Ben GiA.

gayri intihari adam 2

Öncelikle bu başlıkta size kız tavlama gibi saçmalıklardan bahsetmeyeceğim.

Saçma sapan taktiklerden söz etmeyeceğim.

Manipülasyon gibi sadece okunarak, profesyonel yardım almadan yapılacak pgiboloji saçmalıklarından bahsetmeyeceğim.

"Sadece hayat felsefesi ve vizyonunuz hakkında bir şeyler söyleyeceğim."

Bugüne kadar yazdığım hikâyelerden sonra bana kitap önerisi üslup vs hakkında sorular gelmişti ve teker teker yanıtlamıştım. Şimdi hepinize buradan sesleneceğim.

Sayfalara yazı da yazmayacağım.

Başlığı bilim altıncısına açmamın nedeni de Maslow'un temel ihtiyaçlar hiyerarşisine göre ilerleyeceğiz.

Evet başlıyoruz. Rezleri alın.

Evet kabul görme, sevilme, ilgi çekmek de bir ihtiyaçtır tabi bir iki üst katmanda.

Ben de şu an bunların hiç birini bu başlıkta göremediğim için yazma şevkim kırılıyor. Duvara anlatıyorum sanki.

Başlıkta beni övün ilgi gösterin falan demiyorum tabi ki. Sövseniz de gibimde değil. Şuraya üç beş kişi toplansın yazmaya devam edeceğim.

Her zaman demişimdir. imam-hatip okulları yerine şu ülkeye daha fazla kerhane yapılsa milletimiz daha fazla gelişecek diye. Nice köklü okulun yerine imam-hatip açtılar. Evrimi müfredattan kaldırdılar. Ülkedeki okulları medreseye çevirdiler. Bakın arkadaşlar, abazalar,inciciler,tak böcekleri, sürüngenler, fetişistler,dinciler, sağcılar, solcular.. dine sığınarak ilerleyemezsiniz.

Neden var olduk sorusuna, allah yarattı diye cevap verirseniz sizden bir tak olmaz.

Neticede hepimiz bir hayvanız. Evet "HAYVAN" Bunu aklınıza sokun.

Hepimiz başta primattık.

Bunu idrak ederseniz her şey biraz daha basitleştir.

Neyse konuyu dağıtmadan cikse gelelim.

ilk önce bu sorunu aşmanız lazım. Bazıları din baskısından korktuğu için cinsel birliktelik yaşamıyor, bazıları asosyal olduğu için yaşa(ya)mıyor, bazıları da xx kromozomluları (amlıları) gözünde allah yaptığı için yaşayamıyor.

Temel ihtiyaçlar hiyerarşisi şu şekilde.

Temelde fizyolojik ihtiyaçlar, güvenlik ve bilim insanları tarafından ne kadar tartışılsa da ciks var.

Evet eli gibinde abazanlar size sesleniyorum "ciks" var. ilk başta bu konunun üzerinde tartışacağız.

http://c12.incisozluk.com...11500/2/2520472_of183.jpg

"MUTLULUK" dediğimiz kavramı bir şeye bağlama.

Çünkü onu elde edersen ASLA mutlu olamazsın. insan açgözlüdür. Ulaşınca başka bir şey istersin bu da olursa mutlu olurum dersin ama olursa yine mutlu olamazsın.

Bu kız benim olsun mutlu olurum dersen o kız senin olursa da mutlu olamazsın senin olmazsa da mutlu OLAMAZSIN.

Ortada bir tak yokken de mutlu ol dıbına koyayım.

Zaten kimse sizin olamaz. Sadece yanınızda olur, bedeni sizin olur, duyguları sizin olur ama insanlar mal değildir.

Kimseye sahip OLAMAZSIN.

Kimseyi de kendine sahip YAPMA!

böylece kendine saygı duyarsın ve başarı elde edersin.

Evet bunları da halledince "ait olma ve sevgi" kısmına yükseliyoruz.

