tdk ye göre:
Medrese öğrencisi:
Örnek: "Okuyanlardan biri on altı, on yedi yaşlarında genç bir softa."- M. Ş. Esendal.
ilmiyeden olanlara aşağılamak amacıyla verilen ad.
(mecaz) Bir görüşe, bir inanışa körü körüne bağlanan kimse:
Örnek: "inandığından başka inanılacak şey olmadığına inanan insan softadır."- O. V. Kanık.
(mecaz) Yaşadığı çağın gerisinde kalmış, geri kafalı kimse:
Örnek: "Bizim moruk yeni kafalı görünmek ister amma halis muhlis softadır."- P. Safa.
Ayrıca, Bir
aşık mahzuni Şerif taşlamasıdır:
bu kafirdir diye yol tefrik etme
adamı kınamak ayıptır softa
bildiğim mezaratı mal diye satma
hak aşikar köre kayıptır softa
iptida adem'e secde kılındı
çar-anasır adem ile bilindi
divitten dökülen yazı silindi
ak üstünde kara kalıptır softa
bir kurbanın, bir lokmasın yer mi hak
allah neye muhtaç, söyle neyi yok
havaya bakarsın, kuldanm ı uzak
hedefsize küfür vaciptir softa
kıble hicaz'daysa muhafazid orda
ordaki peygamber ne gezer burda
burda da mevcutsa kıble her yerde
o ki her kıbleye sahiptir softa
unuttun mu yuvarlanan çobanı
kıble hesap etme hedefi tanı
adem safiyullah yalan mı yan
velagat kerdıbına sarihtir molla
yunus neye döndü balık rahminde
ondan üstün hizmet var mıdır sende
daha hicaz şehri yokken dünyada
kıble ne tarafta sabitti molla
o köprüyü çoktan geçti mahzuni
sevgiyle tanıdım imanı dini
derdim var efendi neylersin beni
gönül insanlığa aşıktır molla