-
76.
+1incek tarafları.. ormanlık, tarlalar. o dönem pek bir tenha, şimdilerin rezidans ve villa mekanı. karakusunlar mevkiinde aracı durdurup indik, eski bir su yalağı kenarı, halen durur. beyaz hırkalıyı çıkardık, yarı baygın, ağız yüz dağılmış. "pek bir para da çıkmadı" diye hayıflandı aylin (hayıflanmak?)
"bıçak sokacaktı ya, şerefsize bak" dedi hamza, diz kapağına tekme savurdu hırkalının, adam sadece inledi, uyuz it gibi.
yere çöktü, yüz üstü devrildi. "abi bırakın... "
"neyini bırakim lan?" hidayet abi yüzüne doğru eğilerek.. "neyini bırakim? sen bize geldin oğlum, biz seni tanımayız etmeyiz.."
"abi şeytana uydum.. nolur.."
"bu kaçıncı uyma lan? şeytanın işi gücü yok seni genç kızlara mı salıyor lan?"
kaçıncı??
eleman toprak yolda, taunusun yanında yerde yatıyor. öğle vakti. güneş, eh fena değil. gölgelerimiz üst üste.. gözlerim şimdi beyazdan çok kızıla çalan hırkada "tanıyor musunuz bunu?" -
77.
+1"malatyalının adamı", ayağıyla dürttü hamza. "de mi lan?"
"abi yok ilgim"
"bari yalan söyleme köpek" ayak topuğuyla çenesine vurdu hamza, sanırım kırdı, elemanın ağzı kan doldu, konuşamadı.
hidayet abi bana döndü "napalım? bırakalım mı?"
"başkasına musallat olmaz mı.."
aylin taunus'un kapısını açtı, içeri geçip kapattı. hidayet abi "olur.. şerefsizlik kanında var, olur.." dedi.
hidayet abi adamın çenesinden tuttu, yüzünü yüzüne yaklaştırdı "başkasının hayatını karartma diye, biz senin ışığını alıyoruz, gene merhametliyiz ki canını almadık, hadi iyisin"
göz gerçekten yumuşak sanırım. -
78.
0panpam eline bileğine kuvvet ne güzel yazıyorsun be. yaz panpa yaz akıyor mübarek hikaye
-
79.
+2yol boyunca beynimin zonkladığını hissettim. sağlı sollu. kalp tüm kanı kafaya pompalıyor. her atışta gözümün önünde şimşekler çakıyor. aydınlık, karanlık, aydınlık, karanlık.
olanlar sanki hayalmiş gibi. ben bu arabada yokum. film izlercesine. hani takla atsak, bana bir şey olmayacak gibi.. her şeyin dışındayım..
yannanıma dışındasın.
hidayet abi "hayat kurtarıyoruz" dedi.
"hı.."
"bunların adı adi suç. adi? tecavüzün, ırza geçmenin, huur parası için adam bıçaklamanın adı adi suç.. biz hayat kurtarıyoruz."
..
"merak etme ölmez" dedi hamza, "bunlara bir şey olmaz.. en azından bizden dolayı ölmez.. ikisini de dilendirirler, hazır kör, muhtemelen bir kaç kez ırzına da geçerler bir köprü altında, bir gün kendisi gibi bir it veya bir tinerci, önce giber sonra saplar bıçağı... "
o gün çok adil gelmişti.. -
80.
0Rezerved
-
81.
0Konya yolundan Emek'e dönerken, mavi gömleklinin parkta çalıların arasında, beyaz hırkalının yalağın yanında, gözleri oyulmuş biçimde görüntüleri kafama saplandı.. Üçüncü sayfa haberi gibi, adliye muhabiri raporu. Sanki ben orada yoktum, sanki faili meçhuldü de, bir sabah ekmeğe sarılı gazete kağıdında okumuşum gibi.
Miğdemde bir yanma hissettim, çamaşır makinesi gibi, sık-bırak sık-bırak, öğürtü geldi, yutkundum, tüm yemek borum yandı, tekrar öğürtü geldi, elimi ağzıma bastırdım, ön koltuğun altına kapandım, dudaklarımın kenarından sabah yediklerim, mide asidiyle beraber fışkırdı.. -
82.
0Büyük harf - Küçük harf gelmiş inci'ye lan. Tikkat edelim öyleyse..
"Sıçtın batırdın lan" Hidayet Abi bir paket Petrol Ofisi mendilini uzattı, daha doğrusu ağzımın içine soktu. "Al lan şunu"
Araç kusmuk kokuyordu, ayaklarım paspasın üstünde, kusmuğun içindeydi, Aylin'e rezilliğimi takmıyordum bile.. Rahatlamıştım.
