1. 1.
    +5
    bu gecelik bu kadar şukuları ekgib etmeyin zamanınızı çaldımsa affola. (yarın wordden yazıp parça parça atacağım daha seri olacak.)
    ···
  2. 2.
    +5
    ertesi gün öğlen nezihle ders çıkışı okulun yanı başındaki pidecide pide yedik. bu davar üç taneyi hüpletti ben iki taneyi zorlanarak

    yedim. eve doğru yürürken bunun sıkıntılı olduğunu gördüm,

    L: dostum neyin var canın sıkkın gibi.

    N: okula geldiğimden beri senden başka arkadaşım olmadı ayrıca kızabilirsin ama ben cansudan hala çok hoşlanıyorum.

    L: dostum kızmam ama şunu da söyleyeyim o kızdan sana yar olmaz sevgilisi okulu bitirdi ama çıkışta hep görüyorum onu bekliyor beraber

    gidiyorlar.

    N: haklısın ben de görüyorum ama ne yapayım? yani tamam ben de tipsiz olduğumu biliyorum şişman olduğumu biliyorum. ama böyleyim diye

    benim kız arkadaşım olmayacak mı?

    bir cevap veremedim. hakikaten yalnızlık ve üzüntü içinde debelendiği belliydi. başından geçenler onu olgunlaştırıyordu daha doğrusu o

    zamanlar ben öyle düşünüyordum. teselli etmeye çalıştım ve o gün evde verimli bir çalışma yaptık.
    ···
  3. 3.
    +5
    ertesi gün okulda gördüm bizimkini. andımız okunduktan sonra sınıfta hocanın gelmesini beklerken yanımın boş olduğunu görüp oturdu.

    yine pis bir koku vardı üzerinde ‘bir hafta rapor almış bir hafta rahatız’ dedi. ‘sen de alsaydın keşke’ diyecektim vazgeçtim

    seslenmedim. ne de olsa bir karar vermiştim. baktım bizim cansu sevgilisinin bizim sınıftaki köstebeğiyle konuşuyor. bilgi alıyor

    herhalde diye düşündüm. konuşurlarken onları takip ediyordum birden cansunun bana baktığını farkettim bizim öküze de baktı. sonra

    yerine geçti.
    ···
  4. 4.
    +4
    pijamalarımı giyip (o zamanlar çok düzenli ve tertipliydim.) uykuya yeni dalmıştım ki zil çalmaya başladı. önce seyyar satıcıdır veya

    hırsız olabilir diye düşünüp kalkmamaya karar verdim. (annemin tembihleri etkiliydi.) üçüncü defa çalınınca kalkma gereği duydum.

    ruh gibi yürüyüp kapı deliğinden baktım gözlerime inanamadım. cennet güzeli kapıda sıkılmış yüz ifadesiyle sallanarak bekliyordu.

    hemen odama gittim dolabı açtım en şık kıyafetlerimden birini giydim ama pantolonu da değiştirmem gerekiyordu. temiz pantüllerimden

    birini giydim kapıya doğru giderken saçımı elimle düzelttim ve kapıyı açtım. gitmişti. (hep gidiyorlar zaten, sadece kalpten

    ayrılmıyorlar.)
    ···
  5. 5.
    +4
    Şimdi ise ara ara görüşüyorum hepsiyle. Sadece Zeynep yok. 2010 yılında babası gibi o da trafik kazasında hayatını kaybetti. Bu

    zamanlara erişebilse evlenirdik muhtemelen. Annesiyle hala görüşürüm ama kadıncağızın yaşamından iki can gitmiş. Ne kadar dayanır bu

    hayata bilmiyorum. Nezihten hiç bahsetmedim değil mi?
    ···
  6. 6.
    +4
    hani hayatta öğrenmek istemediğiniz şeyler vardır ya ama yine de öğrenirsiniz canınız sıkılır moraliniz çöker. işte ben de şu anda o

    durumdaydım. önümüze siparişlerimiz geldi ama benim elim yemeye gitmedi profiterolün ucundan küçük parçalar alıyordum o da çayını

    karıştırıyordu.

    L: kusura bakma çok üzüldüm allah rahmet eylesin.

    Z: sağol işte annem de dayanmaya çalışıyor ilk zamanlar çok kötüydü ama insan alışıyor. annem için iyi bir lise kazanmak en büyük

    amacım oldu.

    gözleri dolmuştu daha fazla konuşsa kesin ağlayacaktı. sonra başka konulara geçtik. neredeyse her muhabbette söyleyeceği şeyler vardı.

