/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +83 -7
    Benimkinin yanında? Erken yaşta ölen babam mı , yoksa babamın ölümünden sonra beni terk eden annem mi normal bir hayat belirtisiydi? Yoksa hayatım boyumca yaşayacağım annesizlik , babasızlık kısacası sahipsizlik duygusu muydu? Yoksa herkesin gözündeki bin yetim imajı mı ? insanların üzerimden kendi hayatını güzelleştirmesi mi? Bunların hangisi hayatın anlamı ? Hani derler ya her hayatta bir anlam vardır diye. Benimkinde anlamı hep düşünmüşümdür. Benimkinin anlamı lan ne lan ne? Tek kelime lazım anlatması lazım bu hayatı . Durun ben söyleyeyim hiç. Hiç. Hiç lan hiç. Koskaca bir hiç.

    Who would you life for? Who would you die for Ride -T1P

    96 yılıymış. Hayata gelişim. Niye geldim lan ben? Niye? Boşnak kökenli bir türk baba ve fransız bi annenin oğlu olarak. Aylardan haziranmış. Babam hep anlatırdı. O gün haziran sıcağında hastaneye koşturmuşlar. Fransa'nın iklimine rağmen o gün güneş hep gökyüzündeymiş taki benim ağlama sesime kadar. Birden yağmur başlamış. Benim için ağlayan bir bulut. Ağle be bulut. Ben erkek adamın ya ağlayamam sen ağla be.Babam bunu hep berekte yorardı. Gavura bereket getirdin derdi. Tabii annem yokken. Annemin ismi Harmonie. Hristiyandı. Her ne kadar çok az hatırlasamda babamla hep mutlu mesut yaşamışlardı. Hiç kavga ettiklerini görmemiştim. He babam mı? Babam tabi ya. ismi Faris'ti. Klagib boşnak ismi. 6 yaşındayken Bosna'daki karmaşa yüzünden halamla birlikte Türkiye'deki dayısına kaçmıştı. Çok değil ben doğmadan 2 yıl önce Srebrenitsa'da Bosna'daki tüm ailesini kaybetmişti. Sırplardan hep nefret etmişti. Hatta bir gün kendisine etnik kökeninden dolayı sırp diyen bir müşteriyi dövmüştü. 5 yaşındaydım apar topar karakola gittik. Babam 2 gün nezerethanede kaldıktan sonra savcıya ifade verip çıkmıştı. Sanırım para cezası almıştı. Ama dert etmedi. O zamanlar sokaktaki arkadaşlarım babalarının Eski model ford focus'larıyla hava atarken babamda Porsche Boxster vardı. işide zaten buydu arabalar. gibtiğimin arabaları. Bir gün babam apar topar eve geldi annem ona hazırladığı valizi uzattı babam işbaram diye seslendi (ismim işbara değil ama babam bana hep böyle seslenirdi) beni anlımdan öpüp Porsche Boxster'ına bindi. Babamla ilgili hatırladığım son anıda zaten buydu. O günden sonra peri masalı benim için bitiyordu...

    Birkaç kişi olunca devam edeceğim
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +32
    Öğretmenimin sınıfa girip suratıma bakıp çığlığı atması bir oldu doğruca beni sınıftan çıkarıp yüzüme nolduğunu sordu bende hiç endişe duymadan eniştem yaptı dedim. Doğruca müdür yardımcısın yanına gittik ve velimi arayıp okula gelmesini söylediler. Halam iki saat sonra geldi hocam beni yanına alıp müdür yardımcısın yanına gitti bana kapıda kalmamı söyledi. Biraz vakit geçtikten sonra meraklandım ve kapıyı dinlemeye başladım.+ bizde sanki çocuğa bakmaya çok meraklıyız -sizi savcıya vereceğim pis caniler +Ver de kurtulalım yetimhaneye gider bizden de yük kalkar - sizin gibi canilerden kurtulur ama o çocuk yetimhaneye gitmez!

