-
1.
+58 -3Öyle bir aşkki hepimiz beraber rakı içip Müslüm Baba dinlicez. Onca yıldır kimseye bahsetmedim hep içime attım derdimi, üzüntümü ama artık anlatıp bir nebzede olsa rahatlamak istiyorum. Lise yıllarında yaşadığım olayı anlatıcam. Şimdi gelip buraya "bize lise aşkını anlatma" diyecek panpalarım haklısınız ama yaşadığım en güzel aşk bu. Sonunda anlatma nedenimide söylicem.
Kendimden bahsediyim o zamanlar 1.78 boyunda ortalamanın biraz üstü bir tipe sahip maddi durum yönünden ise bir sıkıntım yoktu. Lise 2 olmama rağmen hayat bana çok şey öğretmişti. Çok zor bir çocukluk geçirdim belki başka bir hikâye de anlatırım çocukluğumu. Hane sınıfta hiç konuşmayan sessiz sakin olan bir çocuk vardır ya hah işte lise 2 de o kişi bendim. Bütün günümü kitap okuyarak ve spor yaparak gecirirdim. Az biraz vücudum ve tekniğim vardı. Sessiz sakin olsam da asla kendimi ezdirmezdim yeri geldi mi çok güzel cevaplar verirdim. Lise boyunca hatta bütün hayatım boyunca yanımdan hiç ayırmadığım tek bir dostum vardı oda Bartu. Bartu'dan bahsedeyim benden yakışıklı ve uzun kilosuda o zamanlar yanlış hatırlamıyosam 65 civarıydı. Kitap okumak dışında bütün günüm Bartu'yla geçerdi. Benim karı kıza merakım yoktu ancak Bartu yavşaoklık yolundaydı. Bende o kadar yakışıklı olsaydım bende yavşak olurdum belki.
Bartu hep bir kız bulmamı söylerdi ancak ben kabul etmezdim boş ver kim uğraşacak diyip geçiştirirdim. Aşk bana göre imkansız bir şeydi. Birine körü körüne bağlanmak saçmalıktı. Bartu aşk adamı değildi gerçi her hafta başka bir kızı takardı koluna. Bundan dolayı kavga etmişliğimiz çoktur. Bir gün okuldan çıktım spora gidicem. Bartuyu aradım okula gelmemişti o gün taksa gelmesini söyledim. Biraz gecikeceğini söyledi bende bunun üzerine biraz yürüyüp bi kaç durak öteden binmeye karar verdim. MP3imden şarkı açtım kullaklığımı takıp yürümeye başladım...
not:seri uzun yazıcam rezleri alın bekletmicem
not2: bu başlığı 2. açışım toplanın hikayenin yarısı hazır zaten rezlerinizi alın
edit:hikaye bitmiştir panpalarım.
edit2: (bkz: sonunda ağlatan aşk hikayem 2) -
2.
+22Ondan sonraki 3 ay boyunca ilişkimize devam ettik. Hergünü dolu dolu yaşıyorduk. Bartu ve Ayyücenin ilişkiside gayet güzel devam ediyordu. Yaz tatilindeydik artık. Bütün yazımı sevgilimle geçirme planı kuruyordum. Düzenli olarak beraber hastaneye gidip geliyorduk kontrollerini yapıyorduk. Annemlede tanıştırmıştım Ayça'yı anneminde kanı ısınmıştı hatta sürekli eve çağırmamı söylüyordu. Bir yaz günü yine birlikteydik hastaneye kontrole gittik. Rutin işlemlerden sonra doktor yanıma geldi. Değerlerinin yükseldiğini artık burada daha fazlasını yapamiyacaklarını söyledi. inanmadım söylediklerine dünyam karardı o an doktora bağırmaya başladım sonra kapı açıldı sevdiğim kız çıktı kapıdan. Hemen ses tonumu düşürüp doktora bilip bilmediğini sordum. Ayça'nın bilmediğini söyledi bende hiçbişey olmamış gibi sevgilim yanina gittim. Yine eğlendik gezdik tozduk ama ben içimden ağlıyordum.
Ayçayı eve bırakırken Seha Teyzeye konuşabilir miyiz dedim. Seha Teyze Ayca'nin annesi bu arada. Değerlerinin yükseldiğini ve doktorun söylediği şeyleri ona iletim. Kadın çöktu resmen ağlamaya başladı. Bende onla birlikte ağladım sonra eve geçti görüşürüz oğlum dedi. 1 hafta kadar herşey normaldi ama bir gün Aycayı almaya gittiğimde kapiyi Seha Teyze açtı ağlıyordu. Ne oldu dedim odayı gösterdi. Ayça'nın odasına gittim yatağinda oturmuş agliyor. Elinde ise saçları. Tutam tutam o güzel sacları dökülmeye başlamış. Bir tutam saçını alıp çantama koydum. O gün beraber bi kuaföre gidip saçlarımızı kazıttık. ikimizde kafamıza bir bez bağlayıp dolaşıyorduk. Ama o üzgündü eskisi gibi eğlenemiyorduk. Sokaktaki insanlar bize bakıp gülüyorlardı. Lanet olsun böyle insanlara dış görünüşe bakıp yargılayanlara. 1 hafta boyunca alışma sürecimiz oldu ondan sonra herşey normale döndü sayılır.. -
3.
