1. 76.
    0
    beyler adam bana komik dedi gibin bunu
    ···
  2. 77.
    0
    http://www.medyakafe.com/...rreduzecekfont-29561h.htm
    yorum yağdırıyoruz beyler ...
    ···
  3. 78.
    0
    ciddi ol len! =)
    ···
  4. 79.
    0
    züt kafalı.
    ···
  5. 80.
    0
    (bkz: incisözlükteki moderasyon yavşaklığı/#15968764)
    ···
  6. 81.
    0
    mükemmel yazar, entryler arasında gidip gelmeyi adeta hayat anlayışı olarak kavramış sözlüğün tek gurur verici yazarı.
    ···
  7. 82.
    0
    bana sözlükteki ilk hediyemi vermiş yazar , saolsun bin
    ···
  8. 83.
    0
    senin kendinle bitmek bilmez bir hesabın var.
    başkalarını bulaştırmayayım diyorsun, gelip kendileri yerleşiyor sorgulamanın ortasına, o karanlık odadaki rahatsız edici beyaz ışığın altına girip durmaya hevesliler var.
    senin de işine geliyor, kovmuyorsun, hatta bir de rahat etsin, yerini yadırgamasın diye imkanlarını zorluyorsun. ne olursa olsun onlar senin kabına sığmıyor ama, bazen taşıyorlar, bazen içinde kaybolup gidiyorlar.
    sen zannettiğin gibi birileri ve zannettiğin gibi birşeyler peşindesin, sürprizleri seviyorsun ama sürprizler bile beklemediğin şeyler olmamalı, yoksa oturur ağlarsın sen, bir daha kalkamazsın ordan, bir daha susmazsın da.
    hem olmasın istiyorsun, hem olsun, olunca kıymetini bilmiyorsun, olmayınca kahrından ölmüyorsun. seni, aklından geçen, içinden gelen bütün delilikleri yapmaya itecek, çekiştirecek, harekete geçirecek kadar basit birşey olması lazım yoksa gün gelecek sen aklında yanıp sönenin ne olduğunu bile anlamaz hale geleceksin.
    bir gün gelir de, sabah anlamsızlığı, hiçliği hissetmeden uyanırsan, birşeylere umutlanarak yahut üşenerek, ama birşeylere tepki vererek kalkarsan yataktan, yani değişirsen, durmadan yorulmadan sadece yazmak isteyen ellerinin dantel öresi, tahta oyası, çiçek dikesi gelirse, anlamların bile anldıbını soran kafan gündelik işlerin, gelecek planlarının ardına düşmeyi becerirse, nefretle, kıskançlıkla, küçümsemeyle değil de sade bir sevgiyle sarılı bulursan varlığını,
    o kadar değişmeyi başarırsan,
    çoklu, bir ondan bir bundan değil de
    bir tek ve sade,
    sade ve basit,
    basit ve küçük,
    küçük ve sevimli olabilirsen, kendine küfret benim yerime.
    sakın bu acaipliğe ihanet etme!
    ···
  9. 84.
    0
    kanka beni kzıdrıyorlar ya yeter artık yeter. sergen yalçınla sıkıntı var.
    ···
  10. 85.
    0
    noluyo olm niye yükleniyosunuz adama ?
    ···
  11. 86.
    0
    ya bu çocuğa bayılıyorum o ne keskin görüş o ne ince dokunuş o ne espri anlayışı kanka on numarasın go on this way.
    ···
  12. 87.
    0
    ya bu kadar mı sağlam bir kalemi olur bir insanın bu kadar mı derin espri anlayışı güldürp düşünmdürmesi haytı tek cümlede düşündürmesi bu çocuk bu gezegenden değil vallahi.
    ···
  13. 88.
    0
    sozluk icinde yaptigim en buyuk denyolugu, en buyuk ahmakligi yaptigim ve bundan yillar once butun entryleri ile ucmasina bile isteye okey verdigim yazar. eski dostum.

    kendisiyle olan muhalefetimi, tatsizligimi, kendisi hakkindaki kisisel dusuncelerimi tekrardan masaya yatiracak degilim. o konuda fikrimi degistirecek bir durum yok. kendisi ile dostlugum dostluktan anladigim ve deger verdigim her seyin aksine benim gozlemledigim kismiyla uyumsuzlugu, laftan anlamazligi, densizligi, saygisizligi ve ikiyuzlulugu sebebiyle nihayetlenmistir. fakat ne var ki, kendisinin "sozluk yazarligi' da butun bu sayilan tavirlarin sozlukte disa vurumu sebebiyle tarafimca "verilen yetki" ile sona erdirilmistir.

