MÖ gerçekten çok garip, kalbin üzerine yazılmış bir kolye. Aslında benim için çok değerliydi. Melis gerçekten beni seviyor mu?

O günden sonra artık gerçek sevgililer gibi takıldık, dolaştık.Gerçekten güzel günlerdi, yasz tatili geldi geçti. Yeni bir dönem, yeni konular,12.sınıfa girmiştik artık,

Matematik dersi bana sıkıcı geliyordu. Hangi insan matematik derslerini en son 2 saate koyar ki? Emre ile beraber sohbet etmek daha da uygun olduğunu biliyordum. Gerek futbol, moba oyunları, dövüş teknikleri ile ilgili konuşurken bir çocuk geldi.9.sınıf öğrencisi

Ömer *** Müdür seni çağırıyor.

Ne oldu ki lan bir şey mi yaptım yok canım, disiplinlik olmak istemiyorum.Bir sene kaldı lan,

Hikmet abeee

Zenciler mi geldi pampa

Kurşunlar gövdemde, arı kovanı gibi delikler açılmış, acıyı hissetmiyordum. Sadece Melis'in bağırışlarını duyuyordum. Sadece canımı yakan şey oydu,onu ne kadar üzmüştüm bu dünyada, benim yüzümden gelmeyen şey kalmadı.Şimdiyse göçüyordum bu hayattan sonsuzluğa, gözüm yavaş yavaş kapanıyordu. Sonsuza kadar uyku için, melis üzerime doğru koşuyordu, fakat gözlerim onu görmek için fazla yorgundu.O altın saçı gözümü kamaştırıyordu.Ve gözüm kapandı, kapkaranlık hiç birşeyin olmadığı bir yerdeydim.

Not:Bitmedi.

M:Ne oluyor,Ömer? (Ben)
B:sen söyle Melis bu kim?
G:Aaa eski sevgilini tanıtmadın mı? Cidden çok ayıp
M:Ömer gel gidelim, konuşuruz bunları
B:Bırak beni

Dedim, hızlı adımlarla ordan uzaklaştım, artık kimseye güvenmemeye başladım. Yolda gözlerim yaşarmıştı, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum,eve geçtim kendimi yatağa attım.

6-7 kişi iyi bir dövdüler beni orda,3 dakika falan sürdü. Küfürler eşliğinde sınıftan çıktılar. Artık dayak yemeğe o kadar alışmıştım ki hiçbir şey olmamış gibi sınıftan çıktım. Kafama iyi bir darbe yedim ama,Eve gittim kendimi direk yatağa attım. Düşünmeye başladım, yoksa o çocuk eski sevgilisi miydi?

Ertesi sabah uyandığımda, dayak yediğime dair, vücudumda o kadar belli izler çıkmamış. Kahvaltımı yaptım okula doğru yola çıktım geldiğim zaman Melis okulun bahçesindeydi.

B:Melis bi gelsene arka bahçeye
M:Tamam gelirim ne oldu ki?
B:Arka bahçede konuşalım

Melis'i artık tanımamaya başladım. Neden böyle saçma şeyler yapıyordu. Bana yalan söyledi sevgilisine onun için kaç kişiden dayak yedim onun bile hatırlamıyorum, bildiğin şamar oğlanına dönmüştüm ama o ne yaptı?

Akşama kadar oda da mal mal bir şeylerle uğraştım, zaman öldürmek istiyordum. Saat 10.00 olduğunda uyudum ağladıktan sonra uyumak, insanı rahatlattığını öğrenmiştim

ERTESi SABAH

Okula doğru yola çıktım,ve Melis'i okulun bahçesinde gördüm beni bekliyordu sanki, açıkçası bende ondan bir açıklama bekliyordum. Okulun içerisine girdiğimde yanıma geldi.

M:Dersin boşsa arka bahçeye gel
Değildi, fakat ondan bir açıklama bekliyordum. Kafamı aşağı yukarı yaptıktan sonra, sanki mutlu olmuştu. Arka bahçeye doğru yola koyulduk

Görkem'i kolumun arasına aldım, bıçağı boğazına dayadım.
P: Teslim olun polis! Ellerinizi kaldırın

Emre, arda ve murat ellerini kaldırdılar. Benim pes etmemem lazım dı. Gururum el vermezdi.

P:Bırak o bıçağı yoksa seni vurum

dedikten bir kaç saniye sonra Melis çıktı arabadan,

M:Ömer hadi bırak artık, olan sana olucak

Ben zaten bu kız için ölüme gidiyordum.

B:Birazda bana olsun, Melis

Polisin uyarılarını umursamadan kestim Görkem'in boğazını, sonra ard arda gelen kurşun sesleri

istediklerim, teker teker oluyordu. Murat geldiğinde bagajı açtı, Deniz kolları ve kolları bağlı bir şekilde, çıkardık bebeyi. Ağzındaki bantıda çıkardık, eski dostluğumuzun hatrına

B:Neden be oğlum, para için mi sattın beni? Sadece kağıt parçası için mi? Senin yüzünden az kalsın hapse giriyordum lan hiç mi utanmadın? he

D:Ben cidden hiç bir şey bilmiyordum Ömer lütfen sadece şu kolyeyi almam söylendi. Başka bir şey bilmiyordum.