    Halam odadan büyük bir hışımla çıktı ve bana aşağılayıcı bir bakış attı. Ardından hocam beni müdür yardımcısının odasına çağırdı. işbara sana bir soru soracağım. Haaln dışında seni seven başka birinde kalmak ister miydin? . Yüzüm gülmüştü düşünmesi bile güzeldi evet evet ama beni seven biri yok ki. Candan hoca ben varım ya seni afacan deyip bana sarıldı ağlıyordu beyler koskoca kadın ağlıyordu. Sonra bana baktı ne diyorsun bu işe dedei. Ben evet ,evet diyebildim. Ama önce senin fotoğraflarını çekmemiz lazım dedi ve ilk çıkanlardan filmi fotoğraf makinesiyle beni yüzümün fotoğrafını çekti.

    edit:Beyler okuduğunuz partları şukularsanız sevinirim kaç kişi olduğuna dair kafamda bilgi oluşur
    ···
  3. 3.
    +31
    Enişteme gelen belgenin babamın avukatı tarafından geldiğini öğrenmiştim. Bir gün okul çıkışı o avukatı sınıfın kapısının orada beni beklerken gördüm. Bana küçük bir davaya çıkacağımızı ve eniştemin cezasını bulacağını sadece başımdan geçen şeyleri hakim amcaya anlatmam gerektiğini söyledi. Ardından hocam geldi ve avukatla tanıştı. Benim hakkımda muhabbet ettikten sonra avukat öğretmenime benim hikayemi anlattı. Öğretmenimin caniler diye hayıflanışını hatırlıyorum. Avukata sana bir şey göstereceğim belki davada ihtiyacın olur diyip benim dayak yemiş suratımı gösterdi bu sefer avukat caniler diye hayıflandı. Öğretmenim savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu avukat ise fotoğrafları alıp delil olarak kullanacaktı. Dünyanın cilvesi bu sefer eskisi kadar yalnız hissetmiyordum.

    Dava gününün yaklaşmasına yakın eniştem ve halam beni kenara çekip eğer saçma bir şey yaparsam beni sokağa atacaklarını ve yalnız kalcağıma dahil bir şey söylemişti. Bense onlara bakıp sokak buradan iyidir demiştim. Avukat ve Candan Hocam sanki bana güven getirmişti. Dava günü geldi mahkemeye çıkıp her şeyi anlattım avukat da eniştemin ben dövdüğü fotoğrafı hakime göstermişti. Hakim ise enişteme nitelkli dolandırıcılıktan indirimsiz 8 yıl hapis cezası vermişti ve o nüfus dairesindeki adamada 2 yıl hapis cezası vermişti çarklar dönüyordu.
    ···
  4. 4.
    +19
    Hayat be.. 2.sınıf benim için çok kısa sürede bitmişti ama bana Candan Hocanın kattıkları tartışılmazdı. Baskete ara vermeden gidiyorum boyum yaşıtlarıma göre gerçekten farkını koyuyordu. Candan Hoca'da benim avukatla görüşüyordu. Sezmiştim her ne kada bana farkettirmemeye çalışsada. Benim avukatı az anlatayı size. Hani bazı adamlar vardır ya böyle mekana girdiklerinde ben burdayım derler işte o da oöyle biriydi. 28 yaşındaydı aralarında pek yaş farkı yoktu. Bir gün Candan Hocayla beni alıp yemeğe zütürdü. Bana yaşadıkları ilikiyi anlattılar. Bende onlara çocuk mu kandırıyorsunuz zaten biliyordum dedim. Kahkalar tebessümler sanki aile kavrdıbını biz sondan başa kuruyorduk.

    Yaz tatili yine nebahat teyze ve Ali rıza amcanın yanına gittik. Bu sefer müjdeli bir haberimiz vardı. Benim avukat (Burak)... Ailesi gayet hoş karşıladı. Candan Hoca Burak'la benim sayemde tanıştıklarını söyleyince ali rıza amca lan kereta sen biim ailemize gelen ışıksın demişti. Bunun şerefine öğlen toplanıp merkeze kumru yemeye gitttik. izmiri turladık her şey güzel gidiyoru. Zaten ev denize nazır olduğu için her gün Candan hocamla denize giriyorduk. Yüzmem baya gelişmişti aslında sportif bir vücudu Candan hocama borçluydum.

