size star wars ın gerçek yüzünü anlatıyorum

tatooine'de candarmaydım. yol kontrolü, devriye falan yapıyoruz. kırsal alan, polis yok. hacı watto'nun dükkanında gölgede bi yarım saat çayın yanına bir de tatooine tava yiyorsak ne ala. o da artık ne etiyse. koca koca yaratıklar. ne idüğü belirsiz şeyler, yatırıp kesiyorlar yere. hayvan mıdır yaratık mıdır soran yok. bir tanesi böyle inek gibi bir şey ama iki metre rahat var, mezbahaya çektiler bunu. "abi ben hayvan değilim orkanalıyım" diye yalvarıyor, rasim abi vardı rahmetli pala rasim derdik "sıs ulan" diye koydu bıçağı garibanın boğazına, zabıta gelmeden kestilerdi. hey gidi yıllar.

bir gün yine kurtuluş caddesinde devriye geziyoruz, tatooine'i boydan boya keser bu cadde. zaten ufak yer, bi bu caddesi var başka da nane yok. iki tane şalvarlı cüppeli eleman geliyor karşıdan. saç sakal birbirine karışmış. tabii ben işkillendim, yanımda da saffet var, mustafar gezegeninden, has çocuktur. dedim "şu elemanlara bi kimlik soralım"

önlerine geçtim "galaktik jandarma, beyler gbt" dedim. bunlar bi afalladılar. üst araması yapınca kısa boylu olanının cebinden hap çıktı. "beyler bu ne?" diye sordum, biri elini kaldırdı "those are not the droids you are looking for" dedi. saffet bana döndü "abi biz bu droidleri aramıyoruz napıyorsun sen" dedi. "gibtirtme droidini ne droidi lan? hap bu hap, adamlar torbacı" dedim.

bu yabancılar ellerini kaldırıp bu sefer "onlar hap değil droid" dedi. saffet de "abi bunlar valla droid" dedi bana.

"bana el kol yapma lan" diye kükredim, bileğinden kavradım adamı. bunlardan kısa olan "mastır qui gun, adama jeday maynd tirick işlemiyor" dedi. "jeday mısınız lan siz?" dedim. "evet" dediler.

"gibtirin gidin başıma bela olmayın" diye saldım bunları. galaksinin her yerinde adamlar amk corruscant'ta falan hep tanıdıkları var. uyuşturucu, rüşvet, çek senet, çetecilik her şey bunlarda. uğraşırsan başına bela alırlar, taa galaksinin en dip köşelerine sürerler adamı.

her şeyi anlatıyorum. tatooine'de uzman çavuş olarak kaç yıl görev yaptım, kumarbaz jeday qui gun'ı anakin için neden uyardım, ben onca ay yıl kpss'ye çalışıp jeday akademisine girerken şehvet düşkünü anakin nasıl torpille alındı, anakin obi wan'ın gayri meşru çocuğu mu hepsini anlatacağım. gizli hiçbir şey kalmayacak. coruscant'taki yolsuzlukları da bir bir ortaya dökeceğim. jango fett'in nasıl eş dost akrabaya orduda iş verip klon diye kakaladığını da anlatacağım. palpatine reyis'e yapılan haksızlıkları, jeday'ların nasıl yüzüne kezzap attıklarını da yazacağım. güce tapan putperest jeday'ları nasıl hak yola davet ettiğimi, imperyal ordu'da görev yaptığım yılları, anakin'e general tarkin'in koyduğu postayı da anlatacağım. her şey bir bir açığa çıkacak.

çilelerle ve acılarla dolu bir hayat hikayesidir anlatacağım..

ohaa amk reserved

bunlarda para hiç yok. jedayın hali buysa bizi düşünün bir de amk. galaktik republik niye çöktü diyorlar, durum ortada işte. palpatine başgan galaktik empayrı kurdu da cebimiz para gördü.

neyse bunlarda kalacak yer de yok, anakin oradan atladı bize gidelim diye. iyi dedi bunlar. dedim watto ustaya hiç yakışıyor mu iki sap adam dul kadının evinde millet ne der dedim. watto usta "bu sağdaki bini zaten hiç gözüm tutmadı, yarın bunlar karıyı da ister" dedi. neyse bunlar uzaklaştılar, saffeti taktım peşlerine dedim göz kulak ol, bu mahallenin namusu bizden sorulur.

neyse bunlar "bizim araç bozuldu, zorunlu iniş yaptık. yok mu bu civarda yedek parçacı" dediler, dedim "valla bizim watto usta var aşşada sanayide, gelin zütiriyim." saffet'e bıraktım nöbeti, aldım jedayları indik watto'nun dükkana. yolda iki lakladık, uzun boylu olan qui gun'mış, adam jeday mastır. delikanlı birine benziyor, sincan gezegeninden. diğeri obi van, üzerinden hap çıkan eleman, gözüm tutmadı. sakalına sıçtığımın o zamandan belliydi bi muallaklik yapacağı.

yolda obi van ışın kılıcını çıkardı aklınca artistlik yapıyor. "ver bi bakayım" dedim, elletmedi. "üzerime zimmetli" dedi. ben de benim kırıkkale t-44 lazeratarımı çıkardım, sağını solunu kurcalıyorum. "çok ilkel" dedi bu. "asıl seninki ilkel" dedim. "güncelleştirmelerini yaptın mı?"

