/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +386 -23
    Sokaklarda yaşamanın bir avantajı da nedir biliyor musunuz beyler? Sokakların sahibi yoktur. Sahibi olmayan yer yaşanılacak yerdir.
    Size 3 yıl boyunca dışarıda yaşama hikayemi anlatacağım.
    Rezleri alın.
    Uzun soluklu olacak.

    Benim annem beni doğururken ölmüş, babam ise zaten anneme doğurmaması için yalvarıyormuş. Ben doğduktan sonra ortalıktan kaybolmuş. Beni yetimhaneye vermişler.

    Hastahaneye kimse gelmemiş be beyler. En çok içimi yakan o. Ulan hiç kimsenin umurunda bile olmamışım o zamanlar. Bi annem varmış bana değer veren, o da ölmüş beni doğururken.

    Neyse beni yetimhaneye vermişler, hayatımın dörtte biri falan burada geçti herhalde. 15 yaşına kadar burada kaldım. Öyle kimseyle konuşmuyordum fazla. Ama zeki olduğumu söylerdi herkes. Arada resim falan çizdirirlerdi. Şiddet kavga fazla yoktu. Bizim yetimhanenin müdürü Tarık abi çok kral adamdı. Varı yoğu bizdik. Hiç kimseyle konuşmayanı konuştururdu, bize değer verdiğini hissettirirdi be. O bile büyük bir şeydir yetim çocuklar için.

    15 yaşına kadar hayatım normaldi, 13-14 yaşında iken bir kıza aşık olmuştum, ilk aşkımdı beyler. Adı Yeşimdi. Arada bir aileler gelirlerdi, bir çocuğu sahiplenmeye falan işte. Benim öyle fazla arkadaşım yoktu, 2-3 tane vardı. Hiç unutmam, Reşit, Ömer ve Furkan. işte bu Yeşim Ömer'i almaya gelen ailenin kızıydı. 2-3 kere görmüştüm ama güzeldi beyler. Aşık olmuştum. Hiç bir zaman bi aile beni alsın diye dua etmemiştim, ama o aile alsın diye dua ettim beyler. Geldiklerinde bizim yanımıza doğru geldi Tarık abi, iyice yaklaştı ve Ömer bak bu aile seni almak istiyor. dedi. içim bi buruk oldu. Hem beni almadılar diye, hem de en yakın arkadaşlarımdan biri gidiyor diye. Küçüktüm, ama üzülmüştüm baya. ileride işimize yarayacak tek bilgi budur herhalde.
    Diğer part tam sokağa çıkış falan başlıyoruz beyler.
    ···
  2. 2.
    +85 -9
    16 yaşında iken, hiç unutmam pazartesi günüydü galiba. Bir aile gelmiş, işte biz evlat edinmek istiyoruz, çocuğumuz olmuyor klagib konuşmalar. Tabi bunları bana Tarık abi anlatıyor. işte Tarık abi beni söylemiş, çok zeki çocuktur, efendidir, yakışıklıdır eli yüzü düzgündür falan. Beyler bu aile tamam belgeleri halledelim demişler. Ben fazla heyecanlanmadım. Hayattan fazla beklentim yoktu artık. Siz hiç sizi seven kimsenin olmadığını düşündünüz mü? Ben bu düşünce ile yaşadım. Bi bi kaç arkadaş, Tarık abi falan vardı işte. Başka da hayatımda önem verdiğim hiç bir şey yoktu. Tarık abi bana büyük iyilik yapmıştı ama. Baya bi teşekkür ettim, aslında seviniyordum beyler. Belki de iyi olacaktı.

    Neyse bu aile geldi. Adam 30-35 yaşlarında, kadın 25-30 yaşlarında, yani belli zenginler. Adam müteahhitmiş (nasıl bir kelime amk). işte ev yapan falan var ya onlardan beyler. Adamın adı Yusuf, kadının adı Oya. Beni gördüler işte konuştular baya niye buradasın falan. Anlattım beyler insan gibi konuştum onlarla. Çünkü ben de artık bir eve ait olmak istiyordum.

    Bunlar benle konuştuktan sonra tamam dediler, belgeleri alıp 2-3 gün içinde seni almaya geleceğiz dediler. Ben sevindim tabi. Sağolun teşekkürler falan. Bunlar gittiler bizimkiler geldi işte hayırlı olsun kardeşim diye, ben de darısı sizin başınıza falan sevindim beyler kısacası. Çok güzel bir duygu bir yere ait olmak, bir aileye (her ne kadar gerçek olmasa da) sahip olmak. Ben hazırlandım toparlandım yavaş yavaş, helallik istedim herkesten Tarık Abiden falan. Sonra bunlar beni almaya geldiler 2-3 güne, ben de veda edip çıktım. Adamın arabası Volvoydu galiba, bindim işte ben tabi hayran hayran bakıyorum. Bunlar da söylüyorlar işte seni okutmak lazım, ileride ne olmak istiyorsun diye. Ben ne diyim beyler? Kendi babasının bile istemediği bir adam ileride ne olmak ister ki? Ben normal konuşmaya çalıştım yine, bir işe sahip olmak isterim dedim. Onlar okutmak zor olur bu saatten sonra, adam dedi seni benim yanıma alırım ileride gerekirse. Ben tabi şaşırıyorum bu kadar iyi aile nasıl olur diye.

    Neyse geldik evlerine, müstakil bir ev bahçesi havuzu falan vardı. Çok güzel bir evdi. içeri girdik, bana odamı gösterdiler baya hazırlık falan yapmışlar. Beyler, bir yetimhane odasında 16 sene kaldıktan sonra kendi odanızın olması nasıl bir duygudur, kelimelere sığmaz. Hem de nasıl bir oda, böyle geniş, dolabı var, bilgisayarı falan da vardı. Ben ne diyeceğimi şaşırdım o an.

