/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +83 -7
    Benimkinin yanında? Erken yaşta ölen babam mı , yoksa babamın ölümünden sonra beni terk eden annem mi normal bir hayat belirtisiydi? Yoksa hayatım boyumca yaşayacağım annesizlik , babasızlık kısacası sahipsizlik duygusu muydu? Yoksa herkesin gözündeki bin yetim imajı mı ? insanların üzerimden kendi hayatını güzelleştirmesi mi? Bunların hangisi hayatın anlamı ? Hani derler ya her hayatta bir anlam vardır diye. Benimkinde anlamı hep düşünmüşümdür. Benimkinin anlamı lan ne lan ne? Tek kelime lazım anlatması lazım bu hayatı . Durun ben söyleyeyim hiç. Hiç. Hiç lan hiç. Koskaca bir hiç.

    Who would you life for? Who would you die for Ride -T1P

    96 yılıymış. Hayata gelişim. Niye geldim lan ben? Niye? Boşnak kökenli bir türk baba ve fransız bi annenin oğlu olarak. Aylardan haziranmış. Babam hep anlatırdı. O gün haziran sıcağında hastaneye koşturmuşlar. Fransa'nın iklimine rağmen o gün güneş hep gökyüzündeymiş taki benim ağlama sesime kadar. Birden yağmur başlamış. Benim için ağlayan bir bulut. Ağle be bulut. Ben erkek adamın ya ağlayamam sen ağla be.Babam bunu hep berekte yorardı. Gavura bereket getirdin derdi. Tabii annem yokken. Annemin ismi Harmonie. Hristiyandı. Her ne kadar çok az hatırlasamda babamla hep mutlu mesut yaşamışlardı. Hiç kavga ettiklerini görmemiştim. He babam mı? Babam tabi ya. ismi Faris'ti. Klagib boşnak ismi. 6 yaşındayken Bosna'daki karmaşa yüzünden halamla birlikte Türkiye'deki dayısına kaçmıştı. Çok değil ben doğmadan 2 yıl önce Srebrenitsa'da Bosna'daki tüm ailesini kaybetmişti. Sırplardan hep nefret etmişti. Hatta bir gün kendisine etnik kökeninden dolayı sırp diyen bir müşteriyi dövmüştü. 5 yaşındaydım apar topar karakola gittik. Babam 2 gün nezerethanede kaldıktan sonra savcıya ifade verip çıkmıştı. Sanırım para cezası almıştı. Ama dert etmedi. O zamanlar sokaktaki arkadaşlarım babalarının Eski model ford focus'larıyla hava atarken babamda Porsche Boxster vardı. işide zaten buydu arabalar. gibtiğimin arabaları. Bir gün babam apar topar eve geldi annem ona hazırladığı valizi uzattı babam işbaram diye seslendi (ismim işbara değil ama babam bana hep böyle seslenirdi) beni anlımdan öpüp Porsche Boxster'ına bindi. Babamla ilgili hatırladığım son anıda zaten buydu. O günden sonra peri masalı benim için bitiyordu...

