0
Þimdiye kadarki bütün toplumlarýn tarihi,** sýnýf savaþýmlarý
tarihidir.
Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, bey ile serf, lonca
ustasý*** ile kalfa, tek sözcükle, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli
karþý-karþýya gelmiþler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi
zaman açýk bir savaþ, her keresinde ya toplumun tümüyle devrimci
bir yeniden kuruluþuyla, ya da çatýþan sýnýflarýn birlikte mahvolma-
larýyla sonuçlanan bir savaþ sürdürmüþlerdir.
Tarihin daha önceki çaðlarýnda, hemen her yerde, çeþitli
zümreler halinde karmaþýk bir toplum düzeni, çok çeþitli bir top-
lumsal mevki derecelenmesi buluyoruz. Eski Romada patrisyenleri,
þövalyeleri, plebleri, köleleri; ortaçaðda feodal beyleri, vasallarý,
lonca ustalarýný, kalfalarý, çýraklarý,*** serfleri; bu sýnýflarýn hemen
hepsinde, gene, alt derecelenmeleri [sayfa 132] görüyoruz.
•
Burjuvazi ile, modern kapitalistler sýnýfýn, toplumsal üretim araçlarýnýn sahipleri ve
ücretli emek kullananlar kastediliyor. Proletarya ile ise, kendilerine ait hiç bir üretim
aracýna sahip olmadýklarýndan, yaþamak için iþgüçlerini satmak durumunda kalan modern
ücretli emekçiler sýnýfý. [Engelsin 1888 Ýngilizce baskýya notu.]
•
* Yani yazýlý tarih. 1847de, toplumun tarih-öncesi, kaydedilmiþ tarih-öncesinde
varolmuþ toplumsal örgütlenme henüz tamamýyla bilinmiyordu. O tarihten bu yana,
Haxthausen, Rusyada, ortak toprak mülkiyetini keþfetti. Maurer bunun, tarihte bütün
Cermen ýrklarýnýn geldikleri toplumsal temel olduðunu tanýtladý, ve giderek köy
topluluklarýnýn [Almanca baskýlarda ortak toprak mülkiyetine dayanan köy topluluklarýnýn
deniliyor. -ç.] Hindistandan Ýrlandaya kadar her yerde toplumun ilkel biçimi olduklarý
görüldü. Bu ilkel komünist toplumun iç örgütlenmesi tipik biçimiyle Morganin gensin
gerçek niteliðini ve aþiret ile olan iliþkisini ortaya koyan üstün keþfiyle açýða çýktý. Bu ilkel
topluluklarýn daðýlmalarýyla, toplumun ayrý ayrý ve nihayet uzlaþmaz karþýtlýktaki sýnýflar
olarak farklýlaþmasý baþlar. Bu daðýlma sürecini Der Ursprung der .amilie, des
Privateigenthums und des Staats, 2. baský, Stuttgart 1886da izlemeye çalýþtým. [Engelsin
1888 Ýngilizce baskýya, ve -son tümce hariç- 1890 Almanca baskýya notu.]
•
** Lonca ustasý yani bir loncanýn asal üyesi, bir loncanýn baþý deðil, lonca içinde bir
usta. [Engelsin 1888 Ýngilizce baskýya notu.]
•
** 1848, 1872, 1883 ve 1890 Almanca baskýlarda, kalfalarý, çýraklarý yerine
kalfalarý (Geseller) deniliyor. -Ed.
Karl Marks-.riedrich Engels
Komünist Parti Manifestosu
.eodal toplumun yýkýntýlarý arasýndan uç vermiþ olan modern
burjuva toplumu, sýnýf karþýtlýklarýný ortadan kaldýrmadý. Yeni sýnýflar,
yeni baský koþullarý, eskilerin yerine yeni savaþým biçimleri getir-
mekle kaldý.
Ne var ki, bizim çaðýmýzýn, burjuvazinin çaðýnýn ayýrýcý özel-
liði, sýnýf karþýtlýklarýný basitleþtirmiþ olmasýdýr. Tüm toplum, giderek
daha çok iki büyük düþman kampa, doðrudan birbirlerinin karþýsýna
dikilen iki büyük sýnýfa bölünüyor: Burjuvazi ve Proletarya.
Ortaçaðýn serflerinden, ortaya, ilk kentlerin ayrýcalýklý kent-
lileri çýktý. Bu kentlilerden de burjuvazinin ilk öðeleri geliþti.
Amerikanýn keþfi, Ümit Burnunun dolaþýlmasý, ortaya
çýkmakta olan burjuvazi için yeni alanlar açtý. Doðu Hindistan ve
Çin pazarlarý, Amerikanýn sömürgeleþtirilmesi, sömürgelerle ticaret,
deðiþim araçlarýndaki ve genel olarak metalardaki artýþ, ticarete,
gemiciliðe, sanayie o güne dek görülmemiþ bir atýlým, ve böylelikle,
çöküþ halindeki feodal toplumunun devrimci öðesine de hýzlý bir
geliþim getirdi.
Sýnai üretimin kapalý loncalar tarafýndan tekelleþtirildiði feo-
dal sanayi sistemi,* yeni pazarlarýn büyüyen gereksinmelerine artýk
yetmiyordu. Onun yerini manüfaktür sistemi aldý. Lonca ustalarý
imalâtçý orta sýnýf** tarafýndan bir kenara itildiler; farklý lonca
birlikleri arasýndaki iþbölümü, tek tek her atölye içindeki iþbölümü
karþýsýnda yok oldu.