+15 -1Bartu ilk önce sakin olmamı söyledi bende tamam dedim. Meraktan ölücektim sorun neydi. Bana alıştıra alıştıra Kan Kanseri olabileceğini belirtilerini taşıdığını sürekli olarak hastaneye kontrole gittiğini söyledi. ilk başta inanmadım ama sonra gerçek olduğunu anladım. Dünyam başıma yıkılmıştı. Tuvalete gidip ağlamaya başladım. Ayyücenin numarasını istedim Bartu'dan numarayı aldıktan sonra çantamı toplayıp okuldan gittim. Yolda Ayyüceyi arayıp hangi hastanede kontrole gittiğini öğrendim. Hemen o hastaneye gittim (hastane ismini vermek istemiyorum). Hastaneye gidince danışmaya Ayçanın kaldığı odayı sordum. Bir ton soru sordu ama en sonunda söyledi koşarak odaya gittim. Kapıda yüzünde yara izi olan bir kadın vardı beni görünce hoşgeldin oğlum dedi. Kadını tanımasamda o beni tanıyordu. Ayça fotoğraflarımizı göstermiş olsa gerek. Hoşbulduk Ayça içerde mi dedim. Gel otur konuşalım dedi ve oturup konuşmaya başladık.
+Bak oğlum senle bu şekilde karşılaşmak istemezdim. Ayça seni tanıştırmak için getirecekti ama madem böyle tanıştık bazı şeyleri öğrenmen lazım.
-Ayça'nın neyi var efendim?
+1 yıl önce hastaneye geldik kan kanseri olabileceği söylendi 1 yıldır önlem amaçlı hastaneye gelip kontrol ve ilaç alıyor.
-Peki bir çözümü yokmu bu şeyin nereye kadar idare edilecek bu böyle
+Türkiye'de yapabilecekleri en fazla bu kadar eğer kan kanseri teşhisi konulursa yurtdışına gidicez orda tedaviye başlıcaz.
-Yurtdışımı nereye ama burada yapabilecekleri bir şey mutlaka vardır dememle Ayça'nın kapıdan çıkması bir oldu. Bana baktı bende ona yanıma gelip başını omzuma yasladı. Hep beraber Ayçaların evine gittik ve sohbete başladık. Bir kaç saat sohbetten sonra antrenman için izin istedim. Beni yolcu ederken uzun uzun sarildik. Kafam allak bullaktı antremanda umrumda degildi ama uzun zamandır aksatiyordum istemeye olsada gittim. Antremandan sonra eve gittim duş alıp düşüncelere daldım..
not:beyler şuku meraklısı degilim ama 2-3 kişi Rez alsinda boşa yazmadigimi anliyim. -
-
1.
0Gebze de oturuyorum de den nxerde vefat etti
-
1.
-
4.
+15 -1Yavaş yavaş yürürken kendimi şarkıya kaptırdım. 10 dakika kadar yürükten sonra telefonum çaldı arayan Bartu'ydu evden çıktığını söyledi. Bende bunun üzerine adımlarımı hızlandırdım. Kısa bir süre sonra durağa vardım. Durağa gittiğimde onu gördüm. Evet onu. Hayatımın aşkı, bu hikayenin başrolü. Onu görünce bir an dondum kaldım. Aşk benim için imkansızdı takii onu görene kadar. Hane ilk görüşte aşk derler ya beyler işte ondan. 5 saniye kadar nefes almayı unuttum. Kendimi silkeledim ve kızın yanında ayakta durdum. Kıza bakmaktan kendimi alamıyordum. Otobüsün geldiğini gördüm kızla yan yana olmak için otobüse biniş sırasında kızın arkasına geçtim. Amacım kızın yanına oturmak olsa da utana sıkıla kızın yanına oturdum. Kulakliğını takmış müzik dinliyor. 2 tutam saç yüzünün önüne düşmüş sabaha kadar onu öyle izleyebilirdim. Ancak bu onu son görüşümde olabilirdi. Bu riski göze almak istemiyordum ancak o gün antrenmana gitmek zorundaydım. Birşeyler yapmak istiyordum. Numarasını almak veya ona bir şekilde ulaşabilicegim bir yol bulmak. 3 dakika önce gördüğüm bir kız için kendimi fazla kaptırdığımı anladım. Hayatımın aşkı bile olsa bunu yapamazdım yapıma aykırıydı.