"ne güncellemesi" dedi bu dedim "benim amcoğlunda var s3 seninkinin bi üst modeli" züt gibi kaldı bu.

neyse bunları çektim watto'ya dedim "usta bu arkadaşlar benim yakınımdır, uzay gemileri bozulmuş, yap bir kolaylık". çekici yollayıp getirdik aracı, watto bir iki baktı "karbürator bozuk" dedi. "egzozda da patlama var, parça değiştirmek lazım" dedi. "egsosu ucuza taktırsak kaça patlar" dedi qui gun, 40 bin tatooine rublesiymiş. obi van "bizde o kadar yok, egsozu ellemesek olmaz mı" dedi. watto "valla siz bilirsiniz o zaman da temiz bi 25 bininizi alırım" dedi.

darth vader da varmı panpa. çanağı çömleği topladık dinliyoz

edit: star wars fanıyım hemde aşırı!

Edit2: olmamış panpa

kalsın amk. starwars izleyipte böyle saçma şeyleri okuyacak insan tanımıyorum

tatooine biraz iç kesimde kalıyor öyle savaşla falan arası yok. arada bi motor yarışları yapılıyor, işte kim elinde ne varsa uçan arabalar var bunları yarıştırıp üzerine idda oynuyorsun. öyle bir ortam. hutt'ların jabba var tefeci pekekent, o organize ediyor. ona da gelecem sonra.

neyse efendim o dönem galaktik repablik var, büyük bir salon var orada uçan dairelere binmiş adamlar var boyuna konuşuyorlar, euro bölgesine girelim mi girmeyelim mi derken trade federeyşın var. ticaret federasyonu oluyor manası, yabancı dilim de var çok şükür tatooine'de rusçamı da ilerlettim (; bu treyd federeyşın gümrük birliğine mi ne karşı kokoreç yasağı falan bayağı bir muhabbet dönerken bunların milletvekili iktidar partisinin anasına sövüyor tamam mı. ortalık karışıyor. "siz zaten esed yandaşısınız" diye birbirlerine giriyorlar. "esed kim lan" demeye kalmadan galaktik repablik ile treyd federeyşın savaşa giriyor. biz de o dönem barça-real maçı var ntv sporda izliyoruz, altyazı geçti hiç unutmam.

bu watto'nun bir de beslemesi vardı shimi. kara kuru bir kadın, watto reyis bunlara ekmek yemek falan gönderdirdi çırakla. shimi'nin bir de bebesi vardı sümüklü anakin diye. kimin biniydi bilmem şimdi shimi toprağı bol olsun arkasından konuşmak istemem de bu obi wan pekekenti ara ara gelirdi bunlara. sonradan da çok ilgilendi anakinle falan. tabii şimdi bilemem işin aslını, kadıncağız fakir zavallı bir şeydi. bu anakin de işte zeka özürlü diye okula vermedilerdi bunu. asosyal bir tipti, kafa basmıyor diye watto'nun oto yedek parça dükkanına çıkar verdiler. orada makine droit parçalarıyla oyalanırdı. sefil bir şeydi o zaman bilemezsin tabii ileride ne olacak bu çocuk diye.

askerliğimi tatooine'de yaptım. ama aslen drannikliyik. yiğidin harman olduğu yerdenik. drannik böyle az nüfuslu, kasaba tarzı bir gezegen. hala gözümde tüter. tatooine dediğin çöl amk. hiç bir şey yok. dağ taş toprak. geri kalmış, alt yapı yok bir şey yok. galaktik repablik bize bakmiyir. he bakmaz amk. yere sıçıyoz lan. işiyorsun sidik yere değer değmez buharlaşıyor. öyle sıcak ki iki güneş var. paso öğle vakti. biri iniyor biri çıkıyor.

bızzzzztzooo vuzoovv vuzozıııı

http://inciswf.com/gelamkpicigel.swf

edit: etikilikten paylaşmadım la swfyi, komik diye seettim. ayrıca zevknen okuyorum...

akşam ikisi de anakinlerde kalmış. ertesi gün oldu bunlar geldiler. qui gun "yarın büyük yarış var, anakin de yarışacak, eğer kazanırsa motor parçalarını da alırım, anasını da alırım" dedi. watto'ya "züt kadar çocuğu yarışa nasıl soktu lan bunlar" dedim, "jeday olum bunlar galaktik mafya" dedi watto reyis. anakin zırlamaya başladı oradan anam da anam diye, obi van buna bakıyor ama nasıl böyle pis bir gülümseme, qui gun'a "çocuğu da alalım mı mastır qui" dedi.

"he oldu" dedi watto oradan. gibtirin lan dedim, ya çocuğu alın ya da anasını. "anasını da al git" dedi watto. "olmaz yerimiz yok gemide" dedi bunlar, sonra çocuğu alalım dediler. niye lan? dedim, güce denge getirecekmiş. lan dedim ne dengesi zaten her yer jeday her yer sizin daha ne dengesi kaldı bi kulak arkamız kaldı zikmediğiniz. "yok yok daha dengeyi görmedin sen" dedi bu.

qui gun'ı çektim köşeye obi van'dan uzağa "bak dedim, bu çocuğu alıyorsunuz ama bizim orada biz söz vardır acıma yetime döner koyar zütüne diye, sonrası fena olur" dedim. yok aga ne yapacak el kadar çocuk dedi. ben uyardım baştan dedim.