    Birkaç kişi olunca devam edeceğim
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +12
    Fairytale, peri masalı. Neden peri masalı demişler acaba. Perilerin masalı. Benimki sanırım lanetli bir perininkiydi. Bir telefon geldi. Annem fransızca bir şey konuşuyordu. Ağlıyordu. Sonra krizie girdi. Bende tek bildiğim numara olan 112 yi çevirdim. Bunu bana annem öğretmişti. ironik bir peri masalı. Sonra tabirimle amcalar geldi. O zaman daha 7 yaşındayım tam sokakta olunacak zamanlar. Annem doktorun deyişiyle panikk atak krizi geçirmişti ..Küçük yaşta neden annemin bu kadar hap içtiğini anlayabildim. Bana ilaçları için ademin elması derdi. Bazıları için iyi ama eğer günahsız sen bunu içersen tanrı seni cenneti almaz sakın ama sakın bunları eline alma derdi. Din benim için çok karmaşık olmuştu. Babamla gittiğim bayram namazları hala aklımdan çıkmazdı. Annemlede noelde her ne kadar katolik olsa da fener rum patrikhanesine gider orada mum yakıp dua ederdik. Aklım almıyordu dini konuları o yüzden küçükken tam bir hengame içindeydim. Her neyse annem uyanmıştı. Mere(anne) diye bağırdım. Annem bozuk türkçe aksanıyla bir şeyler söyledi. Peri masalının laneti etrafa saçılmıştı. Baba gitmişti.. Artık yoktu. Baba. Baba olduğum yerde sürekli bağırdım...
    ···
  3. 3.
    +11
    Uyandığımda hemşirenin biri gözüme ışık tutuyordu. Uyandığımı görünce yanağıma bir öpücük kondurdu. Sanırım hayatım boyunca içten ve sevgiyle gelen aldığım son öpücüktü o. Halam başımda bekliyordu. Yine yapmacık tavrından taviz vermiyordu. Eniştem olacak binte oturmuş başımda sigara yakmıştı o zamanlar dumansız hava sahası diye bir kampanya yoktu tabii. Halam enişteme bakıp şu sigaranı dışarıda iç demişti. Bu iki kişi peri masalının lanet kaynaklarıydı. Halam taburcu olduktan sonra beni evine zütürmek için eniştemin torosuna bindirmeye çalışıyordu. Annemi istiyorum diye bağırıyorum avazımın çıktığı sonra suratıma bir tokat indi hayatımda yediğim ilk tokattı. Eniştem denen huur çocuğu bana vurmuştu. Ardından sus ulan yetim bin demişti. O zaman anlamamıştım ama bu kelimenin anldıbını öğrendiğimde zaten hesap soracak bir enişte kalmayacaktı. Halam o zamanlar bana enişteme nazaran daha iyi davranıyordu. Sinsi huur. Beni eve zütürdüler. Yolda sinirden üstüme kusmuş arabayı batırmıştım . Halam baranın (kuzenim eniştemin küçük kopyası) eski elbiselerinden bana verdi. Çıkardığım elbiseler bana ait olan son elbiseler olacaktı...
    ···
  4. 4.
    +8
    ANNE ANNE ANNE. Kabuslarımdan hep böyle uyanıyordum. Artık dayanamıyordum suskunluğumu bozup halama annem nerede diye sordum. Anen mi anneni soruyorsun ha ''SENiN ANNEN SENi BiR BAŞINA BIRAKTI ZAVALLI YETiM SENi KiM BiLiR FRANSA'DA KiMiN ALTINA YATMIŞTIR'' . Hayır dedim sessizce annem benim tek varlığım beni bu kaçıklara bırakmaz , bırakamaz. Her gün pencereye bakıp annemi aradım. Dışarıda çocukların annelerinden salçalı ekmek isteyişlerini dinledim. Baran ayısının çocuklara yaptığı zorbalıkları izledim. Babamdan bana son kalan son şeyi kurt kolyesini boynumdan çıkarıp makasıyla bir bir kesmesini izledim. izledim. izledim. Baran benden 2 yaş büyüktü. Eniştemin küçük ve kilolu haliydi. Bu hayatta benden iyi seyirci olamazdı. Dinleyicide. Sofrada halamın annemi kötülemesini dinledim. Eniştemin babamı kötüleyen laflarını dinledim ulan huur çocuğu ulan. Gaddar bin. Günün biri geldi eniştem beni ayağıyla dürTEerek kaldırmıştı kalk lan it dedi üstüme baranın eski kıyafetlerinden attı benle geliceksin tek kelime edersen bi tane koyarım ağzına dedi. Salak salak gittim onunla. Nüfus dairesine. Eniştemin yükselişi. ikametgahımı kendi adresine aldırmıştı. Hiç unutmam oradan çıkarken bin bin gülüyordu. Ben tabii salak ben ne anlayacağım. Daha 7 yaşındayım. Günler geçti halam bir gün elime bir çanta yazılmış çizilimiş yıpranmış bir defter ve baranın eski mavi önlüğünü verdi. Okula gidecektim. Baranla yürüyerek gittik okul eve çok yakındı. Baran bini beni ortada bırakıp kendi sırasına gitmişti. Yine bir başımaydım.1.sınıfta bilirsiniz herkesin velisi çocuğuyla birlikte ilk gün okulda olurdu. Ben bahçede yalnızdım burada ne yapacaktım. Oturdum bir banka ağlamaya başladım. Ağlıyordum yalnızlığıma ağlıyordum. Annesine veya babasına lütfen beni bırakmayın diyen çocuklara bakıp ağlıyordum. Elimdeki yıpranmış çantaya ayağımı sıkan baranın eski ayakkabısına ağlıyordum.
    ···
  5. 5.
    +11
    Sonra omzumda bir el hissettim. Kurtarıcı el. Candan Hoca. Bana baktı .Eğildi niye ağlıyosun bakayım sen dedi. 'Ben ,bendiyebildim. Candan Hoca dur bakalım ben tahmin edeceğim anneni kaybettin vr burada ağlıyorsun. Hayır dedim kısık bir sesle. Candan Hoca o zaman baban dedi. Benben benim ne annem ne babam var diyebildim.Canım hocam bana sarılmıştı. inanır mısınız omzumda ağladığına her türlü iddaya girebilirim. Sonra bana döndü yüzünü avuşturdukimin sınıfna düştün bilmiyorum ama sen bundan sonra benimsin küçük adam dedi''.

