sonunda bitirdigim eserim b o ş l u k t a

Kanalın grafikerlerinin hazırladığı o reklamlar gökhanın babası sayesinde yerel gazetelerde yer aldı. Hatta radyo yerel bir tv kanalının alt kuruluşu olduğu için o yerel tvde bile birkaç kez reklamım çıktı. Kanalın programa inancı büyüktü. Beklentisi de. insanlar programın içeriği olan fal rüya yorumu gibi mistik konulardan geleceğe dair kehanetlerden haz duymuştu. Geleceği bilmek istiyorlardı sanki gününü yaşıyormuşçasına. Dediğim gibi programın tutacağına dair beklenti büyüktü. Sağlam proje ve sağlam bir fikirle giriştiğimiz bu işin büyük ses getireceğini düşünüyorduk. Benim böyle bi hayalim yoktu. Ben hayal kurmayı çok küçük yaşta bırakmıştım. Biliyordum ki hayal kurmak güzel birşeydi fakat hayaller uçsuz bucaksızdı.. Hayaller insanda sahte mutluluk yaratırdı. Tozpembe bir beklenti içine girer ve kendinizi buna inandırırdınız. Sonra er geç gerçeklerle yüzleşirdiniz. O hayaller un ufak olurdu içinizde.. Bir zamanlar mutlu olduğunuz o hayalleri hatırlar belki hıçkıra hıçkıra ağlardınız. O yüzden ben hayal kurmazdım. Çünkü benim bütün hayallerim darmadağın olmuştu. Buna pgibolojide öğrenilmiş çaresizlik diyorlar. Birşeyin gidişatı değişmiyorsa bir süre sonra pgibolojik olarak o şeyin gelecekte de öyle olacağına karşı olan inancınız. Sürekli yeniliyorsanız önünüzdeki maçlara yenileceğinizi düşünerek çıkmanız..
Ben de hayallerimin hepsi kırıldığı için yeni hayallerimin kırılacağını benimsediğimden hayal kurmuyordum.

Yayın gününe gelelim. Gece saat 23.15 de başlayacak yayın için iki saat öncesinden kanala gittim. Studyoya çıktım. Yayın koordinatörü ve operatörle konuştum. Sıkıntı yoktu herkes herşey hazırdı. Asistanım Hikmet de gelmişti. O da yayına hazırdı. Ama programa daha vardı. Kanaldaki odama çekilip bir sigara yaktım. Keşke birkaç shot viski içip gelseydim diye düşündüm çünkü tatsızdım.
Odada karşımdaki büyük aynada gördüğüm kişinin yüz çizgilerine bakıp yine geçmişte tur atmayacaktım. Fakat bu simayla birlikte karşılıklı sigara içebilirdim.

--spoiler--
akşam devam edeceğim..
--spoiler--

Yayına yarım saat kalınca studyoya girdik. Hikmetle yan yana oturduk Yan odada camda operatör hazırdı ve hemen yanında yayın koordinatörü duruyordu. Taktığım kulaklık sayesinde onların talimatlarını duyabiliyordum. iki tane mikrofon vardı biri kulaklığa bağlı olan ve yandaki iki personelle bağlantımı sağlayan mikrofon ve diğeri ise genel yayın mikrofonu. Herkesin gözünde heyecanı okuyabiliyordum fakat bende gram heyecan yoktu. Hatta hikmet yanında ismini hatırlayamadığım bir kaç taş parçası getirmişti. Birisini sakinleştirici olarak bana verdi diğer ikisini de masaya karşılıklı olarak koydu. Ortamın elektriğini alıyorlar diyordu.

Önümde ilk yayınımız olduğundan heyecanlanma panikleme gibi ihtimallere karşı ilk başta söyleyeceğim kelimeler yazıyordu. Yayına katılacak ilk kişiler de belirlenmişti. Yayın başlamadan günler önce verilen numarayı arayıp yer alan dinleyicilerdi bunlar. Yayın koltuğumdaydım mikrofon açıktı. Camdan yayın koordinatörü tıklayıp yayına saniyeler kaldığını işaret etti.

Üüç ikii ve biir!!! Yayındayız..

'iyi günler Elma Fm dinleyenleri, şu an Mesut ile geleceğe bakış progrdıbının sunucusu Mesutu dinliyorsunuz. Bilmiyorum kanalda bir haftadır dönen reklamımızı dinlediniz mi ? Fakat programımızı ben rastgele frekans zaplarken denk gelen ya da programdan haberi olmayan dinleyenlerimiz için açıklayayım.
Siz saygıdeğer dinleyenlerimiz gördüğünüz ve anldıbını merak ettiğiniz rüyalarınızı numaralarımızı arayarak bana anlatıyorsunuz. Ben de sizin önce bir aldığım bilgilerinizden burç yorumunuza yıldıznamenize bakıyorum. Sonra rüyanızı yorumluyorum.
Programımız genel hattıyla bu kadar. Arada burçların genel özelliklerinden bahsedebilirim. Ya da size rüyalar hakkında bilgiler verebilirim. Bu gibi mistik şeyler işte sayın dinleyenler..''