    Beyler burada bitirelim, uyuyayım ben yarın partlar gelmeye devam edecek. Sokağa çıktıktan sonrası çok uzun baya uzun sürecek rezleri alın siz. Hadi iyi geceler.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Rezzercee
      ···
    2. 2.
      0
      Umarım yarıda kalmaz
      ···
    3. 3.
      0
      Rezzzervedd
      ···
    4. 4.
      0
      REZ güzel okıcam
      ···
    5. 5.
      0
      Seni giberim kardeşim 2. Entry 'i giriyorsun hadi burada bitirelim kış uykusuna mı yattın yavşak bu rezalet ne böyle saat 3 olmuş hala piyasada yoksun ibine
      ···
      1. 1.
        0
        kardeşim güldürdün amk ama tutmaz diyordum inciye girdim trendde üçüncü. neyse saolun beyler yazdım partı bakın.
        ···
    6. 6.
      0
      16 yaşında cocugu kim evlat alsin amk yazma sen hikaye filan
      ···
    7. 7.
      0
      Hahahahhahahah ayn
      ···
    8. 8.
      0
      bREZzers
      ···
    9. diğerleri 6
  3. 3.
    +44
    Beyler ben tutmaz diye 1-2 saattir bakmıyordum, kusura bakmayın hemen yazıyorum.
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      Hadi dassagni yedigim
      ···
    2. 2.
      +1
      Hadi dassagni yedigim
      ···
      1. 1.
        0
        Hadi dasdagnı yediğin
        ···
    3. 3.
      +1
      Sen nasıl bir huur cocugusun hikayeni tutsun diye mi anlatıyorsun içini dökmek icin mi gibtir git şimdi
      ···
      1. 1.
        +2 -1
        Amk duvara mı anlatayım dün gece kimse yokken bile iki part attım
        ···
    4. diğerleri 1
  4. 4.
    +95 -1
    Beyler bana eşyalarını yerleştir dediler. Benim ne eşyam vardı ki? Küçük bir çantaya iki üç kıyafet, bir de annemin bir eşarbı varmış, onu hep yanımda taşırdım diye onu almıştım. Ben zaten fazla eşyam yok diye çekine çekine yerleştirmeye başladım. Oya abla duygulanmıştı, gözleri dolmuştu. Yusuf abi Tamam, ben şimdi işe gidiyorum ayakkabicicini, akşam seninle konuşuruz. Ben tamam diyip eşya yerleştirmeye devam ettim. Oya abla biraz bekledi. Sonra eşya yerleştirmem bitince benim yatağıma oturup konuşmaya başladı. Beyler bunların çocuğu olmuyormuş. Sıkıntı Oya abladaymış diye araları bozukmuş bir iki aydır. Oya abla da yetimhaneden bir çocuk alalım demiş. Yusuf abi de küçük olmasın, daha benim çocuğum olmayan biriyle uğraşamam demiş. Oya abla da tamam demiş.

    Bunlar da beni almaya karar vermişler işte. Ben biraz üzüldüm çocukları olmuyor diye, işte geçmiş olsun Oya abla falan dedim. O da saol dedi. Sonra sen anlat dedi. Ben ne anlatacaktım ki? Neyse kısa kısa anlattım annem beni doğururken ölmüş, babam beni istemiyormuş kaçmış. Hiç kimse annemin yanına gelmemiş beni görmeye falan. Tabi bu üzüldü sarıldı falan. Ben saol Oya abla beni aldığınız için dedim. Dedi ki peki yetimhanede ne yaptın? Ben de Tarık abi arkadaşlar falan idare ediyordum işte. dedim. Neyse bu kalktı gözlerini sildi. Yemek yapmaya gidiyorum dedi gitti. Beni de odamda düşüncelerimle baş başa bıraktı.

    Ben akşam olana kadar oturdum yatağımda. Bir kaç kitap vardı onlara falan göz gezdirdim. Okumayı bize Meral abla öğretmişti. Tabi istek olmadığı için 2-3 senede öğrenmiştim, ama Allah razı olsun, sonradan işime yarayacaktı. Neyse beyler ben kitaplara göz gezdirdim. Bilgisayara dokunamıyordum beyler, benim olduğuna inanmıyordum. Neyse sonra akşam oldu Yusuf abi geldi işten. Yemeğe oturduk. Yemek de çok güzeldi, Oya ablanın yemeklerini hala özlerim Allah var, işte dolma sarma vardı sanırsam. Güzel güzel konuştuk, sohbet ettik beyler. ilk defa bir ailem olduğunu farz ettim. Gerçekten ilk defa içten güldüm beyler.

    Bu part burada bitsin, akşama kadar yazacağım. Ama size sorum var. Bu Yusuf abi Oya abla ile olan kısımları anlatayım mı yoksa kısa geçip sokak bölümlerini mi anlatayım?
    Cevaplayın ona göre diğer part gelecek.
    ···
    1. 1.
      +1
      Lan yaz amk
      ···
    2. 2.
      0
      Lan hikâyeyi güzelleştiren ince detaylardır. Hiç üşenme yaz efso olur bu hikaye..
      ···
    3. 3.
      0
      Anlat amk anlat
      ···
    4. 4.
      0
      Anlat panpa
      ···
    5. 5.
      0
      Farketmez kanka yaz sen
      ···
    6. 6.
      +2
      Oya ablayı gibecek sandım gibmedi amk
      ···
    7. diğerleri 4
  5. 5.
    +171 -4
    Tamam beyler kısa tutucam buraları. Ama az şuku atın boşa mı yazıyoruz.

    Beyler hayatımın en güzel 30 gününü burada yaşadım. Mükemmel bir aydı, her istediğim oluyordu. Ama şımarmıyordum beyler, istesem de yapamazdım çünkü beni geri verebilirler diye korkuyordum. Her akşam güzel yemekler, güzel yüzlü bir aile. Yetim bir çocuk daha ne isteyebilir ki? Bilgisayar kullanmasını biliyordum az biraz. Ama Oya abla tam öğretmişti bana. GTA 4 oynuyordum. Sabah akşam görev falan yapıyordum. Yani mükemmel bir hayat yaşıyordum. Abur cubur alıyorlardı bana teşekkür ediyordum afiyet olsun diyorlardı, yani tam bir aile gibiydik. 1 ay boyunca böyle yaşadık. Aile gibi.

    1 ayın sonunda Yusuf abi ile Oya ablanın odalarından bağrışmalar gelmeye başladı. Ben şaşırdım dedim ne oluyor hafiften dinlemeye başladım. Tam ses gelmiyordu ama sanırım Yusuf abi artık bizim çocuğumuz olsun falan diyordu. Benim kanımdan olsun diyordu. Oya abla olmaz yapamıyoruz falan diyordu. Böyle bağırıyorlardı birbirlerine. Neyse o gece geçti, ertesi gün akşam yemeğinden sonra ben ellerimi yıkarken ikisi yine bağrışmaya başladı. Ben odaya gittim, meğer Yusuf abi diyormuş ki, taşıyıcı anne bulalım, öyle çocuğumuz olsun. Oya abla kesin bir dille reddetti. Ve dedi ki Bizim çocuğumuz var zaten! Beyler o an Oya ablayı annem gibi görmeye başladım. Ama tam mutlu olmuşken Yusuf abi Ya kabul edecen, ya da! dedi. Oya abla naparsın der gibi Yusuf abiye bakıyordu. Yusuf abi de Ya da onu geri veririm. dedi.