Hiç bir şey yapmadan otobüsten indim. Otobüs gidene kadar onu izledim. Antrenmana gittim aklım bir karış havada. Aklımdan çıkmıyordu. Kendimi de gereksiz mutlu hissediyorum. Benim gibi bir insan için fazla neşeliydim. Isınmamızı yaptıktan sonra Bartu'yla ringe çıktık. Ben sadece savunuyorum. Normalde Bartu benden ağır ve uzun olmasına rağmen ringi genelde yalattırırdım ona. 3-4 tur ringin etrafında döndük. Ama aklım tamamen o kızda. Gözümün önünden gitmiyordu. Ben bunları düşünürken sol kullağıma sağlam bir yumruk yedim bunun üzerine köşeye sıkıştırıp iyi bir yumrukladı beni. Antremanımızı yaptıktan sonra üstümüzü değiştik. Bartu bir derdimin olduğunu anladı. Dediğim gibi bütün hayatım boyunca yanımdaydı.
+Hayırdır kardeşim derdin ne?
-Yok be olum ne derdi
+Ya kimi yiyosun anlat hade ne oldu
-Sanırım aşık oldum.. -
-
1.
+1erkek adam arkadaşına sanırım aşık oldum demez , aşık oldum lan bin sanane der.
-
1.
-
5.
+12Bartu ilk önce dondu kaldı. 2 dakika sonra kahkaha attı ve bana yardım edeceğini taktik vereceğini söyledi. Eve gittim duş alıp yatağıma uzandım aklımsa o kız vardı. Ertesi sabah kalkıp okula gittim. Okulun bitimini dört gözle bekledim ama zaman geçmek bilmiyordu. En sonunda okul bitti. Okul bittiği gibi koşar adımlarla o durağa vardım. Ancak orda değildi. Yıkılmıştım adeta. 2 dakika kadar boş boş durağa baktım. içimden de kendime sövüyorum. Birazcık özgüvenim olsa numarasını alırdım belki de. Ama kimi kandırıyodum. Hangi kız tanımadığı birine numarasını verirdi. Uzun uzun boş bakışlardan sonra kendime geldim. Ve durağa gittim dünki durduğum yerde durdum onu bekliyordum. 1 saat 2 saat bekledim ancak gelmedi. Bende otobüse binip eve döndüm. O kadar saçmaydıki bu olanlar. 3 dakika gördüğüm bir kız için neler yapıyordum kendime inanmıyorum. Ertesi gün yine gittim durağa yine yoktu. Ama 3. Gün gittiğim de ordaydı ilk gün oturduğu yerde. Onu görünce dünyalar benim oldu. Onu görmek bile bana mutluluk veriyordu. Hemen yanına dikilip onu izlemeye başladım. Geçen günki taktiğimi uygulayarak yanına oturdum. Kulaklığını takmıştı yine. Ama bu sefer çok yorgun görünüyordu. Hane adım atıcak haliniz kalmaz ya aynı ondan. Bu sefer antrenman umrumda değildi. O inene kadar beklicektim.
15 dakika kadar yol gittikten sonra inmek için toparlanmaya başladı. Bende hemen toparlandım. Otobüsten beraber indik. Onu takip etmeye başladım ancak ilk önce çok belli olmasın diye aramızdaki mesafenin açılmasını bekledim. Mesafe açılınca takipe başladım. Ayakta zor duruyordu. Zaten halinden belliydi çok yorgun olduğu. 100 metre kadar yürüdükten sonra bir ağaca tutundu düşmemek için. Onu o halde görünce direk yanına koştum..
Not: okuyan 2-3 kişi varsa Rez alsın yazayım dağa tasa yazıyorum resmen -
6.
+12Gamzenin arkadaşları her gittiği kavgadan en az 2 kişini hastanelik ederlerdi. Hastanelik derken bıçak şişleme gibi. Bizimde 3 yıllık taks geçmişimiz vardı ancak biz iki kişiydik onlar ise 10 kişiden aşağı gelmiceklerdi. O gün okulda bütün gün ne yapıcağımızı nasıl kurtulacağımızı düşündük. Bartu'nun yavsaklığı yüzünden bir kez daha başımız belaya girmişti. Bartu sınıftaki arkadaşlarından topladı bende sınıftan bir kaç kişiyi topladım. Bizim taks salonuna telefon ettim oranda 8 kişi geldi. Toplam 16 kişiydik. Yumruk yumruğada üstün geleceğimiz kesindi tek korkum bıçak çıkarmalarıydı. Okul çıkışı bizi 15 kişilik bir tirrek kafilesi karşıladı. Bartu'yla ben öne çıkıp ilk önce konuşmaya çalıştık ancak amaçları belliydi. Arkadan birisi küfür etmeye başlayınca bizim sınıfta Koç dediğimiz bi arkadaş dayanamadı girişti. Koçla beraber bizde daldık ilk başlarda iyi bir dövdük. Çakı çıkarıp üzerimize yürüdüler. Bartu'nun sınıfında Tarık vardı. Tarık uzun yıllardır muay-thai yapmıştı tekniği kusursuzdu resmen. Gidip bir tanesinden çakıyı aldı iyice bi elini kesti karşısındakinin. Bundan sonra korktular zaten geri döndüler. Karsı tarafta en az 4 kırık varken bizde sadece 2 kaşı patlayan 3 tanede dudagi patlayan vardi. Kavga yaklaşık 7-8 dakika sürdü.
