sonunda bitirdigim eserim b o ş l u k t a

O günü, bir kaç yaşıtım öğrenciyi, bir yaşlı teyzeyi ve 2 bayanı da gideceği yerlere zütürerek bitirdim. Sonra bu böyle devam etti. Gündüzleri gökhanlar okula giderken eve geliyor, uyuyor, gökhanlar dersten gelince uyanıyor, onlarla birlikte birşeyler yiyor ve tekrar direksiyonun başına geçiyordum. Düzenim dengem yerimdeydi, halimden de memmundum. Fakat işe girdikten birkaç gün sonra işe girerken hayal ettiğim ve beklediğim, yolcularla edilecek o sohbetler, felsefik tartışmalar, içten muhabbetler tıpkı hayallerimdeki gibi çok uzak görünüyordu. Arabaya binenler ya uyuyor uyukluyordu ya da cama dönüyor arabanın sessizce gideceği yere varmasını bekliyorlardı. Bazıları ile konuşmayı denediysem de başaramadım. Kısa ve net sohbetine de doyum olmuyor denilesi soğuk cevaplar aldım. Bir yolcum ise beni galiba yanlış anladı bilmiyorum sorduğum soruya cevap vermedi. Duymamazlıktan geldi bildiğiniz.. Duymamasına imkan yoktu gayet de sesli sormuştum ve kulağında kulaklık falan da yoktu. Her neyse..

Saat 9da duraktaydım. Hüseyin dayı durakta beni bekliyordu beeraber çay içtik sohbet ettik. 5-10 dakka sonra bana arabanın anahtarını verdi. Hadi yolun açık olsun dedi ve gitti. Ben de arabaya geçtim. Arabayla sıranın en arkasına geçtim. Radyoyu kurcaladım falan. Sigara yaktım bi tane. Yarım saat geçti geçmedi sıranın başına ulaştım ve yolun karşısından bana bakan adam elindeki torbalarla arabaya geldi ve boş mu diye sordu. Boş olduğunu duyunca bagaja yöneldi ve elindekiler koydu. Koyduktan sonra yanıma bindi. Selamlaştık. Gideceği yeri söyledi ve bu şekilde ilk müşterimle yola koyulduk.
Sigara sizi rahatsız eder mi ? dedim dönüp.
Yok ben de kullanıyorum da takside yasak değil mi yav ? dedi hafif şaşırmış gibiydi..
Biz de serbest dedim tıslama ile gülme arası bişey yaptım.
Elini cebine attı. Buyur burdan yak o zaman dedi. Aldım. Yaktım. O da yaktı bi tane.
Sonra adam sizin işiniz de zor falan muhabbetine girdi. ilk günüm olduğundan bahsettim. Sohbet ara ara kesiliyor ikimiz de bir sonraki cümlemizi düşünüyorduk sanki. Samimi gibi gözükse de gayet sahte bir sohbetti bu. ikimizin de sohbetteki amacı laf olsun olunca öyle oluyor galiba.
Sonra ineceği yere vardım. Ücreti aldım Bu sırada gece açmayı unuttuğumu farkettim. Adamın inerken eyvallah saol demesi anlamlanmıştı ve durağa döndüm.

Yanında getirdiği ağacın dibinde dikilen korumasına sesleniyor.. Gidiyoruz
Birkaç saniye içinde arabalar korumalar gökhan ve herkes ortalıktan kayboluyor.

Gözlerim Buseyi arıyor. Kafenin kapısının orda dikiliyor. Gözleri ne kadardır üzerimdeydi acaba.. Masadan kalkıp yanına gidiyorum. Sanki bir suç işlemiş gibi boynu önüne eğik ayakta dikiliyor bana bakamadan. Elinden tutuyorum .. Bana bakıyor Bütün bu olanlar için senden özür dilerim Mesut diyor.. Özür dilenecek birşey yok ki saçmalama diyorum..