Şimdi ben burada size derdinizi sorsam, kiminiz "param yok" der. Kiminiz de "sevgilim yok" der.

Şimdi parası olmayan adamın sevgili umrunda değildir. Çünkü temel ihtiyaçlarını karşılayamamıştır. Eğer karşılarsa artık sevgi aramaya başlayacaktır.

Bu arada çok istisnai olarak bu kademelerin yer değiştirdiği insanlarda görülmüştür. Mesela fizyolojik ihtiyaçlarla sevgi kısmı yer değiştirir ve adam açlıktan ağzı koksa da sevgili derdine düşer.

Yapmayın dıbına koyayım.

Eğer böyle durumda olan birisi varsa pgiboloğa gitsin.

Şaka la şaka sakın gitmeyin. Prozac verir başından savarlar ergen imajı verirseniz. Buraya yazın derman olmaya çalışalım.

Derman olmaya çalışalım derken her konu için geçerli. Mesela yazın derdinizi veya liseli binler için diyorum, hayalinizdeki mesleğin zorluklarını falan sorun. O mesleği icra edenler varsa yardımcı olsunlar. Burada başlığı ben açtım ama benden beklemeyin her şeyi. Bana soracağınız soruları az çok tahmin ediyorsunuzdur. iyi olduğum konularda yardımcı olurum.

Derdi olan varsa yazsın yine aynı şekilde. Çünkü bir sorun çözülmeden ileriye gidilemez. Sorunlar çözüle çözüle en üst noktaya yani "kendini gerçekleştirmeye" gidilebilir.

Çok duymuşsunuzdur bunu ama anldıbını hemen hemen kimse bilmez.

Sabırlı olun. Oralara da geleceğiz.

Nietzsche'nin "üst insan" kavrdıbına ulaşacağız.

"Ait olmak."

Geçen dolmuşta giderken rast geldim, adamın teki Facebook'ta gezinirken bir gönderiye bakıyor. Gönderiyi paylaşan sayfanın adı aynen şu şekilde; "rakı içmeyi sevenler."

Böyle saçma sapan sayfalar var. Yok bilmem uyumayı sevenler derneği.

Aslında bunun anlamı ait olma duygusunu hissettmektir.

Mesela sigaraya çoğunuz lisede sigara içen arkadaşlarınızın ortdıbına girebilmek için başlamışsınızdır.

Herkes bir şekilde bu duyguyu hissedebilecek bir şeyler bulur. En basitinden incide yazarsınız ve kendinizi incici diye adlandırıp bir gruba dahil olursunuz.

Bir dine inanmak da insanın bu duygusunun sonucudur. insan inanma ihtiyacı duyar.

O yüzden binlerce din vardır.

Bir dine inanmayanlar da inanmamaya inanır.

Ama inanır bir şeye.

Gel gelelim nasıl bir gruba dahil olacağınıza karar vermeye.

Hemşire misin sen çılgın huur evladı

Öncelikle kendi benliğinizi kaybetmeyin. Onlar gibi değil kendiniz gibi yaşayın.

Kusturmalı Boşnak saksosu çekin demiyorum size dıbına koyayım sadece kendiniz olun.

Mesela dizi karakterleri saçını üç numara yapıyor ve yakışıklılık algısı buna göre şekilleniyor. Kızlar için gidip saçınızı üç numara yapmayın. Nasıl rahatsanız öyle olun.

Mesela nick altımda bkz şeklinde bir başlık var. Oraya adıma Instagram hesabı açanların ss sini koydum.

Şimdi bunu yapanların düşüncesini ele alalım.

Popüler olup bir yere ait olma isteği uyanıyor bu elemanlarda. Sonra başkasının ismini kullanarak tatmin olma duygusunu yaşıyor.

Yapmayın dıbına koyayım. Gece gündüz şurada duracağıza gidin bir müzik aleti çalmayı öğrenin. Bir müzik atölyesine 'dahil olun'.