    bu konuda ne kadar kahroldugumu, ne derece vicdani azabi cektigimi anlatsam inanmazsiniz. hayir, bu basliga gelip gelip bir seyler yazmayi duslemedim. uzun zaman var ki su basligin varligini bile hatirlamiyordum. arzach aslinda bu anlamda benim ile olan "sahsi" iliskisi ile degil, sozluk ile iliskisi acisindan onem tasiyordu.

    slipdon sozlugun ilk kusak uyumsuzlarindandi. sozlugun su an yok olmaya yuz tutmus "renklerinden" idi. gun gettikce ifade bicim ve kriterleri apollonian bir yapiya burununen sozlukte dionysiac bir sound ve sesti. simdi her sey olabilidgince ve olmaya mecbur birakildigi oranda "makul, mantikli, efendi, seviyeli ve duzeyli" ise bunun sebebi sozlukten arzach'in ucurulmasidir. sozluk'un "eksi"sini yitirip tatli oldugu, sakarin oldugu gunlerin safagi slipdon'un uctugu gun dogmustur.

    slipdon bir uyumsuzdu, aykiriydi, duzensiz ve cogunlukla ongorulemezdi. sozlugun ilk donem ruhuna dair ne varsa biraz slipdon'du. sozlugu bugunku anlamda populerligiyle orijinal yapan ne varsa slipdon ve turevi yazarlarin -da- emegi, varligi ve luzumu ile mumkun oldu.

    slipdon'un ucmasinin sorumlusu olarak kendimi gordugumden olacak zaman icinde onun ekgibliginin hep doldurulacagi gunu bekledim. bu bekleyis korkuluy bir bekleyisti. cunku slipdon turevi yazarlara dair bir "kontrol" getirmek mumkun degildi. "mantik, muhakeme ve analitik zeka ile slipdon'u kose gibistirabilirdiniz, ama "slipdon" gibi olamazdiniz. slipdon gibilerin verdigi ruh ve heyecani katmaazdiniz. "makul" adamlar kendini tekrar etmeye, slipdon gibilerin sahip oldugu enerjiyi, donusturucu gucu ve cazibeyi calmaya calisip cuvalladi. sozluk biraz da slipdon tipi "uyumsuz"lardan ayiklaninca ruhunu, aslini, ozunu kaybetti.

    slipdon'un da "uyumlu"lasacagini, onun da "one of us" soylemine gecebilecegi ihtimalini red etmiyorum. belkii su an ki yasaminda coktan "hayata" entegre olmus, bizden biri olmayi ogrenmis, bizden birine cevrilmistir. ne var ki insan gecmisten simalari o hep oldugu haliyle hatirliyor. slipdon'u da bu yuzden aklimin fotografindaki haliyle hatirlayacagim.

    elbette cok makulum ya, tek tarafli olarak slipdon'un sozlukten ibaret herseyi kapsadigini soyleyecek degilim. sozlugu su an dejenere eden, terazinin dengesinde etkin apollonian gucu de yok saymayacagim. ne var ki "kesin iktidar" tek yonlu oldugu andan itibaren denge bir taraf adina bozuluyor. "ideal" sandigimiz her turlu deger, adet, ve kriter sonrasinda goruyoruz ki steril, hijyenik, puriten, simulator bir dunyada yasiyoruz.

    oncelikle basligimdan bana ve aileme kufur dahi etmis olsa ucmasi talimati/onayi verdigim icin slipdon'a, sonra bunun neticesinde aynilasan, ortalamalasan tum sozlukten ozur dilerim.

    af edersiniz.

    not: geçmiş olay tabii.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 89.
    0
    son...