Bu arada, pazarlar durmaksýzýn büyümeye, talep durmak-
sýzýn yükselmeye devam etti. Manüfaktür bile artýk yeterli deðildi.
Bunun üzerine, buhar ve makine, sýnai üretimi devrimcileþtirdi.
Manüfaktürün yerini dev modern sanayi, sanayici orta sýnýfýn yerini,
sanayici milyonerler, tüm sanayi ordularýnýn önderleri, modern bur-
juvazi aldý.
Modern sanayi,*** Amerikanýn keþfinin temellerini attýðý
dünya pazarýný kurdu. Bu pazar, ticarete, gemiciliðe, [sayfa 133] kara
ulaþtýrmacýlýðýna büyük bir geliþme kazandýrdý. Bu geliþme de,
•
Almanca baskýlarda tümceciðin baþlangýcý þöyle: Sanayiin daha önceki feodal, ya
da lonca örgütü. -Ed.
•
* Almanca baskýlarda, burada ve daha ileride, orta sýnýf yerine, orta tabaka
(Mittelstand) deniliyor. -Ed.
•
** Almanca baskýlarda, burada ve daha ileride modern yerine, büyük deniliyor.
-Ed.
Karl Marks-.riedrich Engels
Komünist Parti Manifestosu
sanayiin yayýlmasýný etkiledi; ve sanayiin, ticaretin, gemiciliðin, de-
miryollarýnýn geniþlemesine orantýlý olarak, burjuvazi de ayný oranda
geliþti, sermayesini artýrdý ve ortaçaðdan kalma bütün sýnýflarý geri
plana itti.
Böylece, modern burjuvazinin kendisinin, nasýl uzun bir
geliþim yolunun, üretim ve deðiþim biçimlerindeki bir dizi devrimle-
rin ürünü olduðunu görüyoruz.
Burjuvazinin gösterdiði her geliþmeye, bu sýnýfýn* buna denk
düþen bir siyasal ilerlemesi eþlik etti. .eodal soyluluðun egemenliði
altýnda ezilen bir sýnýf,** ortaçað komününde*** silahlý ve kendi
kendini yöneten bir topluluk olan; þurada baðýmsýz kentsel cum-
huriyet (Ýtalya ve Almanyada olduðu gibi), burada monarþinin vergi
mükellefi üçüncü katman olan (.ransada olduðu gibi),*** daha
sonralarý, asýl manüfaktür döneminde, soyluluða karþý bir denge
unsuru olarak ya yarý-feodallere*** ya da mutlak monarþiye
hizmet eden ve, aslýnda, genel olarak büyük monarþilerin temel
taþý olan burjuvazi, en sonunda, modern sanayiin ve dünya pazarý-
nýn kurulmasýndan bu yana, modern temsili devlette siyasal ege-
menliði tamamýyla ele geçirdi.
Modern devletin yönetimi, tüm burjuvazinin ortak iþlerini
yöneten bir komiteden baþka bir þey deðildir.
Burjuvazi tarihte son derece devrimci bir rol oynadý.
Burjuvazi, üstünlüðü ele geçirdiði*** her yerde, bütün
feodal, ataerkil, romantik iliþkilere son verdi. Ýnsaný doðal
efendilerine baðlayan çok çeþitli feodal baðlarý acýmasýzca kopardý,
ve insan ile insan arasýnda, çýplak özçýkardan, [sayfa 134] katý nakit
•
Bu sýnýfýn sözcükleri, 1888 Ýngilizce baskýya eklenmiþtir. -Ed.
•
* Almanca baskýlarda sýnýf yerine tabaka deniliyor. -Ed.
•
** Komün, doðmakta olan, kentlilerin kendi feodal beylerinden ve efendilerinden
Üçüncü Katman olarak yerel öz-yönetim ve siyasal haklarýný elde etmezden önce bile
.ransada aldýklarý addý. Genel olarak söylemek gerekirse, burada, burjuvazinin iktisadi
geliþimi için Ýngiltere, siyasal geliþimi için de .ransa tipik ülke olarak alýnmýþtýr. [Engelsin
1888 Ýngilizce baskýya notu.]
Bu Ýtalya ve .ransa kentlilerinin kendi kentsel topluluklarýna, feodal beylerinden ilk
öz-yönetim haklarýný satýn almalarýndan ya da koparmalarýndan sonra verdikleri addý.
[Engelsin 1890 Almanca baskýya notu.]
•
** Ortaçað (Ýtalya ve Almanyada olduðu gibi), (.ransada olduðu gibi)
sözcükleri, 1888 Ýngilizce baskýya eklenmiþtir. -Ed.
•
** Almanca baskýlarda yarý-feodallere yerine tabakalara deniliyor. -Ed.
•
** Almanca baskýlarda, üstünlüðü ele geçirdiði yerine, iktidara geldiði
deniliyor. -ç.
Karl Marks-.riedrich Engels
Komünist Parti Manifestosu
ödemeden baþka hiç bir bað býrakmadý. Dinsel tutkularýn, þöval-
yece coþkunun, darkafalý duygusallýðýn en ilâhi vecde gelmelerini,
bencil hesaplarýn buzlu sularýnda boðdu. Kiþisel deðeri, deðiþim-
deðerine indirgedi, ve sayýsýz yokedilemez ayrýcalýklý özgürlüklerin
yerine, o tek insafsýz özgürlüðü, ticaret özgürlüðünü koydu. Tek
sözcükle, dinsel ve siyasal yanýlsamalarla perdelenmiþ sömürünün
yerine, açýk, utanmaz, dolaysýz, kaba sömürüyü koydu.
Tümünü Göster