Deniz'e bir şey yapamazdım,o kadar şerefsizlik yapsada bütün gücümle Deniz'in midesine vurdum. Yere düştü

B:Ödeştik

Şimdi, asıl önemli konuya gelelim Görkem ne yapsak acaba o bebeyi diye düşünürken, polisin siren seslerini duydum.

Birden her taraf parlamaya başladı.Her yer bembeyazdı, önümde bir yol vardı.O yola doğru yürümeye başladım, sağda solda geçirdiğim anıları görüyordum. ilerde bir kız vardı, küçük bir kız oraya doğru yürümeye başladım.

Yanına geldiğim zaman birazcık korkmuştu sanki, ayısına sıkı bir şekilde sarıldı ve benden uzaklaşmak için koşmaya başladı. Bende arkasından koşmaya başladım. ilerde bir erkek ve bir kadın gördüm, bunlar bu kızın anne ve babasıydı herhalde, babası kızı kucağına aldı

Baba:Ba Anne:An Ben:B

Ba: Ne istiyorsun kızımdan?
B:Ben sadece nerde olduğumu öğrenmek için soru sormak istiyordum.
An:Beyninin içindeyiz

Beynim mi? ne alaka mk

B:Peki ya siz kimsiniz?

Ba:Ben Ömer
An:Bende Melis

Bu Melis'ti lan tıpa tıp aynısıydı.

B:Melis?
K:Benim adım Melisa

Bu neydi şimdi kaderin bana bir oyunumuydu. Hiç bir şey yaşamamış bir kız, abisi,babası ve annesi kaybettiği bir şey yoktu. Allahtan,o gün numarasını istedim, verdi.Buluşmaya falan başladık. Melis'in kişiliğinin aynısıydı.Ne ben onu üzüyorum,ne o beni hee aklıma Deniz geldi.O da sanki biraz adam olmuş, kişiliği falan değişmiş. Görkem desem,o kim aq öyle biri yok Beynin bana uyguladığı kurgu gerçekten inanılmazdı. Melisa ile aynı üniversite ile aynı bölümü kazandık. Gerçekten,çok mutluyum, Emre desen profesyonel dövüşe adım atmış

Ben geldiğimde,ne oldu polis amca dediğimde, cinayet ve hırsızlıktan suçlusunuz dedi.Ben bir gibim anlamadım, babam "ne diyorsunuz memur bey" dedi. Annemde bir şeyler diyordu ama duymuyordum, öyle bir şok oldum ki,artık ne olduğunu anlamıyordum, karakola gittik, sorgu odasına, uzun bir bekleyişten sonra bir polis memuru geldi.

Bana Melis'in kolyesini gösterdi.

P:Bunu bir yerden hatırlıyor musun evlat?
B:Sevgilimin bana hediye ettiği kolye bu nerden buldunuz?
P:Melis'in babasının cesedinin üzerinde
B:...
P:Kendini savunmayacak mısın evlat

Arka bahçeye geldiğimizde, Melis birden
M:Ne oldu ki?
B:Ya biliyorsun sevgiliyiz, sana bir soru soracağım düzgün cevap ver tamam mı?
Melis'e biraz garip davranmaya başladı.
M:Tamam,sor
B:Senin eski sevgilin varmı?
Beklediği soruydu hareketlerinden anlıyordum, cevabı ben biliyordum sadece güven testine sokuyordum.Bir kaç saniye sonra cevap geldi.
M:Hayır

Şok oldum, Melis bana yalan söylemeye mi başladı. Peki,neden?

B:Tamam o zaman hadi sınıfa çıkalım.

Bu kız benden ne saklıyordu? Neden yalan söyledi? Yolsa beni sevmiyor mu? Aklımda deli deli sorular ben sınıfıma doğru ilerlerken

M:Beni sınıfıma bırakmayacak mısın?(Birazcık şımarmış bir biçimde)

B:Hayır
Dedim ve sınıfıma doğru ilerlemeye başladım, Melis bozulmuştu aklıma ilk tanıştığımız zaman gelmişti.

Görkem'in evini Melis tarafından öğrendim, Arda'nın arkası sağlamdır, topladı.10-15 kişi olayları anlattık bunlara, dahada bir heveslendiler. Hepimiz yerlerimize geçtik,3-4 tane silahlı koruma vardı. Aniden önlerine çıktık,ne yapacaklarını şaşırdılar silah çekemediler. Bahçelerine girdik, dublex olduğu için biraz zor olacaktı.Ben koşarak arıyordum bildiğin, havuza baktım yok, içeriye girdim Görkem'in babası ne oluyo diye üzerime atladı.Bir omuz attım düştü, gözüm hırstan bildiğin kör oldu. Sadece görkemi arıyordu gözlerim, odasına girdim. Kapıya doğru nişan alıp pusmuştu. Yaklaşma vururum diye tehdit ediyor. Küfürler savuruyordu, fakat ben bunu hesaplamaz olur muyum, emre arkada ki pencereden içeriye girdi. Kafasına bir darbeyle bayılttı. Görkem tamamdı. Umarım Murat için herşey yoluna gitmiştir.