Hadi en kötüsü ben kimim lan (popülerlik açısından) gidin enlargeyourpenis adına falan sahte hesap açın.

ciks konusunu aştıktan sonra otomatik olarak bir seviye daha yukarı çıkacak ve sonraki basamağa geçiş yapmak isteyeceksiniz. Ülkemizde bu konu bir ütopya olduğu için burayı biraz uzun tutacağım.

Öncelikle hayvan gibi otuz bir çekmeyi bırakın. Böyle yaptıkça her kız gözünüzde bir cinsel obje gibi duracak ve gidip merhaba bile demek sizin için zorlaşacaktır.

Görüyorum bazıları başlık açıyor otuz bir orucu falan diye. Böyle bir şey yok beyler. Çekmeyeceksiniz diye bir şey yok. Çekeceksiniz dıbına koyayım. Başka yolu yok.

Ama abartmadan.

Spermin ne kadar yararlı bir şey olduğunu bilmeyen yoktur. içinde bolca çinko ve protein bulunur. Şimdi siz cips ve kolanız eşliğinde sürekli çekerseniz sperm üretmek için kullanılan çinko vücudunuzda olmadığı için kemiklerinizden alınacaktır.

Zayıflayıp, gerizekalı olup eriyeceksiniz.

Abartmayın o yüzden.

Başta dediğim gibi size kız nasıl tavlanır gibi şeyler anlatmayacağım. Bunları anlatan bir çok kişi var gidin okuyun belki yararlı bir şeyler söylüyorlardır bilmiyorum. ihtiyacım olmadığı için okumadım ben.

Ama ciks yapın ve kafanızda şu problemi çözün ki hem şu abazanlık üstünüzden gitsin,hem gözünüz am görsün hem de bir üst seviyeye çıkabilesiniz.

Şimdi diyeceksiniz ki çalışırsak ders çalışmayız vs.

Türkiye'deki eğitim sistemi malûm. Ezberle ve sınavdan sonra unut. Sonra da mezun. Ders çalışmaya vaktim olmadığı halde dün girdiğim iki sınavdan da en az 100 üzerinden 70 bekliyorum.

Neden mi?

Çünkü hafızam iyi dıbına koyayım. 15 dakika baktığım notu hemen ezberliyorum.

Sözlükte bazen girer milletin nick altını sonra da entrylerini okurum. Sonra aklımdan çıkmaz. Buradaki saçma sapan insanların kaç kilo olduklarını, hangi okulda hangi bölümü okuduklarını bile biliyorum.

Ben üstün zekalı mıyım?

Değilim amk.

Sadece bazı konularda kendimi geliştirdim. insan beyni gelişmeye açıktır. ilerleyen bölümlerde buna da değineceğim.

Evet "ait olma ve sevgi"den devam ediyoruz.

Çoğu insan bu noktada tıkanır. Çünkü şu aşk denen duygu müsveddesine kapılan çok insan var. Duygu müsveddesi diyorum çünkü her duygu beyinde yaşanır ve KONTROL EDiLEBiLiR!

Siz beyninize "o benim her şeyim, onsuz yaşayamam." Diye empoze ederseniz o sizin her şeyiniz olur ve o gittikten sonra gerçekten yaşayamazsınız.

Bu nokta çok önemli. Sevgiyi hissedersiniz. Yanınızdadır. Sonraki basamağa geçip başarılar elde edersiniz ama o gidince çökersiniz.

Bu piramitte yukarı çıkmak KOLAYDIR.

Ama aşağı inmek kadar zor bir şey yoktur.

Zamanında ben de yaşadım. Bu basamaklarda kapıcı oldum ki anlatıyorum.

Bıyık büküle büküle kaytan insan gibile gibile şeytan olur demişler dıbına koyayım. Neyse.

Her basamağı sağlam yerine oturtun. Bu kocaman "SEVGi" basamağını tek bir kişiye atfederseniz yannanı yersiniz.

Mesela aile.