Kavgadan sonra koşarak durağa gittim. Ayça yine ordaydı direk yanına oturdum. Selamlaştıktan sonra bana boş boş baktı ne yaptın kaşına dedi. Farkında bile değildim kaşımın açıldığından.
-Önemli bir şey değil
+Ne demek önemli bir şey değil hastaneye gitmelisin
-Eve geçince pansuman yaparım bilmiyorum ya önemli değil
+Sen doğru yapamazsın hastaneye gitmelisin hatta hastaneye gidiyoruz
-Sen nasıl istersen dedim gülerek. Niyetini çok belli ediyordum ama elimde değildi.. -
7.
+11Ertesi sabah onun için hazırladığım hediyeyi dolabın üstünden aldım, bana aldığı albümü ve bir fotoğraf makinesini alıp mezarının başına gittim. Mezarlarda dolaşan çocuklar vardır ya hane onlardan birini çağırıp küreğini aldım. Mezarının yanında küçük bir çukur kazıp hediyesini oraya gömdüm. Birde mezarının başında fotoğraf çekildim sevgilimle. Fotoğrafıda albümün son sayfasına koydum. Yıllardır kimseyle birlikte olmadım. Evimin her yerinde sevdiğim kızın fotoğrafları var. Diğer dünyada onun yanında olucağımı biliyorum. Bazen rüyalarıma geliyor bana gülüyor sohbet ediyor. Hasretimi rüyalarla geciriyorum. Her gece yatmadan önce Rabb'ime dua ediyorum rüyamda onu göster bana diye. 5 gün öncede Seha Teyze hakkın rahmetine kavuştu. Ondan bana sadece bu albüm ve bir tutam saçı kaldı. Dinldiğiniz için teşekkür ederim.
-
-
1.
0Panpa öncelikle başın sağolsun çok üzüldüm sevdiğinin ölmesine. Şuan atlatabildinmi peki? ilerde mutlu olursun inşallah.
-
2.
0Saol panpa
-
1.
-
8.
+10Ne diyeceğimi düsündüm ve Sadece dolaşıyorum dedim. Ayça bana anlamsızca baktı. Geze geze burdamı geziyosun salak herif diye düşündüğünden emindim. Kafamı sağa çevirdim baksana ne güzel çiçekler var dedim. Gittim bir tanesini koparttım ve Ayça ya hediye ettim. Koklayıp kulağına taktı. O kadar güzel gülüyordu ki kelimelerle anlatılmaz. Evine kadar bırkatım ve geri döndüm yolda mutluluk ve pişmanlık arasında bir ruh halindeydim. Sevdiğim kıza yalan söylemiştim kendimden nefret ediyorum. Eve gittim yemek yiyip yatağıma uzandım ve Ayça'yı düşünmeye başladım..
Artık okul umrumda değildi. Okula gitmemin tek amacı Ayça'yı yeniden görebilmekti. Ayça'yı evine bıraktığım içinde antrenmana geç gidiyordum ve geç çıkıyordum. Çok yoruluyordum ve az uyuyordum ancak Ayça'nın bir gülüşü yeter. Yine okul çıkışı durağa gittim Ayça ordaydı. Yine mutlu oldum yanına gittim ve selamlaştık. Yinemi gezmeye gidiyorsun dedi gülerek. Uzun bir süre boyunca evet dedim bende. Konuşup sohbet ettik. Otobüs geldi bindik yan yana oturduk. Zaten bildiğimiz otobüs genelde boş olur. Biraz daha sohbetten sonra tüm cesaretimi toplayıp numarasını istedim. Henüz erken değil mi dedi. O an dünya başıma yıkıldı. Hiçbirşey diyemedim. Evine bıraktım ve eve döndüm.. -
9.