    çok kültürlü bir kızdı. onu tanıdıkça hayranlığım da artıyordu. iki saat kadar oturduktan sonra parkta yürüyüş yapmaya başladık.

    dershaneyi kırmıştım ama bu umurumda değildi.
    ···
  7. 7.
    +4
    okuyan okumayan herkese teşekkürler. baştan sona okuyanlar yorumlarını ekgib etmesin. başka hikayelerde buluşuruz.
    ···
  8. 8.
    +4
    ve gelelim o kritik olaya. ders bitti ben eve doğru yol alıyorum kafamda binbir soru bizim sınıftan ve üst sınıftan bir çocuk bana

    yaklaşıyor. ben bunları çok nadir olarak bahçede beraber takılırlarken görürdüm ama dikkatimi çekmezdi. arkadan yaklaştıklarını

    hissediyordum ama koşmamayı tercih ettim. aniden beni durdurdular ben de uzun boyluyum ama güç diye bir şey yok. 'kimlerle arkadaşlık

    ettiğine dikka' daha cümlesini bitirmeden sağ uyluk kemiğimin yan tarafına diziyle geçirdi üst dönem. ben yerde kıvranıyorum ama böyle

    bir acının tarifi yok. adama nokta atış dersi vermişler sanki. benim sınıftan tanıdığım ama alakam olmayan üç kişi geldi 'noldu lars

    niye vurdular' diye gibimtrak sorular soruyorlar. ulan kaldırsanıza beni. aa bi baktım yürüyemiyorum. neyse acıyla da olsa yürümeye

    başladım bunlar çoktan piyasa olmuş ben de hayallerimin cevabını ufaktan alıyorum.(o acı o hafta geçmedi.)

    part 1 in sonu
    ···
  9. 9.
    +4
    bilgisayar oyunu olarak premier manager 98 gta 1 (şu kuşbakışı olan) volfied falan oynardım. hatta 2001 de 11 eylül olayları akşam

    televizyondan veriliyor ben de gta oynuyorum babamın ‘ulan dünya yıkılıyor bu hala oyun oynuyor git ders çalış’ dediğini dün gibi

    hatırlıyorum. evde kimse kimseyle ciddi konularda konuşmazdı. konuşulan şeyler genelde işle ilgili meseleler nasılsın iyi misin gibi

    klagib sorular. Daha ileriye gitmiyordu. annem zaten hem işte hem evde çalışmaktan bitap düşerdi. o da yalnızdı hiç iş arkadaşı ya da

    onun tarafından akrabalarla görüşmüyordu.
    ···
  10. 10.
    +4
    millet cumaları kurtlar vadisi geyiği çevirirdi işte çakır öldürüldü yok polat testere necmiyi nasıl öldürdü vs. tam diziler benim

    uzmanlık alanım diyeceğim ama bizim evde kurtlar vadisi izlenmiyor. bir kere izleyelim dedim ‘oğlum o şiddet dizisi izlenmez özenirsin

    falan.’ cevabını yedim oturdum aşağı. netice ailesinin güvenmediği özgüvensiz asosyal bir inek. şimdi bu inci mecrasında çok sık

    rastlıyorum işte asosyalim, özgüvensizim, utanıyorum falan. siz siz olun bu durumlardan dolayı kendinizi suçlamayın özellikle ailesi

    baskıcı ve aşırı korumacı olan bireylerde böyle sıkıntılı kişilik özelliklerinin oluşması gayet normaldir.
    ···
  11. 11.
    +3
    bir kış sabahı zeyneple okula giderken okul bahçesinin kapısında nezihi gördüm. bize doğru koşmaya başladı ama hantallıktan çok yavaş

    hareket ediyordu. yanımıza geldiğinde nefes nefese kalmıştı. ben diyeceklerinin önemli olduğunu anladım ve zeynepi yanağından öperek

    sınıfa uğurladım. zeynep nezihe birazcık merak dolu bir bakışla selam verdi ve bahçeye girdi. nezih konuşma fırsatı bulunca,

    N: dostum dün bir haber aldım seni aradım, neden telefonunu açmadın?

    L: dün çok yorgundum yemekten sonra biraz çalışıp uyudum. hayırdır?

