1. 16.
    0
    şuan tam olarak organizatör değilim ama 4-5 aya tamamen her şey yerine oturucak,
    sürekli olarak yeni iş teklifleri alıyorum. hani beni kıstıran, "kanka şunu şunu yapabiliriz," "şöyle şöyle bir gezi yapalım" "kanka elimde parfüm var," şeklinde teklifler yapıyo.
    şuanda dışarıdan saygı duyulan bir insanım, gerçekten insanlar yanlış yapmaktan kaçınıyo bana. ben pek bişey istemesem de istediğimde geri çevrilmiyorum. sadece şimdiye kadar bağladığım işleri yaparsam haziranın sonunda babama 4-5 milyar para, kendime 3 milyar civarı tatil parası ve ayrıyetten ertesi sene için 10 ay taksit taksit hesabıma yatıcak param olucak. ayrıca ailemden para alıyorum.

    daha yapılacak çok şey var, eskisi kadar sinirli ve hırslı olmasam da hala koşturuyorum. bana bitik zamanımda yalnış yapanların hepsinin cezasını teker teker kesiyorum, zirvede olmasam da şuanda şartlar hazır. 1aya kalmaz tekrar zirveye oynuyorum.

    işin özeti eğer gerçekten istersen başarabilirsin.

    tarzım olmamasına rağmen sigara ortamlarında ünlü rapci bi tanıdığıma geçen gün bi grubu sordum, bana "moruk onlar 94 senesinde rape başlamış, 95te yaptıklarının iyi olduğuna karar vermiş ve o zamandan beri kendine hiç bişey katmamış" dedi. çok da güzel dedi.

    hayatına hiç bir çaba harcamamış tiplerin "uleee adaletini gibiyim dünya" demesi çok tav ediyo beni. benim şuan gördüğüm 'başarılı' insanların çoğu adı üstünde bişeyler başarmış! başarmak için cabalar sarf etmiş. yattığı yerden çiğdem çitleyip, internette düzen isyankarlığı yapan gerizekalılar.

    yazıya dair: saçmaladığım yerler olmuş olabilir, ailemi falan da yazıcaktım da gerek duymadım ama işin özeti aramız berbat şuan neyse. yazıyı ilk yazmaya başladığımda kafam bihayli güzeldi. hikayenin sonunu bağlayamamamın sebebi de o sanırsam. belki yarın 2-3 şey daha yazarım. giriş, yarım gelişmede kaldı hikaye. saçmaladığım da oldu ama samimi yazmaya çalıştım, öyle işte
    ···
  2. 15.
    +2
    bu da son 3 ayım beyler

    http://imgim.com/ay%c4%b1lar-b1414.jpg
    ···
  3. 14.
    0
    okumayız olm bunu çok uzun amk
    ···
  4. 13.
    0
    bari biri "kanka sen ne diyon"

    "amacın ne oç"

    "gib gibi yazıyon" falan desin..
    ···
  5. 12.
    0
    üzerimizden akan serserilik demişken bi açıklama getirme gereği hissettim.
    örnekle açıklicam; geçen gün saat öğlen 2 buçukta ayakta duramicak şekilde bi parkta arkadaşımla 2şer efes ekstra bitmiş şekilde yerde 1 tanesi de elimizde muhappet ederken tam önümüzdeki salıncakta adamın biri küçük kızını salladı. ondan yarım saat sonra liseli kızlı erkekli kalabalık bi grup yanımızdan geçmeye çekinip park kestirme olmasına rağmen kullanmadı(erkekleri çekindi, kızlar kezban olmadığı sürece bizden çekinmez).
    ben örneğin dışarıya istediğim enerjiyi verebildiğim için mutlu oldum, çünkü benim tedirginlik vermek istediğim yaş grubu 18-25 yaş arası erkekler. geri kalanınla benim negatif bir iliştim yok,
    ben parkta öğlen vakti bira içerken yanıma 70yaşında teyzenin gelip "etraf artık çok tehlikeli" demesi güzel bişey. beni kendine tehlike olarak görmemesi amacıma ulaştığımın bir kanıtı.
    ···
  6. 11.
    0
    ben ortaokulda çok atarlı bi çoçuktum. sinirli, asi falan
    "liseye geçince gibicekler olum seni" derdi lisedeki arkadaşlarım. liseye başladığımda o dönemde süper liseler vardı okulda, 2. haftadan bi tane çoçuğu okul çıkışında dövdüm, benden 3 yaş büyüktü. kavgaların ardı arkası kesilmedi, yaklaşık 3 sene kavga gürültüyle geçti. zütümün değmediği bank, elimin değmediği eküri, tanınmadığım okul kalmadı. sonrasında bi durulma dönemi geçirdim, o dönemde kendimi fazlasıyla ispatlamış olduğumda çok relax takıldım. gayet güler yüzlü, zorlanmadıkca pozitif.