Ailenizden sevgi alın. Aile sevgisi görmezseniz ileride çok büyük kalıntıları olur sizde.

Kendimden biliyorum ben ne anne ne bana sevgisi gördüm hatta hiç olmadılar ve bunlar bende koca bir boşluk olarak kaldı.

Sonra bu sevgi basamağını tek bir kişiye atfettim ve olanları tahmin edersiniz..

O yüzden şimdi 3-4 kişiden alıyorum bu sevgiyi. Biri giderse biri var. Kimsenin duyguları ile de oynamıyorum. Açık konuşuyorum onlarla.

Şu zamanda sevgili denen olaya ne gerek var?

insanlar da tek eşli varlıklar değillerdir doğaları itibariyle.

Bu demek değil ki gavat olun. Siz ne demek istediğimi anladınız kısaca.

Asosyal huur çocuğunun teki gelmiş sen kimsin de kasıla kasıla yazıyorsun diyor.

Lan ben senin gibi gece gündüz entry mi giriyorum?

Benim hayatım buradan mı ibaret asosyal bin?

Tanıyan tanır tanımayan tanımaz. Ben gelir arada hikâye yazar. Bir iki entry girer giderim.

insanlara bir şeyler katmaya çalışırım.

Herkesin de olmasını istediğim gibi ben kendi hayatımın tanrısı ve başlıklarımın peygamberiyim!

Size indirdiğim vahyi anlatırım ve sonra gibtirip giderim!

Nesilcilik mi yapacaksın?

Ne katıyorsun sen sözlüğe?

Burayı kötüleyeceğinize sahip çıkın eski günlerine döndürmeye çalışın burayı. Birçok kaliteli yazar ergen veletler yüzünden gitti ama yine de bir şeyler yapılabilir.

Buradaki yazdıklarımı wattpad'da ekşide şurada burada yazmıyorsam bir anlamı var. Tanınmak ve popüler olmak amacım değil. Bir şeyler katmak istiyorum insanlara.

Burada daşşak muhabbeti çevirebiliyoruz.

Sen git de ekşide daşşak de bakalım.

Ekşi hesabın yok mu diyeceksin?

Ekşi hesabım da var henüz bu nickle olmasa da. Ama yazmıyorum bunları orada.

Eskisi kadar özgürlük kalmasa da en özgür platformlardan bir yer burası.

At gibi tepinin ama değerini de bilin.

Neyse konuyu dağıtmayalım. Devam ediyorum.

Evet sonraki konumuz "Emniyet, güven, düzen ve değişmezlik"
Şimdi buradan ne çıkarabiliriz?

Emniyeti konuşmaya pek gerek yok bulunduğumuz çağ itibariyle. Ormanda yaşamıyoruz ve çoğumuzun peşinde mafya yok.

Güven de aynı şekilde.

Gel gelelim düzen ve değişmezliğe.

Her insan bir düzen ve değişmezlik ister bilinçaltında. Her ne kadar farkında olmasa da.

Mesela bir mekana çay içmeye gideceksiniz. Hep gittiğiniz bir yer vardır. Çünkü orada tanıdık yüzler vardır. Bir düzen kurmuşsunuzdur.

Sigara içersiniz hep aynı marka.

Alkol aynı şekilde.

Bir maaşa sahip olmak isterseniz ki hayatınızın devamında zorluk çekmeyesiniz. Maaşınız olursa güvende hissedersiniz kendinizi bu konuda.

Eskiyi özlersiniz. Eski çizgi filmleri, eski aşkları.. Düzenin değişmesi sizi rahatsız eder.

Bilmediğiniz mekanın bilmediğiniz raconu sizi rahatsız eder.

Bilmediğiniz bir sigara markası sizi alıştığınız tattan mahrum eder.

O yüzden paranızı kazanmaya bakın. Maddiyat konusu aşamaz iseniz bir sonraki aşamaya geçmek sizin için zorlaşacaktır.

