/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 19.
    +18
    Herkes annesiyle veya babasıyla oturuyordu. Sıralar haliyle yetmemiş bazıları ayakta duruyordu. Canan hocam içeri girdi zaten velilerde başta onu beni annem sanmıştı. Öğretmen koltuğuna beni kucağına alıp oturmasıyla velilerde ayağa kalkmıştı. Canan hocam velilere bakıp allah aşkına niye ayağa kalkıyorsunuz lütfen oturun benden yaşça büyüksünüz hiç gerek yok demişti. ilk ders velilerin sorularını aldı. Onlarla konuştu ama ben hiç ilgilenmiyordum. O bütün ders boyunca beni belimden sıkıca kavrayıp adeta bir anne şefkati göstermişti. Sıktığı güzel çiçek kokusunu bütün hayatım boyunca hatırlayacağım. Ardından teneffüs zili çaldı ve veliler sınıfı terk etti. Canan hocam çantasından kalın mavi toshibasını çıkarıp içine Tom ve Jerry cdsini koydu ve çocuklar siz şimdilik çizgi filmi izleyin biz alple hemen geleceğiz dedi ve benle birlikte sınıftan çıktı. Utangaç bir ifadeyle nereye gidiyoruz diyebildim. Canım burada büyük bir amca var onu ziyarete gideceğiz sende yanımda kalıp beni koruyacaksın olur mu dedi bende kafamı salladım.
    ···
    1. 1.
      -1
      üzdün bin
      ···
  2. 18.
    -1
    Okuyorum devam
    ···
  3. 17.
    0
    Yaw okuyoz olum devam et
    ···
  4. 16.
    0
    Okuyoz yaz
    ···
  5. 15.
    +15
    Okuyan yok mu boşuna yazmayalım
    ···
  6. 14.
    +11
    Sonra omzumda bir el hissettim. Kurtarıcı el. Candan Hoca. Bana baktı .Eğildi niye ağlıyosun bakayım sen dedi. 'Ben ,bendiyebildim. Candan Hoca dur bakalım ben tahmin edeceğim anneni kaybettin vr burada ağlıyorsun. Hayır dedim kısık bir sesle. Candan Hoca o zaman baban dedi. Benben benim ne annem ne babam var diyebildim.Canım hocam bana sarılmıştı. inanır mısınız omzumda ağladığına her türlü iddaya girebilirim. Sonra bana döndü yüzünü avuşturdukimin sınıfna düştün bilmiyorum ama sen bundan sonra benimsin küçük adam dedi''.

    Direk beni elimden tuttu kapıdaki sınıf listelerine baktı ismin ne diye sordu Alp, Alp Salimovic( soyadım ve ismim udurmadır ama gerçek soyadımın sonuda ovic'dir). Alp bakalım sen kimin sınıfındaymışsın dedi. Kadının bana bakan gözleri resmen gülüyordu. Annemden sonra gördüğüm sevgiyle bakan gözler... Sonra güldü gülümsüyordu. Benim suratıma bakıp sen niye hala somuurtuyorsun be çocuk benim sınıfımdaymışsın dedi. Zorlada olsa gülümsemeye çalıştım. Aslında gülümsemek isteiği içimi inanılmaz sarmıştı ama ruh halim beni zorluyordu. Sonra Candan Hocam beni elimden tutup sınıfıma zütürdü. Canan Hoca canım hocam. ilk karşılaşmamızda 24 yaşındaydı. Uzun boylu sarı saçlıydı. ilk öğretmenlik deneyimiydi o gün. Hayatıma belki yön veren gün. Sınıfa hocamla birlikte girdik...
    ···
  7. 13.
    0
    çok ironik be
    ···
  8. 12.
    0
    Rezrzrve
    ···
  9. 11.
    0
    Rez pnp sevdim şuku.
    ···
  10. 10.