    tabi hızlı dönemlerimde bana sahip çıkan insanlar, benim sahip çıktığım insanlar oldu. ben en zirvedeyken çekildikten sonra herkesi gibtir ettiğim için o adamlara bu tekrar canlanmaya çalıştığım dönemde arkamı kimse kollamıyordu artık. ayrıca herkes büyümüştü. eskiden korkudan terli, ergen bıyıklı yüzüme bakamayan insanlar şimdi sakallı suratıma hiç gocunmadan bakabiliyordu.
    panpalar üniversite çağında kavga etmek kolay bişey değil, zaten devlet üniversitesine gittiğimden kavga edicek pozisyonum pek olmuyo ama kendi semtimde kendimi biraz hatırlatmam gerekti.
    dediğim gibi kavga etmek bu yaşta kolay değilken ve kendini hatırlatman gerekirken güzel bir statreji belirlemen gerekiyo. ilk olarak tav olduğum insanlara "senin dıbına koyarım!!!" tarzı bakışlar atmak. büyümenin verdiği özgüvenle ve yeni yetmeliğin amatörlüğüyle o bakışlarıma 3-5 cevap aldım, eskiden olsa o an orda allah ne verdiyse döverdim ama büyümüştük. o yüzden doğru zamanı bekledim.
    örneğin kalabalık bi şekilde sigara, alkol içmiş; çoğumuzun evinin yakın olduğu cafelerin ordan geçerken o kancanağı olmuş gözlerimiz, üzerimizden akan serserilikle o çoçuğa tekrar baktığımda bakışların cevabını almadım. cevap verebilcek insanları zaten tanıyodum.

    ben yanımda çok yakın ama aşırı korkak bir arkadaşımla 40 kişinin arasına girdim ve elim bile titremedi sigara içerken. artık o eski günlerdeki kadar gözü kara olmasam da yeni yetmelerin bana yapabileceği pek bişey yoktu,
    ···
  7. 10.
    0
    parti işleri bana respekt açısından güzel şeyler kattı, gittiğim yerde para ödemiyordum. çoğu kişi bunun için senelerce uğraşır beyler hiç küçümsencek bir şekil değil bu.

    clup ortamında eğlenen sadece kızlardır, he avel erkekler de eğlenir ama hedefi büyük olan erkekler için bir tür jungıldır clup. üstünlük kurmaya çalışır aynı ortamdan insanlar birbirlerinin üzerinde. örneğin güzel arabayla gitmek büyük bir artıdır, şişe açtırmak büyük bir artıdır, düzenli gitmek büyük bir artıdır ve en büyük artı mekanların tanıdık olmasıdır.
    ben gece hayatımı beleşe getirip üstüne para kazanmaya başladım, bu gerçekten faydalıydı. yazın kız arkadaşımlayken sık sık gidemediğim mekanlarda bu yaz loca satacağım mesela.

    içimdeki sert çoçuğu dirilttim demiştim..
    ···
  8. 9.
    0
    para kazanmam gerekliydi..
    zaten hepimizin çoğu derdi paradan kaynaklı değil mi? neyse.
    dediğim gibi saygınlığı olan bir insanım. ilk zamanlar az para harcar bi şekilde yetiştiririm her şeye paramı diye düşünüyodum ama ve lakinki daha gece hayatına ucundan girmişken bile yetmediğini gördüm paranın. bir önlem almam gerekliydi, yarın öbürgün edineceğim kız arkadaşım benden vazgeçemeyecek durumda olmalıydı. hiç bir konuda onu tatmin edememezlik yapmicaktım, eğlence için bana hitap eden kız kitlesinde disko/clup şart.