    Bir ay kaldıktan sonra yine eve dönmüştük. Candan hocam bana 5.sınıf matematiği çözdürüyor spora yönlendiriyordu. Artık yemeklerimizi genellikle burakla birlikte yiyorduk. Yaz tatili yine bitiyor okullar açılıyordu(3.sınıf). Simgeme kavuşuyordum sonunda tören günü onu görür görmez sarıldım evet beyler biz aşk demeyeceğim ama duygularımızı en masum zamanlarımızda yaşadık. Her şey iyi gidiyordu. Burak ilk dönemin sonlarına doğru Candan hocaya evlilik teklif etti. Zaten cevap belliydi. Sondan başlayıp başa doğru bir aile oluyorduk.
    ···
  5. 5.
    +18
    Herkes annesiyle veya babasıyla oturuyordu. Sıralar haliyle yetmemiş bazıları ayakta duruyordu. Canan hocam içeri girdi zaten velilerde başta onu beni annem sanmıştı. Öğretmen koltuğuna beni kucağına alıp oturmasıyla velilerde ayağa kalkmıştı. Canan hocam velilere bakıp allah aşkına niye ayağa kalkıyorsunuz lütfen oturun benden yaşça büyüksünüz hiç gerek yok demişti. ilk ders velilerin sorularını aldı. Onlarla konuştu ama ben hiç ilgilenmiyordum. O bütün ders boyunca beni belimden sıkıca kavrayıp adeta bir anne şefkati göstermişti. Sıktığı güzel çiçek kokusunu bütün hayatım boyunca hatırlayacağım. Ardından teneffüs zili çaldı ve veliler sınıfı terk etti. Canan hocam çantasından kalın mavi toshibasını çıkarıp içine Tom ve Jerry cdsini koydu ve çocuklar siz şimdilik çizgi filmi izleyin biz alple hemen geleceğiz dedi ve benle birlikte sınıftan çıktı. Utangaç bir ifadeyle nereye gidiyoruz diyebildim. Canım burada büyük bir amca var onu ziyarete gideceğiz sende yanımda kalıp beni koruyacaksın olur mu dedi bende kafamı salladım.
    ···
    1. 1.
      -1
      üzdün bin
      ···
  6. 6.
    +16
    3.sınıf kısacası iyi geçiyordu. Simge ile baskete ara vermeden gidiyorduk. O kız çocukların kaptanı olmuştu bende erkeklerin. Eylülde turnuva maçlarımız olacaktı sürekli antrenman yapıyorduk.

    3.sınıf bittiğinde yazın izmirde kız isteme olacaktı. Ben ve Candan Hoca önden izmire gittik. Nebahat teyze ve Ali rıza amca gerçekten çok mutluydu. Beyler o zamanlar alı rıza amca ve nebahat teyze 48 49 larındaydı yani torunu olan insanları düşünürsek baya gençlerdi adeta genç bir aileydik.

    Temmuz gibi Burağın ailesi Candan Hocamı istemeye geldi. Ali rıza amca işe sıcak bakmıştı nebahat teyzeninde birkaç gözyaşıyla beraber kızı vermiştik. Candan Hocam evleniyordu. Babamın burakla nereden tanıştığını hep merak etimişimdir burak bana eve döndüğümüzde anlatmıştı. Burağın aileside boşnaktı burakla bosnalılar derneğinde tanışmış ilk işini o vermişti. O yüzden Burağın bu vefa borcu. Düğünü sorcaksınız şimdi düğün bir daha ki yaz olacaktı. Yazın yine ders kitap basket üçlüsüyle geçti. Candan hoca gerçek beni çok iyi eğitiyordu. Artık hafiften genel kültür kitaplarına başlamıştık. ilk önce bana Fatih Sultan Mehmed'i tanıttı. Zaten ismini sıkça duymuştum. Sonra Atatürk'ü her gün yatmadan önce bir türk kahramanını inceliyorduk. Bu aktiviteler hayatımda büyük bir artı olacaktı...
    ···
    1. 1.
      +2
      panpa tam filmi çekilecek adamsın yemin ederim üzdün büroda evde her yerde seni okur oldum
      ···
  7. 7.
    +16
    Candan Hocam bildiğiniz beni sosyalleştiriyordu. Kurs olmadığı günler tiyatro izlemeye gidiyor bazende karşılıklı okuyup kitap okuyorduk. Geceleri hep birlikte yatıyorduk bana sarılalak güzel hikaylere anlatıyordu. Beyler bunlar çok önemli neden mi kadın beni evlatlık aldığında daha 24 yaşındaydı. 24 lan. Daha gencecik bir pınardı ama zamanını hep bana harcadı bu yüzden kadına o kadar değer veriyorum.