Okul bitinceye kadar hiç dışarı çıkmadım, kızgındım Melis'e niye bana yalan söyleme ihtiyacı duydu ki?
Okulun son zili çaldığında hemen dışarı çıktım, hızlı adımlarla okulun çıkışına geldim. Melis'e gözükmemek için komik duruma düşmüştüm. Okuldan çıkmadan önce, etrafa baktım. Arabanın içerisinde güneş gözlüklü biri vardı.Bu beni sınıfta dövtürten çocuktu. Gördüğümü anlayınca bana el salladı. Herkes bildiğin benle dalga geçiyordu.

Ne diyebilirdim ki,büyük bir planın hedefi olmuştum bildiğin, Deniz'in arkadan dayarken aldığı kolye, katilde kolyeyi Melis'in babasını üzerine yani ne diyebilirim ki

Zar zor olanları anlattım, gerçekten zordu benim için ama anlattım işte, birkaç saat geçtikten sonra polis geldi ve çıkabileceğimi söyledi nasıl diye sorduğumda kız arkadaşın sayesinde diye cevap verdi.

Çıktığım zaman karşımda o güzel Melis duruyordu.Tam sarılmak için yaklaştığımda

Çek o pis ellerini üzerimden

-8 YIL SONRA-

Nur topu gibi bir kızımız ve 2 yaşında bir oğlanımız vardı. Arabaya bindim, çocuklarıda bindirdim yola çıktık. Yaklaşık yarım saatlik yolculuğun ardından, gelmiştik.Kızımın elinde çıçek,ve oğlanımın elinde gül, bendeyse papatya vardı. Yürümeye başladık,ve istediğimiz yere gelmiştik.Üstünde Melisa *** yazan bir mezar taşı, çocuklar çiçekleri mezarın üstüne bıraktılar. Bende bıraktım ve sohbet etmeye başladık.O kadar rahatlatıcıydıki, bütün stres üzerimden kalkıyordu. Peki o neden burdaydı? Görkem isimli biri arabayla çarptı. istesem onu oracıkta öldürürdüm fakat çocuklar, aynı hatayı tekrar yapmak saçmaydı. Ders çıkarmam zor olsada öğrendim. Olsun biz böylede mutluyuz,
Çocuklarımla, Melis ve Melisa'nın yanımda olduğunu hissedebiliyorum

SON

Bu hikayede en ufacık, heyecan,üzüntü yaşattıysam ne mutlu bana

Hikaye hakkındaki düşüncelerinizi buraya yazın (örn:Böyle saçma final mı olur aq)

Yeni bir hikaye açarım belki

Nick6 girerseniz çok iyi olur

Arda'nın arabasının bagajına attık. Görkem'i, o 10-15 kişinin hepsine teşekkür ettim,bin kişi onbin kişi olsada fark etmezdi. Arda arabayı bize emanet etti. Emre ile ben arabaya bindik.En yakın dağlık bir arazi varsa oraya gittik. Murat'ı aradık, gittiğimiz yeri söyledik.2 saatir bizi bekliyormuş aq, o kadar mı kolaydı amk neyse, yoldayken bagajdan sesler gelmeye başladı. Anlaşılan kendine gelmişti,iyi iyi, yakında sonsuz bir uykuya varacaktı.Biz yerimize gelmiştik, beklemeye başladık. Sıkıntıdan çıkardım Görkem'i dövmeye başladım, sinirdin az kalsın öldürecektim, Emre sakin olmamı söyledi, aynen birazdan yaşayacakları bunların yanında hiç kalacaktı.Çıkardım bir bıçak, gömleğimden bir parça kopardım ağzını bağladım.

Lan oğlum ne çalıntıymış lan onuda ben yazdım amk, hikayenin orta ve sonlarını değiştirdim.

Özet:Kendi hikaye mi çaldım
(bkz: Size öl dese)

Malafatını koparmaya başladım, evet gerçekten çok fazla bağırıyordu. Ağzını bağlamıştık en azından, kopardığım zaman üstüm full kan olmuştu. Bağırmaya devam ediyordu,diz üzerine çöktü ağlamaya başladı. Görkem'in evindeki güneş gözlüğünü yanıma almıştım, arabadaydı.Arabadan çıkarıp taktım, yanına geldim bir dizim yere değicek bir şekilde eğildim. Güneş gözlüğünü çıkardım.

B:Sen bu yaşadıklarının çok daha fazlasını hak ediyorsun biliyorsun demi?

Gözlerini yere indirdi, ağlamaya devam etti.Biz hala Murat'ı bekliyorduk niye hala gelmedi diye düşünürken ordan araba belirdi. Murat'lar gelmişti.