    liseden mezun olurken mezuniyet partisini bi arkadaşımla birlikte yapmıştım, vaad edilen parayı alamasam da 1000tl bir para almıştım ve işin çakallığını hafiften çözmüştüm. o lise mezuniyeti yaptığım arkadaş party işlerine koşmaya devam etti ama çok başarılı sayılmazdı. 1-2 kere ona yardım ettim, para kazanmadım ama tecrübe edindim tabi işin egosu da vardı, mekana beleş girmeler kapıda beklemeler falan filan.
    ne demiştik ben saygın bir insandım, para kazanmak benim için kolaydı ama ben parayı saygın bir şekilde kazanmalıydım, gidip garsonluk yapamazdım. ihtiyacım olan para aylık 500 tl gibi bi ek gelirdi ki garsonlukla çok rahat bi şekilde karşılanırdı ama zor ve 'cool' olan yola yöneldim.
    kafamda 2 tür iş vardı, okuldan beyazshowa ve diskokralına düzenli otobüs kaldırmak ve clupların localarına müşteri bulup komisyon almak. loca işini eski ortağımla konuştum, 2 tane geçerli mekandan güzel fiyatlara loca fiyatları aldık. beyazshow işinin zeminlerini atarken benden 8-9 yaş büyük yeni bi mekanı devalmış ve üniversite yıllarını benim gibi 'organizatör' olarak geçirmiş bi adamla tanıştım. bu çevre konusunda koşturmamın meyvesiydi, adamın bilet satma işlerini aldım. üniversitelerde çat pat ekipler kurdum ve adamın organizasyonları için bilet başı komisyonlu bilet satmaya başladım.
    ···
  9. 8.
    0
    vampirle görüşme diye bir film var bilirsiniz, hani tom kruzla bret pitin oynadığı. o filmin en başında brat pit "hayatımdan hiç bir tat alamıyor, bir yenilik arıyordum. gelebilcek her teklife açıktım" tarzı bişeyler diyo. ben de resmen öyleydim beyler, trtde bi aralar bi tane dizinin reklamı döndü, onun yapımcıları çok farklı bi ortamdan denk geldiğim abilerim/kardeşlerimdi. onlarla takıldım biraz, film setinde iş teklifi aldım. sınıfta kaldığım için de gidebilirdim.
    ailemin maddi durmu türkiye şartlarına göre iyi, yani lüks olmasa da yeterli. oturduğum muhit ve arkadaş çevrem de çoğunlukla benim gibi veya benden daha iyi durumda.

    hayatımda ilk kez bu yaz hissettiğim bişey paranın gerçek bir ihtiyaç olduğuydu beyler, lisedeyken hepimiz aşşağı yukarı aynı parayı alırdık ama lise bittiğinde özel üniversiteye gidebilcek durumum olmasına rağmen aileme koyacağı için devleti tercih etmem bu parasal sıkıntının ilk dank edişlerindendi. para takılmak istediğim şeklin anca asgarisine yetiyordu, yani benim orta olan para durumumu iyileştirmem ve arabamın fiyatının 80bin değil de 20bin olmasının (ve bunun gibi şeyler) handikapını başka şekillerle kapatmaya ihtiyacım vardı.
    içimdeki sert çoçuğu tekrar dirilttim, kızın beni terk etmesinden 2 ay sonra çoğu şeyim oturmuştu ve artık kimseye bağımlı değildim. yaşam çarkım bi şekilde dönüyodu, mükemmel değildi belki ama yeterliydi. başarması ise gerçekten çelik gibi sinirler gerektirdi.

