Buluşma noktasına vardık.

Price- Soap, bu şeyin bombalarını kullanabilir misin?
Ben- Eğitimini almıştım.
Price- O halde başına geç bu adamlara tam güvenemiyorum.

Pilotlar kahkahayı bastı. Price ise planı anlatmaya koyuldu.

Price- Öncelikle ilerimizdeki düşman hattını temizleyeceğiz. Sonrasında ana yolu kullanarak köy bölgesine geçeceğiz. ilerde Sas helikopterleri bizi bekliyor olacak. Soap sana büyük görev düşüyor. Köy bölgesinde tanklar ve makineli tüfekliler olabilir gözünü dört aç.

Uçağa girdim. Tüm bombalar tek bir koltuktan kontrol ediliyordu. Ardından pilot açıklama yapmaya başladı.

Pilot- Uçağın 3 bomba türü var; ağır, orta mesafe ve makinalı. Ağır güçlüdür ancak geri yüklenmesi uzun sürer. Orta ve makineli de yükleme süresi yoktur tam otomatiktir.

Elimin altında ciddi anlamda bir savaş gemisi duruyordu. Ekibi ise taktıkları özel bir kask sayesinde diğerlerinden ayırt edecektim. Price hareket emri verdi

Yola çıktılar başta düşmanların hiçbirini vurmadım varlığımdan haberdar olmalarını istemiyorum. Zaten bizim ekibin halledebilceği düşmanlardı. Köye girdikleri zaman asıl eğlence benim için şimdi başlıyordu. Nolduğunu anlayamadan bölgedeki 4 tankları havaya uçtu. Evlerde pusu yapanları da indirdikten sonra ekip için geriye sadece toz olmak kalmıştı. Helikopterlere bindiler. Bu taktan yeri sonunda terk ettiğim için mutluydum. Ardından AC-130 dan inip bende onlara katıldım. O sırada haber geldi.

Amerika Khaled Al-Asad'ı bulmak için ortadoğuya girdi ancak eli boş döndü.

Nikolai'ın suratında bir gülümseme vardı.

Beyler okuyorsanız kendinizi belli edin ona göre devam edicem.

Aradan 1 ay geçmemişti ki eli boş dönen Amerika Arabistanın başkentine Asad'ı bulma bahanesiyle girdi. Ancak Amerika eli boş dönmekle kalmadı üstüne başkentte nükleer bomba patlatılması üzerine 40.000e yakın askerini kaybetti.
Artık sıra bizdeydi nükleer bombayı kimin patlattığını öğrenmeliydik. Muhbirimiz Nikolai'dan Asad'ın Azerbaycan'da saklandığını öğrendik. Yola koyulduk. Yine büyük bir köydeydik.
Düşmanları temizleyerek ve evleri kontrol ederek ilerliyorduk. Gerektiğinde Kamarov'un sağladığı helikopter yardımcı oluyordu. En son samanlığa vardık. Price içeriyi dinledi. Flash bombası atıp içeri girdikten sonra 2 düşmanı öldürdü ve Asad'ı yumruklarıyla bayılttı.

Rezerve

Hadisene aq

Beyler internetim ttnette ciddi problem yaşıyorum bunu arkadışımın telinden yazıyorum anlayışınız için şimdiden teşekkür ediyorum ayrıca bu hikaye bitince devamı da getircem tüm seriyi yazacam.

Vay amk çöl olmuş burlar neyse bu arada ttnetin amk en sonunda dayanamadım dopingnete geçtim hikayeyi bitirip vol2 baslicam

Lan bi dakka amk bunca entryi kim girdi

Asad'ı bağladık ve kendi yöntemlerimizle ayılttık. Price herifi yumruklamaya başlamıştı bile. Adamın besbelli ingilizcesi yoktu arapça cevaplar veriyordu ama ne istediğimizi oda çok iyi biliyordu. Price yumruklamayı bıraktı bıçağını çekti tam işkence ritüellerine başlayacakken bir telefon çaldı. Gaz Price'a telefonunu fırlattı. Price açıp birkaç saniye dinledikten sonra Asad'ın alnının ortasına sıktı. Hiçbirşey anlamamış şekilde birbirimize bakarken

Zakhaev, imran Zakhaev.

Price anlatmaya başladı.

Pripyat, Ukranya. O zamanlar çavuştum. Suikast görevleri düzenlerdik. Bir gün MacMilan beni özel bir görev için çağırdı. Amacımız bir nükleer silah tacircisini durdurmaktı. Üzerimizde ghillie suitleri vardı saklandığımızda bizi görmeleri nerdeyse imkansızdı. Helikopter bırakabileceği yere kadar bizi bıraktı. Çernobil faciasını bilirsiniz bölgede aşırı radyasyon vardı. Çok dikkatli olmamız gerekiyordu. Önümüze çıkan düşmanları pozisyonlarına göre indiriyorduk veya geçmelerini bekliyoruk. Öyle bir ana denk geldik ki önümüze bir araç konvoyu çıktı.