    Direk beni elimden tuttu kapıdaki sınıf listelerine baktı ismin ne diye sordu Alp, Alp Salimovic( soyadım ve ismim udurmadır ama gerçek soyadımın sonuda ovic'dir). Alp bakalım sen kimin sınıfındaymışsın dedi. Kadının bana bakan gözleri resmen gülüyordu. Annemden sonra gördüğüm sevgiyle bakan gözler... Sonra güldü gülümsüyordu. Benim suratıma bakıp sen niye hala somuurtuyorsun be çocuk benim sınıfımdaymışsın dedi. Zorlada olsa gülümsemeye çalıştım. Aslında gülümsemek isteiği içimi inanılmaz sarmıştı ama ruh halim beni zorluyordu. Sonra Candan Hocam beni elimden tutup sınıfıma zütürdü. Canan Hoca canım hocam. ilk karşılaşmamızda 24 yaşındaydı. Uzun boylu sarı saçlıydı. ilk öğretmenlik deneyimiydi o gün. Hayatıma belki yön veren gün. Sınıfa hocamla birlikte girdik...
    ···
  6. 6.
    +15
    Okuyan yok mu boşuna yazmayalım
    ···
  7. 7.
    +18
    Herkes annesiyle veya babasıyla oturuyordu. Sıralar haliyle yetmemiş bazıları ayakta duruyordu. Canan hocam içeri girdi zaten velilerde başta onu beni annem sanmıştı. Öğretmen koltuğuna beni kucağına alıp oturmasıyla velilerde ayağa kalkmıştı. Canan hocam velilere bakıp allah aşkına niye ayağa kalkıyorsunuz lütfen oturun benden yaşça büyüksünüz hiç gerek yok demişti. ilk ders velilerin sorularını aldı. Onlarla konuştu ama ben hiç ilgilenmiyordum. O bütün ders boyunca beni belimden sıkıca kavrayıp adeta bir anne şefkati göstermişti. Sıktığı güzel çiçek kokusunu bütün hayatım boyunca hatırlayacağım. Ardından teneffüs zili çaldı ve veliler sınıfı terk etti. Canan hocam çantasından kalın mavi toshibasını çıkarıp içine Tom ve Jerry cdsini koydu ve çocuklar siz şimdilik çizgi filmi izleyin biz alple hemen geleceğiz dedi ve benle birlikte sınıftan çıktı. Utangaç bir ifadeyle nereye gidiyoruz diyebildim. Canım burada büyük bir amca var onu ziyarete gideceğiz sende yanımda kalıp beni koruyacaksın olur mu dedi bende kafamı salladım.
    ···
    1. 1.
      -1
      üzdün bin
      ···
  8. 8.
    +14
    Müdür yardımcısına gitmiştik hatırlıyorum. Pos bıyıklı yağlı saçlı bezgin bir herifti. Hocam velimi sormuştu . Fatma Sönmez... Halam. Hocam bana bu kadın kim diye sordu. Halam diyebildim. Halam. Ona hala demeye utanırdım çünkü hala dediğin kişiyle insanın kan bağı olurdu sanki bizde pek yoktu ondan. Ardından sınıfa döndük. Beni Simge diye bir kızın yanına oturttu. Kız sanki etrafına ışık saçıyordu. Hani çocukluk aşkı olur ya benimki de o olacaktı. ilk gün şarkıyla masalla bitmişti.Eve doğru dönüyordum ev zaten gözüktüğü için baran ihtiyacım yoktu. Sonra kapıda eniştemi gördüm baranı bir arabaya bindiriyordu. Araba bana tanıdık gelmişti. Babamın Porsche Boxster'inden başkası değildi...

