-
14.
0Amk gecenin 4 u bitek bn mi dinliyorum
-
13.
+1devam mı panpalar yoksa yatacam
-
12.
0Neyse Ayşe'nin telefonu s3 ve malumunuz şarj sıkınsı var. Telefonun şarjı bitti. Ben "Aha şimdi sıçtık kalkıp gider bu" dedim. Ama öyle olmadı. Telefonu sehpanın üzerine bıraktı, doğruldu ve bir elini belimin arkasından geçir diğer eliyle de o elini tutup sarıldı. O sarılınca ben de sarıldım tabi. Öylece oturmaya başladık. Ben gittikçe daha çok etkilendim. Kokusu, kalp atışı, nefes alıp verişi hatta biraz daha zorlasam kan akışını bile hissedecek dereceye gelmiştim. Kalbim deli gibi atıyordu. Kan pompalamıyor kanı vücuduma fırlatıyordu adeta. Başını göğsüme yaslamıştı.Tümünü Göster
-Ömer kalbin atıyor.
+Hadi canım! gerçekten mi? gibi saçma bi diyalog yaşandı. ikimizde biraz güldük buna.
-Hayır salak. Normalden çok daha hızlı atıyor. Olması gerekenden daha hızlı.
+Sigarayı çok içiyorum bu aralar ondan nefes alamaz oldum doğru düzgün. dedim. Ama yalandı tabi ki. Sadece ondan hoşlandığımı daha fazla anlamaması için böyle bi yalan uydurmuştum. Ondan hoşlandığımı körler bile anlar o kadar barizdi. Ama söylememeye kararlıydım o sıralar. Neyse konuşmamız bitti. Bu arada saat 2 ye geliyordu. Kafasını boynuma doğru yaklaştırmıştı. Kullandığım traş kolonyasını çok seviyordu. Çok güzel koktuğunu söyledi. Benim içimden neler geçiyordu da söyleyemiyordum. Ayşe çok açık sözlüydü. Düşündüğünü söylemekten çekinmezdi. Neyse ben bunları düşünürken beni birden ateş bastı. Hafif hafif terlemeye başladım. Kalbim daha hızlı atıyordu. Daha önce hiç böyle olmamıştım. Boynumdan öpmüştü beni. Çok hafif ve nazikçe. Ben de kendimi tutamadım ve onun boynundan öptüm. 3-4 senedir bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyordum. Aşırı mutluydum. Yüzümde bir gülümseme belirdi. Onun da gülümsediğini anlamıştım. Bi daha öptü boynumdan. Ben de onu öptüm. Saat neredeyse 4 olacaktı. Artık kalkmamız gerektiğini çok uykusunun geldiğini söyledi ve kalktık. Odama gittim yatağa yattım. Gram uykum yoktu. Sürekli o anları düşünüyordum. ilk başlarda kendime yediremesem de artık kendime itiraf etmiştim durumu. Ayşeyi seviyordum. Ertesi gün bu olaydan hiç bahsetmedik. ikimizinde yüzünde güller açıyordu. Benim birisine Ayşeyi sevdiğimi söylemem lazımdı. Aklıma birden bu sene üniversiteyi kazanan Doğu diye çağırdığımız arkadaş geldi. Bu konudan çok ufakta olsa biraz bahsetmiştim Doğuya. "Bence sen gidip Şebnemle(sevgilisi ve Ayşenin arkadaşı) bi konuş" dedi. O an Ayşenin de bana karşı boş olmadığını anlamıştım. Ve o gün saat 5 civarlarında Şebnem'i yangın merdivenine çağırdım sigara içmek için. -
11.
0Devam panpa
-
10.
0panpa zabaanan okul var yatam az bi şey gece kalkarsam yazarım
-
9.
0Yaz panpa
-
8.
+1okuyan yoksa yazmayam amk
-
7.
+1Hayatımın gibilme anı bundan sonra başladı. Yangın merdivenine oturduk. Birer sigara yaktık "Noldu, hayırdır." dedim.Tümünü Göster
-Beni hiç kimse sevmiyor. dedi
+Nerden çıkardın şimdi bunu? Saçmalama. dedim
-Öyle olduğunu sen de biliyorsun, Ayşe dahil beni kimse sevmiyor. (Ayşe karaokedeki sevgilisi olmayan kız)
+Valla orasını bilemicem. dedim.