Mac- Sanki tak varda hepsi toplanmış

Mac- işaretimle konvoydaki ilk aracın altına geçmeye hazırlan arkamda kal kimseye görünme!
Hazır, şimdi

Maci arkasından takip ediyordum saklana saklana diplerinden geçerek konvoydaki ilk aracın arkasına girmeyi başardık. Gerisi kolay görünüyordu sürünerek arabaların altından devam edicektik. Resmen delilikti yanımızdaki düşmanlar bizi görmüyordu bile. Son arabaya geldiğimizde Mac;

Yeni gelen konvoydan devam etmeye hazırlan.

Yeni gelen konvoy durdu ve sürünmeye devam ettik. Ve son arabaya varıp çıktık. Bizi görmediklerinden emin olduktan sonra yola devam ettik ama asıl delilik yeni başlıyordu.

Bozkır diyebileceğimiz bir arazideydik. Petrol borusunun üstünden atladık yola devam ederken birden Mac dur emri verdi. Nolduğunu anlayamadan hemen yere pusmamı ve sakın hareket etmememi istedi. Sonrasında olanları yavaş yavaş anlamaya başladım. Tank sesleri kuzeyden ve hemen üstümüze doğru geliyordu. Mac konuşmaya başladı

Mac- Delikanlı(bana böyle seslenirdi) şimdi senden sadece sakin olmanı ve ani hareket yapmamanı istiyorum. Görünüşe göre 2 tank ve yaklaşık 10 kişi var. Eğer illada hareket etmen gerekirse bunu yavaşça yap

Damarlarımda atan kanı hissedebiliyordum. Mac'in yaklaşık 3-4 metre solundaydım. Şansımı gibiyim bir tank direk üstüme geliyordu. Kaçmak için yeterli vaktim vardı ancak kaçmam demek farkedilmem demekti. Başka çarem yoktu iki palet arasındaki boşlukta kalmaya çalışcaktım. Mac'e baktım onaylayan gözlerle bana baktı.

Yerle adeta sevişir gibi sarıldım tank üstümden geçmeye başladı. Sadece belimde bir yere çarptı ama sıkıntı olmadı. Adamların tamamen geçmesini bekledik ve yola devam ettik. Bir helikoptere rastladık iniş yapmıştı. 2 adam cesetleri gölete atarken biri nöbet tutuyordu. Mac "Cesetçiler bakmazken nöbetçiyi al" dedi. Nöbeçtiyi hallettim. "Şimdi yer değiştirmemi bekle" dedi. Pozisyon alınca"Emrimle sağdakini al ben soldakini. Hazııııııııııır, sık!" Bunuda hallettik. Atış yapcağımız binaya çok az mesafe kalmıştı ve açıkçası biraz rahatlamıştım. Mac bunu görmüş olacak ki "Gardını düşürme delikanlı, daha varmadık" dedi. Ve haklı çıktı. ilerideki binanın yangın merdiveninde sniper vardı. Neyseki önce biz onu gördük. Onu da indirdik ve yola devam ederek atış yapacağımız eski otele vardık

Buluşmayı beklemeye başladık. Yaklaşık 20 saat sonra konvoy buluşma yerine geldi. Ancak Zakhaev ortalarda henüz yoktu. Ardından Zakhaev ve adamları da geldi. Mac atış için izin istedi. Onay geldikten sonra bana anlatmaya başladı.

Mac- Elinde 50 kalibrelik bir sniper var. Rüzgarın yönüne dikkat et. Bu mesafeden coriolis kuvvetini de hesaba katman gerek. Hazır hissettiğinde atışını yap.

Biraz bekledim. Zakhaev galiba altın karşılığı bir belge alıyordu. Tam atış yapacakken önüme helikopter geçti.

Mac- Hasgibtir bu nerden çıktı şimdi? Sakin kal delikanlı helikopterin gitmesini bekle.

Helikopter gitti. Atışıma odaklandım. Mac'in "Ateş et şimdi ya da asla!" demesiyle tetiği çekmem bir oldu. Zakhaev'i kolundan vurdum ve kolu koptu.

Gaz- 50 kalibrelik sniper mermisi yiyip hayatta mı kaldı? O herifi ancak azrail alır.

Price- Her neyse devam ediyorum. Orayı hemen terketmemiz gerekiyordu. ip yardımıyla binadan indik ve binayı c4le patlattık.

Mac- Delta4 hedef etkisiz hale getirildi buluşma noktasına ilerliyoruz.

Delta4- Üzgünüm ama buluşma noktasına inmemiz imkansız her yerde rus askeri var

Mac- Hasgibtir. Delta geri döneceğim peşimizdekilerden kurtulmamız gerek.

Delta4- Anlaşıldı iyi şanslar, ihtiyacınız olacak