    Babamın Porsche Boxster'ı.Bir binin elinde görsem bile duygulanmıştım. Evet eniştem olacak bin ikametgahımdan yaralanıp babamın mirasını devralmıştı. O yüzden mi bilmem Avukatlara küçük yaşımdan beri hep önyargıyla bakmışımdır. Salak salak yürüyordum babamın arabasına doğru. Sahipsiz ben daha o yaşdan özgüvenimi kaybetmiştim hayatımda bana sahip çıkacak kimsem yoktu. Arabanın yanından geçerken eniştem kornayı çaldı. Lan Alp gel bakayım senle iki turlayalım. Salak salak yürüdüm arabaya. Babamın arabası bu diyebildim. Evet bir ara babanındı dedi. Görmemiş bin bu açgözlülüğü ileride başına çok iş açacaktı...
    ···
  9. 9.
    +15
    Hayat benim için normal gidiyordu. Yani ne kadar normal denir bilemiyorum ama annesizlik ve babasızlık benim için rutin bir durum olmuştu. Evet en çok korktuğum şey oluyordu annesizlik ve babasızlığa alışıyordum. Hayatımdaki tek mutluluk kaynağım okulumdu. Candan Hocam ve Simge'nin mavi gözleri. Halamın ve eniştemin bana yaptıkları bin muamelesi umrumda bile değildi. Barandan yediğim dayakların hiçbiri umrumda değildi.O küçük yaşımda bunalıma girmemek için hep okulumu düşünüyordum. Evde bulduğum kalın kitapları okumaya çalışıyordum. Öğrendiğimiz harfleri sözlükte arayıp kelimeleri okuyordum. Bir şekilde kendimi meşgul ediyordum. Daha sınıf k harfindeyken ben okumayı sökmüştüm. Candan hocanın bana karşı inanılmaz ilgisi neredeyse diğer öğrencileri umursamıyordu bile. Bir gün yanıma gelip alp sana bir şey söyleyeceğim dedi. Bende evet öğretmenim dedim bana en içten bakışlarıyla bakıp sen bir üstünzekalısın dedi. Ben biraz afalladım. Sanırım bende yolunda gitmeyen bir şeyler bir şey vardı. Özür dilerim öğretmenim diyebildim işte beyler kimsesizlik duygusu böyle bir şeydi her şeyden kendimi suçlu tutuyordum. Bana bakıp güldü beni kucağına oturttu ve ne demek istediğini anlattı. Bana içinde sayıların olduğu bir kağıt verdi . Sayıları bilip bilmediğimi sordu bende bildiğimi söyledim. Bana bunları ne yapıp ne edip çözmem gerektiğini söyledi...
    ···
  10. 10.
    +13
    Eve gidip baranın eski kitaplarını karıştırdım ve kağıttaki şekillerin artı ve eksi olduğunu öğrendim. Bir kaç gün uğraşlarımla toplama ve çıkarmayı tek başıma kavramıştım büyük bir hevesle öğretmenime kağıdı zütürdüm. Kağıda bakıp bana kocaman bir öpücük kondurdu senle büyük işler başaracağız ufaklık dedi.

