size nasıl kirlendiğimi anlatıcam

olum aylardır yazmıyorum, şu an sıkıntıdan patlıyorum, efkar aldı başını gitti, niye yazıyorum buraya manyak mıyım bilmiyorum ama yazıcam. siiklemeseniz de yazıcam. saat erken olmasına rağmen yazıcam. bir kişi dinlesin lan nolur bir kişi yeter valla.

okumak için şuna basın: http://inci.sozlukspot.co...4%B1cam/@zapp%20brannigan

bildiğiniz ağzıma nasıl sıçıldı neden bu saatte bu ramazan günü pislikyuvalarında geziniyorum onun sebebini anlatıcam. seeks var. lazımsa dinleyin olum. bak ne zamandır ilk kez yazıyorum.

daha 20 yaşındayım, bırak sevişmeyi öpüşmemişim bile. msn'de kız gelecek de havadan sudan konuşacağız diye saatlerce msn in tepesinde beklediğimiz dönem. hem de saatine 1 lira verdiğimiz zamanlar! öğrenciyim istanbulda, bölümüm de iyi işte, babamların gurur duyduğu parlak bir oğlanım. vajen in içine girilen bir şey olduğunu öğreneli daha 1 sene olmuş. doğru dürüst ferre seyretmemişim lan. filmlerdeki öpüşme sahnelerine tekrar tekrar bakıyorum... hani o ilk heyecanlı zamanlar yani.

sözlüklerden birinde yazıyorum. bir tane kız var deniz diye, ailesi yurt dışında iş kurmuşlar, kızın okulu bitene kadar istanbulda kalsın demişler, kız tek başına yaşıyor. muhabbet ediyoruz "şu başlıkta yazdığınız entri sandalyemden düşürdü heh heh" yavşaklığındayım. konu arada seeksüeliteye kayıyor ben gülücüğe odaklanıyorum. çok acınaklı bir durum lan.

notepad e yazmıştım baş kısımlarını oradan yapıştırıyorum. ondan böyle. copy paste filan değil.

neyse abi ilk kez zirveye gideceğim, bu gidecekmiş arkadaşı da gelecekmiş ben de kendimi zorla davet ettirdim, gittim. oturduk masanın birine muhabbet filan gidiyor, ama onlar üç kişiler! denizin üst kat komşusu varmış, ebru abla, bir de oğlan var kemal diye, adam kumral yeşil gözlü, boyu 2 metre! biz de uzunuz ama adam 2 metre lan! vücut filan da var bildiğin amk. böyle insan yaşıyor mu lan türkiye'de diyorum ben. neyse oturduk konuştuk zirve işi taka sarmaya başladı bunlar dedi ki kahve içmeye gidelim. florya taraflarında deniz manzaralı böyle pahalı bir yere gittik, oturduk dört kişi kahve içiyoruz. kemalin dıbınakoyiyim şov yapıyor pekekent. kürek takımındaymış balkan şampiyonasına mı gitmişler ne olmuş. şimdi ebru abla da 174 filan boylarında bu deniz üçümüzün arasında iyice ufacık tefecik kaldı mı, sesi de ince çıkıyor bıcır bıcır bir hatun. şımarık şımarık muhabbetler. ben oraya ne hayallerle gitmişim hatun sürekli bu kemalde. zaten mütedeyyin insanlar bunlar. uzun şeyler giyinilmiş, komünist komünist konuşuyorlar. ben de "adam smith çok ayıb etti" çapında katılmaya çalışıyorum. o kadar sıkıcı bir ortamımız var. alkol bile yok, içmiyorlar çünkü! içkimi de içerim namazımı da kılarım modunda insanlar bunlar.

neyse beni ezdiler abi, saat oldu gece 2. necdet abi gibsen almaz bu saatte yurda. oğlan istanbula yeni gelmiş ailesinin yanına gitmek zorundaymış. ben oh diyorum, yaa şimdi de nasıl gideceğim yurda filan diye ağlıyorum ben. arkadaşın yok mu diyorlar yalandan bir iki kişiyi arıyorum müsait değilim tepkisi alıyorum. uff kafamda neler var. kesin bende deniz bu gece diyorum. sonra kendimi bir kez daha zorla davet ettirdikten sonra denizlerin evine doğru gidiyoruz.tam apartmana giriyoruz hop, ebru ablalarda kahve içiliyor bir daha! dıbınakoyayım böyle işin diyorum, neyse çıkıyoruz denizlere, amaaa duur. ebru ablalara çıkılıyor! kadın 32 yaşında boşanmış 3 tane çocuğu var melek gibi insan. hani bir başörtüsü yok o derece mütedeyyin mi denir? neyse, "kerim sen burada yat" diyorlar bana, ben o an nasıl yıkılıyorum, deniz, umutlarımla beraber o kapıdan çıkıp gidiyor. daha sonra bana bir uyku bastırıyor tam o an. ebru ablaya bakıyorum ama yok abi, olmayacak şey, skim bile inanmıyor bana. bana gösterilen odaya geçiyorum. uzanıyorum, yere bakıyorum, deniz tam olarak o halının o betonun altında.. ben neden burdayım lanet olsun diyorum gözlerim kapanıyor.