    N: cansu (nefesini aldı.) cansu sevgilisinden ayrılmış.
    ···
  12. 12.
    +3
    biraz hızlanayım. ders çıkışları çoğu zaman zeyneple beraber eve gidiyorduk ama ders çalışmayı hiç teklif edememiştim. ileriye

    zütüremiyordum ilişkimi. ilk zamanlardaki tutukluğu üzerimden bir nebze atmıştım ama kendimi ortaya koyamıyordum. onun da pek arkadaşı

    yoktu ama anlatacağı çok şey vardı belliydi bu.(sezgilerim kuvvetlidir çoğu zaman.) ailesiyle ilgili konuları pek açmadığına da dikkat

    etmiştim. üzerine gitsem ters tepki görme korkusu yaşıyordum. ama kesinlikle ileride bana anlatacaktı dert yanacaktı belki kollarımda

    ağlayacaktı hissediyordum.
    ···
  13. 13.
    +3
    babam o zamanlar çok sinirliydi ben anlam veremez işle alakalı olduğunu düşünürdüm. bundan iki yıl önce babamın aslında başka bir

    kadını sevdiğini ama onunla nişanlandıktan sonra ayrıldığını annemle de yaşı ilerlediği için biraz da ailesinin baskısıyla evlenmek

    zorunda kaldığını öğrendiğimde taşlar yerine oturmuştu. çok sabırsızdı mesela bana bir görev verirdi biraz uzadı mı ‘yapamadın mı

    tamam bırak ben hallederim.’ diye kızardı. yani bir insan oğluna veya eşine sudan sebeplerden kızar mı? evet bizim evde en ufak bir

    meseleden tartışma çıkabilirdi. sonrasında da hiç bağırış çağırış olmuyormuş gibi rutine devam edilirdi.
    ···
  14. 14.
    +3
    bu olaylar çarşamba günü yaşanmıştı yanlış hatırlamıyorsam sömestrdan sonraki 3. Hafta. ertesi gün geldi birden yanıma oturdu bi

    baktım elinde kağıt kalem ‘lars tüm gece düşündüm ve bir saldırı planı düzenledim.’ dedi kağıdı bana göstererek. böyle görevimiz

    tehlike tadında b planlı bir taktik düşünüyorsunuz değil mi? ne gezer bu samanbeyinde o kafa? dikdörtgen okul ve çevresine bahçe

    çizmiş çıkışa kapı demiş bana gösteriyor ‘işte bahçe kapısından sonra abilerimle takip edip okula uzak ıssız bir yerde kıstırıp tehdit

    edeceğiz kızdan ayrılsın diye.’ artık bu okuldan atılmaması gerekiyormuş hazretlerin yoksa kızı göremezmiş yakınlaşamazmış . ben de

    içimden geçiriyorum ‘ulan kız yakınındayken senden fersah fersah uzaklaştı bu hala mesafe derdinde.’ tam bir davarinho.
    ···
  15. 15.
    +3
    o günü çok iyi hatırlıyorum. okulun 2. haftası çarşamba ve güneşli bir eylül öğlesiydi. ders bitti ben bizim mala ders çalışma

    durumunu sordum,

    L: yarın dershanem yok beraber bizim evde ders çalışabiliriz.

    N: tabii olur sana birşey soracağım lars.

    L: sor.

    N: bana geçen seneki olaylardan dolayı kızgın değilsin değil mi?

    L: hayır tabii ki yani insan hata yapar ama görüyorum ki sen bu sene epey akıllandın kendini derslere verdin. zaten bu yüzden de sana

    yardım etmek istiyorum.

    N: sağol kardeşim sen çok iyi bir insansın yarın beraber gideriz evine.

    L: tamam.

    çıktım okuldan ve bizim evin yolunu tuttum. evle okul yolunun yarısına gelmemişken arkamdan biri bana sesleniyor, ‘bakar mısın?’

    döndüm arkamı onu gördüm kalp atışım hızlandı.
    ···
  16. 16.
    +3
    sabahtan okula gidiyor haftada 3 gün öğleden sonra dershaneye gidiyordum. hafta sonu neredeyse tüm gün dershanedeydim. bu sene belli

    ki dinlenme diye bir şey olmayacaktı. ama okulda hocaların pek kasmaması bize test çözme zamanı vermesi sevindiriciydi. yine de benim

    başımı kaşıyacak vaktim yoktu. ben de bula bula bu seneyi bulmuştum bir kızdan hoşlanmak için. ders çalışırken onunla aynı liseyi

    kazanma hayali beni motive ediyordu artık. eskiden de inektim ama bu ailemin zorlamasıyla oluşmuştu. şimdi ise her şey çok farklıydı.