    Okulun 1.dönemi yavaş yavaş bitiyordu. Candan hocamdan ayrılacağım için üzülüyordum. Bana bir kitap verdi çözmem için. 2.sınıf matematik kitabı anlayacağınız benim kafa biraz fazla çalışıyordu. Günler geldi geçti tatil oldu evdeki bin ben hiç kimse kalkmadan sabahları tom ve jerry , afacan dennis , cedric gibi çizgi filmleri izler eniştem ve halam kalktığında ise televizyonu kapatır matematik kitabıma gömülürdüm. Bir gün yine Baranla çizgi film izlerken bir tane adam geldi halama kendini tanıttı ve içeri bizim yanımıza geldi. ..
    ···
  11. 11.
    +10
    Alp hanginiz dedi. Bende utangaç utangaç benim diyebildim. Halama dönüp bizi Alp'le yalnız bırakın dedi ve kapıyı kapattı. Hayattta gördüğüm tabiri caizse en taşaklı adamdı. Hem yakışıklı hemde kendine güveni olan biriydi. Kendi kendime bende bu adam gibi olmak istiyorum diyordum. Alp öncelikle ben babanın arkadaşı aynı zamanda avukatıydım dedi. Hayatımda bir avukat daha... Nasılsın iyi misin diye halimi hatırımı sorduktan sonra bana nasıl davrandıklarını sordu. içimde kalan bir soru vardı bunun cevabını hep merak ediyordum. eee Amca sen bilgili birine benziyorsun sana bir soru soracağım bin ne demek? Dedim . Adam bana bakıp bu lafı nereden duydun dedi. Eniştemin bana bu lafı dediğini babamın arabasını aldığını , candan hocamı kısacası her şey anlattım .Adam köpürmüştü enişten demek babanın arabasını aldı ha dedi ve doğruca halamı salona çağırıp bunu nasıl yaptıklarını onların hepsini dava edeceklerini söyledi. Bir kontrat örneği bıraktı. Kontratta halamın okuduğuna göre mal sahiplerinin ölmesi dahilinde kimse mal varlığına el süremez şayet mal sahibinin çocuğu varsa reşitlik halinde tek sahiplik hakkı ona aittir yazıyordu. Anlayacağınız eniştem için çanlar çalıyordu. Adam gitmeden de bana bir kitap bıraktı baban sana işbara diyordu biliyorum bu kitapta neden dediğini anlayacaksın ama biraz erken acele etme dedi. Verdiği kitap Atsız'ın Bozkurtlar kitabıydı...
    ···
  12. 12.
    +10
    Kitabı başta okumaya çalışsamda anlayamıyordum onu bir yere bırakıp matematik kitabıma geri döndüm. Tatil öyle yada böyle geçmişti okullar açılmıştı matematik kitabını tamamen dolu halde öğretmenime verdim ve büyük bir öpücük daha aldım. Candan Hocam artık benim annemdi. Zaman geçiyordu hocam her hafta bana başka kitaplar veriyordu. Arkadaşlarıma çizgi film açtığı zamanlar beni yanına çağırıp matematik anlatıyordu. 1.sınıfın sonlarına doğru çarpma işlemlerini yapar hale gelmiştim.Bir gün akşam saatlerinde eve bir postacı geldi. Enişteme bir belge verdi eniştem belgeyi açıp okuduktan sonra adeta çıldırmıştı. Doğruca üstüme yürüyüp beni dövmeye başladı. işin kötüsü neden dayak yediğimi bilmiyordum. Dudağım açılmış ve burnumdan kanlar geliyordu. Sonra yorulmuş olacak iki tane vazo devirip odasına gitti ertesi gün o halde okula gidecektim...

    O gün o halde okula gitmiştim. Yere bakıyordum üzerimdeki binlik duygusu üstüne bide ağzım yüzüm dağılmış bir görüntü eklemek istemiyordum. Gittim ve Simge'nin yanına oturdum ilk önce farketmese de yüzüme bakınca her şeyi görmüştü. Alp,alp yüzüne noldu. Cevap veremeden ağlamaya başladım. Simge geldi ve bana sarıldı saçları yüzüme takılıyor ıslak yaşlarıma değiyordu. Sonra yüzüme baktı. Bakışları dudağıma dağılmış dudağıma geçti ve ufak bir öpücük kondurdu. Biraz saçma evet ama samimi olarak aldığım ilk öpücüktü.
    ···
  13. 13.
    +32
    Öğretmenimin sınıfa girip suratıma bakıp çığlığı atması bir oldu doğruca beni sınıftan çıkarıp yüzüme nolduğunu sordu bende hiç endişe duymadan eniştem yaptı dedim. Doğruca müdür yardımcısın yanına gittik ve velimi arayıp okula gelmesini söylediler. Halam iki saat sonra geldi hocam beni yanına alıp müdür yardımcısın yanına gitti bana kapıda kalmamı söyledi. Biraz vakit geçtikten sonra meraklandım ve kapıyı dinlemeye başladım.+ bizde sanki çocuğa bakmaya çok meraklıyız -sizi savcıya vereceğim pis caniler +Ver de kurtulalım yetimhaneye gider bizden de yük kalkar - sizin gibi canilerden kurtulur ama o çocuk yetimhaneye gitmez!