+9Olanları bartuya anlattıktan sonra bana fikir vermesini bekledim her zaman böyle olmuştu bana fikir vermiştir herzaman. Sustu sadece konusmadı ne yapicaz diye bagirmaya başladım ince bir sesle bilmiyorum dedi. Telefonu alıp duvara firlattim paramparça oldu. Hattı parçalar arasından buldum. Çekmecemden 3310 çıkartip hatti ona taktim. 1 hafta boyunca annesiyle Ayça hakkında konuştuk. Hatta 1 keresinde Ayça'yla konuştum. Olurda bana birşey olursa hediyemi yanıma göm dedi. Ne sacmalıyosun sen sana bi şey olmicak diyebildim sadece. Kendimden bir kez daha nefret ettim sevgilimin en zor anlarinda yaninda değildim. Nefes dahi almak istemiyordum 1 ay boyunca evden hiç çıkmadım okulun acilmasına da az kalmisti. Ayça'ya artik ulasamiyordum en son çare olarak Cihan'ı aradım. Cihan 5 yıl almanya da kalmisti almancası iyidi yani. Kaldığı hastanenin numarasını internetten bulduktan sonra Cihan'a verdim telefonu Ayça'nın nerde olduğunu sormasını istedim. Biraz konuştuktan sonra uzugun bir şekilde telefonu kapatti. Oradan ayrilali 2 hafta olmuş dedi. Emin misin bir daha ara ne demek 2 hafta oldu. Eminim kardeşim canini sıkma belki geri dönerler dedi.
O günden beri onu bekledim eskiden günleri sayardım ama şimdi kaç yıl olduğunu sayıyorum. insan hayatta bir kez aşık olur. Diğerleri gönül eğlendirmedir. Geçen kandil gününde dedemin mezarının başına gittim. Fatihamı okudum biraz dertleştim. Geri dönerken bir kadının su istediğini duydum. Yardıma etmek için yanına gittim. Karşımda yüzünde yara izi olan bir kadın vardı. Gördüğüm an kaskatı kesildim. Korkarak mezar taşına baktım Ayça'mın ismi yazıyordu. Ölüm tarihine baktın 2010 yazıyordu. Olduğum yere yığıldım ve ağlamaya başladım. Seha ablada benle ağladı. Su doldurup geldim mezarını ıslattım onu nasıl yıllardır bekledigimi anlattım. 2 saat kadar mezarın basında dertleştikten sonra kalktık. Seha teyzeyi evine bıraktım bende eve gidip ağlaya ağlaya bana aldıgı albume baktım.. -
-
1.
0Ağlattın panpa
-
1.
-
10.
+9Yanına varınca onu incitmeden kolundan kaldırdım.
-iyimisiniz?
+Evet teşekkür ederim iyiyim sadece birazcık yorgunum.
-isterseniz gideceğiniz yere kadar size eşlik ederim dedim ve bu sayede oturduğu yeri öğrenicektim. Bu sefer işimi sağlama alıyordum. ilk başlarda gerek yok dedi ama biraz ısrar edince kabul etti. Kolumdan güç alarak yürüyordu. Daha ismini bile bilmiyordum ama bildiğim birşey vardı ben gerçekten aşıktım. 200 metre kadar yürüdük hiç konuşmadık. Evinin önüne gelince teşekkür ederim dedi bende önemli olmadığını söyleyip otobüs durağına doğru yöneldim. Otobüsüm geldi bindim ve eve gittim. içim içime sığmıyordu elinin sıcaklığı hala kolumdaydı. Üzerime de biraz parfümü sinmişti. Polarımı koklaya koklaya uyudum..
Ertesi sabah kalktığımda polar hala koynumdaydı. Güne hafif bir tebessümle başladım. Üstümü değiştirip okula gittim. Okula gidince Bartu yanıma geldi. Bende olanları anlattım. Bana boş gözlerle bakıyordu. Ben bile kendi yaptıklarıma şaşırıyordum onun şaşırması zaten normaldi. Bana biraz taktik vermeye başladı. Ancak hiçbirini uygulamıyacaktım. Çok abartılı şeylerdi. Benim yapıma uygun değildi. Kendim olucaktım tek uygulayacagım taktik kendim olmaktı. O gün okul çıkışı yine koşar adımlarla durağa gittim. Aynı yerinde duruyordu. Onu görünce yine heycanlandım. Yine yanına gittim aynı yerde beklemeye başladım. Bir süre sonra koluma dokundu. Vücudum kaskatı kesildi. Dün için teşekkür ederim dedi. Bende önemli olmadığını söyledim. Ona bakarken gözlerim gülüyodu eminim buna. Hangi okulda okuduğunu öğrendim. Biraz daha sohbet ettikten sonra araba geldi ve biz yine yan yana oturduk.
Otobüste de sohbetimiz devam etti. inme vakti gelince beraber indik. Yolda yürürken ismini sordum ve adının Ayça olduğunu öğrendim. Biraz daha yürüdükten sonra bana nerde oturduğumu sordu. Bunu hiç düsünmemiştim. iyi de yalan söyliyemezdim. Bir an duraksadıktan sonra.. -
11.