Birden sarılıyor bana.. Ağlıyor.. Keşke herşey bu noktaya gelmeseydi diyor.. Hıçkırıklarının içinden cümlelerini zar zor seçebiliyorum.. Keşke diye bir şey yok diyorum.. Gel masaya geçelim oturalım orada konuşalım Elinden tutup cafenin kenarlarını kaldırım taşlarıyla kaplayarak çizdiği yürüme yolundan geçerek masamıza oturuyoruz..

Buse sigara yakıyor. Yaktığı sigarayı ağzından alıyorum.. Çok içtin yeter bu kadar diyorum.. Önümüzdeki az önce gökhanın içip attığı izmaritlerin de bulunduğu kültablasında sigarayı eziyorum.
Peki diyorum. Seninle karşılaşmamız da oyundu o zaman ..
Maalesef evet diyor.. Mezarlıktaki karşılaşmamız tamamen benim Gökhandan isteğimdi. işin açığı seni mezarlıktan önce de tanıyordum.. Ama sen beni hiç farketmedin..
Nası yani.. Seninle daha önce de karşılaştık mı ?
Hem evet hem hayır.. Seninle o mezarlıktan önce hiç sohbet etmedik.

vay amk gökana bak sen kapçık ağızlı

Sustu.. Gökhanın gözleri doldu şaşırmıştım...

Bi sigara versene dedi üzgün bir ses tonuyla. Kelimeler boğazını yırtarak çıkıyordu sanki.. Pakedi uzattım. Bir sigara aldı ağzına koydu. Yaksana diyen bakışlarını görünce çakmağımla ateşledim sigarayı.. Gözlerini kapatıp derin bir nefes çekti sigara ağzındayken.. ve ağzından dumanlar saçarak devam etti konuşmasına..

Buse bana kendi öz amcasının tecavüz ettiğini söyledi dedi.. Busenin neden masadan kalktığını anlamıştım. Lafın oraya geleceğini anlamış ve kalkmıştı.. içime nefret doldu aniden. Hayatlarımıza nefret ettim . Bize çizilen içinde bulunduğumuz hayata nefret ettim.. Herşeyden tiksindim..
Doğduğumdan beri gözümde her gün değerini kaybeden ve yıllardır da değersiz olan dünya
bence artık yok olmayı hakediyordu. Bütün insanlık toplu intihar etmeliydi belki.. Bu dünyadan olmamıştı.. Herşeye öfke doldum. Sinirimden mi üzüntümden mi bilemiyorum ama ağladım. Gözyaşlarımı silerken Busenin bana içerden baktığını farkettim.. Benim gözlerimdeki yaşı görünce içeri gitti ağlayarak

Evet bunu söyledim. Gökhanın babasını aradım ve biryerde buluşmamız gerektiğimi söyleyip aynı kafede buluşmak üzere sözleştim. Sonra o ilimizin en taşşaklılarından olan gökhanın babasına bütün durumu bildiğini ve bunu bildiği halde gökhana yardım ettiğininden bahsettim. işin bütün iç yüzünü bildiğimi ve suçu üzerlerine attıkları kişinin ben olduğumu söyledim. Bütün bildiklerimi ve işin daha da kötü yanı kendisinin de makamı mevkisi ile gökhanın bu cinayetten sıyrılma planına ortak olduğunu ve planın bütün aşamalarında senin dayanak olduğunu bildimi ve isteklerimi yerine getirmediği takdirde bütün bildiklerimi gazetelere ve medyaya dağıtacağımı ve suçu üstlenmekten vazgeçceğimi söyledim..
Ve isteklerimin listesinin yazılı olduğu kağıdı ona uzattım

O kağıtta kendisine tecavüz etmek istediğim bile yazsaydı eminim şartlar gereği kabul ederdi.
Listede yazanlar bu araç ve aracın bagajındaki bavulun içindekilerdi ..