    bunu burda da 2-3 kere söylemişimdir, bunalıma girmek kolay. herkesin hayatında sürekli kötü bişeyler oluyo. kiminin ailesinden biri vefat ediyo örneğin, kimisini hayatının aşkı terk ediyo. bu durumlarda herkes bunalıma giriyo, marifet bu durumlarda doğru kriz yöntemiyle durumu en az hasarla atlatmaya çalışmak, anca o zaman bişeyler başarabiliyosunuz. çünkü kötü dönemler şahsen benim için nerdeyse hiç bitmedi, hep bir dert edincek şeyim oldu. bence dolu sebeblerdi. herkesinki de kendine göre doludur zaten.
    ···
  10. 7.
    0
    beyler sigaradan bahsediyim biraz,
    eğer rahat, kompleksiz bir insansanız ve kendinizin biraz farkındaysanız onu çözmeniz pek uzun sürmüyo. hani bu ortalıkta 'arada içiyorum'cu tipler var ya onlar ortamın avelleri kesinlikle. müptezel ortamları belli bir kemik kadrodan oluşur ve belli bir görev dağılımı vardır, çünkü cidden o işi yapıyosan almasından hazırlamasına, ulaşımından evine kadar belli düzeyde çapa ihtiyacın oluyo.
    ayrıca o ortamda insanı ayak üstü gibmek gayet normal bişey çünkü illagal bir durum olduğundan sen tecrübeliysen çömez kişiyi verdiğin emeğın karşılığı kadar gibiyosun bunu kimse yadırgamıyo. tahamül sınırların daha gevşiyo ama yanında rahat olamadığın bir insanla o işi yapmak çok can sıkıcı bişey. o yüzden kemik kadronu kurup arada sırada ortdıbına misafir alıyosun.
    zaten seni salak ettiğinden unutuyosun derdini. bırak derdini cümlelerini bile unutuyosun, herkes sürekli her şeyi unutuyo. hani bu dalgayı içmiş birini ilkkez görüyosanız bu sizi cidden şaşırtabilir.
    üşengeçlik der çoğu müptezel ama ben farklı tanımlıyorum, umursamazlık yaratıyo aşırı şekilde insanın üzerinde. gerçekten bişeyi konuşmak gerekmiyosa konuşmuyosun örneğin mesaj atarken. okula veya işe gidesin zaten kesinlikle olmuyo.

    bu üşengeçlik konusu özellikle beni çok etkiledi. okula 2 ayda en fazla 3 kere gittim, eve gece 2den erken geldiğim günler annem bana teşekkür eder oldu. hani vizeyi de kaçırmıştım ve ilk aydan devamsızlığım 2 dersten bitmişti. yapcak pek bişey kalmamıştı, sosyal bunalımımdan çıkmak için ailemi ve okulumu biraz 2. plana attım.
    kıyafet işini halletmiştim, okul sorumluluğu üstümden kalkmıştı, ehliyete yazılmıştım ve almayı bekliyordum. o sıralar tek işim ortamdan ortama sigara koşturmak ve insan tanımak oldu. bitik dönemimde çok insan tanıdım, lisede resmen benim sayemde adam olan, ezilmeyen tiplerin ben bitti sinyalleri verdiğimde nasıl tepeme çıktığını gördüm. çok şey gözlemledim, hatta o dönem sürekli gözlemledim..
    ···
  11. 6.
    0
    @3 sağol :D

    uslubum pek iç açıcı olmayabilir, elimden geldiğince net ve kendimi tekrarlamadan özet şeklinde yazmaya çalışıyorum.
    daha çok parkta bira içerken anlatırmış kıvamında anlatıyorum gibe gibe, çünkü kendimi en iyi ifade edebildiğimi düşündüğüm tarz o.
    ayrıyetten şuanda da kafam güzel, yani işin bi salaklığı var üstümde.