    çalışmamın bir sebebi vardı artık.
    ···
  17. 17.
    +3
    ben tabi yine şoklardayım ‘oğlum o işler öyle olmaz hem benim şimdiye kadar hiç kız arkadaşım olmadı bi kız nasıl tavlanır alakam bile

    yok sana nasıl ayartacağım.’ diye sordum. ‘senin ağzın iyi laf yapıyor ona güveniyorum hem ayartırsan sana da onun arkadaşlarından

    birini buluruz.’ diyor cahil cesaretli embesil. ‘neyse siz şu kızın bıçkın sevgilisini ve şürekasını halledin de ben de uğraşırım.’

    deyip aradan sıyrıldım çünkü bu gerzo ısrar edip durdu. tuvalette bağıra bağıra konuşup beni yankı manyağı yapmıştı. derste bir yandan

    düşünüyordum ’ulan değişik ve belalı bir çocuk ama benim ot gibi olan hayatımı değiştirebilir belki.’ diye. nasıl durumlara düşeceğimi

    bilseydim o zamanlar, bunun atıldığı okula yazılırdım.
    ···
  18. 18.
    +3
    sonra anlatmaya başladı işte bu malföy hamuru istanbul bahçelievler’de başka bir okuldayken olaya karışmış orada bunun belalıları

    çıkışta bizim salağı çok pis dövmüşler. bu da yanına aynı cüsselere sahip 3 abisi ve tek kardeşini alarak intikam almış. tabi okul

    bahçesinde herkesin gözü önünde okuldan atılma pahasına. ‘zaten o okula kanım ısınmamıştı’ diyerek sırıtmıştı bir de gevrek gevrek

    beyinsiz mafyöz. ben tabi olayın gideceği yeri az çok kestirip nezih dedim elimi omzuna attım safi ıslanmış. ‘ben hayatımda bir kere

    bile kavga etmedim o yüzden’ der demez bu ‘senin kibarlığından tahmin etmiştim böyle bir şey söyleyeceğini.’ dedi. çıkarım da yapıyor

    3 nöronlu. ‘senin görevin kızı ayartmak olacak.’
    ···
  19. 19.
    +4 -1
    ‘bizimle ilgili konuştular kesin’ dedim bir baktım bizim un çuvalı sapık gibi bakıyor kıza ‘kız çok güzel ama değil mi’ diye soruyor.

    ulan ben nerdeyim bu salak nerde? bir ara anlatmayı düşündüm bana gözdağı verdiklerini sonra vazgeçtim. şimdi gaza gelir falan diye

    düşünürken ‘lars çocuk dayak yerken beni öldürseniz de cansu’yu seviyorum asla vazgeçmem dedi o yüzden senin kızla konuşman beni

    anlatman işe yaramaz başka bir plan yapmamız lazım ya da bu iş yatar.’ diye araya girdi. ben de ‘ha şöyle oğlum insan her istediğini

    elde edemez yani bu dövme planın bile baştan hataydı zaten.’ diye cevapladım. biraz kızar gibi oldu sonra hoca geldi bu önümdeki

    sıraya geçti. hıyara bak doğruyu söylüyoruz kızıyor.
    ···
  20. 20.
    +3
    ve yaz tatili. cuma günü nedense hava kapalı. (hatırımda çoğu karne gününün kapalı-yağmurlu geçtiği kalmış.) benim de en sevmediğim

    ama her sene muhakkak yapılan akdeniz karadeniz dörtlüğü sıralara hunharca vurmalar gibi beyinsizlikler tekrarlanıyor. sosyalci sınıf

    hocası geldi biraz kızdı sonra tek tek çağırıp karneleri dağıtıyor. bir baktım bizim dümbelek yine o tuhaf yürüyüşüyle karnesini aldı

    sınıfı geçmiş ama takdir teşekkür yok sırıtarak yerine oturdu. ben kalır diye düşünüyordum o sırada benim de ismim okundu. her zamanki

    gibi hepsi 5 ve takdir.
    ···