ebru abla giriyor kapıdan. "uyudun mu mert?" diyor bana. ben gözlerimi zor açıyorum. böyle, nasıl yorgunluk akıyor üzerimden. kolumu kaldıracak halim yok. lan diyorum yoksa ebru abla? yok lan diyorum olur mu hiç öyle şey. kadın melek suretli insan. evine almış etmiş kapı dışarı atar nasıl gidecem taaa yurda gecenin bu saati? "uyuycam ebru abla" diyorum. tamam diyor gidiyor. geliyor iki dakika sonra tekrar. olum her şey dün gibi lan. abi geliyor oturuyor çekyatın ucuna, ama gecelik gibibişey giymiş bu, siyah dizlerine kadar geliyor üstü de kapalı. konuşuyor işte saçmasapan sözlükten mözlükten. ben sertleşiyorum görmesin diye yan dönüyorum ama hiç gücüm yok, ölü gibi yatıyorum resmen.

(ismimi hep farklı yazıcam. böyle bir şeyim var bağırmayın)

söylemem lazım, oğlum ben, ilk kez elele tutuşmamışım daha, ilk kez öpüşmemişim, ilk öpüşmemde havai fişekler fırlayacak zannediyorum, ilk sevişmemde mutluluktan ağlayacağım zannediyorum, belki evlendikten sonra sevişicem zannediyorum, hayaller kuruyorum. tertemizim diyorum lan. fuckbuddy ler bilmemneler hiç bilmediğim durumlar. durumumu anlayın, beyaz tenli, uzun, donda sallamalık anadolu çocuğu insanım ben. baya bildiğin sanki bir yola gidiyor gibiyim bir heyecan var ama yanlış gibi de bir şeyler, o anı biliyosunuzdur. ulan günah işliyoruz neden böyle oldu ya böbreklerimi alırlarsa ya bilmemne susmaz o amk beyni susmaz.

(notepad daki kısımlar bitti devam ediyorum)

neyse abi elimi kaldıracak gücüm yok, dediğim gibi. bu geldiabi ondan sonra. tam üzerime çıktı. sanki böyle kundaklar gibi yorganla paketledi beni. sonra yüzüme doğru bakmaya başladı. hafif uzattı dudaklarını, ben de uzattım, geri çekti. ben zorladım biraz. geri çekti kendisini. sanki bişeyden emin olmak ister gibi abi ne bileyim. sonra sonra anlıyorum tabi ben olayları. teni zaten bembeyaz, sokak lambasının ışığı giriyor iyice parlıyor bu, benim kafam sarhoş gibi bir milyon. zorladım ve güç yetiremiyorum abi! bildiğin gücüm yetmiyor. 175 küsur boy var hatunda zaten. "hakan diyor denizden çok mu hoşlanıyosun sen?" yok abla arkadaşım o diyorum. "hadi hadi yakınlaşmak istemedin mi onunla? başbaşa kalmak? ona dokunmak öpmek?"

"sen daha güzelsin eheh" gibi yavşaklaşıyorum abi. o an işte düşünemiyorsunuz. zaten gücüm de yok. "ayıp değil mi kızın hiç öyle niyeti yokken onu kullanmış olmuyor musun?" diyor. ne oluyoruz lan diyorum ben. hani önsevişme konuşması gibi de değil, yüz ifadesi enteresan.

sonra gittikçe bana yaklaşmaya başladı abi baya baya sıkıştırıyor beni, kemalin yanında hiç şansın yok ki senin diyor. şimdi o burada olsaydı da onla nasıl sevişirdik görseydin. ikimiz birden sadece onla sevişirken bakakalsaydın. erkek bile değilsin sen dedi bana. baya baya sinirim bozulmaya başladı. ama hatun neredeyse çıplak üzerimde ve benim gücüm, takatim yok. sürükleniyorum. böyle kuzenim vardı benim küçükken sıkıştırır bir kenarda hareket etmeme izin vermez, ağlayana kadar yüzümle burnumla uğraşırdı.