    Ben ne yapacağımı şaşırdım. O an kavgalarının arasına girmek istedim ama hangi sıfatla beyler? Kimim ki ben? Neyse oturup dinlemeye devam ettim. Oya abla yine hayır falan dedi. Yusuf abi gitmeye yeltendi Oya abla elinden tutunca bu huur çocuğu dönüp Oya ablaya vurmaya başladı. Ama nasıl beyler, yüzüne ayağına beline her yerine. Ben sinirden deliye döndüm gittim tutmaya çalıştım ne yapıyorsun abi diye, beni de itti. Kafam koltuğun kenarına çarptı. O an beynime kan gitmedi beyler, ne yaptığımı ben de bilmiyordum ama kalkıp Yusufa Ulan huur evladı! diye bağırıp bir vurmaya başladım ama ne vurmak. ilk defa öyle sinirlenmiştim beyler. Bu ilk darbelerle sarsıldı, sonra beni ittirdi sen kimsin lan falan dedi. oya ablaya vuramazsın! dedim. Sanane lan sen nasıl bana vurursun dedi. Sonra biraz düşündü ve sonra gibtir git evimden dedi. Beyler o an benim hayatımı değiştirecek bir andı.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +8
      Gta 4 oynadiğina göre şuan en fazla 22 yaşindasin
      ···
    2. 2.
      0
      Tespitini skim
      ···
    3. 3.
      +2
      Adres ver adres yusufu gibmeye gidek
      ···
      1. 1.
        0
        Yusuf bey haklı o kim amk kimin evinde kime vuruyo bu dalyarak
        ···
    4. diğerleri 1
  6. 6.
    +66 -2
    Beyler o an şok oldum. Ne yapacağımı bilemedim. Oya ablaya baktım, ağlayarak bana bakıyor. Ben dedim abi bi dinle falan yok dıbına koduğum bırakmadı konuşayım. Dedi ki hemen gibtir git bu evden. Ben odama yeltendim kıyafet para almaya, izin vermedi. dedi ki Nasıl geldiysen öyle git bu evden. beyler baya üzüldüm. Ama bir daha olsa bir daha yapardım. Neyse ben Oya ablaya son kez bakıp çıktım dışarı. Beyler 16 yaşındayım, ne yetimhanenin yolunu biliyorum, ne tanıdığım biri var. Saat 9-10 gibi. Ben şimdi ne yapacağım diye düşündüm. Elimi cebime attım, 20-30 lira var. Ya yetimhaneye geri dönecektim, ya da yaşamaya çalışacaktım. Beyler ben yetimhaneye dönmek istemiyordum. Artık bu yaşıma gelmişim falan diyordum, neler yaşayacağımı bilsem koşa koşa giderdim oraya ama yok işte. Yürümeye başladım biraz.

    Allahtan aylardan Hazirandı. Fazla soğuk değildi. Bunlar bana bir de telefon almışlardı, o da cebimdeydi. iyi dedim, ben buralarda yaşarım. Saat 11 e geliyordu, ben de bir parka geldim. Uzandım bir banka. Başladım uyumaya. Sonra herhalde gece 2-3 gibi biri beni uyandırdı. Baktım benim kadar bir çocuk. Dedim noluyor birader? Dedi kardeşim burası benim yerimdi. Dedim kardeş başka bank mı yok? Dedi tamam ama yarın gece burayı kaparsan bozuşuruz. Baktım, iyi çocuğa benziyordu. Adın ne kardeşim diye sordum. O gece sabahladık beyler, bir o bir ben konuştuk. Adı Murat'mış. 7 yaşındayken annesi babasını öldürmüş. niye dedim, cevap vermedi. Üstüne gitmedim fazla. Bunu da yetimhaneye vermişler. 13 yaşındayken kaçmış o, şimdi 16 yaşındaymış o da. 3 yıl sokaklarda yaşamış. Benim ileride en yakın arkadaşım olacak çocukla sabahladık. Benim hikayeme şaşırdı, Niye vurdun adama be, kalırdın yanlarında ne güzel dedi. Sonra Oya ablaya vurmuştu diyince o da hak verdi. iyi yapmışsın dedi. Sabah olunca beraber kalktık banktan. Sordum ona

    Sokaklarda nasıl yaşanılır?
    ···
    1. 1.
      +17
      hadi travesti ol artık
      ···
    2. 2.
      -1
      Q:WEQ:WE:QW:E
      ···
    3. 3.
      +2
      Moruk annenin eşarbına ne oldu odaya gidemedin orda kaldımı eşarp şüphelenmeye başladım ama devam
      ···
    4. 4.
      +1 -1
      gib artık şu oya ablanı amk bekliorum
      ···
    5. diğerleri 2
  7. 7.
    +45 -5
    Beyler bi yirmi dakika falan ara verelim, bi sigara kahve yapayım geliyorum. Az şukulayın bir de herkes görsün.
    ···
  8. 8.
    +78
    Beyler devam edelim.

    Murat dedi ki Sokaklarda yaşamak zordur, çetelere bulaşmayacaksın. Anlatmaya devam ederken burada sözünü kestim. Çeteler derken? dedim. işte beraber dolaşan çocuk çeteleri, veya çocukları kendisi için çalıştıran çeteler. Ben şaşırdım. Sen hiç denk geldin mi? dedim. Bir arkadaşım vardı, bir adam için çalışıyordu. Kaçmaya çalışınca bıçaklandı, neyse ki fazla derinden değildi, yaşadı. Açıkçası biraz korkmaya başladım. Çünkü yetim olsam bile hayatımda yetimhane ve Oya ablaların evi dışında yaşamadım hiç bir yerde. Sokaklarda böyle insanların olması beni endişelendirdi.