    Okullar yavaş yavaş açılıyordu ama geçen seneki benden tek bir eser yoktu. Artık kendime güvenen enerji dolu biri olmuştum. Artık hocam annemdi. Artık her şey çok farklıydı. 2.sınıfta da yine baskete gidiyor geceleri candan hocayla birlikte kitap okuyor yada matematik çalışıyorduk. Bu azimli kadın bildiğiniz beni eğitiyor tüm hayatını bana göre şekillendiriyordu o gencecik yaşında aşka bile vakit harcamıyordu.

    Simgeyi ikna etmiştim artık o da bizimle baskete geliyordu. Beyler bir işaret mi bilmiyorum ama karşıma çıkan tüm iyi kadınların hepsi sarışındı tesadüf işte. Bir gün yine Candan hocayla eve gidiyorduk telefonu çaldı arayan benim avukattı. Halam intihar etmişti...

    Bana söylediğinde hiçbir tepki vermedim. Hatta bu olay bana ironik bile geldi. Bana evde bin diye hitap eden baran şimdi yetihanede olacaktı. Beyler bilmiyorum ama bu olay bana ne bileyim adaleti çağrıştırıyordu. Yetimin malına göz diktiler. Yetime vurdular şimdi noldu. Oğulları yetim kaldı...
    Edit: Bir sigara yakıp geliyorum.
    ···
  8. 8.
    +16 -1
    Evet beyler kusura bakmayın beni bekleyen bu kadar kişinin olacağını tahmin etmiyordum saolun varolun. Simgeyle artık çıkıyorduk o benim ilk gözağrımdı. Yani ne biliyim ilişkimiz çok garipti birden beri birbirimizden hoşlanıyorduk. 5.Sınıfta öyle geçti . Yazın Candan Hoca bebek müjdesiyle evi neşeye boğmuştu. Kesinlikle doğacak çocukları taş gibi bir şey olacaktı ona şüphe yoktu. Baskette artık akademiyi bırakmıştım Pilsen'in( Şimidiki Anadolu Efes) altyapısı beni almıştı . Eve gelip bizimkilere benim gelecek vaadettiğimi ve ileride iyi bir basketçi olabilceğimi söylemişleri. Candan Hoca pek sıcak bakmasada benim hevesimi kırmadı ve altyapıya verdi. Hemen hemen her gün antrenmanlarımız oluyordu. Takımda en iyi oynayan bendim. Bir gün bir çocuk gelmişti. Bizim takım çocuğu bosnadan getimişti kanımda ısındı çocuğa aslen makedonya doğumluymuş benden 1 yaş büyüktü. O çocukla yazın antrenman maçlarında takımı taşıyorduk. Gerçekten iyi oynuyordu. Koç bize ikinizde gelecekte bu takımda çok iş yapacaksınız belki kim bilir belki Nba'de draft olursunuz demişti. Biz o çocuka hep o günlerin hayalini kurarak oynardık. O çocuk kim miydi? Cedi Osman...
    ···
    1. 1.
      0
      panpa çok yavaş yazıyosun be sayfa yenilemekten ciğerim soldu sabah bakayım bari sanırım ancak birikir
      ···
    2. 2.
      0
      Hasgibtir cedi mi? Vay bee
      ···
    3. 3.
      0
      Evde yohamina diye bağırdım ulan.
      ···
    4. diğerleri 1
  9. 9.
    +15
    O yaz Candan Hocamla birlikte memleketine izmire gittik. Annesi ile babası ile tanıştım. Gerçekten çok olgun insanlardı ve kızlarını bu hareketinden dolayı tebrik etmişlerdi. Hatta hiç unutmam babası ey candan çocuğun bile oldu hala kocan yok demişti hep beraber gülmüştük. Nebahat teyze ve Ali rıza amca 1 ayım onlarla birlikte geçti. Beni gerçek torunları gibi seviyorlar ilgeliniyorlardı. Ali rıza amcayla sabahları tekneyle denize açılırdık. O denizin ortasında gazete okur bende Candan Hocamın bana verdiği Gülten Dayıoğlu hikayelerini okurdum. Fadişi bana benzemiştim ama benim durum biraz daha karışıktı.Ali Rıza amca biliyor musun evlad şu deniz olmasa bu hayattan tek zevk alamazdım derdi. Nebahat teyzede her gün bana güzel şeyler yapardı. Her sabah soframızda ev usulü boyoz olurdu. Beyler izmirin sahil kasabaarı tam yaşanacak yerler ne güzel anılardı. Akşamları denize bakıp çekirdek(çiğdem) çitlerdik. Bir ay gerçekten hayal edemeyeceğim kadar güzel geçmişti Candan hocam (yaratıcının bana gönderdiği annem) ile birlikte her akşam dışarı çıkar yürürdük. Bir gün beni bir belediyenin spor akademisine zütürdü(eskiden o kadar yaygın değildi ilk zamanları çok az olurdu) kapıda bizi Mesut hoca bekliyordu. Bana basketbol yada futbldan birini seçmem gerektiğini söyledi bende basketbolu seçtim. Artık iki günde bir Candan hocayla birlikte o basket kursuna gidiyorduk.