+9Bartu'yla bu konu hakkında çok kavga ettik. Ancak bir türlü akıllanamadı. Kızlara karşı bir zaafı var biliyordum ama karşında ki insanın duygularını önemsemiyecek kadar aşşağlık olmaması gerekiyor. Ertesi gün okula gidince Bartu beni kapıda karşıladı. Gamzeden ayrıldığını söyledi. Hiç bir şey demeden sınıfa girdim. Okulda biraz Bartu'yla dertleşelim derken okul bitti bende direk durağa koştum. Ancak durakta yoktu. Yağmurda yağıyordu ancak umrumda değildi. Erken gelmişimdir diye beklemeye başladım. 1 saat 2 saat derken kimse gelmedi. Ben ise sırılsıklam oldum. Gelen otobüse binicektim artık. 10 dakika sonra Otobüs geldi binip evime gittim.
Direk üstümü değiştirip duş aldım. Neden gelmediği hakkında düşünüyordum. Aklıma bin türlü kötü şey geliyordu. Bunları daha fazla düşünmemek için erkenden uyudum. Ertesi sabah okula gittiğimde Bartu bana bir sıkıntı var dedi. Ne sıkıntısı dedim ve konuyu anlatmaya başladı. Gamze'den ayrildigi için dün akşam Gamze kendine zarar vermiş hastaneye zütürmüşler. Hiç bir zaman anlam veremedim ilişki bittikten sonra kendine zarar veren insanlara. Geçmiş olsun da bunda bizi ilgilendiren sıkınti ne dedim. Biliyorsun gamze biraz tirrek bir kız arkadaşları bunu öğrenince bana savaş açtılar anlıyacağın. Bunu duyunca öyle bir hasgibtir çektim ki sebebini öğrenince sizde hak vereceksiniz.
Not:Bir tane Rez alın bari beyler emek veriyoruz burda -
12.
+9Ayça'ya inmesi gereken durağı söyledikten sonra onu almaya gittim geldiğinde ağladığını anlayabiliyordum. Beraber dedemin evine gittik akrabalarla tanıştırdım 2 saat kadar orda durduk. Ertesi gün cenazesine gidicektik. Kalkıp bir sahile gittik. Dertleşmeye basladık. iyice bir içimizi döktük saat geç olmaya başlamıştı kalktık bizde. Evine bırakıp eve geçtim bende. Ertesi gün Ayça'yı evinden aldım ve cenazeye gittik. Cenaze namazımı kıldıktan sonra biraz dedemin mezarı başında durdum. Anlamsızca mezarına baktım. Yarım saat sonra kalktık bir kafeye gittik. Oturup konuşmaya başladık önümüzdeki 2 hafta boyunca eglenemedik. 2 hafta sonunda dedemin yokluğunda artik alışmaya başlamıştım. Beni neşelendirmek için elinden geleni yapıyordu Ayça. 1 hafta sonra doğum günüydü ve ben ona ne hazirliyacagimi düşünmedim bile. 1 haftayıda öyle böyle bitirdikten sonra geldi cattı sevgilim doğum günü. O gün ona bende albüm almıştım ve ona günlüğümü hediye edicektim. Onunla tanıştıktan sonra yaşadığım herşeyi bu günlüğe yazmıştım herşey çok güzel olucaktı.
Üstümü değişip Ayça'yı almaya gittim kapıyı kimse açmadı. Bende aramaya başladım uzun uzun 3 kere çaldı 4.de Seha teyze acti telefonu. Alo dedi bitkin bir ses tonuyla. Nerdesiniz dedim bana ağlayarak Almanya da olduklarını söyledi. ilk başta inanmadım sevgilim doğum gününde beni kandiriyor dedim. Ama sonradan gerçek olduğunu anladim. Ayça'nın neyi var diye bagirdim dün akşam düşüp bayıldı ilk uçakla Almanya ya geldik bizde şuan hastanedeyiz dedi. Kafami kapiya vurmaya başladım ölmüştüm ben orda benim için hayat bitmişti. Nasıl olduğunu sordum şuan iyi uyuyor dedi. Bende telefonu kapattım. Almanya ya gitmeliydim ama ne pasaportum vardı nede almancam. Bir şeyler yapmalıydım Bartu'yu aradım bende.. -
13.
+9Hastaneye gidince acile geçtik. Bi pansuman yapıp yolladılar. Ayça o kadar endiselenmisti ki ben pansuman yaptırırken eli kolu titriyodu. Hastaneden çıkınca yemek mi yesek dedim. Annemi arayıp bir haber veriyim sonra gideriz dedi. Annesine haber verdikten sonra bizim Naci Ustanın mekanına gittik. Lahmacunları beklerken kendinden bahsetti. Neler hoşlandığı neleri yapmayı sevdiğini gibi. Her kelimesini dikkatle dinledim 10 dakika sonra lahmacunlarımız geldi. Yedikten sonra hesabı ödedim ve dışarı çıktık.