Oscara adaydım. Kendimi biraz daha gazlasam ben mehdiyim bile diyebilirdim.

Bir telefonumuz varmış Alo
Alo iyi geceler Mesut Bey
iyi geceler sayın dinleyen isminizi alabilirmiyim
Kemal
Size de iyi geceler kemal bey. Doğum tarihinizi alabilir miyim
8 şubat 1970
anne ve baba adı
Hatice ve Vehbi
Teşekkürler Kemal bey. Şimdi sizi dinliyoruz. Anlatın rüyanızı''
Bu esnada yanımda oturan asistanım Hikmet bigileri not almıştı. Birşeyler karalıyordu. Sonra kalemi kağıdı bıraktı ve gözlerini kapattı. Yüzü garip bi ifade almıştı.. sanki yayında yoga yapıyordu..

Ben meditasyonunu yapan asistanım hikmeti ince ince süzeken dinleyen ise çoktan rüyasını anlatmaya başlamıştı.

Okunabilir reserrved

..
eee işte arabadan indim. sonra daha önce hiç görmediğim bir eve girdim. Bizim mahalledeymiş güya. Evin içinde iki tane yaşlı adam namaz kılıyordu. Sonra namazları bitti bana döndüler, uyandım

Hikmet ise onun bitirmesinin ardından kağıdı önüme uzattı. Direk okumaya başladım.

Kova burcunun önümüzdeki günlerde karşılaşabileceği durumlar ile rüyanızdaki imgelere baktığımda birbirleri ile paralellik gösteriyorlar. diyorum.
Kağıtta bir devlet işiniz var ve sonuca bağlanacak yazıyor.

Devlet dairesinde bir işiniz var mı Kemal Bey? evrak olabilir ya da mahkemeniz

Dinleyen heyecanla atılıyor.

Evet, var. Mahkeme işim var.

Kağıtta yazanı direk aktarıyorum.

Yakın bir zamanda sizin hakkınızda olabilecek en iyi şekilde sonuçlanacak bu işiniz kemal bey. Kendinizi biraz sıkmışsınız bu konuda, rahat olun

Aynen diyordu telefondaki ses Bu konuda çok sıkıntıdayım şu sıralar

Dediğim gibi gerek yok kendinizi sıkmanıza

Bir yerden bi haber alacaksınız, sevineceksiniz

telefondaki ses evet diyor. duyduklarından memmun devam etmemi istiyor.

uzun vadede elinize makul miktarda bir para geçebilir bir de Kendinize iyi bakın. dedim ve telefonu operatöre almasını işaret ettim.

Yayın o gün bu monotonluğunda akıp gitti. Asistanım yazdı ben söyledim o gün. ilk yayınımı 2 şer 2 şer 6 dinleyenle bitirmiştik. Aletleri kapatıp Hikmetle stüdyodan çıktık. Yayın koordinatörü ve operatör de yan odadan çıkmışlardı. Birbirimizi tebrik ettik. ilk yayınımızı ayak üstü kutlayıp ertesi gece aynı saatte buluşmak üzere orada vedalaştık. Hikmetle sandığımdan da iyi anlaşıyordum. Birbirimizi iyi idare ediyorduk.

Hikmetle de tebrikleşip kanaldaki özel odama çıktım. içeri girdiğimde Gökhanın süpriziyle karşılaştım. Gökhan odada yayınını dinlediğini söyledi. Sarıldı tebrik etti. Ne yalan söyleyeyim mutlu olmuştum. Baya baya baya uzun bir süredir kendimi böyle önemli hissetmemiştim ve bu hissin üzerimdeki eğreltiliğiyle sırıtıyordum. Teşekkür ettim. Bir sigara yaktım. Mutluluğun şerefine sigara yakmayı görmek de nasipmiş. Genel durum değerlendirmesi yaptık. Programın geleceğini tartıştık. O gün öylece geçip gitti.