    ···
  10. 10.
    +15
    Hayat benim için normal gidiyordu. Yani ne kadar normal denir bilemiyorum ama annesizlik ve babasızlık benim için rutin bir durum olmuştu. Evet en çok korktuğum şey oluyordu annesizlik ve babasızlığa alışıyordum. Hayatımdaki tek mutluluk kaynağım okulumdu. Candan Hocam ve Simge'nin mavi gözleri. Halamın ve eniştemin bana yaptıkları bin muamelesi umrumda bile değildi. Barandan yediğim dayakların hiçbiri umrumda değildi.O küçük yaşımda bunalıma girmemek için hep okulumu düşünüyordum. Evde bulduğum kalın kitapları okumaya çalışıyordum. Öğrendiğimiz harfleri sözlükte arayıp kelimeleri okuyordum. Bir şekilde kendimi meşgul ediyordum. Daha sınıf k harfindeyken ben okumayı sökmüştüm. Candan hocanın bana karşı inanılmaz ilgisi neredeyse diğer öğrencileri umursamıyordu bile. Bir gün yanıma gelip alp sana bir şey söyleyeceğim dedi. Bende evet öğretmenim dedim bana en içten bakışlarıyla bakıp sen bir üstünzekalısın dedi. Ben biraz afalladım. Sanırım bende yolunda gitmeyen bir şeyler bir şey vardı. Özür dilerim öğretmenim diyebildim işte beyler kimsesizlik duygusu böyle bir şeydi her şeyden kendimi suçlu tutuyordum. Bana bakıp güldü beni kucağına oturttu ve ne demek istediğini anlattı. Bana içinde sayıların olduğu bir kağıt verdi . Sayıları bilip bilmediğimi sordu bende bildiğimi söyledim. Bana bunları ne yapıp ne edip çözmem gerektiğini söyledi...
    ···
  11. 11.
    +15
    Okuyan yok mu boşuna yazmayalım
    ···
  12. 12.
    +14
    Yaz tatili bitmek üzereydi. Basket antrenmanları sıklamşmıştı. Eylül de malum turnuvamız vardı. Simgeyle sık sık görüşüyordum . Bir gün bana beni sevdiğini söyledi sarıldık. O zaman bana ilişki çok büyük bir şey gibi geliyordu. kısa kesicem buraları. O zamanlar sık sık burak bizi bir yerlere zütürüyordu. işleri baya iyi gidiyordu. Candan Hocam bir gün elinde fransızca grammar kitabıyla geldi. Fransızca bildiğimi bildiğini ve bunun çok öenmli bir avantaj olduğunu söyleddi. Her gün fransızca tekrar yaoıyordum 3 yıl da olsa gerçekten çoğu şeyi unutmuştum. Okullar açıldı artık yeni bir hocamız daha varı. Reşit hoca ingilizce hocası. iyi bir adama benziyordu. Okul açıldıktan yanlış hatırlamıyorsam 1 hafta sonra turnuvamız başlamıştı. Gruptan 3 takımıda yenerek çeyrek finale çıktık. Çeyrek finallerde rakip takım gelmemişti. Direk yarı finallere kaldık yarı finaller ve finaller ocak ayındaydı. Beyler buraları biraz hızlı geçicem açıkçası 4.sınıfı pek hatırlamıyorum. Ocak'taki finallerde birinci olarak türkiye turnuvasına katılmaya hak kazandık. Simgeler yarı finalde elenmişti..
    ···
  13. 13.
    +14
    Davayı izlemeye Candan Hocam bile geldi dava çıkışı halamın yanına doğru gittim ve gitmemle tokatı yemem bir oldu Candan hocam geldi ve inanır mısınız halama bir tokatta o attı. Ardından olay çıktı ve çevredekiler tarafından yatıştırıldı. Candan Hocam yanıma gelip artık bundan sonra benimle kalıyorsun Alpcim dedi hayatta en sevindiğim an işte bu andı.

