1. 76.
    0
    nitekim öyle de yaptım. yediğim dayak da durduramadı beni. ailemi bir kez daha dinlemedim. sürekli olarak bunu aradım, görüşelim zart zurt dedim. ve en son bir gün akşam, annemin telefonu çaldı. hattın diğer ucundaki şahıs ***'nın annesi. sizin sapık oğlunuz bizim kızı rahatsız ediyormuş diyor. oysaki evdekiler ayrıldık zannediyorlardı ben dayak yedikten sonra. evet kardeşlerim, ailemi ikinci kez yıkmıştım o gece. babamın o geceki konuşmaları -çok özür dilerim buraya yazamayacağım- hâlen kulaklarımdadır. ve o gün ailemi yeniden kazanmak için bu kızdan tamamen vazgeçmem gerektiğini anlamıştım. beni aldatmış olsa bile..
    ···
  2. 77.
    0
    bu kızı ailesi bu olaylardan sonra okulumuzdan aldı. bu, bana da iyi gelmişti. görmedikçe sinirlenmiyordum, zaten bir süre sonra aklıma bile gelmemeye başladı. ama ya p ? onu her gördüğümde gönlüme düşürdüğü alev, kor oluyordu. körükleniyordu, bakışları her üzerimden geçtiğinde. uzun zamandır hiç konuşmamıştık p ile. sadece ayda 1-2 kere kafalarımız sallamak sureti ile selamlaşıyorduk. başka hiçbir şey yoktu. lisedeki son yılımdı. sınava girecektim, ailem 'güvenimizi kaybetme lütfen, sınavı* kazanacaksın değil mi?' gibi sorular sordukça, 'evet' diyordum 'merak etmeyin, kazanacağım'. peki ama nasıl?? sınava 2 aydan kısa bir süre kalmış, nasıl olacaktı bu?

    • : 2005-2006 öğretim yılının sonundaki sınav öss idi. bir yıl sonra sistem değişerek ösys tarzı bir şey oldu. sonra bir kez daha değişerek şu andaki lys sistemi geldi.
    ···
  3. 78.
    +1
    her gün panpa hergün
    ···
  4. 79.
    0
    okulun son haftalarında iyice kopmuştum her şeyden. ne ders, ne ailem hiçbir şey gibimde değildi resmen. okula sadece binliğe gidiyordum. sınıfın anahtarı da vardı. hocalar gelmeyince kapıyı kitliyip sürekli sigara içiyorduk sınıfın içinde. ne oluyorsa sanki? ergenlik işte. sadece p' yi görünce bir an kendime geliyordum. sonra sevgilisini görünce yine kötü olup, yine gibtirediyordum her şeyi. sabahları okula giderken içki içiyordum. büyüdüm ya, içki içiyordum işte. ergenliğin tam diplerindeydim o dönemlerde. sınav desen iyice yaklaşmıştı ve ben gerçekten ne tak yiyeceğimi, hiç ama hiç bilmiyordum.
    ···
  5. 80.
    0
    sabah 9 da uyanmam gerekiyor kardeşlerim. kaldığımız yerden yarın gece devam edeceğim. teşekkürler okuyan, derdime ortak olanlara.
    ···
  6. 81.
    0
    anlat panpa dinliyoruz
    ···
  7. 82.
    0
    rezerve
    ···
  8. 83.
    0
    merhaba sevgili kardeşlerim, bu gece hikayeye devam ediyoruz. yaklaşık 45 dakika ve 1 saat civarına yazmaya başlayacağım.
    ···
  9. 84.
    0
    okulun son zamanlarında bir gün, tam sınıfa girecekken, arkamdan gelen sese dönmüştüm. evet tahmin edeceğiniz gibi seslenen isim p idi.

    p: *** naber ya?
    b: aa iyilik senden naber?
    p: iyiyim ben de, hiç konuşamadık görmüşken geliyim dedim.
    b: iyi ettin tabii ya, hasan nerde?
    p: (biraz bozulmuş bir suratla) ha o bugün gelmedi ders çalışıyor evde.
    b: anladım, sonra görüşürüz öyleyse.
    p: tamam, hoşçakal.

    uzaktan gördüğümde bu kadar yanmıyordu içim. üstelik yanıma gelmişti bir de. niye geldi? amacı neydi? sevgilisi görse sinirlenmeyecek miydi ona? bütün bunları düşünürken; yüzü, gözü, ağzı, burnu gözümün önünden gitmiyordu bir türlü. niye gelmişti ki? ben tam onu unutmaya hazırlanıyordum. zaten yaklaşık olarak 2 hafta sonra, belki de, bir daha hiç görmeyecektim onu.