Ama her şeyi biliyordum aslında. Bunun arkasından çok konuşurlardı yorum yapmadan dinlerdim sadece. 26 kişi arasından Aycanı sadece benim anladığımı düşünüyorum ki muhtemelen de öyledi. Ayşe ve Aycan geçen seneden arkadaşlardı ve araları gayet iyiydi. Aycan bana bunları söyledikten sonra kıza gerçekten çok üzüldüm. Ne diyeceğimi bilemedim. Sadece susup oturdum öyle o da anlamış olacak ki uzatmadı mevzuyu. Sigarasını içti ve görüşürüz diyerek odasının yolunu tuttu. Aycanla o günden beri hiç konuşmuyoruz çünkü yine sebepsiz yere benimle konuşmayı kesti. ilk sefer affetmiştim ama bu sefer olmazdı. Çünkü eşek bile aynı çukura iki defa düşmez amk. Aycanla konuşmayı kestikten sonra Ayşe yakınlaşmaya başladık. Ayşe 175 boylarında, esmer, dalgalı-kıvırcık arası siyah saçlı, hafif balık etli çok hoş bi kızdı. Karakteri ve muhabbeti de Aycanın tam tersi. Hoş sohbet, komik yani bilgili, içi dolu bi kızdı. Fakat bu sefer ki yakınlaşma daha farklıydı. Beraber daha kaliteli zaman geçiriyorduk. Ayşeyle sohbet etmek daha güzeldi. Beraber eğleniyor, film izliyor geziyorduk. Sömestr tatiline kadar biz baya yakınlaştık. Her gün görüşüyorduk aşağı yukarı. Tatil geldi ve ikimizde memleketimize gittik. O sırada da konuşmaya devam ettik tabi. Ben gönlümü çoktan kaptırmıştım ona. Onu görmeyince anlamıştım onu sevdiğimi. Her gün neredeyse 4 5 saat konuşuyorduk. Daha uzun olduğu da oluyordu. Tatilin son günlerine doğru artık dayanamayıp onu çok özlediğimi falan söyledim. O da pusuya yatmış resmen amk hemen karşılık verdi "Ben de seni çok özledim." gibi gibi. Neyse tatil bitti ve ordu evine geldik. Ben ondan önce gelmiştim. Bütler falan vardı malumunuz. Amk okuluna hiç uğramaz olmuştum son zamanlarımda. Ben bütlerle uğraşırken Ayşe geldi. Odamın kapısını çaldı ve çok büyük ve büyüleyici bi güzellikte gülümseyerek "Ben geldiiiiim." dedi. Çok şaşırmıştım daha geç geleceğini söylemişti çünkü. Hoş geldin beş gittin muhabbetinden sonra "Hadi yemeğe inelim" dedi. Ben "Sen in giyinip geliyorum dedim. Eşofmanları çıkarıp pantolonumu giydikten sonra indim beraber yemek yedik. Yemek masasında biraz daha sohbet ettikten sonra ikimizde odamıza çıktık. Saat 10 gibi telefonuma mesaj geldi.
-Odada çok korkuyorum aşağıda oturalım mı biraz ?:):)
+Olur. Bilgisayarı getireyim mi?
-Yok boşver. Konuşuruz biraz özledim seni bilgisayara gömülme sonra.
+Tamam iniyorum 5 dakikaya. dedim.
5 dakika sonra kütüphane katındaki dinlenme bölümündeydim. Kimsecikler yoktu tatil olduğu için. Hemen ardımdan Ayşe geldi. Yanıma oturdu. Konuşmaya başladık yaklaşık 1 -1.5 saat konuşmuştuk. Sonra telefonunu çıkardı oyun oynamaya başladık. Saçma sapan bi oyundu ama onunla oynarken çok güzel geliyordu. Ben sırtımı koltuğa yaslamıştım o da sırtını benim göğsüme yaslamıştı. O şekilde baya oyun oynadık. Sıra bana geçtiği zaman ellerimi onun omuzlarının üzerinden uzatıp öyle oynuyordum. Çok etkilenmiştim. ilk defa sevdiğimi ve sevildiğimi bu kadar yoğun hissediyordum. -
6.
+1Bıraktım bileğini.