    Mahkeme çıkışı avukat yanımıza geldi ve Candan hocama ne yaptın öyle ya sen dedi. Candan hocamsa sadece güldü. Avukat toyota coralla'sıyla bizi Candan Hocamın evine bıraktı. Candan hocam o zamanlar 24 yaşındaydı. Bekardı sarı bakımlı saçları ışıl ışıl mavi gözleri vardı o gün ikimizin hayatınında dönüm noktası olmuştu acıyıda mutluluğuda yaşayacaktık..

    Sen benim ilk erkek misafirimsin bunun üzerine seni döner yemeye zütürüyorum dedi ve birlikte dışarıya çıktık. Beyler o zamanlar döner lüks bir şey yani fast-food geleneği yok. Dönerimizi yedik dönerden sonra candan hocamla çarşıya gidip üstüme bir şey aldık.O gün hayal gibiydi şimdi dönüp geçmişime bakıyorumda Candan Hoca bana yaratıcı tarafından gönderilen bir lütufdu.

    Evet beyler Candan Hocamla birlikte okula gidip geliyorduk. 1.sınıf bitmişti. Yazın Candan Hocamın savcılığa verdiği şikayetin davası görülmüştü. Eniştem darpdan 2 yıl daha yemişti. Vilayet hakkım ise halamdan Candan Hoca'ya geçmişti
    ···
  14. 14.
    +14
    Müdür yardımcısına gitmiştik hatırlıyorum. Pos bıyıklı yağlı saçlı bezgin bir herifti. Hocam velimi sormuştu . Fatma Sönmez... Halam. Hocam bana bu kadın kim diye sordu. Halam diyebildim. Halam. Ona hala demeye utanırdım çünkü hala dediğin kişiyle insanın kan bağı olurdu sanki bizde pek yoktu ondan. Ardından sınıfa döndük. Beni Simge diye bir kızın yanına oturttu. Kız sanki etrafına ışık saçıyordu. Hani çocukluk aşkı olur ya benimki de o olacaktı. ilk gün şarkıyla masalla bitmişti.Eve doğru dönüyordum ev zaten gözüktüğü için baran ihtiyacım yoktu. Sonra kapıda eniştemi gördüm baranı bir arabaya bindiriyordu. Araba bana tanıdık gelmişti. Babamın Porsche Boxster'inden başkası değildi...

    Babamın Porsche Boxster'ı.Bir binin elinde görsem bile duygulanmıştım. Evet eniştem olacak bin ikametgahımdan yaralanıp babamın mirasını devralmıştı. O yüzden mi bilmem Avukatlara küçük yaşımdan beri hep önyargıyla bakmışımdır. Salak salak yürüyordum babamın arabasına doğru. Sahipsiz ben daha o yaşdan özgüvenimi kaybetmiştim hayatımda bana sahip çıkacak kimsem yoktu. Arabanın yanından geçerken eniştem kornayı çaldı. Lan Alp gel bakayım senle iki turlayalım. Salak salak yürüdüm arabaya. Babamın arabası bu diyebildim. Evet bir ara babanındı dedi. Görmemiş bin bu açgözlülüğü ileride başına çok iş açacaktı...
    ···
  15. 15.
    +13
    Hayat beyle be hayat. Ne bileyim çok garip. Mesela bakıyorum elinde inanılmaz imkanı olan bir bebek olarak dünyaya gelmiştim. Zengindimde. Sonra ne oldu bir anda her şeyimi kaybettim. Bir anda çöktüm. Ama sonra önüme Candan Hoca . Adeta bir anka kuşu gibi yeniden var oldum. Bu hayatta beni tanımlayan tek şey varsa o da anka kuşudur. 4.sınıf bitmişti Türkiye Finalleri için Ankara'ya gittik. Simge'de babasıyla birlikte izlemeye gelmişti. Evet beyler hani sınıfta örnek gösterilen çocuk olur ya velilerin sevdalı olduğu her planda çocuklarına parmakla gösterdikleri işte o bendim. Takımca başarımız okulumda duyulmuştu ve Akp'nin ilk zamanlarıydı okulumuza Ankara'daki turnuvayı izlemek isteyenler için bir dolmuş gönderilmişti. Turnuva'da iyi ilerliyorduk finalde ted kolejine kaybettik zaten kaybettiğimiz insanların çoğu şu an milli takımda oynuuyor öyle düşünün. Turnuvadan döndük Valilik ve belediyeden ayrı ayrı plaket ve madalya almıştık. O zamanllar çok hoşuma gitmişti. Onurlanmıştım.