    bu mektubu yazıyorum çünkü artık senin kaybedebiliceğin bir ben, ya da benim kaybedebiliceğim bir sen yok. artık biz diye bir şey de yok. şu birkaç aydır belki beni en çok dinleyen oldun, sessizliğimde bile... ve şimdi ben hayatımda bir zamanlar çok önemli bir dinleyici olan senin yokluğuyla boğuşuyorum. kendi kendime yazıp okumaktansa, senin bu mektubu okuyup tepki vermemen fikri beni biraz daha rahatlatıyor.
    insan ne kadar çok şey söylese, ya da elinden geldiğince kendini ifade etse de, derinlerde saklı bir şeyler mutlaka kalıyor. onlar da artçı depremler olarak, seyrek aralıklarla ruhu ve bedeni vurmaya devam ediyor.
    geçen gün evde, aylar önce sana yazdığım mektubu buldum ve şimdiki benle o zamanki beni karşılaştırdım. evet, çok değişmişim. o heyecan... bir varmış, bir yokmuş.
    işte bu günler hayatın bizli kısmının anldıbını yitirmeye çabaladığı, bizli umutların tükendiği anlardan birkaçı. kendimi kandırarak, hep iyi yönünden bakmaya çalışmıyorum artık, çünkü bu kendini kandırma işinin karşılıklı olmazsa yürümeyeceğini öğrendim. aramızdaki şüpheler yaraladı beni ve seni.
    insan böyle dönemlerde geriye dönüp sürekli sorguluyor kendisini ve karşısındakini, içindeki öfkeyi ve şefkati. eskiye dönüp o güzel günleri hatırladıkça yüzümde ısrarcı olsa da buruk bir gülümsemeyle oturuyorum, yumuşamadan edemiyorum.
    artık içimde bir yanı hiddet diğer yanı ise özlem olan madalyon eskisi kadar keskin sınırlara sahip değil ve katı sınırları olan duygularım yavaş yavaş birbiriyle karışmaya başladı. bu karışık duygularsa yerini git gide dinginliğe bırakıyor.
    şu an olmasa da ileride bir gün içimde seninle iletişim kurma isteği uyanabilir. tüm o sölediğim, tükürdüğüm sert sözleri yalayıp yüzüne bakmak zorunda kalabilirim. eskiye olan sonsuz ama yıpratıcı bağlılığım bana hiç düşünmediğim şeyler yaptırıyor bazen. artık sen de geçmişimin bir parçası olacaksın, izin kalacak; arada bir hissettirecek kendisini, hiç olmadık zamanlarda. artık eskisinden daha da güçlüyüm. başım dik, utanmıyorum beni ben yapanlardan.
    senin ve benim de bir ilişki yürütebilmemiz zormuş aslında düşündüm de... olmazmış, ama bilmek için yaşamamız gerekirdi. kim ne derse desin... yaşandığı zaman içinde hepsi gerçekti... tüm söylenenler, tüm yaşananlar, tüm hissedilenler ve söylenemeyenler...
    yaşandığı zaman içinde güzeldi, ne kadar kötü biterse bitsin... geriye kalanlarsa gerçekleştirilmemiş hayaller ve başka birkaç şey...
    bir de bazı soru işaretleri kaldı bende, yanıtlamak istemezsin nasılsa... ve ben...

    eskiden de olduğu gibi... öpüyorum seni
    Tümünü Göster
    ···
  15. 90.
    0
    • muallaklik : √
    • gavatlık :√
    • huur çocukluğu :√
    • fakirlik : √
    • folloşluk :√
    • anne kerhaneci : √
    • patlak prezarvatif : √
    • gibmelik :√
    • bigbang terk : √

    test edildi, onaylandı √ zütoş.

    liseli...
    █████████████████ 100%
    beyin çalışma oranı...
    █ 0.6%
    zütverenlik oranı...
    █████████████ 90%
    pasiflik oranı...
    ████████████ 80%

    huur çocukluk katsayısı
    █████████████████ 100%
    ···
  16. 91.
    0
    aylardır gelip de hakkında entry girmek istediğim sözlük ermişi. ama kısmet olmamıştı bir türlü, bugüne kısmetmiş.

    kendisi ile ilgili düşünebildiğim tek şey vardı ilk günden beri, "kız olsam verirdim". hayır başka bir şey düşünebilmek mümkün değil ki zaten. baksanıza adam ateist, liberal, demokrat, türk silahlı kuvvetleri ve türk milleti aleyhine edebileceği iki kelamı her daim var, dinlerin, peygamberlerin ipliğini pazara çıkartıyor, bilmediği şey yok, her konuya hakim. e hal böyleyken kız olsam verirdim demez de ne der ki insan?

    bir de tüm bunların üzerine dünden beri biz cahil sözlük yazarlarını eğitmeye adamış kendini, gözlerim yaşardı, soruverdim kendi kendime, dedim ki; "adam harekete geçti ben neden hala teorideyim?" ben de harekete geçeceğim ey sözlük, kız olup vereceğim!

    bir de istirhamım olacak bu yüce insandan, bunca garbage entry girip de her çaylaklığından dönebilmesinin sırrı nedir? birinci nesil yazar olmak yeterli midir yoksa yüksek yerlerde tanıdıklar da gerekir mi?
    ···
  17. 92.
    0
    • muallaklik : √
    • gavatlık :√
    • huur çocukluğu :√
    • fakirlik : √
    • folloşluk :√
    • anne kerhaneci : √
    • patlak prezarvatif : √
    • gibmelik :√
    • bigbang terk : √

    test edildi, onaylandı √ zütoş.

    liseli...
    █████████████████ 100%
    beyin çalışma oranı...
    █ 0.6%
    zütverenlik oranı...
    █████████████ 90%
    pasiflik oranı...
    ████████████ 80%

    huur çocukluk katsayısı
    █████████████████ 100%
    ···
  18. 93.
    0
    merhabalar arkadaşlar.