    Peki sen nasıl geçiniyorsun buralarda? dedim. Mendil satıyorum, su satıyorum, araba temizliyorum, ayakkabı temizliyorum, yapılacak ne iş varsa yapmaya çalışıyorum. dedi.
    Yemek falan nasıl yapıyorsun? dedim. Arada iyi insanlar çıkıyor, kafelerde falan çorba veriyorlar yemek ısmarlıyorlar. Ama onun dışında kazandığım paranın çoğu yemeğe gidiyor. dedi.
    Ben biraz düşündüm. Peki bu çetelerden birine dahil olsan daha fazla para kazanmaz mısın? Yani en azından yaşadığın bir yer olmaz mı? dedim. Kahkaha attı, Onlar da sokaklarda yaşıyor, herkese eşit dağıtıldığını falan sanma, onların da liderleri oluyor. istediğine istediği kadar veriyor. dedi.

    Peki şimdi ne yapacaktık? Sordum Murat şimdi ne yapacağız? diye. Bana dedi ki Sen gir şu bakkala, su al 5-10 tane. Poşete koy gel. Başımı tamam anlamında sallayıp girdim bakkala. Selam verdim aldım suları çıktım. Şimdi ne yapayım? dedim. Dedi ki ''Sen bu suları tanesi 50 kuruştan aldın değil mi? Şimdi trafiğe çıkacağız. 2-3 saat süren bir trafiğin ortasındaki adamın suya ihtiyacı olur. Sen girip suları 1 TL'den satacaksın. Parayı ikiye katlayacaksın.Düşündüm baya mantıklı geldi.Tamam, sen ne yapacaksın?dedim.Ben de mendil satacağım. Gece tekrar o parkta buluşalım.'' dedi. Tamam diyerek yola çıktım.
    ···
    1. 1.
      +3
      Amk adam 1 lirayla nasıl karın doyururuz taktiğini yazmış buraya
      ···
  9. 9.
    +59 -1
    Beyler öyle bir şey ki, elimde sular var, üstüm hafif kirli. insanların bakışlarını görmeniz lazım beyler. Oya ablalar ile yaşarken üstüm temizdi, cebimde para vardı insanlar hiç böyle bakmazdı. O an insanların sahtekar olduğunu anladım. insanların kötü bakışları arasında ileride uzun bir araç kuyruğu gördüm. Bu sıcakta o kadar süre kuyrukta kalan insanlar susamışlardır diye koştum hemen. Gördüğüm tüm araçlara gittim pencereye tıklattım abi su, abla su diye. 2-3 kişi bir şey demeden yolladı. 4-5 kişi su aldı 1 TL'ye.

    Sonra lüks bir araba gördüm, hemen yanaştım, camı siyahtı. Abi su almaz mıydın diye tıklattım camı. Açtı pencereyi, baktı bana şefkatle. Çıkardı cebinden 50 TL. Beyler adama etmediğim dua kalmadı. Güldü ve dedi ki Sakla, kimseye verme. Tamam diye başımı salladım ve diğer suları da satarak bakkala gittim. bu sefer 15 tane su aldım, yine trafik görünce girdim, yine hepsini sattım. Baya bi kazanmıştım beyler. 60-65 TL kazanmıştım o gün. O zengin adam sayesinde.

    Biraz yorulunca bir yerde oturdum. Yoldan geçen bir kaç kişiye saati sordum, cevap vermediler. Güldüm sadece. Sonra bir kişiye daha sordum, dedi ki Saat 4 canım. Saol abi diyerek biraz yürümeye başladım. Kafede oturup yemek yiyenler mi dersiniz, arkadaşlarıyla gülüp eğlenen çocuklar mı dersiniz. Ben niye buradaydım beyler? Benim suçum neydi? Biraz düşünceli yürüdükten sonra aile lokantası yazan bir yerin önünde durdum. Girdim içeri çekinerek. insanlar yine kötü kötü baktı. Ama lokantanın sahibi geldi yanıma, buyur genç dedi. Abi çorba içecektim dedim. Oturttu beni arka taraflarda bir masaya, getirdi çorbayı, ekmek de getirdi yanında. içtim çorbamı. Kasaya gittim, cebimden parayı çıkarıyordum ki adam Yok kardeşim, afiyet olsun sana dedi. Ben yok abi vereyim falan dedim ama kabul etmediler. Ben de teşekkür edip çıktım. Demek böyle insanlarla da karşılaşacaktım sokak maceramda.
    ···
    1. 1.
      0
      Gözlerim yaşardı be
      ···
    2. 2.
      +6 -1
      Arkadaşım çorbacı senin sokakta yaşadığını nasıl anlıyorlar 1-2 günlük sokak yaşamından kıyafetlerin eskimez kirlenmez elindede su yok anladığım kadarıyla olsa bile bence anlaşılmaz
      ···
    3. 3.
      -1
      Arkadaşım çorbacı senin sokakta yaşadığını nasıl anlıyorlar 1-2 günlük sokak yaşamından kıyafetlerin eskimez kirlenmez elindede su yok anladığım kadarıyla olsa bile bence anlaşılmaz
      ···
    4. diğerleri 1
  10. 10.
    +165 -11
    Beyler kusura bakmayın, 1 saat işim çıktı. Rezleri alın, merak etmeyin yarıda kalmayacak.
    Bir de hikaye uzun sürsün, her şeyi anlat diyenler şuku.
    Kısa sürsün, fazla ayrıntıya girme diyenler çugu.
    Ona göre yazayım.
    ···
    1. 1.
      0
      Kardesim devam et fazlada bekletme uzun uzun yaz dinlicem.
      ···
    2. 2.
      0
      Rez okuyüz
      ···
    3. 3.
      0
      Şukuuuuuu
      ···
    4. diğerleri 1
  11. 11.
    +85 -1
    Devam ediyoruz.

    Ben çorbayı içtim çıktım. Çıkmadan saate baktım, saat 6ya geliyordu. Ben de parka doğru gitmeye başladım. Sonra yolda bir telefoncu gördüm. Aklıma telefonu satmak geldi. Elime baya para geçer Murat ile rahatlarız biraz kalacak bir yerler buluruz belki falan diye. Ama nerede kalacaktık ki beyler? O zaman telefonum Lumia 820 idi. Ben ne kadar bilmiyorum tabi. Meğer piyasası 1000 TL falanmış. Ben 200-300 eder elimize para geçer diye düşündüm.