ben o kadar sinirim bozuldu ki, dedim "kalk üstümden ebru abla gidicem ben." hahah nereye gideceksin bu saatte? nasıl gideceksin paran var mı ki senin? yürüyerek mi gideceksin? it gibi istiyosun beni. ama alamıycaksın. bütün gece denizle uğraştın durdun aşağıda yatağında uyuyor kemali düşünüp kendini mıncıklıyor."

ya aslında çok daha farklı şekillerde de aşağılıyor beni ama şimdi hepsini anlatmak istemiyorum. ağzıma sıçıyor ebru (artık ebru diycem) durmadan. sinir oldum iyice üzerimden atmak için zorluyorum ama yapamıyorum köpek gibi güçlü ve benim kafam bir milyon kollarımda takat yok.

"hahah hadi kalk. şu an ben istemezsem nefes bile alamazsın. hepiniz böylesiniz pisliksiniz siz." diyor. benim kalkmış skim geri iniyor biraz sonra o da farkediyo indiğini. hah kıvama geldin şimdi diyor. şimdi insanlaşmaya başladın.

artık moralim o kadar bozuluyor ki ağlar gibi "istemiyorum seni. çekici değilsin çirkinsin" diyorum. ve bunu unutamıycam, bunu der demez ukala sırıtışı kayboluyor suratından, yüzü masum kız çocuğu gibi oluyor, dudaklarını büzüyor ama şu an senin için yanıyorum her tarafımı yalamanı öpmeni istiyorum" diyor. o bunu der demez sertleşiyorum bir anda. elini atıyor yorganın üzerinden bir kahkaha atıyor. "gerizekalı. sen kim benim kadınlığımı sorgulamak kim" diyor. küçücük, incecik, köpeğimin şeyi bile senden büyük diyor bana. ya resmen sinirim bozuldu daha fazla anlatmak istemiyorum. benim varlığım, erkekliğim, onurum gururum ne varsa hepsini tek tek aşağıladı. ben artık ağlamaklı oldum nolur bırak gideyim diyorum. ağlayamıyorum. ve skime söz geçiremiyorum sert bir şekilde duruyor. o onu aşağıladıkça resmen beni bırakmış onu dinliyor ve ben gerçekten çok üzülüyorum lan. benle kimse böyle konuşmadı hayatım boyunca.

neyse benim gözlerimden yaşlar gelmeye başladı. bu gülümsedi. "heh şimdi kıvama geldin, yerini haddini öğrendin." dedi. "pipin var diye kendini bir tak mu zannediyosun lan? ben ne dersem o kadar yapabilirsin. ben senin üstünüm. sen benim köpeğim bile olamazsın. köpek" dedi. tamam sen ne dersen o ebru dedim. ne istersen. nolur sıçma artık ağzıma dedim.

sonra bu dizlerinin üzerinde kalktı. sürüne sürüne başımın oraya kadar geldi. a.mını yaklaştırdı ağzıma doğru. ama geceliğinin eteklerinden bir şey görünmüyor tabi. "köpeksin sen. köpek gibi davran o zaman dedi." beyler bakın daha dudaklarıma kadın dudağı deymemiş. oral sex videosu seyretmişim midem bulanmış. nefret ediyorum fikir olarak. ve kadın getiriyor ağzıma ağzıma. dizlerini kollarımın üzerine bastırdı, kollarım acıdı, "yalıycaksın. it gibi yalıycaksın. ağzının burnunun ıslaklıktan parladığını görücem" dedi. "sırılsıklam edicem suratını" dedi. sonra yaklaştırdı, eteğini kaldırdı biraz, suratımın ortasına oturdu. ağzımı açmadım. burnuma bastırmaya başladı. ve tam orada kemik var beyler. bildiğinz batıyor. bu clitoris'in üzerinde pubik kemik mi diyorlar ismine, "aç ağzını köpek açacaksın ağzını" dedi. tokat atmaya başladı. ve ben açtım ağzımı. açar açmaz "ohh" diye inledi. bir anda ağzım burnum sırılsıklam oldu.

daha öpüşmemişim kadın yalatıyor bana. ben iyice sertleştim zaten. uykum geliyor ne içirdiyse bana dıbınakoduğumun karısı, hareket edemiyorum. sertleştikten sonra göremiyorum bile.