-Bazı günler okula gitmiyosun herhalde
+Evet uyanamıyorum ondan dolayı dedi yalan söylemeye çalıştı ancak oda en az benim kadar başarısızdı.
-Ben seni uyandırırım istersen numaranı vermen yeterli. Bunu söylediğime inanamamıştım.
+Peki o zaman beni her sabah 7.30 da uyandır diyip numarasını verdi. Evine bırakıp durağa yürümeye başladın. Numarasını almanın mutluluğundaydim içim içime sığmıyordu resmen.
Durağa varınca bugün kavga ettiğimiz tirreklerden 3 tanesi durakta duruyolar. Beni gördükleri gibi tanıdılar ve bana doğru koşmaya başladılar. Bende kaçmaya başladım ama buraları pek bilmiyordum 4 dakika koştuktan sonra izimi kaybettirdim sanıp durdum. Birden önümden çıktılar. Kendini savunmaya çalşsamda 3 kişilerdi orda iyi bir dayak yedim. En son bir tane esnaf tirrekleri kovaladığını hatırlıyorum gerisi yok zaten gözlerim karardı. Gözümü açtıgımda Bartu ve Ayça yanımdaydı. Telefon rehberimde olan 2 kişi zaten onlar. Birde annem vardı gerçi ama o da yurtdışında olduğu için ulaşamadılar. Ayçanın gözleri dolmuştu. Bartu ise sinirden duvar yumrukluyordu. Gözlerimi açar açmaz Ayça boynuma atladı. Uzun uzun sarılacakken salak Bartu kim yaptı ulan bunu dedi.. -
14.
+9 -11 hafta sonra benim doğum günümdü. Doğum günümün sabahı kapı çaldı açan Ayça'ydı. Şaşkın bir halde günaydın aşkım dedim oda boynuma atlayarak iyi ki doğdun sevgilim dedi. Çabuk üstünü giyin uzun bir gün olucak dedi. Bende içeri davet ettim o sırada üstümü değiştirdim ve disari ciktik. ilk önce güzel bir kahvaltı yaptık daha sonra gezdik tozduk. Dünya sanki bizim etrafimizda dönüyordu çok egleniyorduk. Günün bitimine yakın çantasından hediye paketi çıkardı. Al bakalım begenicekmisin dedi. Heyecanla paketi yırttım içinden bir albüm çıktı albümün son sayfası hariç her sayfa bizim resimlerimiz doluydu. Her resmin yanında da o günle ilgili açıklama. Tanıştığımız ilk günden beri bunu hazırlamış. Orda ona bir kez daha aşık oldum hayran kalmıştım hiçbisey diyemedim. 2 dakika hayran dolu bakislardan sonra seni seviyorum diyebildim. O günüde öyle bitirmiştik yaz tatilinin bitiminde 2 ay kalmıştı.
1 ay sonra sevgilimin doğum günüydü. 1 ay önceden hazırlıklara başladım ne yapabilirim diye düşünüyorken telefon çaldı. Ya Bartu arar ya da Ayça ama bu tanimadigim bir numaraydı. Telefonu acinca teyzemin sesini duydum agliyordu. Ne oldu diye bagirmaya başladım deden öldü dedi. Bunu duyduğum gibi durağa koştum bir gebze hareme binip dedemin evine gittim. Her ne kadar bahsetmediysem de dedem benim bu dünyada en çok sevdiğim 3 insan arasındaydı. Dedemin evine gidince herkes ağlıyordu dedemi ise morga zütürmüsler. Orda iyice bir yerle bir oldum. Herşey üst üste geliyordu artık tükenmistim. Ayça aradı olanları anlattım telefonda ağlamaya başladı geleceğini söyledi bende kabul ettim.. -
15.
