sokak maçlarında kaleyi kaç adım yapıodunuz

Penaltı için 10 adım atan adama sen tuvalete oyle mi gidiyosun denirdi

ali sami yendemisin amk,pis burun yok giberim.

abanmak yok vardı amk

3 kişiden fazla kişi yoksa orta kafa gol oynanırdı amk

kaleci topu 3 kez sektirince forvet açılmak zorunda kalırdı lan

@8 w'lar zütüne girsin.v diye bir harf var.

top kaçınca atan kişiye söylenilen en sinir bozucu söz
aynı hızla

biz minyatür yapardık amk 7-8 adım fln daha sonra 2 tane kale bulduk güzel minyatür onları kullanıyoduk

kaleci oyuncu vardı

sonra anan çağırırdı seni eve giderdin

fasülye vardı lan bir de.
mac 7ye 6 filan oynanıyorsa bir devre bi takımdan diğer devre diğer takımdan olurdu fasülye
akşam ezanı okununca eve kaçardık amk
gol atan galip

top kaçınca aynı hızla vardı lan amk

Sokak maçlarının unutulmazları
15 adım kale olurdu genelde ayakları küçük olan adım sayardı
Adım alışmada büyükşehir belediyeler yoktu
7 devre 15 biter kuralı vardı
Genellikle kolasına maçlar olurdu
Sahanın ortasına araba parkederse o arabanın sahibiyle maçta oynayan en büyük kişi gider ondan arabasını oraya parketmemesini rica ederdi
Başka ne vardı lan ?

6 adım amk naptın 15 adım

biz wall street'te oynuyorduk sanki a.k. maçları.15-16 kişi oluyorduk, kişi sayısı tekse kaleci ya en az sektiren ya da gönüllü olurdu. diğer türlü değişirdi kale.bu arada tek kale olurdu maçlar. mehmet abi vardı, dostluk turnuvasını yaptırırdı, sonra performanslara göre bonservis bedeli filan belirlerdi.(gerçek paralarla oynuyoduk yeminlen ama dondurmalık, kolalık,cipslik paralar.)gerçek turnuva yapılırdı, turnuva bitince transfer sezonu açılırdı, takas usülü yapılırdı. eğer 250binlik arkadaş,1milyonlukla takas olacaksa 750 bin gayme verilirdi tabi. şike serbestti, para karşılığı yenik başlama filan vardı.bu arada tabi anapara vardı onu da mehmet abimiz yönetirdi(michel platini reyiz)turnuva şampiyonluklarına göre dağıtılırdı.

ulan küçükken herkes kendi kalesini ayarlardı. bizim takımda kaleci bendim o zamanlar ayak numarası yine büyüktü 13-14 yaşlarında 43.5 ayak vardı gerçek kale gibi oluyordu 15 adım

9+1 adım 9 adım sayardık.son adımda bacakları birleştirip ileri atlardık o harekete o zamanda anlam verememiştim

binler bunu nasıl unuturusunuzzzz
allahını sevennnnnnnnn defansaaaaaaa gelsinnnnnnn

gol olduktan sonra tartışmalar olduysa ve golü yiyen takımın bir oyucusu golü kabullenirse, rakip takım direk o kişiyi yüceltip "adamın gol diyo" diyerek golü alırlardı. golü kabullenen kişi de ceza olarak kaleye veya defansa alınırdı.

adamın bile kabul etti diye bi cümle vardı ki işte o cümle mahkeme kararı niteliği taşırdı onun üzerine laf söylenmezdi