Sonraki gün yanına gittim bana bir krem hazırlamıştı. Gerçekten berbat kokuyordu. Bu kremi yatmadan önce düzenli olarak sürmemii söyledi. Abiye basket oynayıp oynayamayacığımı sordum her şey zamanla dedi. Artık her yatmadan önce krem sürüyordum. O kadar berbat kokuyordu ki Candan Hocanın bile dikkatini çekmişti. Bu ne koku diye sordu durumu açıkladım sonra bana sinüzittim koku iyi geldi sağol dedi. Lisede zaman geçiyordu. Artık alışmıştım ben bilal oğuz jean birlikte takılıyorduk. Okulda tanınan bir tip olmuştum. Ara sıra yanımıza kızlar gelip bizle tanışıyordu. Şimdi bizim tayfa hakkında bilgi vereyim. Bilal'in babasının Lojistik şirketi vardı. Jean'in babası bir Fransız markasının TürKiye temsilcisiydi. Oğuz burslu okuyordu. Annesi ölmüştü. Babasıda savcıydı. Okulun yurtunda kalıyordu. Oğuz'u kendime çok yakın görüyordum. Onun annesi ölmüştü benim babam. Neyse beyler biraz hızlanalım hafta hafta ilerlersek bu hikaye 2 aya anca biter. 2 hafta kermi sürdükten sonra gerçekten faydasını görmüştüm. Sanki ayağım daha serbestti. Rahman abininde iznini aldıktan sonra Oğuzla iki hafta boyunca okul çıkışı antrenman yaptık. O zaten yurtta kalıyordu onun için sorun yoktu. Bende Kürşat reise beni geç almasını söylemiştim. Gerçekten ilk başlarda berbat bir formdaydım. Teneffüslerde bile basket oynar hale gelmiştim.. Teneffüste oğuz bana eşlik etmiyordu ders arasında oyanyınca dikkatim dağılıyor demişti. Bende Jeanle oynuyordum. Jean pivotluğun hakkını veriyor bloklarıyla beni mest ediyordu. Yaklaşık 5 haftada hazır duruma gelmiştim. Ama beyler çok yorucuydu. Okuldan eve geldiğimde direk ders çalışıyordum. Yani nefes aldığım vakit çok azdı. Cumartesi ek olarak okul latince dersi veriyordu. Okulun en gib yanıda buydu zaten. Ulan dünyada Latinceyi dil olarak konuşan ülke yok ama biz haftaiçi 4 ders haftasonu 3 ders latince görüyoz. Ne alaka. Fransızcaya biraz benziyordu ama dil gerçekten çok ilkeldi. Grammar bakımından cümle ironileri bakımından. Sınavlar hafiften başlıyordu. Sınav haftası boyunca müdüründe izniyle yurtta kaldım. Hem çalışma ortamı iyiydi hemde okulla dip dibeydi. Vakit kaybı olmuyordu. Yurtta yaklaşık 20 kişi kalıyordu. Zaten okula gelenlerin çoğu baba parasıyla geliyordu. Ama burada gerçekten derceye yönelik bir çalışma vardı. Hocalardan bekar olan Enes hocada yurtta kalıyordu. Etütlerde gerçekten insanı motive edici şeyler anlatıyordu. Yurtta kalmanın faydasını sınav haftasında görmüştüm. Artık bende yurtta kalmak istiyordum...