    ayrıyetten tutcağını sanmam zaten hikayenin iddaalı değilim de. sadece yazmak istedim, yazmak güzel bişey.
    ···
  12. 5.
    0
    plan dediğim üşengeçlikten çıkarmadığım ehliyetimi çıkarmak, parmak arası terliklerimi ve mayomu yenilemek, bana sigara yapabilcek ortam koşturmak, kızın takıldığı yazlık mekandaki çoçuklarla aramı iyi tutup haber almak ve gittiğimde silik kalmamak, kendim ayrıyetten tatile çıkmak gibi planlar.
    ama içtiğim her sigarada 2-3 plan daha çıkıyor. "bak xx mekanda şişe açtırcam 2 haftaya görürsünüz", "herkesi gibicem", "kanka şu kışın şunu giycem", "bronzlaşmam lazım" "ayfon4 alıcam"..
    o dönem benim için acele bir şekilde kendimi restore etmem gereken bir dönemdi, her açıdan her gün bişeyler kovalıyodum. kız beni terk etmeden önce 2 ayda kendime hiç bi yenilik katmamışken artık iyi bi günde 2-3 yeni şey katıyordum kendime.
    yarım yamalak ve sıkıcı da olsa en azından dışarıdan baktığında "fena takılmıyo bu çoçuk" imajını verdim. o ivme az sürdü çünkü artık benden bişey görmeden beni sosyal olarak sırtlayan arkadaşlarım benden hafif olarak bıkmıştı, az kalan saygınlığımı ileri günlere bırakıp yazlıktan dönen yakın arkadaşlarıma sığındım.
    onlar geldiğinde insan gibi içmedik, hani ben yeni yeni sigara içmeme rağmen her gün 3-4 sigara yanında 3-4 efes extra ve üstüne benim saatlerce süren anlatmalarım. sonrasında içsel olarak biraz rahatladım, artık yeni bi hayat kurabilirdim. en azından asgari olarak altyapım vardı ve arkadaşlarım dönmüştü.
    kız unutulcak cinsten değildi. adına kahpelik denilebilcek şeyler yaptı. ben ona nerdeyse hiç kızmadım ama, onun yapabilcek durumu vardı ve yaptı, benim olsa ben de yapardım. ilk ağır kısmı atlattıktan sonraki duygu benim için hırstı, önüme çıkan her fırsatı kovaladım. yüzüme kapalı olan 10larca kapıyı tekrar cabalayarak ve koşturarak açtım. uzun vadeli hedefler koyamıyordum o yüzden kısa vadede ne gelirse önüme en iyisini yapmaya ve kendime pozitif anlamda bişeyler kazandırmaya çalışıyodum.
    artık yeni sayılabilcek bir sigara ortamımız vardı. görev dağılımı tam olarak yapılmamıştı ve o ortamda yerim büyüktü.
    ···
  13. 4.
    0
    o dönem takıldığım herkes tecrübeliydi sigara konusunda, sistem ve dengeler yerine oturmuştu. açıkcası benim o sistem içinde ne bir faydam ne de bir yerim vardı, çok ve samimi takılsak da misafir sayılırdım ben.
    dediğim gibi beyler, ben gerçekten saygı duyulan ve akranlarımın şehrimin geçerli bütün ortamlarında az çok tanınmış ve saygı duyulan bir insandım. bu yönden bir kredim vardı, o yüzden ilk ve en bitik zamanlarımda işim kolaylaşmıştı.
    sigarayı bilirsiniz çok konuşturur, ben ayıkken de çok konuşmaya başlamıştım çünkü kuyruğuma basılmıştı. kızın hayatını çok 'güzel' takılarak devam ettirmesi ve benim istememe rağmen hayatımda belki ilk kez tökezlemem beni artık eskiden yaptıklarımın zütürmediğini, tekrardan cabalamam gerektiğini fark ettirdi.
    kendimi 1-2 hafta sigarayla avuttuktan sonra, kısa vadeli hedefler kurmaya başladım. hani hedeflerim her şeye dahildi, yarım sene kredimden yemiştim ve artık kredi bitme aşamasındayı. acilen planları uygulamaya geçirmeye başladım..
    ···
  14. 3.
    0
    reserved. panpa yazmaya devam et lan çok ii yazıyosun ve kendimi görüyorum resmen yaz be panpa
    ···
  15. 2.
    0
    beyler ortamım o zamanlar şu şekil işliyodu, yazlıkta olmayan arkadaşlarım burda erkek erkeğe takılcağı zamanlar esrar içiyodu.
    ilk başladıkları zaman falan her gün ben içmesem de birlikte takılıyoduk hani onlar da kafası boş erkek erkeğe takılabiliyorlardı, ayrıca sigara (bundan sonra sigara dicem) içmek onlar için de günlük bişey değildi, büyük planlar yapılıp içiliyodu. sonra ben o ortamdan kız arkadaşları ders falan derken biraz koptum, bıkmışlım ve 'yeteri kadar hızlı yaşadım, artık yorgunum' triplerine girmiştim.
    bu yazın sonunda o ortamlara tekrar dönmeye başladığımda artık sigara hayatlarında çok önemli bir parçaydı. diskoya gidilcekse önceden 2-3 sigara yapılıp gidilir, uzak bi yere gidilcekse yüklü miktar alınıp yolda içilir, güne her gün en az eksi 10 lirayla başlanırdı.
    ben çok erken yaşlarda denemenin getirdiği rahatlıkla belki hiç bu denli sarmamıştım bu dalgaya, sarmamın daha büyük etkisi sürekli olarak hiç boşta kalmamam olabilir neyse.