+8 -1O gün kavga ettiklerimizden 3 kişi dedim. Sinirli bir şekilde odadan çıktı bizde Ayça'yla başbaşa kaldık. Uzun uzun bakıştık. Çok mu kötü gözüküyorum dedim. Hayır dedi yine sarıldı. 3 dakika kadar sarıldık kokusunu içime çektim. 2 gün hastanede yattım. 2 gün boyunca Ayça her gün yanıma geldi hep benle kaldı. Gelirken de hiç boş gelmedi elinde hep bir yemek vardı. Taburcu olduktan sonra artık hep beraberdik. Resmiyette daha teklif bile etmemiştim ama sevgili gibiydik. Onunda beni sevdiğini biliyordum. Birlikte her gün başka bir şey yapıyorduk, başka bir yere gidiyorduk. Hayat bize güzeldi anlıyacağınız. 1 hafta sonra Ayça'yla kahvaltı ederken kafeden içeri Ayyüce ve Bartu girdi. Ayça ve ben donduk kaldık 3 dakika. Yanımıza oturdular bize eslik ettiler. Biz hangi ara demeye kalmadan Ayyuce hepsini anlattı. Bartu gerçekten isini biliyordu ama pek umrumda değildi ben sevdiğim kıza sahiptip zaten. 2 ay sonra Bartu hâlâ Ayyüce ile birlikteydi bu sefer gerçekten gönlünü kaptirmisti sanirim. En uzun ilişkisi maksimum 2 haftadir ben bile saskindim bu olana. Bir pazar sabahı Ayça'yı aradım ve buluşabilirmiyiz dedim. Kabul etti oda. Bugün ona teklif edicektim zaten sevgili gibiydik ama olsun. Güzelce giyindikten sonra Ayça'yı evinden aldım. Her zamanki gibi çok güzeldi.
Beraber kahvaltı yaptıktan sonra lunaparka gittik. Gönlümüzce eglendik bütün makineler için jeton aldık. Akşama doğru sahile gittik ve bende teklifimi ettim. Bana sarılarak evet dedi. Ne zamandır söylemeni bekliyorum diyip yanağıma bir buse kondurdu. Beni ilk kez öpmüştü. Biraz daha oturup denizi izledikten sonra evine bıraktım bende evime geçtim. Ertesi sabah okul için hazırlanırken sevgilimi aradım uyanması için ancak açmadı. Endişelendim bende defalarca aradım ancak açmadı. Bartu'yu arayıp Ayyüce'ye sormasını söyledim. Evine gitmeyi düşündüm ancak annesiyle tanıştırmadı bile henüz beni. Ondan dolayı gidemedim okula gittim Bartu Ayyüce bilmiyor ama bisiler geveledi dedi. Ne olduğunu sordum bende ve.. -
16.
+7Beyler rezleri alın yemek yiyip spora gidicem yazıcam sonra toplanın siz
-
-
1.
+4Sen yaz yeterki ben okuyorum hikaye bitince bastan sona şukuluycam bitmezse baştan sona cugu
-
1.
-
17.
+5inşallah gerçek değildir
-
-
1.
0Olm sebepsiz güldüm lan niye güldüm ben buna şimdi ama dediğin gibidir inşallah
-
1.
-
18.
+5Araya haftasonu girmişti. Ayçayı 2 gün boyunca görmemeye dayanamazdım. Cumartesi günü öğleden sonra oturduğu mahalleye gittim. Evinin etrafında dolaştım ancak onu göremedim. O gün elim boş bir şekilde oradan ayrıldım. Ertesi gün Bartu'yu aradım ve benle gelebilirmisin diye sordum. Gamze ile buluşacağını söyledi ama istersem Gamze ile birlikte gelebileceğini söyledi. Bende bu teklifi kabul ettim ve beraber Ayçaların mahallesine gittik. Evlerinin hemen çaprazında park vardı oraya oturduk kola cips yaptık.
Yaklaşık 1 saat sonra Ayça ve yanında 1 kız daha binadan çıktılar. O kadar güzel olmuş ki onu şuana kadar sadece okul kıyafetiyle görmüştüm onu. Göz göze geldik el salladı bende salladım. Yanımıza geldiler selamlaştık ve yanındaki arkadaşını tanıttı. Yanındaki kızın adı Ayyüce'ydi benim pek umrumda olmasa da Bartu kızın dibine düşmüştü. Biraz oturup sohbet ettikten sonra Ayça ve Ayyüce kalktılar. Bizde Gamze'yi evine bırakıp sahile geçtik.
-Hayırdır Ayyüce'nin dibine düştün
+Sorma ya ne kadar güzeldi dimi?
-Valla hiç dikkat etmedim benim sevdiğim kız yanımdaydı gerisi faso fiso
+Ayyüce'nin numarasını almam lazım
-Yuh Gamze'ye ne olucak
+Umrumda değil demesiyle yanından kalkmam bir oldu. Peşimden geldi beni bırakmasını söyledim ve eve gittim.. -
-
1.
+5erkek adam kola cips yapmaz , kola çekirdek yapar .d
-
1.
-
19.
+4Beyler hepinizden özür dilerim simdi eve geldik yemek yiyip direk baslicam sabriniz için teşekkürler
-
20.
+4EĞER GERÇEK DEĞiLSE ŞU SÖZLÜKTE iLK DEFA BiR HiKAYENiN GERÇEK OLMADIĞINA SEViNCEM LAN
-
-
1.
0Gel beraber ağlayalım
-
2.
0of of...
-
1.
başlık yok! burası bom boş!