    Halam odadan büyük bir hışımla çıktı ve bana aşağılayıcı bir bakış attı. Ardından hocam beni müdür yardımcısının odasına çağırdı. işbara sana bir soru soracağım. Haaln dışında seni seven başka birinde kalmak ister miydin? . Yüzüm gülmüştü düşünmesi bile güzeldi evet evet ama beni seven biri yok ki. Candan hoca ben varım ya seni afacan deyip bana sarıldı ağlıyordu beyler koskoca kadın ağlıyordu. Sonra bana baktı ne diyorsun bu işe dedei. Ben evet ,evet diyebildim. Ama önce senin fotoğraflarını çekmemiz lazım dedi ve ilk çıkanlardan filmi fotoğraf makinesiyle beni yüzümün fotoğrafını çekti.

    edit:Beyler okuduğunuz partları şukularsanız sevinirim kaç kişi olduğuna dair kafamda bilgi oluşur
    ···
  14. 14.
    +31
    Enişteme gelen belgenin babamın avukatı tarafından geldiğini öğrenmiştim. Bir gün okul çıkışı o avukatı sınıfın kapısının orada beni beklerken gördüm. Bana küçük bir davaya çıkacağımızı ve eniştemin cezasını bulacağını sadece başımdan geçen şeyleri hakim amcaya anlatmam gerektiğini söyledi. Ardından hocam geldi ve avukatla tanıştı. Benim hakkımda muhabbet ettikten sonra avukat öğretmenime benim hikayemi anlattı. Öğretmenimin caniler diye hayıflanışını hatırlıyorum. Avukata sana bir şey göstereceğim belki davada ihtiyacın olur diyip benim dayak yemiş suratımı gösterdi bu sefer avukat caniler diye hayıflandı. Öğretmenim savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu avukat ise fotoğrafları alıp delil olarak kullanacaktı. Dünyanın cilvesi bu sefer eskisi kadar yalnız hissetmiyordum.

    Dava gününün yaklaşmasına yakın eniştem ve halam beni kenara çekip eğer saçma bir şey yaparsam beni sokağa atacaklarını ve yalnız kalcağıma dahil bir şey söylemişti. Bense onlara bakıp sokak buradan iyidir demiştim. Avukat ve Candan Hocam sanki bana güven getirmişti. Dava günü geldi mahkemeye çıkıp her şeyi anlattım avukat da eniştemin ben dövdüğü fotoğrafı hakime göstermişti. Hakim ise enişteme nitelkli dolandırıcılıktan indirimsiz 8 yıl hapis cezası vermişti ve o nüfus dairesindeki adamada 2 yıl hapis cezası vermişti çarklar dönüyordu.
    ···
  15. 15.
    +14
    Davayı izlemeye Candan Hocam bile geldi dava çıkışı halamın yanına doğru gittim ve gitmemle tokatı yemem bir oldu Candan hocam geldi ve inanır mısınız halama bir tokatta o attı. Ardından olay çıktı ve çevredekiler tarafından yatıştırıldı. Candan Hocam yanıma gelip artık bundan sonra benimle kalıyorsun Alpcim dedi hayatta en sevindiğim an işte bu andı.

    Mahkeme çıkışı avukat yanımıza geldi ve Candan hocama ne yaptın öyle ya sen dedi. Candan hocamsa sadece güldü. Avukat toyota coralla'sıyla bizi Candan Hocamın evine bıraktı. Candan hocam o zamanlar 24 yaşındaydı. Bekardı sarı bakımlı saçları ışıl ışıl mavi gözleri vardı o gün ikimizin hayatınında dönüm noktası olmuştu acıyıda mutluluğuda yaşayacaktık..

    Sen benim ilk erkek misafirimsin bunun üzerine seni döner yemeye zütürüyorum dedi ve birlikte dışarıya çıktık. Beyler o zamanlar döner lüks bir şey yani fast-food geleneği yok. Dönerimizi yedik dönerden sonra candan hocamla çarşıya gidip üstüme bir şey aldık.O gün hayal gibiydi şimdi dönüp geçmişime bakıyorumda Candan Hoca bana yaratıcı tarafından gönderilen bir lütufdu.