Sessizlik üzerine bir sigara yakıp Gökhanın söyledikleri üzerine düşünmeye çalışıyorum. Peki ben ne yapabilirim. Hayatımın sonuna geldiysem bütün hayallerim yalan olduysa ben ne yapmalıyım. Bir hapse girip orada mı yaşlanacağım. Suçun işlenmesinden dolayı gayet memmunum. Buseye dokunan o amcasını ben de şuan olsaydı bir saniye düşünmez öldürürdüm. Fakat bir plan yapar öyle öldürürdüm. Sonuçta buseyle önümde yaşamak istediğim bir hayat vardı. O adamı bir plan çerçevesinde öldürür ve suçu birine atmak yerine bir faili meçhul gibi gösterebilirdim. Ya da belki bir intihar. Fakat şu an polis tarafından her yerde aranıyorum.

Peki diyorum Bunları bana anlattın planının bütün detaylarını biliyorum. Polise bana anlattıklarını anlatırsam. Kendimi aklayamaz mıyım ?

Gökhan beklediğim gibi rahat Sence bu planı yapacak kadar zaki birisi, önlemini almadan sana herşeyi anlatır mı ? Ben o kadar salak olabilir miyim ? Polise bunları anlatsan bile bütün deliller seni gösteriyorken sana inanacaklarını mı sanıyorsun.. Benim ve babamın bu şehirdeki statümüzü biliyorsun.. Ayrıca benimle birlikte bir evde kaldığını da polisin gözünden kaçmayacak.. Bütün söylediklerinin birer deli saçması olduğunu ve bana tak atan bir deli cani olduğunu düşünecekler sadece söylediklerinle..

Yani beni suçlayabilecek bir delililn yok.. Ve polis babamın emrinde Mesutum... Yapabileceğin hiçbirşey yok.. diyor ve susuyor.

Gökhan ise devam ediyordu anlamaya..

Radyo işini sana ben ayarladım çünkü amcasını öldürmem gerekiyordu dedi. Suçu üstlenemezdim. Bir plan yaptım.. Sana radyo progrdıbını ayarladım.. Senin yanına söyleyeceklerini belirleyen bir asistan ayarlattım. Sen onun söylemene izin verdiği kelimeleri söylüyordun.. Hatırladın değil mi ?

işini bitiren o son konuşmayı hatırlıyorsun ? Busenin amcası ismini söyleyip programa bağlandı.

Sen aslında onla konuşurken sen de, o da ; size söylemeniz için önceden belirlenen cümleleri söylüyordunuz..

Sen asistana söylediğim ve sana söyletmesini istediğim cümlelerimi söylüyordun. Amcası ise bir saldalyeye bağlıydı ve yanında elimde silahımla ben vardım. Sen onunla konuşurken o da önündeki kağıtta yazan kelimeleri söylüyordu. Orada kamuya açık bir tiyatro döndü anlayacağın. Sadece bu cinayeti senin üzerine yıkmak için oynanan bi tiyatro.. Onu insanlara kendinin öldürdüğünü söyledin.. Ama ben öldürdüm..

Lafa girdim Polis muhtemelen radyonun kayıtlarına dayanarak beni arıyor olmalı ? dedim..
Polis o laflarımı açık bir tehdit olarak algılasa bile adamı öldürdüğüme dair açık bir kanıt yok ki ? Nası bu kadar emin olabiliyorsun.. Polis beni belki sadece sorgulamak için arıyor da olabilir ?

Gökhanı söylediklerim gram rahatsız etmemişti. Sadece bir radyo kaydından yola çıkmadılar.. Radyo kaydı sadece işi destekleyen ve cinayetin sebebini belirleyen bir delil.. Busenin amcasını bıçaklayarak öldürdüm. Bıçağı en son evde sen kullanmıştın. Üzerinde parmak izin vardı. Parmaklarının arasına saç telini bırakacaktım aslında.. Fakat bunun için deri örneğin de lazımdı vazgeçtim. Boğuşma gibi gösterebilmeyi düşündüm. Fakat kanlı bıçaktaki parmak izin herşeyi açıklıyor.. Bıçağı ise olay yerinin uzağına bir yere attım. Eğer cesedin yakınlarına bıraksaydım anlaşılabilirdi olayın düzmeceliği..