    o zamanlar ki düşüncem bu yöndeydi. ama katil yazılmıştı bir kere alnıma. çok çok sonraları anlayacaktım, bunun böyle olduğunu..
    ···
  10. 85.
    0
    sınava girildi, okul bitti. p tarihe gömüldü. diye düşünüyordum o zamanlar. zaten sınavım da tak gibi geçmişti. evdekilere sormayın sınavı dedikçe daha üstüme gelmeye başlamışlardı. ben de baktım böyle olmayacak, en iyisi gideyim bir yerlerde çalışayım dedim. babamın yanında büfede çalışmaya başladım o yaz. sınav sonucu geldiğinde -ben hariç- herkes hüsrana uğramıştı. ailem olduklarından ötürü, ne tak yiyersem yiyeyim, bana güveniyorlardı. ve o güven yine boşa çıkmıştı. ertesi yıl, dersaneye gidecektim tekrar. mezunken dersane. bu hissiyatı da yaşayacağım için heyecanlıydım aslında. ama bir yandan yaş geçiyordu. kazanamazsam askerlik yolları görünecekti belki de.

    dersane araştırılırken, yetenek sınavlarına girmeye karar verdim. sahne sanatları, oyunculuk bölümü için türkiye çapında yaklaşık 4 farklı ilde 9 tane okulun sınavlarına girdim o yaz. 6 tanesinde ilk aşamayı, 2 tanesinde de kesin kayıt aşamalarını geçtim. yalnız okulların pek tercih edilmemesi, ve 'eğer bu yetenek varsa, daha iyisi seneye okul kazanılamazsa yapılır' düşüncesiyle kayıt olmadım.

    dersaneye başladığım günlerden birinde, bir gün hotmail hesabımı açtım. facebook yeni yeni kuruluyordu o zamanlar. deli gibi msn, yahoo messenger ve icq kullanılıyordu. maillerim arasında p ö isimli şahıstan bir mail vardı. gözlerime inanamıyordum. yaklaşık 3-4 aydır hiçbir şekilde tek kelime bile edilmemişti karşılıklı. ama bana mail atmıştı. maili açtım ve..
    ···
  11. 86.
    0
    mailde, sınavımın nasıl geçtiğini sormuştu. sanane yazamadım tabii. gönlümün taa derinindeydi halâ. o kadar derindeydi ki ne kadar unutsam da, bir yerlerde onun ismini duyunca hemen aklıma geliveriyordu. mailine cevap yazdım. çok uzunca bir süre bana cevap gelmedi. oysaki naber nasılsın gibi bir sürü şey yazmıştım. fakat belli bir süre sonra p 'nin erkek arkadaşı hasan bana bir mail atmıştı. ?? oha lan hasan. ne alaka ak derken açtım maili..
    ···
  12. 87.
    0
    sen demiş, p' ye mail atıyormuşsun. bunu niye yapıyorsun. bir daha görürsem vırt zırt yazmış mailde. yuh diyorum lan bu kadar olmaz ak. önce sevgiline sor yazacaktım, kıyamadım p' ye. bu it, kıza belki zarar verir diye. sonrasında düşündüm, 'şimdi ben bu itle dalaşırsam, kabak yine p' nin başına patlayacak. en iyisi, hiçbir şey yazmayayım.' dedim. nitekim öyle de yaptım. cevap dahi yazmadım.

    hayatım inişli çıkışlı bir şekilde devam ediyordu. dönem dönem yine sevgililerim oluyor, bir şeyler yaşayıp ayrılıyorduk. sınav dönemi tekrar yaklaşıyordu. ben yine bir tak yapmıyordum. tamamen muallakliğe binliğe gidiyordum dersaneye. ee dersanenin en büyüğü idik. hocalarla sürekli sıkı fıkı dolanıyorduk. mini mini birler çalışkan ikiler kıskanıyordu bizi hep. o eski yaşama sevincimi, içimdeki çocuğu yavaş yavaş geri getiriyordum. arkadaşlarımla hoş vakit geçiriyor, p yi iyiden iyiye özümsemeye başlıyordum.

    2006 yılının nisan ayının ortalarına doğru, annem ile çok şiddetli bir kavga ettik. mesele ders çalışmamam, sorumsuz yaşamam idi. tartıştığımızı ve kavga ettiğimizi duyan babam da olayın içine girince, benim çalışma masam, kitaplarım, kupa bardağım, bilgisayarım, vs vs ne var ne yoksa, annem tarafından yere saçılmaya başlandı. o kadar gergin ve sinirliydik ki, kendimize dahi vuruyorduk kavga esnasında. bu, benim yaşadığım en büyük kavgaydı. ve o gün kendime söz verdim.

    'şuracıkta belki 2 ayım var; ama ben bu sınavı kazanacağım.'
    ···
  13. 88.
    0
    bu gecelik de bu kadar güzel kardeşlerim. elimden geldiğince online olup yazmaya çalışıyorum. okuyanlara teşekkürler.
    ···