    Evet beyler Candan Hocamla birlikte okula gidip geliyorduk. 1.sınıf bitmişti. Yazın Candan Hocamın savcılığa verdiği şikayetin davası görülmüştü. Eniştem darpdan 2 yıl daha yemişti. Vilayet hakkım ise halamdan Candan Hoca'ya geçmişti
    ···
  16. 16.
    +15
    O yaz Candan Hocamla birlikte memleketine izmire gittik. Annesi ile babası ile tanıştım. Gerçekten çok olgun insanlardı ve kızlarını bu hareketinden dolayı tebrik etmişlerdi. Hatta hiç unutmam babası ey candan çocuğun bile oldu hala kocan yok demişti hep beraber gülmüştük. Nebahat teyze ve Ali rıza amca 1 ayım onlarla birlikte geçti. Beni gerçek torunları gibi seviyorlar ilgeliniyorlardı. Ali rıza amcayla sabahları tekneyle denize açılırdık. O denizin ortasında gazete okur bende Candan Hocamın bana verdiği Gülten Dayıoğlu hikayelerini okurdum. Fadişi bana benzemiştim ama benim durum biraz daha karışıktı.Ali Rıza amca biliyor musun evlad şu deniz olmasa bu hayattan tek zevk alamazdım derdi. Nebahat teyzede her gün bana güzel şeyler yapardı. Her sabah soframızda ev usulü boyoz olurdu. Beyler izmirin sahil kasabaarı tam yaşanacak yerler ne güzel anılardı. Akşamları denize bakıp çekirdek(çiğdem) çitlerdik. Bir ay gerçekten hayal edemeyeceğim kadar güzel geçmişti Candan hocam (yaratıcının bana gönderdiği annem) ile birlikte her akşam dışarı çıkar yürürdük. Bir gün beni bir belediyenin spor akademisine zütürdü(eskiden o kadar yaygın değildi ilk zamanları çok az olurdu) kapıda bizi Mesut hoca bekliyordu. Bana basketbol yada futbldan birini seçmem gerektiğini söyledi bende basketbolu seçtim. Artık iki günde bir Candan hocayla birlikte o basket kursuna gidiyorduk.
    ···
  17. 17.
    +16
    Candan Hocam bildiğiniz beni sosyalleştiriyordu. Kurs olmadığı günler tiyatro izlemeye gidiyor bazende karşılıklı okuyup kitap okuyorduk. Geceleri hep birlikte yatıyorduk bana sarılalak güzel hikaylere anlatıyordu. Beyler bunlar çok önemli neden mi kadın beni evlatlık aldığında daha 24 yaşındaydı. 24 lan. Daha gencecik bir pınardı ama zamanını hep bana harcadı bu yüzden kadına o kadar değer veriyorum.

    Okullar yavaş yavaş açılıyordu ama geçen seneki benden tek bir eser yoktu. Artık kendime güvenen enerji dolu biri olmuştum. Artık hocam annemdi. Artık her şey çok farklıydı. 2.sınıfta da yine baskete gidiyor geceleri candan hocayla birlikte kitap okuyor yada matematik çalışıyorduk. Bu azimli kadın bildiğiniz beni eğitiyor tüm hayatını bana göre şekillendiriyordu o gencecik yaşında aşka bile vakit harcamıyordu.

    Simgeyi ikna etmiştim artık o da bizimle baskete geliyordu. Beyler bir işaret mi bilmiyorum ama karşıma çıkan tüm iyi kadınların hepsi sarışındı tesadüf işte. Bir gün yine Candan hocayla eve gidiyorduk telefonu çaldı arayan benim avukattı. Halam intihar etmişti...

    Bana söylediğinde hiçbir tepki vermedim. Hatta bu olay bana ironik bile geldi. Bana evde bin diye hitap eden baran şimdi yetihanede olacaktı. Beyler bilmiyorum ama bu olay bana ne bileyim adaleti çağrıştırıyordu. Yetimin malına göz diktiler. Yetime vurdular şimdi noldu. Oğulları yetim kaldı...
    Edit: Bir sigara yakıp geliyorum.
    ···
  18. 18.
    +19
    Hayat be.. 2.sınıf benim için çok kısa sürede bitmişti ama bana Candan Hocanın kattıkları tartışılmazdı. Baskete ara vermeden gidiyorum boyum yaşıtlarıma göre gerçekten farkını koyuyordu. Candan Hoca'da benim avukatla görüşüyordu. Sezmiştim her ne kada bana farkettirmemeye çalışsada. Benim avukatı az anlatayı size. Hani bazı adamlar vardır ya böyle mekana girdiklerinde ben burdayım derler işte o da oöyle biriydi. 28 yaşındaydı aralarında pek yaş farkı yoktu. Bir gün Candan Hocayla beni alıp yemeğe zütürdü. Bana yaşadıkları ilikiyi anlattılar. Bende onlara çocuk mu kandırıyorsunuz zaten biliyordum dedim. Kahkalar tebessümler sanki aile kavrdıbını biz sondan başa kuruyorduk.