Mesela öğrencisiniz. Ben de öğrenciyim. Günde 10 saat uyuyorum. 10 saat çalışıyorum ve 4 saat de ders. Kendime pek vakit ayıramasam bile güvensizlik hissetmiyorum.

Mesela yarın 1400 lira maaş alıyorum ve rahatım.

Geleceğimi, gelecek ayı ve maddiyatı kafama takmıyorum.

Fedakarlık yapın ve o koca zütünüzü kaldırıp çalışın.

Liseli binler ise ders çalışsın. Burada vakit öldürmeyin. Dersleriniz iyi olursa gelecek kaygısı yaşamaz ve en basitinden şu bölüm garanti dersiniz.

Ego derken, kendinizi o kadar da gözünüzde büyütmeden ego yapın. Kimseyi büyütmediğiniz gibi.

Şişman mısın? Kendinle dalga geçmeyi bil. Konuştuğun kıza de ki mesela "mesaj atarsan seni de yerim."

Tipsiz misin? Kendini aşağılama ama saygı duy. Kabul et kendini ve başka yönlerini geliştir.

Milletin lafiyla oturup kalkma.

Mesela benim saçlarım uzun. Kes saçını top musun? Diyorlar.

Sanane dıbına koyayım diyorum.

Kendimle dalga geçiyorum ama kendimi sevdiğim kadar da kimseyi sevmiyorum.

Kurbağadan tek farkım saçlarımın olması dıbına koyayım.

Ben ülkenin en azılı huur çocuğuyum 😎😎

"Değer, başarı, kendine saygı"

Bunların üçü de bağlantılı kavramlar.

Kendinize saygı duyun. Egoist olun lan biraz.

En basitinden sevdiğiniz kız paralı muallaklere mi gitti. Adamın iPhone x'i mi var?

Kaç para ulan bir iPhone X?

En fazla 10 bin mi?

Sizin bir böbreğiniz nereden baksan 200-300 bin eder dıbına koyayım. Çıkarın vurun masaya böbreği ehehe.

Şaka bir yana ama kapitalizmin oyunlarına gelmeyin. Büyütmeyin markaları gözünüzde. Ha BMW ha Ford?
Ha iPhone ha Asus?

Marka değil kalite önemlidir. Bunların fiyatı her ne kadar paralel olarak ilerlese de işinize yarayacak olan bir ürünü alın.

Asus size yetiyorsa ne gerek var iPhone ye?

Sizin bir BMW'niz veya iPhone'niz olmadan da kendinize saygınız ve degeriniz olsun.

Sürekli sızlanan bir loser olmayın.

izlediğiniz ferrelardaki adamlar 30 dk da boşalıyor diyelim. Yengeye 5 dk yetiyorsa ne gerek var onlara özenmeye?

Saygı ve ego arttıkça başarı artacaktır.

Kendini gerçeştirme bölünde değineceğim üzere siz kendi hayatınızın tanrısısınız ve tanrılar aşk acısı çekmez!

Tanrılar iPhone kullanmaz!

Tanrılar ferre karakterlerine özenmez!

...

Evet en sonunda en üste çıktık.

"Kendini gerçekleştirme."

Bu bölümü parçalara ayırarak anlatacağım.

Biraz toplanın geliyorum.

Kendini gerçekleştirmek Nietzsche'nin deyimiyle "üst insan" olmaktır.

Burayı rahatsız olanlar okumayabilir.

Nietzsche der ki; "Tanrı öldü!"

En üstte siz varsınız. Bu besin zincirinde de böyle zekada da böyle.

Sizden üstün kimse yok. Tanrı bile yok!

Kendini gerçekleştirme her kişiye özel olan bir kavramdır. Çünkü her insan farklıdır ve bu yönlerini kullanarak bir sonraki seviyeye yükselmelidir.

Şimdi bu altın değerinde felsefi oluşumları size anlattığıma göre bir iki öneriden sonra başlığı bitiriyorum.

Küçük de bir sürprizim var.