    Parkta Murat'ı beklemeye başladım. Hava kararıyordu yavaş yavaş, insanlar evlerine doğru gitmeye başlıyordu yavaş yavaş. Sokak gerçek sahiplerine kalıyordu. Bir ara iki üç benim yaşlarımda çocuk geçti önümden. Böyle bana bakarak. Ben bir şey demedim. Belli, onlar da sokak çocuğuydu. Ben beklemeye devam ettim. Sonunda Murat geldi, dudağında kurumuş kan vardı, gözü de morarmıştı biraz. Hemen koştum yanına, ne oldu falan diye. Bahsettiği çetelerden biri denk gelmiş, kalabalıklarmış. Vurmuşlar bunu, cebindeki parayı almışlar falan.

    Beyler çocuk diyor ki cebimde 30 TL vardı ne yapacağım şimdi ben. Ağlamaya başladı çocuk amk. Öyle üzüldüm ki. Cebimdeki 60 TL'yi çıkardım, dedim olum paramız var, merak etme. Murat hafif kendine geldi dedi nasıl topladın lan o kadar. 50 TL veren adamdan, beni kovanlara, bana çorba veren aile lokantasından, kafedeki insanlara hepsini anlattım. O da gününü anlattı güldük eğlendik. O acıkmıştı biraz, gittik açık olan bakkaldan bir şey aldık, paramız çoktu ama hepsini harcayamazdık beyler. Bir şeyler aldık yedik işte. Sonra parka geri döndük.

    10-15 gün böyle geçti. Baya bi kar sağladık ama beyler, başlangıçta 20 TL vardı bende, 2.haftanın sonunda 70 TL'm olmuştu. Arada o lokantaya giderdik, adı Çağdaş'tı. Gider bir günlüğüne çalışırdık, yerleri falan temizlerdik. Adam da bize yemek verirdi. Güzel adamlardı lokantadakiler. Baya bi muhabbet ilerletmiştik. Bir gün yine parktayız, akşam olmuş, hava yavaş yavaş kararıyor. Murat'la oturuyoruz. O gün parkta gördüğüm çocuklar geldi yanımıza. Hayırdır kardeşim? dedim. Çocuk dedi ki Gelin bizimle.
    ···
    1. 1.
      0
      ooOooo çete
      ···
    2. 2.
      0
      çetenin reyizi olup diğerlerinin anasını gibecek rez
      ···
    3. 3.
      0
      Kalsın şöyle
      ···
    4. diğerleri 1
  12. 12.
    +114 -2
    Beyler entryleri şukulayın amk. Rez alan kaç kişi var şukulayan az kişi var. Baş entryi de şukulayın.

    Murat dedi ne diyon birader falan. Çocuk kafasıyla parkın diğer köşesini gösterdi. En az 15 kişi vardı. Ortalama 16-20 yaş aralığında. Ben tamam birader bekle geliyoruz. dedim. Murata kalk işareti yaptım. Kalktık, yürüyoruz bunlarla beraber. Peşimizde de 15 kişi falan var. Baya bi yürüdük, sonra bir depo gibi bir yere geldik. Kapıyı arkamızdan kapattılar. içeride yataklar, mutfak, oturma yerleri falan vardı. Bizi bir odaya zütürdüler, odada bir adam var, 25-30 yaşlarında. Dedi geçin oturun.

    Oturduk biz, adam diğerlerini dışarı gönderdi. Murat aceleci davranıp hemen söze girdi.
    Abi niye getirdiniz bizi buraya, bir şey yapmadık abi. falan diye. Adam güldü, sonra dedi ki işte sorun da bu, bir şey yapsanız bile benim için yapmıyorsunuz. Ben adamı inceledim, güzel giyimli, belli bunları çalıştırıyor, çete lideri anlayacağınız. Ben dedim ki Abi bizden size yarar olmaz, zaten fazla çalışmayı bilmiyoruz diye. Adam dedi ki Eliniz ayağınız tutuyorsa sıkıntı yok. Benim için çalışırsanız yemeğiniz, kalacak yeriniz olur. Topladığınız parayı bana getirirsiniz, olur biter.

    Ben düşündüm, aslında güzel bir teklif gibi geldi. Murat'a baktım, hayır anlamında başını salladı. Sustuk ikimizde. Adam bir süre sonra konuştu Sokakta yaşayıp ne yapıyorsunuz sanki, her gün yemek, kalacak yer daha ne istiyorsunuz? Ben yine Murat'a baktım, bu sefer yere bakıyordu.
    Ben: tamam abi kabul. senin için çalışacağız.
    Adam: iyi aferim, şimdi geçin içeri, yarın ne yapacağınızı arkadaşlar söyler.
    ···
    1. 1.
      0
      Ahada yarra yediniz
      ···
    2. 2.
      0
      Devam et morul
      ···
    3. 3.
      0
      devammmm
      ···
    4. diğerleri 1
  13. 13.
    +55 -3
    Beyler akşam 20:30'da atmaya başlayacağım. Alıntı olmadığı için yazmam uzun sürüyor, hatırlamaya çalışıyorum tam ayrıntılarıyla. Siz rezleri alın şukuları atın akşam 20:30 geliyorum. Hadi görüşürüz.
    ···
    1. 1.
      +7
      Güzel yaziyon da yok hatirlamaya calisiyom falan diyip de palavra sıkma amk. Uyduruyon besbelli ama güzel uyduruyon devam et.
      ···
    2. 2.
      +2
      Harbiden ya biri hikaye yazmaya başladı ardından herkes başlıyo bari sallıyonuz yalan söylemeyin
      ···
    3. 3.
      0
      Güzel hikaye yarıda kesersen giberrim
      ···
    4. 4.
      +1
      huur çocugu ne bekletiyosun bizi giberim olen ananida yapicagin primide
      ···
    5. diğerleri 2
  14. 14.
    +44 -2
    Beyler şukular için eleştiriler için eyvallah.
    Artı olarak akşam 20:30a yetiştirmek için baya bi yazıyorum. Hikaye uzun ama kalkıp da işte sokakta su sattığım adamla diyaloğa kadar her günü yazarsam 10 güne anca biter. O yüzden uzun ama fazla uzun olmayacak, 2 güne biter diye düşünüyorum.
    ···
    1. 1.
      0
      Tamam hacı yaz baya
      ···
  15. 15.
    +13
    Başlayalım mı beyler?
    ···
    1. 1.
      0
      Evet lan
      ···
  16. 16.
    +56
    Başlıyoruz.