Ertesi gün de aynı şekilde bir program oldu. 7 dinleyen aldığımız yayını gece 1.30gibi bitirmiştik. Program hakkında pek söyleyecek birşeyim yok. Haftasonları 2 gün gece 11 de başlayıp 1.30 civarı biten, katılan dinleyenlerin rüyalarının peşinde koşulan, hayatlarına dair kehanetlerde bulunulan ve gözlemlediğim kadarıyla hep duymak istediklerinin söylendiği ilginç bir şeydi bizim program. Ayrıca 2 hafta sonra programın reytingleri açıklandı. Yayınlandığı saati bırakın il genelinde o gün en çok dinlenen radyoyduk. Program gerçekten iyi tutmuştu. Kanal durumdan çok memmun olmuştu. Patron reytingleri duyunca bu programın başarısını ödüllendirmek adına bana ve asistanım hikmete 15 bin tl prim-avans karışımı bir para verdi.

Benim için ender olan işlerin yolunda gitme durumu bu işte baya uzun sürmüştü. Programın ünü ve başarısı gittikçe arttı. internette hakkımızda sözlüklerde yorumlar yapılıyordu. Sosyal medya ve sosyal ağlar sayesinde geniş kitlelerle tanışmıştık. Radyonun internet sitesi son 2 aydaki tıklanma sayısı sitenin kuruluş tarihinden günümüze olan tıklanma sayısını ikiye katlamıştı. Bu da demek oluyordu ki il dışından çok dinleyenimiz vardı.

Radyoya gelen telefonlar da bunu doğrular nitelikteydi. Artık il dışından da bağlanan dinleyenlerimiz oluyordu ve bu olay kıytırık bir yerel kanala bir ödül gibiydi.

Program zirvlerini yaşıyordu bir hafta sonra. Asistanım hikmetle birlikte yürüttüğümüz iş herkesin yüzünü güldürmüştü. Ben yaptığım işten zevk almıyordum ya da beni enterese eden bir yanı yoktu işin. işimin benim için tek güzel yanı hafta sonları gece iş bitince tekel dükkanına gidip nevalemi sigaramı alıp bomboş sokaklarda insanlar uyurken dolaşıp gezip bir mezarlıkta ya da bir bankta sabahlamaktı. Bırakın ilçeyi ili ülke çapında tanınıyordum fakat yüzümü bilen yoktu. Bni tanıyan.. Radyoda sadece o saat dilimi arasında ünlüydüm ben. Fakat hayatımın geri kalanında bir önemim bir amacım ya da yerim yoktu. Sadec alkol ve sigara tüketiyor bol bol hayatın anlamı üzerinde kendi kendime gibik tartışmalara giriyordum.

hala okunmuyor neden okunmuyor anlamıyorum dıbına koyiyim..
okuyan varsa şimdiden çok teşekkür ediyorum.. daha baya var ama hevesim baya baya kırıldı amk..

--spoiler--

--spoiler--

'Önceden hiç gitmediğim, hiç bilmediğim bir yerdeyim.. Kar yağıyor.. Lapa lapa kar yapıyor.. Her yer bembeyaz... Soğuk üşüyorum.. Kar fırtınasının içinde ucunu sonunu görmediğim bir yolda yürüyorum.. Kapılar var.. Evlerin kapıları.. Neredeyse hepsini tek tek çalıyorum.. Ama kimse açmıyor.. Sanki açmayacaklarını bilerek çalıyormuşum gibi.. Öyle hissediyorum o an.. Ve karların altında çaresiz oturuyorum.. Uzaktan birisi geliyor.. Ama ne görebiliyorum ne de bana gelip gelmediğini bilebiliyorum.. Birisi var işte sadece seçebiliyorum.. Karların fırtınanın altında yapayalnız benim gibi.. Uyanıyorum''

Kadının anlattığı rüyadan etkilenmiştim. Adeta o anlatırken ben de o hikayeyi beynimde canlandırıp kendimi ana karakter yapmıştım. Hikmetin beni dürtmesiyle kendime geldim. Elime yine bir kağıt tutuşturdu. Kağıda bakarkn bir yandan da oluşan sessizliği dağıtmak için konuşmaya başladım.

hmm ilginç bir rüyaymış Sibel hanım. Siz anlatırken ben yaşadım adeta. dedim. Kadın hemen ardımdan
Çok berrak gördüm bu rüyamı mesut bey. dedi. Sanki görmedim yaşadım gibiydi. içinde gibiydim rüyamın
Şimdi gelelim rüyanızın yorumuna Sibel hanım diyip asistanın kağıda karaladıklarını okumaya başladım.
Yakın zamanda üzücü bir haber alabilirsiniz Sibel hanım diyorum. ve bu haber sonucu kendinizi birboşluğun içinde bulabilirsiniz.
Kadının çok endişli bir ses tonuyla Annem hasta dedi.
Kağıtta annesinin öleceği yazıyordu. Ama direk söyleyememiştim . iyi ki de söylememiştim kadının sesinden anladığım kadarıyla söylemediğim halde aşırı korkmuştu.
O kadarını bilemem Sibel hanım. isim veremiyorum
Ama korkmayın çabuk toparlanacaksınız. Güçlü bir insansınız
Teşekkür ederim diyor kadın..
Ben teşekkür ederim sayın dinleyen diyor yayından aldırıyorum kadını.