    +8
    ANNE ANNE ANNE. Kabuslarımdan hep böyle uyanıyordum. Artık dayanamıyordum suskunluğumu bozup halama annem nerede diye sordum. Anen mi anneni soruyorsun ha ''SENiN ANNEN SENi BiR BAŞINA BIRAKTI ZAVALLI YETiM SENi KiM BiLiR FRANSA'DA KiMiN ALTINA YATMIŞTIR'' . Hayır dedim sessizce annem benim tek varlığım beni bu kaçıklara bırakmaz , bırakamaz. Her gün pencereye bakıp annemi aradım. Dışarıda çocukların annelerinden salçalı ekmek isteyişlerini dinledim. Baran ayısının çocuklara yaptığı zorbalıkları izledim. Babamdan bana son kalan son şeyi kurt kolyesini boynumdan çıkarıp makasıyla bir bir kesmesini izledim. izledim. izledim. Baran benden 2 yaş büyüktü. Eniştemin küçük ve kilolu haliydi. Bu hayatta benden iyi seyirci olamazdı. Dinleyicide. Sofrada halamın annemi kötülemesini dinledim. Eniştemin babamı kötüleyen laflarını dinledim ulan huur çocuğu ulan. Gaddar bin. Günün biri geldi eniştem beni ayağıyla dürTEerek kaldırmıştı kalk lan it dedi üstüme baranın eski kıyafetlerinden attı benle geliceksin tek kelime edersen bi tane koyarım ağzına dedi. Salak salak gittim onunla. Nüfus dairesine. Eniştemin yükselişi. ikametgahımı kendi adresine aldırmıştı. Hiç unutmam oradan çıkarken bin bin gülüyordu. Ben tabii salak ben ne anlayacağım. Daha 7 yaşındayım. Günler geçti halam bir gün elime bir çanta yazılmış çizilimiş yıpranmış bir defter ve baranın eski mavi önlüğünü verdi. Okula gidecektim. Baranla yürüyerek gittik okul eve çok yakındı. Baran bini beni ortada bırakıp kendi sırasına gitmişti. Yine bir başımaydım.1.sınıfta bilirsiniz herkesin velisi çocuğuyla birlikte ilk gün okulda olurdu. Ben bahçede yalnızdım burada ne yapacaktım. Oturdum bir banka ağlamaya başladım. Ağlıyordum yalnızlığıma ağlıyordum. Annesine veya babasına lütfen beni bırakmayın diyen çocuklara bakıp ağlıyordum. Elimdeki yıpranmış çantaya ayağımı sıkan baranın eski ayakkabısına ağlıyordum.
    ···
  11. 9.
    +11
    Uyandığımda hemşirenin biri gözüme ışık tutuyordu. Uyandığımı görünce yanağıma bir öpücük kondurdu. Sanırım hayatım boyunca içten ve sevgiyle gelen aldığım son öpücüktü o. Halam başımda bekliyordu. Yine yapmacık tavrından taviz vermiyordu. Eniştem olacak binte oturmuş başımda sigara yakmıştı o zamanlar dumansız hava sahası diye bir kampanya yoktu tabii. Halam enişteme bakıp şu sigaranı dışarıda iç demişti. Bu iki kişi peri masalının lanet kaynaklarıydı. Halam taburcu olduktan sonra beni evine zütürmek için eniştemin torosuna bindirmeye çalışıyordu. Annemi istiyorum diye bağırıyorum avazımın çıktığı sonra suratıma bir tokat indi hayatımda yediğim ilk tokattı. Eniştem denen huur çocuğu bana vurmuştu. Ardından sus ulan yetim bin demişti. O zaman anlamamıştım ama bu kelimenin anldıbını öğrendiğimde zaten hesap soracak bir enişte kalmayacaktı. Halam o zamanlar bana enişteme nazaran daha iyi davranıyordu. Sinsi huur. Beni eve zütürdüler. Yolda sinirden üstüme kusmuş arabayı batırmıştım . Halam baranın (kuzenim eniştemin küçük kopyası) eski elbiselerinden bana verdi. Çıkardığım elbiseler bana ait olan son elbiseler olacaktı...
    ···
  12. 8.
    0
    Devam et panpa
    ···
  13. 7.
    +12
    Fairytale, peri masalı. Neden peri masalı demişler acaba. Perilerin masalı. Benimki sanırım lanetli bir perininkiydi. Bir telefon geldi. Annem fransızca bir şey konuşuyordu. Ağlıyordu. Sonra krizie girdi. Bende tek bildiğim numara olan 112 yi çevirdim. Bunu bana annem öğretmişti. ironik bir peri masalı. Sonra tabirimle amcalar geldi. O zaman daha 7 yaşındayım tam sokakta olunacak zamanlar. Annem doktorun deyişiyle panikk atak krizi geçirmişti ..Küçük yaşta neden annemin bu kadar hap içtiğini anlayabildim. Bana ilaçları için ademin elması derdi. Bazıları için iyi ama eğer günahsız sen bunu içersen tanrı seni cenneti almaz sakın ama sakın bunları eline alma derdi. Din benim için çok karmaşık olmuştu. Babamla gittiğim bayram namazları hala aklımdan çıkmazdı. Annemlede noelde her ne kadar katolik olsa da fener rum patrikhanesine gider orada mum yakıp dua ederdik. Aklım almıyordu dini konuları o yüzden küçükken tam bir hengame içindeydim. Her neyse annem uyanmıştı. Mere(anne) diye bağırdım. Annem bozuk türkçe aksanıyla bir şeyler söyledi. Peri masalının laneti etrafa saçılmıştı. Baba gitmişti.. Artık yoktu. Baba. Baba olduğum yerde sürekli bağırdım...