    Odadan çıkarken içeri bir çocuk girdi ‘’Kenan abi bir baksana’’ diye. O an adamın adının Kenan olduğunu öğrendim. Odadan çıktık, bir çocuk geldi yanımıza. ‘’Ben Mustafa, size yataklarınızı göstereceğim.’’ Dedi. Yatakların olduğu bölüme gittik, altlı üstlü ranza gösterdi bir tane. ‘’Burası sizin, yarın sen (beni işaret etti) su satacaksın, sen de (Muratı işaret etti) sakız satacaksın.’’ Dedi. Biz tamam dedik yattık yataklarımıza. Yan ranzada bir çocuk bizi izliyordu. 14-15 yaşlarındaydı. Bizim ona baktığımızı görünce kafasını çevirdi.

    Etraf sakinleştikten, herkes yatağına gittikten sonra üst ranzadan Murat’ın yanına indim. ‘’Orada neden hayır dedin adamın teklifine?’’ diye sordum. Murat ‘’Böyle adamlar ilk başta iyi vaatler verirler, sonra sana verdikleri tek şey iş olur, bazen onu bile vermezler. Kendilerine çalışmayanı bıçaklarlar, döverler.’’ Dedi. ‘’Olum niye konuşmadın orada o zaman?!’’ dedim. ‘’Ne diyeyim abi, artık yanlarına almışlar bizi. Evet desek de demesek de bizi çalıştıracaklardı. Sormasının sebebi iyi biriymiş gibi gözükmek istemesi.’’ Dedi. Ben düşündüm biraz, ne yapacaktık şimdi? Sonra elimi cebime attım. Param, telefonum hepsi cebimdeydi. Kısık sesle ‘’Olum cebimizdekileri niye almadılar lan?’’ dedim. Bu durdu, sonra aniden ‘’Unuttular demek, çaktırmadan bunları saklamak lazım.’’ Dedi. ‘’Bugün yatalım yarın bir yer buluruz elbet.’’ Dedim.

    Ertesi gün bizi saat 7’de karşı ranzadaki çocuk uyandırdı. ‘’Kalkın, kahvaltı edip çıkacaksınız.’’ Diye. ‘’Tamam kardeş saol.’’ Dedim kalktım. Masa gibi bir yer vardı, sandalye vardı baya, oturduk bir tanesine. Kahvaltı dedikleri de kişi başı yarım simit+bir bardak suydu. Biz mecbur yedik kalktık işe doğru. Bana su şişesi verdiler 10-20 tane kadar. Büyük bir poşet su satmamı istiyorlardı. Ne zaman geleceğim dedim, işin bitince gel dediler. Yani rahatlık vardı öyle sıkmıyorlardı ilk başlarda. Biz murat ile aynı anda çıktık, Murat’a ‘’Bir yer bul, cebindekileri sakla’’ dedim. Tamam dedi gitti. Ben de gittim, trafiği gördüğüm gibi yapışıyorum, artık profesyonel olmuşum ya hani. Neyse saat 8 de çıktığım depoya anca 5-6 gibi gelebildim. Hepsini satmıştım, cebimdeki paranın bir kısmı klagib çorbamı içmiştim. Bir şişe su almıştım. Öyle bir şey ki elinde 10-20 su var, ama içemiyorsun satacaksın diye, korkuyorsun bir şey yaparlar diye. Gidip kendi cebinden alıyorsun suyunu.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    +70
    Beyler rez alıyorsunuz bari şuku da verin emeğe saygı

    Depoya gelmeden önce kimsenin beni görmediğinden emin olup bir ara sokağa girdim, orada duvarda bir yer aradım cebimdeki parayı, telefonu koymak için, sonunda bir boşluk buldum koydum. Doldurdum taşlarla gözükmesin diye falan. Yerini iyice ezberledim bir de. Neyse depoya girdim, mutfak gibi olan yerde birkaç çocuk çalışıyor, Kenan denen herif odasında para sayıyor. Girdiğim gibi Mustafa geldi, cebimdeki parayı aldı (yaklaşık 10-20 TL), sonra ‘’Tamam birazdan akşam yemeği hazır olacak.’’ Dedi ve gitti. Ben oturdum yatağıma. Biraz bekledim. Etrafa bakındım, Murat yoktu. Yaklaşık bir 10-15 dakika sonra Murat geldi. Cebindeki parayı verdi (O da benim kadar toplamıştı aşağı yukarı). Sonra yanıma geldi. Kulağıma eğilip hafifçe ‘’Sakladım’’ dedi. ‘’Ben de’’ dedim. Sonra akşam yemeği hazır oldu, yedik yemekleri falan. Sonra Kenan denilen herif bizi çağırdı. Odaya girdik. Oturduk sandalyelere. ‘’ilk günden toplam 25 TL toplamışsınız, iyi para. inşallah artar yavaş yavaş.’’ Dedi. ikimiz de ‘’inşallah abi’’ dedik. Sonra dedi ki ‘’Bir ay bu işi yapın, sonra iş değişme günü gelince farklı iş yaparsınız.’’. Biz ‘’tamam abi dedik.’’ Sonra çıktık.

    Çıkarken bu herifin telefonu çaldı. Telefonu ‘’Buyur Eren abim.’’ Diye açtı. Ben düşündüm, dedim acaba bunu da mı yönetenler var diye. Neyse çıktık, gittik yataklara oturuyoruz. Karşıdaki yataktaki çocuk yine bizi izliyor. Gittim yanına, ‘’Ne oldu kardeşim dünden beri bizi izliyorsun? Adın ne senin?’’ dedim. Dedi ki ‘’Adım Deniz. Keşke gelmeseydiniz, hata ettiniz.’’ Ben sordum ‘’Niye ne oldu ki?’’ diye. ‘’Mustafa abi benim gerçek abim gibidir, beni çok sever. Kenanın da en iyi adamıdır. Her şeyini ona emanet bile eder. Mustafa abim de Kenana asla ihanet etmez. Bir gün ben geldim buraya, yaklaşık iki hafta önce. Beni çok sevdi, çok yardımcı oldu Mustafa abim. Beni de ilk gün su satmaya gönderdiler. Sonra Kenan beni çağırdı odasına.’’ Dedi. ‘’Eee kardeşim?’’ dedim. ‘’Size de 1 ay sonra iş değişimi olur dedi, değil mi?’’ dedi. ‘’Evet, herkese böyle oluyor demek ki’’ dedi Murat.