Hamza aracı apartmanın önüne çekti, indiler. Benim taraftaki kapıyı açtı, anahtarı elime tutuşturdu "temizlet gel".
Bir süre daha kendi kusmuğuma bakarak oturdum. Canilik miydi? Yoksa adalet mi?
"Göz oymak ne lan??"
Kendi kendine konuşmak da insanı rahatlatıyor. -
83.
0Ya yakalanırsak? Adamları öylece bıraktık. Yakalanırsak ben bir şey yapmadım. Gerçekten yapmadım. izledim.. Suç mu? Belki. Ama mecbur kaldım derim, zorla zütürdüler. Bu adamları tanımam, sadece araçlarına bindim. Ya Hakanlar? Adamların zütüne demir soktular lan. Demezler mi bu da onlarla beraber gitti diye?
Avucuma baktım, anahtarı öyle bir sıkmışım ki, elimde izi çıkmış kırmızı çizgi çizgi. Kaçsam mı? Valla kaçsam mı? Araç da bende. Karakola giderim.Her şeyi anlatırım. Koçhisar'ı geçtikten sonra aracımızı durdurdular, arkadaşlarımı darp ettiler, beni kaçırdılar derim. Bugün de zorla suçlarını izlettirdiler??
Suçu niye izletsinler lan?
Ne bileyim dıbına koyim.. -
84.
0Peçete tomarını paspasa bastım, kusmuk beyaz kağıdı gibti attı. Vıcık vıcık kağıt peçete topunu hiç iğrenmeden, elimde sıka sıka tekrar bastım, silebildiğim kadarını sildim, kapıyı açıp kaldırıma bıraktım, dışarı çıktım.
Ankara akşdıbının soğuk havasını ciğerlerime çektim, göğsümü yaka yaka. Bir anahtara baktım, bir de apartman girişine. Kimse yoktu. Şoför koltuğuna geçtim, kontağı çalıştırdım, aracı geri geri otoparktan çıkarmaya başladım.
Daaaaaatttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttttt... “Sana ehliyet veren kursu gibeyim şerefsizzz!!” -
85.
0Frene bastım, dikiz aynasından bir panelvan gördüm, beyaz. Çarpmış mıydı? Sanmam, ses gelmedi. indim aşağı, kaportaya bakmak için. Panelvandakiler de indiler, iki kişi. “Ucuz atlattık” dedim, “ağzını gibiim” dedi biri, yakamdan tutup kendine çekti, ardından burnumun üstüne bir kafa attı. Taunus'a çarpıp yere düştüm. Burnumdan kan boşaldı, nefes alamıyordum. “gibtiğimin sarhoşu”.. Geri panelvanlarına binip hareket ettiler.
Taunus'un sol ön tekerine yaslanmış, oturur vaziyette, kusmuk dolu kıyafetlerle, kan boşalan burnumu tutmuş..
ağlıyordum.. -
86.
0Önümde bir karaltı durdu. Başımı kaldırdım. Hidayet Abi. “Anahtarı ver, ben hallederim” dedi. Ağladığımı gizlemek için yüzümü sildim, “şerefsizler iki kişiydi” dedim. “Boşver” dedi, anahtarı aldı.
“Hadi kalk”
Doğruldum. Kenara çekildim. “Sen yukarı çık, ben giderim.” Beklemeye devam ettim. Yukarı çıkıp napacam amk kusmuk, kan ve göz yaşı ile. Ezikliğin dibine vurmuşum.
Şoför kapısını açtı, tam oturacakken bana döndü. “istersen gel, beraber gidelim” dedi. “Biraz laflarız.”
Başım önüme eğik, yan koltuğa geçtim. -
87.
0Hava iyice kararmıştı, Taunusların içi karanlık olur, ergenlikte sevişmeye gittiğin ama sonuçta bir mıncık bile atamadığın sinema salonları gibi. Hidayet Abi'nin ne yüzünü ne mimiklerini görebildim, hoş, o da beni görmedi elbet, rahattım. (sevişmedik lan)
Bir süre sonra Bosna Hersek yokuşuna çıktı, Taunus zorlandı, gibtiimin aracı. Bununla gaz yemeyince Cinnah'ta bir Suriye cipinin (o zaman Suriye daha dost ve kardeş ülke idi) arkadan bana gömmüşlüğü var. Konuşalım diye yol kenarına çektim, baktım cipler iki oldu, el kol hareketleri ile elemanlar indi, araçlardan birinde de sarışın bir bağyan var (belki Rus) dedim “oğlum bunlar senin ağzına sıçacak” baktım plaka da SY ile başlıyor, bastım gaza, ara sokaklarda kayboldum.
