Selim abi aslen Bartın Amasra'lı olup emekli anne ve babanın tek oğluymuş. Derslerinde hep yüksek başarılar göstermiş ve geleceğin en iyi tarihçilerinden biri olarak bakılıyormuş. Selim abinin Babası zamanında çok iyi yatırımlar yaparak, emeklilikten sonra bi apartmanda iki tane daire almışlar birini kendilerine diğerini selim abiye, selim abi işi biraz serseriliğe vurup okulu bırakmış. bartında Turkcellde satış danışmanı olmuş. 2 ay içinde beklenenin çok üstünde satışlar yaparak iyi primlerle kendine bi araba almış. Dışardan bakıldığında Selim abi hayatı çok rahat ve güzel gibi görünsede Çocukluktan beri aynı mahalede büyüdüğü Damla adında bi kıza aşıkmış. Selim abi onun için ölüp bitsede duygularını ona karşı hep bastırmış. Çünkü damla onu sadece mahaledeki bi arkadaş ve bir kardeş olarak görüyormuş. Bu arada selim abi namazında niyazında biri.

Neyse gel zaman git zaman selim abinin bu aşkı gitgide büyümüş daha fazla sığamamış kalbine. Bu küçük şehir artık ona Dar karanlık ve derin bi kuyu gibi gelmeye başlamış. işi gücü salmış serseriliğe başlamış, eski selimden eser kalmamış, bu kız onun hayatına direkt etki etmiş.

Neden kızla konuşmadın abi diye sorduğumda. 'Beni arkadaş kardeş olarak gören bi kıza nasıl açılabilrdim, bizim mahale küçük kulaktan kulağa gider ve mahalenin namusuna leke sürüyorum diye dışlanırdım, ne kadar sevsemde ölüp bitsemde Gururumu çiğnetemezdim' dedi.
Ve devam etti ;

Ailesine bu şehirden gidip başka şehirde yaşamak istediğini söylesede ailesi buna hep karşı çıkmış. Bir gün Kafası esmiş önce arabayı satmış, daha sonra bir emlakçıda evi satışa çıkarmış. Ailesi bunu öğrenince Babasından hokkalı bi dayak yiyip sokağa atılmış. 3 gün sokaklarda kalmış. daha sonra emlakçıdan telefon gelmiş, Eve alıcı çıktı diye. Ailesinden gizli evi satmış. Bir gün babası evde yokken eve gitmiş. annesine herşeyi anlatmış. Annesi bu şehirden gitmesi için tek bir şart koşmuş.

'Eğer gerçekten seviyorsan bu kızı al karşına konuş, olur yada olmaz, madem gidiyosun, açılmakla bişey kaybetmezsin' diyip, Peygamber efendimizin 'Seven sevdiğine sevdiğini söylesin' hadisini hatırlatmış. Selim abi akşam üstü mahalede dolaşırken damlanın markete gittiğini görmüş. peşinden gidip 'senle bişey kouşacağım' demiş. Damlayı alıp boş bi yere zütürmüş.

Ve hissettiği herşeyi ona karşı olan tüm duygularını tek tek anlatmış.