ebru dilime dudaklarıma sürttükten sonra, saçımdan tuttu. şeyine doğru bastırmaya başladı. acıyo lan. bildiğiniz acıyor. nefes almaya çalışıyorum izin vermiyor, daha sonra ileri geri sürtmeye başladı burnuma clit ini. inlemeye başladı. "sen inletmiyosun beni kendim inliyorum benim zevk almamın senle alakası yok sen sadece köpeksin" diyor. sanki düşüncelerimi okuyor amk karısı. bacakları hoşuma gitmeye başladı, ben de zevk almaya başladım artık. ama kendinizden nefret ediyosunuz. "bana böyle böyle yaptı nasıl zevk alırsın insan değil misin sen" diyosunuz. kendinizden nefret ediyosunuz. sanki komşu teyzeyi düşünüp osbir çekersiniz ya onun kat be kat yükseğini düşünün brolar. pgibolojik şiddet resmen. ve ilk kez dudaklarınız oraya değince havaifişekler çakmıyor, yapış yapış bir et. bir anda bumuymuş lan diyosunuz. ve daha öpüşmemişsiniz lan!

kızmıyonuz umarım duygularımdan bahsediyorum diye ama anlamanız lazım yaşadığım yıkımı. bu kirlenme hikayesi zaten.

hırlaya hırlaya inliyor dıbınakoduğumun karısı. ben de çok zevk alıyorum orada içine girmek gibmek istiyorum ebruyu ama elimle kendime dokunmama bile izin vermiyor. çıldıracağım. göğüslerini okşuyor, yüzüme bile bakmıyor. eteğini yüzüme kapatıyor. göremiyorum bile artık onu. sadece yukarı aşağı sürtüp durduğu a.mı var suratımda. "ağzını yüzünü beceriyorum senin. çıkar dilini! zevk alma köpek" diyor. dilimi çıkarıyorum uzatıyorum yukarıya, içine sokuyor, "em şimdi" diyor, emiyorum. deli gibi emiyorum. bir an dur şunu ısırayım koparayım demiyorum, diyemiyorum çünkü it gibi istiyorum artık. onun köpeğiyim ben

başım dönüyor, yüzüme boşalıyor. ağzına verilmiş orspu gibi hissediyorum. bu durumdan sapıkça zevk alyorum, zevk aldığım için kendimden nefret ediyorum. tamam al ödülünü diyor. göğüslerini ağzıma veriyor bu sefer. emiyorum. uff o kadar güzeller ki. beyaz ten üzerinde pembe meme gibisi yok bak dışarıdan ışık vuruyorsa. "kemal olsa giberdi beni ama sen köpeksin" diyor. aşağılama orspu! yeter diyor kalkıp gidiyor bu içeriye. tuvalete gidiyor.

geri geldiğinde hiçbir şey demedi bu sefer. indirdi boxer ımı, öpmeye yalamaya başladı. 10 saniye sürmedi boşaldım. bu erkenden farketti, geri çekildi. sinirlendi. "sen ne yaptığını zannediyorsun lan!" diye vurmaya başladı bana. bildiğiniz dayak yiyorum. ince sopa gibi bişey var elinde nasıl vuruyor. hani "fuuuuuvvvv" diye ses çıkarır ya. vurduğu yer kızardı morardı, olum bildiğiniz dövüyo lan beni. arkamı döndüm ben hemen. kıçıma kıçıma vurdu nasıl acıyor böyle görmeniz lazım. neyse vurmayı kesti, kıçımın üzerine çıktı, eliyle okşamaya başladı, sırtıma doğru uzandı, a.mını tam popomun üzerine koydu (pegging filan yok korkmadan okuyun) sonra sırtımı öpmeye yalamaya başladı. "nooldu üzüldün mü canın çok mu yandı, kıyamam ben sana aferim benim oğluma hep böyle akıllı ol tamam mı" diye o kadar tatlı tatlı konuşuyor ki, bildiğiniz şefkat gösterdi. oğlum çok güzel hissettim lan o an. gözlerim yaşarmaya başladı. duygusal olarak bir o tarafa bir o tarafa yatırıyor beni resmen duygusal fiziksel tecavüze uğruyorum ben!

bildiğiniz anne şefkati gibiydi o an o kadar güzeldi ki.. kıçımın üstünde tekrar ıslanıyor a.mı, sırtımı yalıyor göğüslerini sırtıma bastırıp omzumu ısırıyor. "aferim benim oğluma şşş ağlama tamam geçti canım benim sakın üzülme, çok iyiydin çok mutlu ettin beni aferim sana" dedi sonra beni döndürdü, üzerime oturdu, karnıma oturdu sonra göğsüme ellerini koydu karnımdan skime kadar ıslak bir hatla çizdi sanki sürünürken, üzerime oturdu, sonra yavaşça içine almaya başladı beni. olum o anda o kadar mutluyum ki, hem şefkat hem ilk kez birinin içine giriyorum, off harikaydı lan. (sonradan düşündükçe nefret ettim tabi bu andan) hani tamamen herşeyi bırakıyorsunuz o ne derse onu yapıyorsunuz. alfa male diye bir olay var ya, ondan vazgeçmiş olmak çok iyi geliyor. tabi o an için sadece!