    Yaz tatili yine nebahat teyze ve Ali rıza amcanın yanına gittik. Bu sefer müjdeli bir haberimiz vardı. Benim avukat (Burak)... Ailesi gayet hoş karşıladı. Candan Hoca Burak'la benim sayemde tanıştıklarını söyleyince ali rıza amca lan kereta sen biim ailemize gelen ışıksın demişti. Bunun şerefine öğlen toplanıp merkeze kumru yemeye gitttik. izmiri turladık her şey güzel gidiyoru. Zaten ev denize nazır olduğu için her gün Candan hocamla denize giriyorduk. Yüzmem baya gelişmişti aslında sportif bir vücudu Candan hocama borçluydum.

    Bir ay kaldıktan sonra yine eve dönmüştük. Candan hocam bana 5.sınıf matematiği çözdürüyor spora yönlendiriyordu. Artık yemeklerimizi genellikle burakla birlikte yiyorduk. Yaz tatili yine bitiyor okullar açılıyordu(3.sınıf). Simgeme kavuşuyordum sonunda tören günü onu görür görmez sarıldım evet beyler biz aşk demeyeceğim ama duygularımızı en masum zamanlarımızda yaşadık. Her şey iyi gidiyordu. Burak ilk dönemin sonlarına doğru Candan hocaya evlilik teklif etti. Zaten cevap belliydi. Sondan başlayıp başa doğru bir aile oluyorduk.
    ···
  19. 19.
    +16
    3.sınıf kısacası iyi geçiyordu. Simge ile baskete ara vermeden gidiyorduk. O kız çocukların kaptanı olmuştu bende erkeklerin. Eylülde turnuva maçlarımız olacaktı sürekli antrenman yapıyorduk.

    3.sınıf bittiğinde yazın izmirde kız isteme olacaktı. Ben ve Candan Hoca önden izmire gittik. Nebahat teyze ve Ali rıza amca gerçekten çok mutluydu. Beyler o zamanlar alı rıza amca ve nebahat teyze 48 49 larındaydı yani torunu olan insanları düşünürsek baya gençlerdi adeta genç bir aileydik.

    Temmuz gibi Burağın ailesi Candan Hocamı istemeye geldi. Ali rıza amca işe sıcak bakmıştı nebahat teyzeninde birkaç gözyaşıyla beraber kızı vermiştik. Candan Hocam evleniyordu. Babamın burakla nereden tanıştığını hep merak etimişimdir burak bana eve döndüğümüzde anlatmıştı. Burağın aileside boşnaktı burakla bosnalılar derneğinde tanışmış ilk işini o vermişti. O yüzden Burağın bu vefa borcu. Düğünü sorcaksınız şimdi düğün bir daha ki yaz olacaktı. Yazın yine ders kitap basket üçlüsüyle geçti. Candan hoca gerçek beni çok iyi eğitiyordu. Artık hafiften genel kültür kitaplarına başlamıştık. ilk önce bana Fatih Sultan Mehmed'i tanıttı. Zaten ismini sıkça duymuştum. Sonra Atatürk'ü her gün yatmadan önce bir türk kahramanını inceliyorduk. Bu aktiviteler hayatımda büyük bir artı olacaktı...
    ···
    1. 1.
      +2
      panpa tam filmi çekilecek adamsın yemin ederim üzdün büroda evde her yerde seni okur oldum
      ···
  20. 20.
    +12
    Beyler elimden geldiği kadar yazmaya çalıştım. Biliyorum kızacaksınız ama yatmam gerek yarın işim var 4 gibi burada olurum kendinize iyi bakın *
    ···
    1. 1.
      0
      Amk çok iyi gidiyolan kötü bişey olcak diye korkuyom
      ···
    2. 2.
      0
      Bekliyoruz
      ···