    Bir gün postacı kapıyı çaldı. Elinde hafif gri şık bir zarf vardı. Zarfın üzerinde bir tarafında fransa bayrağı öbür tarafında eyfel kulesi olan bir pul vardı...
    ···
  16. 16.
    +13
    Yine canım sıkılıyordu evde zaten Canan Hoca çocuğuyla ilgileniyordu burakda işten eve yani pek giblenmiyordum evde. Eski ilgi alaka yoktu. Benimde canım sıkılıyordu. Bir gün telefonuma bir mesaj geldi. Burak geçen sene izmire gitmeden eski telefonunu bana haberleşmek içi vermişti. Mesaj selindendi. Bir hafta sonra izmire geleceğim beni yalnız bırakma yazıyordu zaten bende ergenlikten düz duvara tırmanırım hemen izmire yol aldım. Selin ben geldikten 3 gün sonra gelmişti yine birlikte denize giriyorduk. O liseye geçmişti ve gerçekten bir yılda inanılmaz olgunlamış fiziği mükemmel gelişmişti. ilk gün denizde şakayla karışık seline yakınlaşıyordum yani geçen seneye göre rolleri değişmiştik. 2.gün dayanamadım sudan çıkınca öpmeye başladım. Biraz öpüştük annemle babam şehre indi pansiyona gel dedi. Evet ilk deneyim. Pansiyona gittim ve yine öpüşmeye başladık hem öpüşüyor hem de selini soyuyordum. Neyse soyunduk işte daha önce yapıp yapmadığını sordum ''sen benim ilkim olacaksın diyip kendine çekti. Beyler o sıcaklık gerçeklil ne biliyim 31 e benzemiyordu. Bir kere kontrol bende değildi. Çıldırıyordum. Boşalmaya yakın selinin içinden çıktım selin kanıyordu ilk deneyimim bu olmuştu ama sonu olmayacaktı. Şimdi diyecekseniz erotik hikayeye bağladın sadece ilk deneyimimi anlattım kesinlikle hikaye normal olarak devam ediyor. Selin gitmeden 3 kez daha ilişkiye girdik geçiyom buraları. Selin gidince Çağla diye bir kızla tanıştım onunla takıldık o benden 2 yaş büyüktü o yüzden pek yemedi zaten kızdanda sinyal alamıyordum ama kız arkadaş olunacak kızdı. Beni gerçek alkolle tanıştıran o oldu. Geceleri vodka vişne-redbull yapıyor yada viski açıyorduk. iyi geçiyordu bir kere sahilde sarhoşken yakınlaşmamız oldu onu saymıyorum * ...
    ···
  17. 17.
    +13
    Eve gidip baranın eski kitaplarını karıştırdım ve kağıttaki şekillerin artı ve eksi olduğunu öğrendim. Bir kaç gün uğraşlarımla toplama ve çıkarmayı tek başıma kavramıştım büyük bir hevesle öğretmenime kağıdı zütürdüm. Kağıda bakıp bana kocaman bir öpücük kondurdu senle büyük işler başaracağız ufaklık dedi.