Polis şuanda Busenin üniversitede çalışan temizlikçi amcasıyla üniversiteden kavgalı olduğunu sonra programda ismini duyunca üstü kapalı tartıştığınızı ve senin sinirlenip onu tehdit ettiğini ve bunun sonucunda o gece gidip adamı öldürdüğünü düşünüyor..

Gökhan gözlerini üzerimden çekip O kadar kara kara düşünme diyor.. Kalkıyor ve devem ediyor. Bir daha hiç görüşmeyeceğiz Mesut. Sana 3 gün veriyorum. Polisi 3 gün daha oyalayacağım. Buseyle birşeyler yap gez toz son günlerini yaşa.. Keşke kaçmanı kurtulmanı sağlayabilseydim. Ama olaylar benden de farklı şekilde gelişti dostum. Polis elbette ölen birisinin katilini bulmak istiyor. Keşke gücüm yetseydi ve bu olay bu duruma gelmeseydi. Üzgünüm. '' diyor.. Gözlerini üstümden alıp konuşmasını bitirdikten sonra yürümeye başlıyor.

Yandaki kapının gözündeki sigara pakedimden bir sigara çıkarıyorum. Sigarayı yaktıktan sonra Buse radyoda güzel bir kanal bulduğunu farkediyorum. Ona dönüp gülümsüyorum ağzımdaki sigarayla.
Radyodaki şarkının sözlerini mırıldanıyorum ..

Seni sevdiğimi unut
Sevişmelerimiz yalan
Unut beni de her yalan gibi unut.
O sevgiler ki yoktular
Onlar ümttlerimizdi.. ..

Nedense Acaba polisler peşimize düşmüşler midir ? diye soruyor bana.. Gökhanın babasının emriyle..

Sigarayı teybin altındaki küllükte söndürüyorum. Sonra yaklaşık on dakikadır arkasında gittiğim tırı düz yolda fırsat bulup solladıktan sonra Sanmıyorum diyorum. Söylediklerimde ciddiyim. Böyle birşey yaparsa oğlunun suçunu üstlenmeyeceğimi gökhanı polise ihbar edeceğimi üstüne basa basa söyledim.

giberim böyle kitabı. yazım yanlışı olan kitabı okumam okurtturmam. hiçbirşey değil hiçbir şey olacak

Buse çakmağı cebine koyuyor. Birasından yudum alıp tekrar devam ediyor.. Bak şimdi diyor, sesi gayet güven verici Bu olayın senin üstüne kalmasının sebebi deliller değil mi ? ve biz bu delilleri gökhanın nasıl düzdüğünü en ince ayrıntısına kadar bilmiyor muyuz ? Eee ? Polislerin ellerindeki delillerin hepsini Gökhanın nasıl ayarladığını birbir anlatırsak bu iş hallolur.. Gökhan tamam belki bu şehirde zütü sağlam birisi.. Ama o kadar da değil. Bir cinayeti örtbas edebilecek kadar değil Mesut ..

Bunu benim anlatmam hiçbirşeyi değiştirmez diyorum.. Gökhana bana bunları neden anlattığını bunları gidip polise anlatabileceğimi söylediğimde güldü bana sadece

Bunları sen anlatmayacaksın ki.. Olayın içinde olan bizzat ben anlatacağım.. Nasıl yaptığımızı nasıl düzdüğümüzü bu oyunu.. Suçun içinde olan biri olarak itiraf edeceğim..

sona nasıl bağlayacan acaba

Ama Gökhanın sana anlatmadığı birşey var.. Ben herşeyi açıklığa kavuşturacağım. sen merak etme..
Ne ? Neyden bahsediyorsun sendiyorumNe açıklığı

Gökhan yanımızdayken rahat konuşamadığım için yanınızdan kalktım. Gökhanın planı buydu fakat benim seni tanıdıktan sonra elbette planı değiştirdim.. Olayların göründüğü gibi olmadığını açıklayacağım polise..Gökhanla yaptıklarımızı anlatacağım itiraf edeceğim herşeyi polise Deliller seni gösterse de herşey seni işaret etse de olayın bütün açıklıklarını olayı işleyen birisi olarak anlattığımda ve olay araştırıldığında herşey açığa kavuşacaktır.