    ···
  14. 6.
    0
    Benliğini kaybetme yeter.
    Valla şu günlerde onu öğrendim. insanlar başkaları için inandığı bütün değerlerden vazgeçebiliyor.
    ···
    1. 1.
      0
      Karter mi
      ···
  15. 5.
    +3
    Bizde sevgilimiz bizi bıraktı diye ağlayalım beynimi gibeyim. Yalnız değilsin panpa biz buradayız
    ···
  16. 4.
    +1
    Ben dedim mi lan niye genelleme yapıyon
    ···
  17. 3.
    0
    Rex tutar
    ···
  18. 2.
    +1
    Yalnizim dostlarim yalnizim yalniz
    ···
  19. 1.
    +83 -7
    Benimkinin yanında? Erken yaşta ölen babam mı , yoksa babamın ölümünden sonra beni terk eden annem mi normal bir hayat belirtisiydi? Yoksa hayatım boyumca yaşayacağım annesizlik , babasızlık kısacası sahipsizlik duygusu muydu? Yoksa herkesin gözündeki bin yetim imajı mı ? insanların üzerimden kendi hayatını güzelleştirmesi mi? Bunların hangisi hayatın anlamı ? Hani derler ya her hayatta bir anlam vardır diye. Benimkinde anlamı hep düşünmüşümdür. Benimkinin anlamı lan ne lan ne? Tek kelime lazım anlatması lazım bu hayatı . Durun ben söyleyeyim hiç. Hiç. Hiç lan hiç. Koskaca bir hiç.

    Who would you life for? Who would you die for Ride -T1P

    96 yılıymış. Hayata gelişim. Niye geldim lan ben? Niye? Boşnak kökenli bir türk baba ve fransız bi annenin oğlu olarak. Aylardan haziranmış. Babam hep anlatırdı. O gün haziran sıcağında hastaneye koşturmuşlar. Fransa'nın iklimine rağmen o gün güneş hep gökyüzündeymiş taki benim ağlama sesime kadar. Birden yağmur başlamış. Benim için ağlayan bir bulut. Ağle be bulut. Ben erkek adamın ya ağlayamam sen ağla be.Babam bunu hep berekte yorardı. Gavura bereket getirdin derdi. Tabii annem yokken. Annemin ismi Harmonie. Hristiyandı. Her ne kadar çok az hatırlasamda babamla hep mutlu mesut yaşamışlardı. Hiç kavga ettiklerini görmemiştim. He babam mı? Babam tabi ya. ismi Faris'ti. Klagib boşnak ismi. 6 yaşındayken Bosna'daki karmaşa yüzünden halamla birlikte Türkiye'deki dayısına kaçmıştı. Çok değil ben doğmadan 2 yıl önce Srebrenitsa'da Bosna'daki tüm ailesini kaybetmişti. Sırplardan hep nefret etmişti. Hatta bir gün kendisine etnik kökeninden dolayı sırp diyen bir müşteriyi dövmüştü. 5 yaşındaydım apar topar karakola gittik. Babam 2 gün nezerethanede kaldıktan sonra savcıya ifade verip çıkmıştı. Sanırım para cezası almıştı. Ama dert etmedi. O zamanlar sokaktaki arkadaşlarım babalarının Eski model ford focus'larıyla hava atarken babamda Porsche Boxster vardı. işide zaten buydu arabalar. gibtiğimin arabaları. Bir gün babam apar topar eve geldi annem ona hazırladığı valizi uzattı babam işbaram diye seslendi (ismim işbara değil ama babam bana hep böyle seslenirdi) beni anlımdan öpüp Porsche Boxster'ına bindi. Babamla ilgili hatırladığım son anıda zaten buydu. O günden sonra peri masalı benim için bitiyordu...

    Birkaç kişi olunca devam edeceğim
    Tümünü Göster
    ···