    ‘’Hayır, 1 ay sonra iş değişimi olmayacak. Mustafa abim beni sevdiği için bana söyledi, gelenleri 1 ay iyi şartlar içinde yaşatıyorlar, sonra kendilerini sevdirdikten sonra, yani 1 ay sonra da başka depoya yolluyorlar. Orada daha kötü şartlar altında yaşıyorsun. Kazandığının çeyreğinden azını veriyorlar sana, yemek yemen için. Bazen yerlerde yatıyorsun, belirli bir miktarın altında kazanınca o gün sana paranı hiç vermiyorlar, aç yatıyorsun. Benim iki haftam kaldı, Mustafa abi iki hafta içinde benim burada kalmam için Kenan ile konuşacak.’’ Dedi.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      devam pampa
      ···
    2. 2.
      0
      Devam et yoksa gibilirsin
      ···
  18. 18.
    +34 -1
    Biz duyduklarımızı sindirmeye çalışıyorduk. Gerçekten inanılmazdı. Cebimizdekileri bile almamaları, onlara güvenmemiz içinmiş demek. Çok pislik bir işin içine düşmüşüz. ‘’Peki şu an burada olanlar, onlar ne zaman gidecek?’’ dedim. ‘’Onlar da benimle beraber geldi, iki haftaya onlar da diğer depoya gidecekler’’ dedi. Ben Murat’a baktım, korkmuştu belli. Kim bilir orada nasıl yaşam vardı, ne yapıyorlardı oradakiler. Ben iyice düşündüm, bizim 1 ayımız vardı, ama belki bizi de 2 hafta sonra herkes gidince göndereceklerdi. Ben ‘’Bunu başka kimse biliyor mu peki?’’ dedim. ‘’Hayır, benimle burada konuşan bir Mustafa abi, bir de siz varsınız, kimseye anlatmadım.’’ Dedi. Ben iyice düşündüm, bunlar teşkilatlıydı, belli. Kenanın da üstü vardı, Eren diye. Belki Eren’inde üstü vardı, belki Eren’e bağlı bir sürü adam vardı. Yani 2 hafta içinde hepimizi buradan kurtaracak bir plana ihtiyaç vardı.

    Ben dedim ki ‘’Sen bize anlattığını Mustafaya sakın söyleme, biz hepimizi kurtaracak plan yapacağız.’’
    Tamam dedi. Biz yataklara geçtik. Murat dedi ‘’Olum ne yapacaz bunların her yerde adamı falan da vardır.’’ Dedim ki ‘’Herkesi gizli örgütlesek, Kenan’ı bitirsek bize yeter. Gerisine gücümüz yetmez.’’
    Murat düşündü, ‘’Olum 16 yaşında iki çocuğu mu dinleyecek herkes’’ dedi. Haklıydı. Gerçekten bizi kimse dinlemezdi. Adamlar yalan söylediğimizi falan düşünür. Çünkü şimdi yatakları var yemekleri var ne diye ihanet etsinler adama değil mi? Sonra biraz düşününce aklıma geldi. ‘’Bizi dinlemezler Murat, ama paramız olursa az biraz, Kenan’ı devirip herkese eşit para dağıtma fikri falan kulağa hoş gelir’’ dedim. Murat biraz düşündü, ‘’Ya ters tepen olursa?’’ dedi. Benim aklıma bir fikir geldi.

    Şimdi herkese alttan alttan ince ince buradan sıkıldık, off her gün çalışma, hep aynı yemekler niye bu adama bağlıyız falan diyecektik. Milleti iyice gaza getirecektik. Ama son bir patlama lazımdı bize. O patlamayı nasıl yapacağımızı düşünüyorduk. Ama fikir gelmiyordu aklımıza. En son ben ‘’Artık onu da şansa bırakacağız.’’ Dedim. Sonra biraz daha ne yapacağımızı konuşup uyuduk.
    ···
    1. 1.
      0
      Gizli ajan gibi herifsin amk
      ···
    2. 2.
      0
      Gizli ajan gibi herifsin amk
      ···
    3. 3.
      -2
      Gizli ajan gibisin aq
      ···
    4. diğerleri 1
  19. 19.
    +41
    Ertesi gün normal, bir şey yokmuş gibi dünkü işlerin aynısını yaptık, bu sefer parayı Kenan’a vermek istedik. Mustafa tamam dedi. Aslında amacımız farklıydı, Kenan’ın odasında ne var ne yok bakmamız lazımdı. Odaya girerken telefonla konuşuyordu Kenan. Bizi görünce ‘’Tamam abi hadi eyvallah.’’ Diyip kapattı. Kesin yine o Eren ile konuşuyordu. Neyse biz girdik selamın aleyküm diye. Aleyküm selam dedi. Dedik abi bu kadar topladık. Parayı uzattık. Tamam dedi, Parayı altta büyük bir kasa vardı, oraya koydu. Ama içindekileri göremedik. Dedi ki ‘’Bu kasa sizin için, yemekler yataklar masraflar hep buradan alınıyor.’’ Çocuk kandırıyor sanki. Neyse biz de yağladık adamı abi kral adamsın saol falan diye. Bu iyice havalandı ‘’Tamam çocuklar çıkın şimdi işlerle ilgileneyim’’ dedi. Sanki ne iş yapıyor amk.

    Biz çıktık odadan. Neyse gittik oturuyoruz koltuklarda. Yavaştan başlamamız lazım konuşmaya. Milleti örgütlememiz lazım. Ben düşündüm, dedim ‘’Önce büyükleri halledelim, diğerleri yanımızda büyüklerin olduğunu görünce bir şey demezler, onlar da katılırlar.’’ Murat tamam dedi. Gittik en büyük olan çocuğun yanına. Adı Kadirmiş. Yaklaşık 10 yıldır sokaklardaymış, şu an 23 yaşındaymış. Gittik yanına, selam sohbet falan baya kaynaştık.

    Söze ben girdim ‘’Abi ne olacak halimiz bu adam için çalışmaya devam mı edecez?’’ falan diye. O da bıkmış sanki biraz. ‘’Valla kardeşim ben de istemiyorum ama bulaştık artık. Yaklaşın 4 aydır buradayım.’’ Dedi. Biz şaşırdık. 1 ay geçmiş göndermemişler adamı diye. ‘’Abi hep buradamıydın 4 aydır?’’ dedim. Güldü, ‘’Beni diğer depoya göndermediler, merak etmeyin.’’ Dedi. Demek bu adam da biliyordu. ‘’Abi sen de biliyorsun demek, niye hiçbir şey yapmadın peki?’’ dedim. ‘’Bunların arkası sağlamdır. Bu Kenan Eren’e çalışır. Eren Ahmete çalışır Ahmet Veliye çalışır böyle gider bu. Kenan’ı devirdik diyelim, sonra ne olacak?’’ dedi. Haklıydı. ‘’Abi başka çocukları da örgütleriz baya genişleriz büyürüz yaparız abi.’’ Dedim. ‘’Kardeşim, deneriz. Ama herkes karşı çıkar mı bilmiyorum. Benim kadar olan kişilerle ben konuşurum. Yaklaşık 8-10 kişi kesin katılır. Siz diğerlerini halledin. Daha küçükler, vaatlere kanıyorlar. inandırmak zor olabilir.’’ Dedi. Tamam dedik ayrıldık.