    sozluk icinde yaptigim en buyuk denyolugu, en buyuk ahmakligi yaptigim ve bundan yillar once butun entryleri ile ucmasina bile isteye okey verdigim yazar. eski dostum.

    kendisiyle olan muhalefetimi, tatsizligimi, kendisi hakkindaki kisisel dusuncelerimi tekrardan masaya yatiracak degilim. o konuda fikrimi degistirecek bir durum yok. kendisi ile dostlugum dostluktan anladigim ve deger verdigim her seyin aksine benim gozlemledigim kismiyla uyumsuzlugu, laftan anlamazligi, densizligi, saygisizligi ve ikiyuzlulugu sebebiyle nihayetlenmistir. fakat ne var ki, kendisinin "sozluk yazarligi' da butun bu sayilan tavirlarin sozlukte disa vurumu sebebiyle tarafimca "verilen yetki" ile sona erdirilmistir.

    bu konuda ne kadar kahroldugumu, ne derece vicdani azabi cektigimi anlatsam inanmazsiniz. hayir, bu basliga gelip gelip bir seyler yazmayi duslemedim. uzun zaman var ki su basligin varligini bile hatirlamiyordum. arzach aslinda bu anlamda benim ile olan "sahsi" iliskisi ile degil, sozluk ile iliskisi acisindan onem tasiyordu.

    slipdon sozlugun ilk kusak uyumsuzlarindandi. sozlugun su an yok olmaya yuz tutmus "renklerinden" idi. gun gettikce ifade bicim ve kriterleri apollonian bir yapiya burununen sozlukte dionysiac bir sound ve sesti. simdi her sey olabilidgince ve olmaya mecbur birakildigi oranda "makul, mantikli, efendi, seviyeli ve duzeyli" ise bunun sebebi sozlukten arzach'in ucurulmasidir. sozluk'un "eksi"sini yitirip tatli oldugu, sakarin oldugu gunlerin safagi slipdon'un uctugu gun dogmustur.

    slipdon bir uyumsuzdu, aykiriydi, duzensiz ve cogunlukla ongorulemezdi. sozlugun ilk donem ruhuna dair ne varsa biraz slipdon'du. sozlugu bugunku anlamda populerligiyle orijinal yapan ne varsa slipdon ve turevi yazarlarin -da- emegi, varligi ve luzumu ile mumkun oldu.

    slipdon'un ucmasinin sorumlusu olarak kendimi gordugumden olacak zaman icinde onun ekgibliginin hep doldurulacagi gunu bekledim. bu bekleyis korkuluy bir bekleyisti. cunku slipdon turevi yazarlara dair bir "kontrol" getirmek mumkun degildi. "mantik, muhakeme ve analitik zeka ile slipdon'u kose gibistirabilirdiniz, ama "slipdon" gibi olamazdiniz. slipdon gibilerin verdigi ruh ve heyecani katmaazdiniz. "makul" adamlar kendini tekrar etmeye, slipdon gibilerin sahip oldugu enerjiyi, donusturucu gucu ve cazibeyi calmaya calisip cuvalladi. sozluk biraz da slipdon tipi "uyumsuz"lardan ayiklaninca ruhunu, aslini, ozunu kaybetti.

    slipdon'un da "uyumlu"lasacagini, onun da "one of us" soylemine gecebilecegi ihtimalini red etmiyorum. belkii su an ki yasaminda coktan "hayata" entegre olmus, bizden biri olmayi ogrenmis, bizden birine cevrilmistir. ne var ki insan gecmisten simalari o hep oldugu haliyle hatirliyor. slipdon'u da bu yuzden aklimin fotografindaki haliyle hatirlayacagim.

    elbette cok makulum ya, tek tarafli olarak slipdon'un sozlukten ibaret herseyi kapsadigini soyleyecek degilim. sozlugu su an dejenere eden, terazinin dengesinde etkin apollonian gucu de yok saymayacagim. ne var ki "kesin iktidar" tek yonlu oldugu andan itibaren denge bir taraf adina bozuluyor. "ideal" sandigimiz her turlu deger, adet, ve kriter sonrasinda goruyoruz ki steril, hijyenik, puriten, simulator bir dunyada yasiyoruz.

    oncelikle basligimdan bana ve aileme kufur dahi etmis olsa ucmasi talimati/onayi verdigim icin slipdon'a, sonra bunun neticesinde aynilasan, ortalamalasan tum sozlukten ozur dilerim.

    af edersiniz.

    not: geçmiş olay tabii.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 94.
    0
    sözlüğün en gibik yazarı
    ···
  20. 95.
    0
    zihinsel engelli ak.

    http://www.meb.gov.tr/bag...ar/linkdetail.asp?KOD=147
    ···