    ortam bu şekilde işlerken ben yazın sonları gelmesine rağmen kız arkadaşımın peşinden koşmaya çalışmaktan çok az yazlık bi yere gitmiş, 4 aydır nerdeyse hiç o kızsız dışarı çıkmamış durumdaydım. kızsa benle ayrıldığının ertesi günü basmış yazlığına gitmiş, orda yazlık ortamdaki arkadaşlarının arabaları falan filan takılmaya başlamış.
    ben burda bitik, yeni bi hayatı kurmayı bırak kendi hayatına devam edemicek kadar az enerjiye sahipken onun kendi hayatını 1 haftada eskiden daha da güzele döndürmesi beni daha da çok delirtti.

    hayata bir yerden başlamam lazımdı ama her köşe çok uzaktaydı, ilk aşamada kızla harcanmak üzere ayrılmış az bi para vardı. o parayla hemen alışverişe çıkmaya çalıştım. beyler mistik olarak bi tek burçları biraz okurum, hoşuma gider yani. ben ikizler burcuyum, çok zor alışveriş yapıyorum. öyle böyle değil ama 2 kış mont seçemediğim için çeketle takıldım, o derece. neyse ilk alışverişe çıktım zar zor 1 aylık hızlı bi yaşantıya yeticek kadar kıyafetlerime takviye yaptım ve adam akıllı sigara denemeye kadar verdim.
    ben vicdanlı bi çoçuğum aileme karşı. 12 yaşından beri dönemimin en hızlı, en hayta çoçuklarındanım yani. hani 15 yaşında 3 tane mahkeme, okulda 1 dönemde 20yi aşkın disiplin suçu falan filan. ucu ucuna kararmamış bi hayat,
    yani aile zaten hafiften alışık haylazlığa ama eve yansıtmamaya çalıştım hep, neyse sigaraya normal bir dönemde başlasaydım deli gibi vicdan azabı duyabilirdim ama o zamanlar ailem ben intahar etmediğim için kendilerini şanslı sayabilirler.
    başlarken hiç içsel bir sıkıntı hissetmedim..
    Tümünü Göster
    ···
  16. 1.
    0
    5 yıllık çıktığımdan geçen kış ayrıldım, ayrıldıktan sonra çıktığım kız arkadaşıma biraz fazla bağlandım her anlamda. çok güzel olmasının etkisi de büyük (hani bi filmde denk gelsem iç çekiceğim kadar bana hitap eden bir kız). kız beni yaz ortasında gibtir etmeye başladı ve yaz sonunda amım zütüm dağılmış bir şekilde terk etti, o beni terk ettiğinde parasal durumlarım berbattı ve arkadaş çevremi yaklaşık 2 sene boşlamıştım. hani 2 sene kendimi çoğu ortamdan soyutlamış ve komple tüm arkadaşlarımla aramı açmıştım.
    aşırı zorlandım, yani ailemle diyaloglarımın pek gelişmemiş olmasının etkisi de var belki bu durumda ama çok zor atlattım. 1-2 tane yakın arkadaşım vardı beni o bitik halimle kabul edebilecek, onlar da o sıra hep yazlık şekillerinde falandı. ilk 2 hafta ölümüne yalnızdım, kapak atabildiğim insana kapak atıp hayatının hızlı kısımlarına dahil oluyodum. gittiğim her ortamda eskiden kalma bi yerim olsa da birinin benim elimden tutup ilk aşamada zütürmesi gerekiyodu, beyler çok küçüldüm insan gözünde.

    lisedeyken kantine gittiğimde kantinde saygıdan yol verdikleri adama birden kolpa yapmalar, ortamda 0 saygı duymalar.

    bu durum beni ilk aşamada kötü bişeye itti..
    ···