    Birkaç çocuğu ikna ettik, ama zordu beyler. Yaklaşık 30-40 kişi vardı. 15 kişi falan tamam demişti. Bizle birlikte 19-20 oluyorduk. Yarısı tamamdı, ama ikna edene kadar 5-6 gün geçmişti. 1 haftamız kalmıştı beyler. Her an bizim birkaç kişiyi örgütlediğimiz duyulabilirdi. Sonra biraz daha burada kalınca öğrendik, yemekleri yapan çocuğu buradaki herkes çok severmiş. Adı Emir’miş. Çocuk 18 yaşında, 2-3 aydır buradaymış. Herkes severmiş bunu. Eğer Emir’i aramıza alırsak işimiz kolaylaşacaktı yani.
    Bir hafta geçtikten sonra Deniz geldi yanımıza, ‘’Buradaki herkesi göndereceklermiş, sadece yeni olanları değil. Beni bile. Mustafayı bile.’’ Dedi.

    NOT: Bir entry önce yeni getirilenler 2 hafta sonra gidecek yazmıştım. Şimdi herkes gidecek yazdım. Hata var gibi gözüküyor ama yok.

    NOT2: Bi yarım saat ara beyler.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      ara hikayeyi soğutuyor be amk
      oyuna falan dalıp gidiyoz.
      ···
    2. 2.
      0
      Yarım saat tmm
      ···
    3. 3.
      0
      Yaz lan bin
      ···
    4. 4.
      0
      Yaz lan bin
      ···
    5. 5.
      0
      Aynen aga seri yaz
      ···
    6. 6.
      0
      aga xok sürükleyici ya..Biyografinin filmi yapilmali
      ···
    7. 7.
      0
      rezervasyon
      ···
    8. 8.
      0
      Ya amina koyim kimi gibiyon sokaktayken arat birine polisi ver adresi gece de zulani al gibtir git Başka yere kocaman şehir beynini gibiyim herkes mal mı senin gibi
      ···
    9. diğerleri 6
  20. 20.
    +51 -1
    Herkesi göndermeleri bizim için iyi bir şeydi, en azından yalan söylemeden herkesi ikna edebilecektik. Kalan 3-4 gün içinde 9-10 kişiyi daha ikna ettik, ama aralarında Mustafa'nın da dahil olduğu 7-8 kişi ikna olmamıştı. Mustafa'ya konusunu bile açmadık, çünkü biliyorduk Kenan'a söylerdi.
    Beyler bu herkesin sevdiği çocuk, Emir işte. 3 gün kala onunla ben konuştum. Yemek yapıyordu onunla konuşurken. Bunu herkesin sevme sebebini direk anladım, çok cana yakındı. Geleli 2 ay olmuş, hep yemekleri bu yaparmış. Hiç itiraz etmemiş neden diye sormadım. işte konuyu açtım, bu da kem küm etti ama sıkıldığı belliydi. Neyse ben konuştum baya dil döktüm kabul eder gibi oldu. Tencereyi aldı kaldırdı, tezgaha koyacaktı ki elinden düşürdü. Yemeğin hepsi çöp oldu.

    Beyler herkes işte geldi toplandı başımıza. Bu Kenan sesi duymuş, çıktı dışarı. Noluyo lan! diye bağırdı. dıbına koyduğum koşa koşa geldi, baktı yemek yerde Emir buna bakıyor abi pardon falan. Bu aldı Emiri vurmaya başladı. Ama nasıl vuruyor gavura vurur gibi. O sırada öyle bir şey oldu ki beyler.

    O sırada 20-25 yaş arası tayfa kalktı. Geldiler Kenan'ın yanına. Bunu kaldırdılar, aldılar aralarına. Vurmaya başladılar. Ben Murat'a bakıyorum seviniyoruz falan. Millet herkes seviniyor bağırıyor falan. Bu Kenan'ın dıbına koyduk beyler. Karşı çıkan 2-3 kişi oldu, onları da vurdular. Sonra bu Kenan'dan kasanın anahtarını aldım, telefonunu aldık. Sonra gibtiri çektik. Gönderdik depodan. işte herkes seviniyor gitti pekekent diye. Ben de çıktım masaya. Öyle mükemmel konuşma yaptım, herkes inandı falan değil. Ama yine güzel şeyler söyledim.
    ''Öncelikle bu Kenan'ı göndermemize yardım eden herkese teşekkürler. Bundan böyle ne olacağına düzgün bir şekilde konuşup karar verelim. Herkes parasını havuza atsın, herkese eşit yemek verilsin, bu sistem devam mı etsin, yoksa dağılalım mı diye.

    Beyler herkes böyle düşünceli. Bizim Kadir abi kalktı. Dedi
    Ben bu çocuklara kefilim. Bunlar eşit dağıtırlar paraları. Güzel şeyler yaparlar. Bence bir arada kalalım. Kimseye bağlı olmayalım.'' dedi. Baya bi kişi onayladı. Dedik gitmek isteyen gitsin, bir kaç kişi tek gitti. Anlayacağınız 30-40 kişi kaldık. Biz gittik hepimiz, bunun odasına. Kasayı açtık. içeride en az 10 bin TL var. huur çocuğu her ay bu Eren denen yavşağa veriyormuş bizim paraları. Eren de buna az biraz bırakıyormuş bize yemek falan versin diye. Parayı görünce bir kargaşa çıktı tabi. Kadir abi ve tayfası engelledi, dediler burada hepimizin emeği var. Düzgün kullanalım.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Devam upup
      ···
    2. 2.
      0
      Devam upup
      ···
    3. 3.
      0
      kanka yarına bırakma ya devam
      ···
    4. 4.
      0
      Seri devam
      ···
    5. 5.
      0
      Devam ..
      ···
    6. 6.
      0
      Suan ne durumda oldugunu merak ettim rez
      ···
    7. diğerleri 4