OKUYUN BEYLER EFSANE HIKAYE

HIKAYE WATTPADD'DE YAYINLANDIGINDAN HIKAYEYI ÇALMAYA ÇIRPMAYA ÇALISAN PANPALARIM ÜZERINDE ÜZÜLEREK SÖYLÜYORUMKI YASAL ISLEM BASLATMA HAKKINA SAHIP OLUCAM O YÜZDEN ÇALIP ÇIRPMAYA ÇALISMAYIN ADAM GIBI OKUYUN BEGENDiYSENiZ SUKUNUZU ATIN YETER. HIKAYENIN DEVAMINI WATTPADDE BULABILIRSINIZ 2 SANIYE KAYIT OLDUKTAN SONRA YORUMLARINIZI BEGENILERINIZI BEKLERIM SIMDIDEN SAGOLUN PANPALARIM.

beyler buraya 30 saniye kayit olup hikayeyi begenip bi yorum birakirsaniz ilerde bunun kitabi çikabilir sizden yardim istiyorum aklimda 300-400 sayfalik senaryo var bi yardim edin lan alin buda 1. bölümü begenirseniz girin wattpade yildiz isaretine tiklayin yorum birakin hadi laaaa

https://www.wattpad.com/m...38-süikastçiler-birligi

Bölüm 1: 1 Beyin 300 Kiliç
Aydinlik bir gündü büyük ve agaçlarla çevrili bir tepede Andrew ve Chris büyük yesil bir araziyi izliyorlardi. Tepenin boyutu ahim sahim degildi ama agaçlar Andrew ve Chris'i kamufle etmeye yeterliydi. Andrew'in üzerinde siyah bir kiyafet vardi. Yüzünün yarisini gizleyen bir kapson ve arkasinda yere degecek kadar uzun pelerini ile çok karizmatik bir görünüse sahipti. Kilici siyah beyazdi. Kilicinin üst tarafinda ejderha figürü vardi ve gerçekten çok güzel gözüküyordu. Sirtinda basit uzun kahverengi bir yay ve tahtadan oklari vardi. Oklarin ucundaki demir çok sivri gözüküyordu. Bir insan bedenini parçalayip içinden geçebilecek derecede bir sivrilikti bu. Andrew'in kiyafetinin kol kismindaki gizlenmis keskin biçaklari gözükmeyecek sekilde saklanmisti. Uzun arkadan toplu saçlari ve orta derecede uzunluktaki sakallari ve biyiklari sanki zifiri karanligi animsatan gözleriyle oldukça yakigibli bir görünüme sahipti. Andrew 25'li yaslarinin ortalarindaydi. Andrew tepeden açik bir bos yesil bir araziyi izliyordu, izledigi yer uzakti fakat Andrew'in kartal gibi keskin gözleri vardi bu yüzden her seyi çok net görebiliyordu. Yanindaki Chris, Andrew'in küçük kardesiydi. Andrew ile aralarinda 10 yas olmasina ragmen Chris'te en az Andrew kadar güçlü gözüküyordu. Uzun sakallari, kisa saçlari vardi. Abisinin kiyafetiyle ayni görünüme sahip ama yesil bir kiyafet giymisti Chris. Chris'te abisinin bekledigi seyi bekliyor ama ne bekledigini bilmiyordu. Andrew ona sadece "Son dersini almanin vakti geldi." demis ve yola koyulmuslardi. Yaklagib yarim saat bekledikten sonra agaçlarin arasinda bir ordu gözükmeye baslamisti. Ortalama 300 kisiydiler ve hepsinin altin renginde zirhlari, altin renginde üzerinde kartal sembolünü tasiyan kalkanlari, altin renginde zirhli basliklari ve bembeyaz altin kulplu kiliçlari vardi. Bu ordu ALTINORDU kralliginin bir bölügüydü büyük ihtimalle. Altinordu'nun simgesi altin renkli bir kartaldi.



Chris merakli gözlerle ordunun önlerine dogru gelmesini izledigi sirada ;

- Ve karsinizda Altinordu dünyanin en disiplinli, güçlü, yetenekli, korkusuz askerleri. dedi ve Andrew'e dönüp ;

-Sadece su birligi ortadan kaldirabilmek için en az 1000 adam gerekir. Dedi.

Andrew alayci bir tiple siritarak yayini sirtindan aldi ve bir ok geçirdi. Yayi germeden öylece bekledi. Chris abisinin ne yapmaya çalistigini anlamaya çalisiyor ama bu orduya tek basina bir ok sallayacagini hissediyordu. Arkasina döndü ve ormana dogru iyice bir bakti. Her taraf yesillik ve agaçlarla doluydu. Abisinin yapacagi herhangi bir çilginlikta hangi yönden daha rahat kaçabilecegini planliyordu. Andrew elleri okunda ve yayinda sakin ve sogukkanlilikla bekliyordu. Ordudan birisinin "DURUN" demesiyle Chris kafasini orduya çevirmis ve koskoca ordu saniyeler içinde durmus, pozisyon almislardi. Ordunun arka tarafindan birisi ileri dogru yürüdü yerde duran cesede yaklasti. Andrew o sirada yayini gerdi derin bir nefes aldi ve nefesini birakmasiyla beraber okunu birakti. Ok havada süzülürken degigib bir ses çikariyordu. Bu büyük ihtimalle arazinin boslugundan ve Andrew'le ordunun arasinda 400 metre olmasindan kaynaklaniyordu. Ok havada süzüldü süzüldü ve cesedi kontrol eden adamin tam boynundan içeri girip deldi. Adam birden yere yigildi ve ordudan "KALKAN DUVARI" diye bir ses yükselmesiyle beraber koskoca ordunun ok geçirmez bir duvar haline gelmesi bir oldu. Chris heyecanlanmis ve telaslanmisti Andrew'e bakti. Andrew çok sakin ve sogukkanli biçimde sag tarafinda duran içinde kömür ve ates bulunan demir kutuya okunu degdirdi. Okun bas kismi alev almaya baslamisti. Andrew yayini gerdi derin bir nefes aldi ve tekrar nefesini verirken oku birakti. Yesillik çimenlerle dolu alan ordunun etrafini saracak sekilde bir yangin çikti. 300 kisilik ordu artik yuvarlak bir ates çemberinin esiri oldu. Ama nasil oldu da çimenler saniyeler içinde ordunun etrafini kapladi ? Nasil oldu da o ordu cesedi kontrol etmek için tam orda durdu ? Belki de her sey planlanmisti. Andrew o ordunun orda duracagini en arkadaki lordun cesedi kontrol edecegini ve attigi okun ordunun etrafini kaplayacak bir ates çikartacagini biliyordu. Çünkü her sey planlanmisti. Andrew Chris'e döndü ve ;

- Gördün mü ? Chris, öve öve bitiremedigin ordu yuvarlak bir ates çemberinin içinde çaresiz bir sekilde bekliyor.

Chris oldukça saskin bakislarla abisine kitlenip kalmisti. O sirada Andrew ;

- Chris sakin unutma küçük kardesim bileginle yenemeyecegin bir kisiyi veya orduyu aklinla yenmelisin. Güçlü bir zeka 300 kiliçtan daha üstündür. Hadi ates sönmeden az bir vaktimiz var. Altinordu'yla bir derdimiz yok görevimiz lordu öldürmekti ve basardik. Kaçis planini hazirladigini biliyorum. Önden kos bana yolu göster. Çok geçmeden üsse varmamiz lazim. Dedi.

Ve kosarak tepeden köye indiler.

Not: 2. bölümde Andrew'in çocukluguna inecegiz. Yani roman daha baslamadi bile ^^.