“Biz iyileri korumuyoruz. Kötüleri temizliyoruz.” -
88.
0“Anlamadım abi?”
“iyi anladın.. Oğlum bak..” burada biraz durdu “Sen saf değilsin, salak da değilsin. Dün o iki zibidiyi biz..” jık.. jık.. jık.. “..harcumar ettik, kılın kıpırdamadı. Elemanları sevmediğin için mi?”
“Abi dedim ya, Ankara'ya gelmem lazımdı..”
“O değil.. Neden o değil. Hakettiler. Bunu bildiğin için, hakettikleri için arka koltukta oturmaya devam ettin.” -
89.
0Kırmızıda durduk, tam yedinin çıkışında, göbekte. Üç dört araç Balgat istikametine döndü. Hidayet Abi'nin konuşmaya devam etmesini bekledim.
Vitesi değiştirdi, motoru boğarak hareket ettik.
“Hiç bebek sevdin mi?”
“Yiğenim var.. iki yaşında”
“Her insan bir zamanlar bebekti.. çocuktu.. az önce seni hırpalayan serseri takımı.. üç kişi mi dediydin?” yarım ağız gülüyordu.
“dört” dedim sırıtarak.. “belki beş” Dudaklarım gerilince ağzım acıdı, yüzüm buruştu. -
90.
+1“en az beştir tabii” dedi. “işteo beşi de bir zamanlar bebekti lan. Anlıyor musun? Bebe lan bebe. Bir gaste parçasının çıkardığı hışırtıyı dinleyip salak salak gülüyorlardı. Anası alkışşş dedi mi el çırpıyordu, ota taka salak salak sırıtıyordu lan. En büyük keyfi televizyonun kumandasına emeklemek..” Durdu. “Dinliyon mu la beni?”
“Dinliyorum abi.”
“Anlıyon mu peki?”
“... ”
“parlementteki huurlar misal.. hepsi aynı, anlıyor musun? Üç kuruşluk bez bebeğe bakıp agu diyen yavrulardı. Bugün parktaki iki züt.. Hepsi lan hepsi diyorum. El kadar masum yavrular. Sümüğünü somuna katıp yiyen bebeler.. Peki noluyor la? Noluyor büyüyünce? O masum yavrular nerde oğlum? Ot değil ki insan kendi kendine yetişsin..” -
91.
0"şimdi anladın mı?"
"doğru diyorsun abi."
"lan doğrusunu değil, yaptıklarımızın nedenini anladın mı?"
"hayır."
"açık sözlü züt."
anıttepe'de bir oto yıkamaya girdik, hidayet abi işçilerle selamlaştı, anahtarı bırakıp çıktık.
yıkamacının önünde bir sigara paketi çıkardı. bana uzattı "yok.." dedim.
bir dal çıkarıp ağzına zütürdü. yakmadan. sigarayı ağzında sağa sola oynatırken konuşmasını sürdürdü:
"nasihatle beynini gibmeyeyim.. ben burdan başka bir yere geçiyorum. arabayı alır emek'e gidersin. akşam erken yatın, rauf da gelecek. sabah altıda işimiz var."
yağmur başlamıştı. -
92.
0panpa neredesin bu akşam yazıcan mı, merakla bekliyorum iyi yazıyorsun
-
93.
0panpa seni bekliyoruz da
-
94.
0Başlık takip dıbına koyim müthiş gidiypr
-
95.
0Sigara içmem. içki? Yok.. Karı-kız? ıh. Bildiğin süt çocuğu, şehir evladı. Anadolu'nun züt kadar bir ilçesi bile olsa şehirdi benim için. Söke'yi, Şereflikoçhisar'ı, Misis'i veya Beypazarını alın. Akşam ezanının eve dönüş çağrısı olduğu, boyacı çocuklar sokaktan geçerse "topu saklayın boyacılar geliyor" diye bağıran, en büyük hedefi büyük arsada mahallenin abileri ile top oynamak (o da kaleye koyuyorlardı ha) olan bir çocukluğum oldu lan.
Karıncayı incitmezdim, bir gün orta okulda üst dönemler iki yavru kediye max çubuğu sokmuşlardı da zütten, gidip hocalara isim isim şikayet ettiydim.
Şimdi, bu yağmurun altında napıyordum lan ben?
Kaç.. Aklımı gibeyim, kaç!