Madem bu
olaylar Iranda gerçeklesiyor ve protestocularda Iranlı, o zaman neden
farsça degilde Ingilizce yazıyorlar??? Nedennnn???"... Sonrada bu
hayırseverlerin espiri anlayısı hiç yok diyorlar! Resmen "suratınızın tam
ortasına" tarzındaki bu PSYOPS tweetleri ile koyunlar ile nasıl dalga geçtiklerini
tasdikliyorlar, ancak koyunlar yine aynı nörosimptomatik beyin felcini geçirmeye
devam ediyorlar; biiiiiiiiiiiiiiiippppp! Ve bende yine gülüyorum...