- Acıdı salak. diyerek tekrar vurmaya başladı. Tekrar yakaladım bileğinden. Yine aynı şeyleri söylemeye başladı dik bi konuma getirdim kendimi doğruldum bu da doğruldu ve ben tekrar bileğini kıvırdım yavaşça. Yine aynı konuma gelmiştik ama bu sefer dudaklarımız birbirine temas ediyordu. En ufak kıpırdamada öpüşmüş olacaktık. Ama bu salak olduğu için ağzından bu olanları kaçırma ihtimali çok yüksekti. Nitekim de öyle oldu zaten ama o daha ileri zamanlarda. Ben bunun bu kadar salak olduğunu bildiğim için hamle yapmıyordum. Ve her ne kadar kötü hissediyormuş gibi görünmesem de kötü hissediyordum anlamadığım bi biçimde. Ben hamle yapmadım o da yapmayınca sadece öyle kala kaldık. Aycan utandığından mıdır nedir kendini geri çekti omzuma yattı. 10 15 dakika hiç konuşmadan oturduk. Aycan artık titremeye başlamıştı. Çünkü sadece montu değildi ıslak olan. Muhtemelen yağmurdan dolayı donuna kadar ıslanmıştı. Artık odasına gitmesini yoksa hasta olacağını söyledim. Birer sigara daha içip kalktık ayağa. Bir üst merdivende Aycan vardı. Ayağa kalkınca başı dönmüş olacak ki bana doğru düştü yine. Ben de yakaladım. Sonra görüşürüz deyip arkasını döndü. Bir adım atmıştı ki gerisin geri düştü tekrar bende belinden yakaladım imza atarken olduğu gibi bu sefer daha net şeyler olmuştu ama. Hiç kıpırdamadı ben de bi şey demedim bi hareket yapmadım sadece boynuna doğru eğilik gülümsediğimi ona hissettirdim. Yüzünü bana döndü başını başıma dayayıp " Biz ne yapıyoruz?" diye sordu. Bilmediğimi söyledim ve odasına gönderdim. Aradan iki hafta ya geçti ya geçmedi Aycan beni yine yangın merdivenine çağırdı. Bu arada bizim baş başa oturmalarımız baya azalmıştı. O süre zarfında 4 defa ya çıkmıştık ya çıkmamıştık. -
5.
0Rezervatuar
-
4.
+11 hafta sonra Aycan bizimle konuşmayı kesti kimseyle konuşmuyor. Bizde giblemedik. Bu mal 2 hafta sonra aralık ayının ortasında tekrar bize yanaşmaya çalıştı ben hariç kimse tam anlamıyla kabul etmedi. insanız hepimiz hata yaparız. Neyse artık sadece benimle eskisi kadar samimiydi. Beraber daha çok vakit geçirir olduk. Neredeyse her gece yangın merdiveninde 2-3 saat geçirmeye başlamıştık. Aycan aralık ayının son günleri sevgilisiyle ayrıldığı için sürekli içiyordu. Bi gece dışarıda içip gelmiş yağmurluydu hava ama soğuk değildi. Sırılsıklam olmuş mont falan bildiğin sucuk olmuştu. Ve dut gibi sarhoştu. Halbuki sadece 2 bira içmiş.
- Yangın merdivenine çıkalım mı? diye sordu.
+ Olur. dedim ben de.
Kıza içim gidiyordu. Ama sevgilisi var diye bi şey yapmak istemiyordum. Senin isteğine mi bağlı amk malı diyecekler olabilir aranızda ama en tecrübesiz en mal adam bile 3 5 güne tavlar. Sadece tatlı dilli ve az bi şey düzgün tipli olmak yeter yani. Neyse fazla uzun sürmedi yangın merdivenine çıktık.
- Beni alsana üst kattan. dedi merdivenden kısık bi sesle.
Ben çıktım yukarı koluna girip aşağı bizim kata indirdim. Onlar 6'da biz 5'te kalıyorduk.
Bizim katın merdivenlerine oturduk. Birer sigara yaktık. Bu üşüyormuş gibi davranmaya başladı. Üşüyüp üşümediğini sordum. zütünün donduğunu söyledi. Biraz yanaştı bana doğru. Saçlarının ıslaklığı benim montumu falan ıslattı baya sırılsıklamdı yani. Biraz sohbet ettikten sonra bu her söylediğime gülmeye başladı. Bi yaklaşıyordu bi uzaklaşıyordu. Vurmaya kalktı bileğinden yakaladım. Bıraksana lan gibisinden kabaca ama şaka amaçlı konuşmaya başladı. Ben de kızlara bu konuşma tarzını asla yakıştırmam. "Ağzını topla kırarım sağını solunu." dedim. "Kırsana lan!" diye uzatmaya başladı. Bileğini hafifçe arkasına doğru kıvırdım. Bana doğru meyletti. Öpüşecek derecede yaklaşmıştık. Nefesini hissedebiliyordum. Hiç çekilmedim geri birkaç saniye öyle durduk. -
3.