    Okulun 1.dönemi yavaş yavaş bitiyordu. Candan hocamdan ayrılacağım için üzülüyordum. Bana bir kitap verdi çözmem için. 2.sınıf matematik kitabı anlayacağınız benim kafa biraz fazla çalışıyordu. Günler geldi geçti tatil oldu evdeki bin ben hiç kimse kalkmadan sabahları tom ve jerry , afacan dennis , cedric gibi çizgi filmleri izler eniştem ve halam kalktığında ise televizyonu kapatır matematik kitabıma gömülürdüm. Bir gün yine Baranla çizgi film izlerken bir tane adam geldi halama kendini tanıttı ve içeri bizim yanımıza geldi. ..
    ···
  18. 18.
    +13
    Yazın benim için yine sıkıcıydı. Aylin'i aradım buluştuk. Ne yaptın ne ettin derken Fransız Lisesi'ne gideceğimi söyledim. Bana baktı sen ciddi misin dedi. Evet dedim. Bana direk sarıldı noldu demeye kalmadan bende o liseye gidiyorum seni salak demişti. Biraz garip olmuştum kızla geçen sene o kadar konuşmuştuk ama hangi liseye gittiğini hiç sormamıştım. Neyse en azından üst dönemden tanıdığım biri vardı.O zamanlar Fransız lisesi hazırlık okutmayan tek liseydi bu çoğu kişi için dezavantaj gibi gözüksede benim için iyi olmuştu. Yaz da yine geçip gidiyordu. Beyler bu arada simgeden hiç bahsetmedim 8 de o özel okula geçti hiç görüşmedik.
    ···
    1. 1.
      0
      devam et panpa
      ···
    2. 2.
      0
      Bekliyoz
      ···
  19. 19.
    +12
    Fairytale, peri masalı. Neden peri masalı demişler acaba. Perilerin masalı. Benimki sanırım lanetli bir perininkiydi. Bir telefon geldi. Annem fransızca bir şey konuşuyordu. Ağlıyordu. Sonra krizie girdi. Bende tek bildiğim numara olan 112 yi çevirdim. Bunu bana annem öğretmişti. ironik bir peri masalı. Sonra tabirimle amcalar geldi. O zaman daha 7 yaşındayım tam sokakta olunacak zamanlar. Annem doktorun deyişiyle panikk atak krizi geçirmişti ..Küçük yaşta neden annemin bu kadar hap içtiğini anlayabildim. Bana ilaçları için ademin elması derdi. Bazıları için iyi ama eğer günahsız sen bunu içersen tanrı seni cenneti almaz sakın ama sakın bunları eline alma derdi. Din benim için çok karmaşık olmuştu. Babamla gittiğim bayram namazları hala aklımdan çıkmazdı. Annemlede noelde her ne kadar katolik olsa da fener rum patrikhanesine gider orada mum yakıp dua ederdik. Aklım almıyordu dini konuları o yüzden küçükken tam bir hengame içindeydim. Her neyse annem uyanmıştı. Mere(anne) diye bağırdım. Annem bozuk türkçe aksanıyla bir şeyler söyledi. Peri masalının laneti etrafa saçılmıştı. Baba gitmişti.. Artık yoktu. Baba. Baba olduğum yerde sürekli bağırdım...
    ···
  20. 20.
    +12
    Düğün sona ermişti. Düğünden sonraki gün Burak ben candan hoca eve dönüyorduk. Artık evimiz değişmişti gerçi. Burak lüks bir semtten iki katlı çok büyük olamayan bir villa aldı. Benimde bir odam vardı artık. Malum artık Candan Hocayla başka birisi yatacaktı:) . Hemen hemen her gün Burakla beraber bir yere çıkıyorduk artık ben büyümüş sayılırdım 5.sınıf olacaktım bu genç çiftin yanında biraz sırıtıyordum açıkçası. Ama biz ilginç bir aile olmuştuk .Yaz tatili de basket ve çift gezmesiyle geçiyordu. Okullar açıldı rutin bir şekilde geçiyordu. Yan sınıftan bir kız bana çıkma teklifi etmişti. Bende ona daha küçük olduğumuzuz ve olmayacağını söyledim. Bunun haberini alan simge zaten kızın yanında bitmişti yanlış hatırlamıyorsam kavga etmişlerdi. Bir kız benim için bir kızı dövüyordu. Basketle uğraştığım için zaten boyum yaşıtlarıma göre uzun , fiziğimde iyiydi. Övünmek değilde yakışıklıydım yani. O sene zaten candan hocayla son senemdi. Onun içinde biraz üzülüyordum. Matematik olarak 5 bana çok kolay gelmişti. Çünkü yazın ben üslü sayıları dahi çözebilecek vaziyete gelmiştim o yüzden dersler pek dert değildi...
    ···