size cinli bir anımı anlatayım mı

korkmayın iletişime falan geçmedik. geçtiğimiz yaz oldu yani okula gelmeden önce olayın üzerinden 3 ay oldu. neyse beyler öncelikle gizliilimler.tr.gg isimli siteden bu olayın analizini bile yaptım neyse. analizimi de söylerim. neyse olaya geçelim.

bizim köy biraz dağlık bir yerde. giresunda bilen bilir ermez yolu diye geçer. gelin kayası denilen yerin ilerisindeki köy. elma tepeye doğru giderken çardak yanı denilen bir yer vardır yolun üzerinde. ıssızdır baya insanlar orayı terk etti denilebilir. neyse arabayı park ettik indik toprak yoldan aşağı zaten bu civarlarda kalan 2 aile var. birisi de yolun üzerinde bir yerde kalıyor artık. o kadının evi var işte eski püskü ev kadın annemin akrabası sayılır. her bahçeye gelişimizde evinin önünden geçeriz ev bu sene geldiğimizde bir ayrı çökmüştü amk. evin tuvaleti bile yok düşünün. kadın o eve haftada 1-2 defa tarladaki ekinlerini kontrol etmeye falan geliyor. (domuz tehlikesi de var) neyse gittik annem çağırıyor teyzeeeeee diye evden ses yok kadının olmadığı bir zamana denk gelmişiz. neyse 2. aile de bizim bahçeden aşağı giden yolda patika yolun bitişinde yine bir yol var ve o yolun üzerinde onların evi. yakın yani korkmuyoruz ondan pek. bahçede 4 kişiyiz. annem kardeşim ben ve kardeşimin arkadaşının annesi. fındık toplama faslı başladı ben ve kardeşim dalları sallıyoruz falan sallama işi bittikten sonraya 3 çuval birikmişti bile annem dedi yavaştan çıkarmaya başla diye. hava da ufaktan sis atmaya başladı hava bulutlandı falan. içimde de bir gariplik hissettim

neyse beyler devam ediyorum bu partta bitiririm büyük ihtimal.

annem kolanla zütür dedi çuvalı yaptı falan kaldırdı ayağa beni şişman olduğum için (1.73 boy 132.5 kiloydum o zamanlar şimdi 120'ye düştüm diyet yapıyorum) yavaş git diye de uyardı. neyse patika yoldan o meşhur toprak yola çıktım. eve doğru hiç bakmadan direk yukarı çıkayım diye acele ediyorum derken kalbimin küt küt attığını hissettim. hava da sis attı zaten ortalık sessiz ıssız demiştim ya aynı öyleyiz. neyse yürüyorum hızlı gitmek çözüm olmadığını anlayınca. her gidişimde nefes alışverişimi duyar oldum o derece. neyse gidiyorum yol boyunca ama nasıl biliyor musunuz? hafiften rüzgar esmeye başladı falan sonra arkamda biri var sanki gibi hissettim durdum arkama dönsem mi acaba diye düşündüm ve sonra başladım besmele çekip felas nas ayetel kürsi okumaya. peşi peşine okudum hepsini. ikişer kez okudum peş peşe sonra rahatladım. ne zaman kendimi huzursuz hissetsem böyle yapıyorum artık. neyse olayın analizine geleyim.

oranın sahipli olduğunu düşünüyorum. hatta o evin önünden geçiyorum ya sallamadan hiçbir şeyi. bu cinlerin hoşuna gitmemiş olacak ki beni takip ettiler baktılar ben allaha sığındım peşimi bıraktılar. büyük ihtimal o bana yaklaşan (arkamda biri vardı sanki dedim ya) o da bir ifritti. (cinlerin lideri gibi bir şey işte) ben allaha sığındıkça o benden iyice uzaklaştı. o evin sahipli olmasından ağır şüphelerim var. hazineler falan olduğunu duymuştum o civarlarda büyük ihtimal cinler bazı evleri ele geçirmişler. bu arada bu olayı tek yaşayan ben değilim. eniştem de (halamın kocası) böyle şeyler yaşadığını anlatmıştı eskiden. arkama bakmadan karanlıkta koşa koşa eve gelmiştim diye söylemişti bize (babası ölmeden önce çardakyanında yaşıyorlardı babası ölünce taşındılar oradan)

bu arada hazine işine merak salanlar şimdi cuma namazı kaçırmaz insanlara dönüştü bu köyde. bakmayın cemaat yok diyenlere hepsi köyden şehre geçiyor kışın. görüyorum her gittiğimde cumaya köylülerimi. bu aralar gidemiyorum lefkoşada olduğum için neyse arkadaşlar iyi geceler

bu arada arkadaşlar ilk seferden sonra 2. ve 3. seferlerde çuval taşırken hiç öyle sorunlar olmadı.

ayrıca o evin sahibi dediğimiz kadın ortaya çıktı biz bahçede işimizi bitirdiğimizde. geldiğimizde yoktu oysaki. bahçede max 3.5 saat kaldık