+2aradan 1 2 hafta geçti bizim aramız kızlarla baya iyi oldu gece oturmaları. beraber gezmeler yemek yemeler sigara çay vs. vs. aralarında adını vermek istemediğim (aycan) diye bi kız var. biz bununla daha samimi olduk. aycan da 160 boylarında, esmer demek için çok sarışın fakat sarışın demek için de çok esmer, fiziği iyi bir hatun. kilosu falan da yerinde zayıfta değil balık etli de değil fit gibi. fiziği iyi olduğu kadar da mal, boş teneke gibi bi tak. salak salak her şeye gülüyor yılışık sümük gibi amk. ama yine de samimi oldum çünkü verme ihtimali vardı. huur gibiydi. sevgilisi vardı ama yılışıp duruyordu kahpe. kasım ayıydı galiba. hep beraber aramızın iyi olduğu kişiler karaokeye gittik. 5 kız 4 erkek. mustafa yoktu. bizle gelen 3 kızın sevgilisi vardı. bi aycanın bi de diğer kızın ( bu kızdan ilerde bahsedicem unutmayın anlatmam amk tekrar ) yoktu. aslında aycanın vardı sevgilisi ama tam bi huur çocuğu. kız aklınızda nasıl oluştu bilmiyorum ama bi kıza el kaldıran benim gözümde en ağır huur çocukları listesinde yer bulur kendisine. neyse bu aycan kısa siyah bi elbise giymiş. doğum günüydü malın. topuklu ayakkabı giymiş bi de. ben de gömlek pantolon gittim. üstümde de kaban vardı. neyse girdik mekana çıktık müzik falan bunlar boyuna dans ediyo, yardıyorlar resmen. baya akıtıyorlar ama. baya da iyi dans esiyorlar. benim haşmetli atağa kalkacak ama tecavüzün cezası çok. neyse güldük eğlendik bu aycan salağı sarhoş oldu. zaten bi birayla böt oluyordu müzikti danstı derken kafa bi milyon oldu. ayakta zor duruyo gerizelalı. ben de kızlara" biriniz şu malın koluna girin düşecek şimdi" dedim. kimse yeltenmeyince fırsat bu fırsat ben girdim koluna. bu baya yüklendi iyice ağırlığını falan verdi. ordu evine geldik. gece girerken imza atmamız gerektiği için hepimiz sıraya girdik ben imza attım kaldırımdan aşağı indim. aycan da kaldırımın üstünde imza atmayı bekliyor. kafa iyi ya dengesini kaybetti üstüme doğru düştü. ufak tefek bi şey olduğu için tutabildim. ama belinden tuttum ve arkası bana dönük olduğu için fordlamak zorunda kaldım. öyle bi niyetim yoktu. bunu doğrulttum. imzasını attı herkes odasına gitti.
-
2.
0üniversite 1.sınıfım dedi , ımmmm 97li beyler giblemeyin..
-
-
1.
096 ocak at ağazlı
-
1.
-
1.
+2https://www.youtube.com/watch?v=LtMnaqlTY_0
selamün aleyküm beyler öncelikle. ben üniversite 1. sınıfım hazırlık okudum bi de yani üniversitede ikinci yılım. geçen sene jandarma misafirhanesinde kalıyordum. peder bey asker benim. misafirhanede kız yoktu. 30 32 tane erkek öğrenci kalıyorduk. gayet mutluyduk kızlar yokken. istediğimiz gibi davranıyorduk şakalaşıyorduk istediğimiz kıyafetle dolaşıyorduk. gırgır şamata geçiyordu günlerimiz. bu seneyse bizi orduevine aldılar ve misafirhaneyi kapatıp kız erkek karışık kalmaya başladık. biz 5. katta kızlar 6. katta kalıyordu. geçen seneden mustafa diye bi arkadaşım var. bu sene aynı odada kalıyoruz. bu binin sesi falan çok güzel. iyi de gitar çalıyor muallak. neyse biz yangın merdivenine çıktık daha bunun geldiği ilk gün. tak kızlar damlamaya başladı birer birer. biz iki erkek kızlar 5-6 kişi falan. baya mustafa çalıyo kızlar söylüyo falan. güzelce vakit geçiriyoruz anlayacağınız.
başlık yok! burası bom boş!