Programda çeşitli çeşitli kehanetlerde bulunuyorduk. Kimisinin borç işleri devlet işleri gibi meselelerinin akibetini bildiriyor bazılarına ellerin geçirecekleri ya da kaybedecekleri malları bildiriyorduk. Nasıl biliyordu bilmiyorum ama, Hikmetin kehanetleri hep tutuyordu. Dinleyenler daha laflarımı bitirmeden Hikmetin kehanetlerine evet evet diye atılıveriyorlardı telefondan. Hatta Hikmet bazen kehanet işini abartıp direk nokta atışı yapıyordu. Yarın şurada bir işiniz var o olacak .. 3 gündür beklediğiniz bir para var o parayı biraz daha beklemeniz gerekecek gibisinden..

Fakat hikmet o kadının annesinin öleceğini söylememe bozulmuştu. Program bitiminde Bir anlaşma yapmıştık diye seslendi. Benim söylediklerime rüya yorumlarıma kehanetlerime yorum katmayacaktın.

O kağıtta yazanları okumadın. Sadece istediğin yerleri okudundedi.
Döndüm Napsaydım kadına direk annesinin öleceğini mi söyleseydim yani ? dedim. Kadının nasıl üzüldüğünü korktuğunu sen de gördün
Benim söylediklerimi söylemeyeceken burada olmamın bir manası yok ki dedi. Bak demek istediğim benim söylediklerimi söylemeyerek bana vebal yüklüyorsun. Ben kendi söylediklerimin arkasındayım güveniyorum. Ama senin söyleyeceklerini tahmin edemem. Kehanet benim işim ve benim istediğim şekilde olmalı dedi. Benim söylediklerimi söylemeyerek hem beni hem dinleyeni tehdit ediyorsun

Durdum. Gözlerinin için bakıyordum. Tamam dedim. Senin o kağıtlara yazdıklarını olduğu gibi okuyacağım. Sonra alaycı bir tavırla ekledim Umarım yakında programı sunuşuma da karışmazsın

Beni doğru anladığını umuyorum Mesut dedi ve taşlarını eşyalarını toplayıp stüdyodan ayrıldı.

Bu çağrısından sonra diğer programlarda kağıtta yazılanları aynen okumaya yorum katmamaya dikkat ettim. Sonra onun bir fikri üzerine anlaşma yapıp program ortasında yine hikmetin yazdığı bilgilendirici metinleri okumaya başladım. Bu metinlere istediğim gibi yorumumu katabiliyordum. Bunu yazdıklarına yorum katmamam için yapmıştı. Belki de gönlümü almak için bilemiyorum. Fakat ben dinleyenlerin rüyalarına burçlarına dair yazdıklarına yorum katmamaya dikkat ediyordum. Yazdıklarının karşı tarafta yaratacağı etkiden kendisi mesuldü ve bu beni rahatlatıyordu. Fakat keşke o programda yorumumu katsaydım. Keşke ısrarına boyun eğip o sözleri söylemeseydim.

Size o programı anlatayım. Pazar günüydü. Program normal seyrinde gidiyordu. 5 tane dinleyeni yayına bağlamıştım ve rüyalarını dinleyip Hikmetin yazdıklarını onun söylediği gibi aynen okumuştum. Hatta bağlanan son dinleyenin de rüyasını yorumlayıp hattan aldıktan sonra Hikmetin yazdığı koç burcunun önümüzdeki günlerde karşılaşabilecekleri ile ilgili küçük anektodları okuyucuya yorumlarımla beraber aktardım.
Operatör çocuk bana içerden bir dinleyeni bağlayacağını işaret etti. Onayladım.
Bir dinleyenimiz varmış Alo dedim mikrofona.
Alo diye sert kaba bir erkek sesi stüdyonun duvarlarında yankılandı.
Yayınımıza hoşgeldiniz beyfendi isminizi alabilir miyim ? dedim.
ismim Kudret dedi karşı taraftaki dinleyen. Sesi heyecanlı geliyordu.
Kudret bey doğum Tarihiniz ve anne baba adınız
Annemin adı Hatice Babamın adı Mehmet. 6 nisan 1961 doğumluyum.
dedi.