1. 26.
    0
    manisa tren istasyonundan posta treni ile tavşanlı'ya gidecektim elimde bir sürü yük vardı. ıvır zıvır bir sürü şey... tahta parçaları, çeşitli poşetler ve anlamlandıramadığım kokular. sanki babam ve halam anlaşmışlardı. ikisi de seri katildiler ve öldürdükleri insanları tahtaya ve düğmeye çevirip manisa-tavşanlı arasında sapkın bir suç örgütünün tohumlarını ekiyorlardı...
    ···
  2. 27.
    0
    babam eline ne geçtiyse halama göndermek üzere bana yüklemişti...
    ···
  3. 28.
    0
    ayrı odalardan ibaret bir vagona bilet almıştım. numarasız bir biletti yüksek ihtimal ayakta kalırdınız fakat şansıma tren boş sayılırdı hemen giriş kapısını geçince sağdaki odanın kapısını açtım. cam kenarında oturan bir kişi vardı camın yanındaki küçük masayı açmış üstüne bir kutu bira koymuş içiyor ve dışarıya bakıyordu... üstü başı perişandı...
    ···
  4. 29.
    0
    her zaman çok kibar bir insan olmuşumdur küçüklüğümden beri fransız aristokratlara özenmiş, kendimi 18. yy. viktoryen dönemine ait bir centilmen olarak görmüşümdür. fakat trenler, özellikle posta trenleri centilmenler için hiç uygun yerler değil...
    ···
  5. 30.
    0
    her neyse o üstü başı eski kıyafetlerle bezenmiş adama gayet kibar bir şekilde bana yardım edip edemeyeceğini sordum...
    ···
  6. 31.
    0
    reserved
    ···
  7. 32.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=BJ_kryoNq5s
    ···