Senin o iş olmaz iştediyorum. Deri ceketimin iç cebindeki paketten bir sigara çıkarıyorum. Ağzıma koyduktan sonra biraz bakınsam da çakmağı bulamıyorum. Ceplerimde olmadığı gibi arabanın konsolunda da gözükmüyor.

Boşuna aranıyorsun çakmağın bende diyor buse. Aramayı bırakıp ona dönüyorum . Bir iki başarısız denemeden sonra çakmağı çakıyor. Sigaramı uzatıp yakıyorum ve cümlelerimi tekrarlıyorum..

Senin o iş, yaş iş''

Ateşin başına beraber oturduk. Yaktığımız ateş ormanı alacakaranlık bir şekilde aydınlatıyordu. Çadırımız karşımızda arabamız ise tam arkamızdaydı ve sırtımızı ona yaslamıştık. Odunlardan aldığımız közlerle çayımızı demlemiştik.

En iyi ihtimalle 5 km yarıçapındaki alanda bizden başka insan yoktu. işte bizim mutluluk anlayışımız buydu. Bütün insanlıktan herkesten her şeyden uzak kendi yarattığımız dünyamızdaydık. Diğer insanlara ait her şey uzaktaydı. Diğer insanlar uzağımızdaydı. Farklılık bunu gerektiriyordu belki de.
Diğer insanlardan kaçıyorduk çünkü onlar bizi anlamıyordu. Biz de onları anlamıyorduk. Biz masumduk onlar kirli. Biz gerçektik onlar sahte. Çünkü biz iki kişi bizdik onlar diğerleri. Biz bu şekilde gayet mutluyduk.

Bilinçli rüyamdan kendimi uyandırıyorum. Beynim kurduğu düşü bırakıp arabanın içindeki bana dönmekte zorlanıyor. Karşı şeritten geçen arabaların far ışıkları camdan koltuğa vucudumuza yüzümüze ve arka koltuktaki bavullarımıza vuruyor. Aracın camları kapalı olsa da hızlı gittiğimiz için aracın içinde bir uğultu sesi var.

Buseye dönüp Teybi açalım mı diyorum.. Sessizlik bunalttı beni .. Buse bana cevap vermeden yattığı koltuktan teybe doğru doğruluyor. Karanlıkta teybi görme engelli birisi gibi elleriyle yoklayarak buluyor fakat açma tuşunu seçemiyor. Tavandaki ışığı açıp ona yardımcı oluyorum.

Biradan büyük bir yudum daha içiyorum. Sessizlik can sıkıcı bir hal almaya başlıyor. Buse sigarasını camdan dışarı atıyor ve hareketleniyor sonra. Ayaklarını içeri alıyor toparlanıyor.

Gökhan sana cinayeti anlattı değil mi ? diyor.. Sen evden gittikten sonra polisler evi arayıp seni bulamadıktan sonra evden ayrıldılar.. Gökhan sana söylediğimiz saatteki buluşmada herşeyi anlatacağını söylemişti bana.. Ama konuşmanın başında yanınızdan kalktığımdan dolayı anlattıklarının devamı hakkında bir bilgim yok..

Evet anlattı.. Cinayeti nasıl işlediğini kurguladığını şuan içinde bulunduğum durumu anlattı. Suçun üstüme attığını planının bütün ayrıntılarını ve işleyişini anlattı.. diyorum