üzerimde daireler çizerek yukarı aşağı çıkıp inmeye devam etti. kıçı bacaklarıma çarpışında çıkan ses bile delirtmeye yeterdi beni. off bir de bir su var hatunda, sürekli sürekli akıyor. sırılsıklam. gittikçe skimin köküne oradan kıçıma doğru akıyor sıcak sıcak. off muhteşem. sesi de çok güzel. inleme şekli daha doğrusu. "aaaaaaaah" diye ama sona doğru inceliyor sesi. başım dönüyor. ellerimi kıçına koyuyorum, tutuyor göğüslerine koyuyor. offf deliriyorum lan. zıpladıkça çıkan sesler bembeyaz ten pembe göğüs uçları..

@33 kardeşim, aşağılamaların büyük bir kısmını kestim. keyfiniz kaçmasın diye. ama bildiğin pgibolojik şiddet gördüm orada. anlattığımdan çok daha uzun sürdü diyeyim sadece.

boşalıcam dedim gözlerini açtı bir anda. boğazımı tuttu. sıkmaya başladı. elimle kolunu tutup çekmeye çalıştım, diğer elini de getirdi. iki eliyle boğazımı sıkıyor. ben çekmeye çalışıyorum gücüm yetmiyor. bunu gördükçe daha da hoşuna gidiyor pisliğin. böyle bir dominatrix lik yok. resmen gücümün ona yetmemesinden zevk alıyor. inlemeleri daha da artıyor. ben nefes alamıyorum. kızarmaya başlıyorum, derken bu gürültüyle boşalıyor. uff o nasıl boşalmak. ben hayatımda bir daha öyle orgazm görmedim. en son "aaaaah" da önce dizleri bacakları kasıldı, sonra bütün vücudu kasıldı, sonra dizleri titremeye başladı, ellerine ulaştı titremeler, sonra titreyerek boşaldı, boşalırken bir anda skimden taşklarıma doğru sımsıcak sular aktı. üzerime uzandı, sarıldım, küçük küçük kasılmalar dolaştı vücudunda, özellikle kasıklarımda hissettim onun kasılmalarını, 15 saniye kadar sürdü sonra bir nefes verdi, ve öylece kaldı. çıkarmadı içinden, öylece uzandık.

iftarı yapiyim gelcem sağolun beyler.

[bu entry nin hikaye ile ilgisi yok]

bakın beyler ben durduk yere bunu yazmıyorum. birazdan devam edicem yazmaya. eğlenmek için okuyanlara sözüm yok ama en azından bir kişi nolur beni anlamaya çalışsın: bu kadın benim hayatımı gibip attı. mesela görüyosunuz p.ornsitelerinde acayip acayip sapıkça şeyler var ulan kim seyrediyo bunları diyosunuz, normalde bir insanın s&m e merak sarması yıllar sürer. cinsel yozlaşma diyecem buna, devamlı seyrettiği şeyler zevk vermemeye başladıkça bu tip "sapıklık"lara kayar. ama bende öyle olamadı. bir anda boğazıma kadar pisliğe battım. pgibolojim altüst oldu. geçmişim de zaten iyi değildi benim. beyler ben hep o dışladığınız başlığını hatırlayanlar bileceklerdir zaten. (ki kim nerden hatırlasın amk)

işin bir de şu yönü var, mesela tecavüz mağdurlarına bakıyosunuz, "böyle böyle oldu ben de onu asla affetmedim" diyorlar. ama asıl mesele öyle değil. stockholm sendromu diye bir şey var. ve gerçekten çok kötü bir şey. lütfen yapmayın. siz bir anlık zevk alıyorsunuz ama karşınızdakinin hayatı gibiliyor. hani hikaye anlatırken bahsettiğim, ilk skime söz geçirememe anı var ya, işte o andan sonra bir daha asla eski ben olamadım. kimse olamaz. vücudunuz size ihanet etmiş gibi hissediyorsunuz, benliğinizin, zihninizden nefret etmesi gibi. çoklu kişilik bozukluğunun da bununla alakası var. işin duygusal yönü de var. anlatacağım hepsini.