1. 451.
    +1
    Artık olaysız hayatımıza geri dönme vakti. Sömestr bitti dersler başladı. Yalçın kolunda alçıyla okula geldi ama alçısı bir haftaya

    çıkacakmış. Nezih cansuyla yoluna devam ediyordu. Ben ailemle barıştıktan sonra başka ilde lise okuma fikrinden uzaklaşmıştım.

    Zeyneple bu konuyu o dönem bir daha açmadık. rıza belasından kurtulmak hepimizin üzerine bir serinlik yaymıştı.
    ···
  2. 452.
    +1
    Hunharca derse vermiştik kendimizi. Yalçın mesut nezih ve ben her daim tam kadro bazen kızlardan bazıları da birleşerek her hafta

    birimizin evinde ders çalışıyorduk. inekler takımı olmuştuk sanki. Tek amacımız iyi bir liseyi hep beraber kazanmaktı. Tek derdimizin

    ders olduğu bir döneme girmiştik. Mayısa kadar böyle devam etmişti. Ta ki bizim malın tekrar kendini gösterme içgüdüsü depreşene

    kadar. Bu olay benim nezihe mal diye hitap etmemin asıl sebebiydi.
    ···
  3. 453.
    0
    okuyanlara teşekkürler devamı yarın saat 6 da. kendinize iyi bakın. sona geldik.
    ···
  4. 454.
    0
    panpalarım hikayem sona eriyor iyi okumalar.
    ···
  5. 455.
    0
    Mayıs ayının son haftası. Havalar iyice ısınmıştı. Ders çıkışı eve gelmiştim. Bir şeyler atıştırıp dershaneye gidecektim. Bizim bela

    çekici aradı kömürle çalışan telefonumdan. (aramızda a1018 e böyle derdik.)

    N: dostum hemen benim eve gelmen lazım. (sesi telaşlıydı.)

    L: n’oldu dostum? (korkarak sordum çünkü şunun şurasında 2 hafta kalmıştı lgs ye, yine bir olay çıkarmasını istemiyordum.)

    N: ben bir tak yedim ama ne sen sor ne ben söyleyeyim.

    L: dur tamam geliyorum bekle beni.
    ···
  6. 456.
    +1
    Evinin önüne geldim. Baktım bizimki ağaç gölgesinde kaldırıma pısmış süt dökmüş kedi gibi. Biraz tırsarak yanına gittim. Beni

    görünce ayaklandı hemen sarıldı boynuma.

    N: kardeşim yardım et bana lütfen yardım et.

    L: tamam geldim ulan dur sıkma kemiklerimi kıracaksın. (Cansuya daha güzel görünmek için sevgili olduklarından beri 10-15 kilo

    vermişti ama gücü kuvveti yerindeydi.)

    Ayrıldık benim ittirmemle. Resmen gözü dönmüş gibiydi. Allah bilir ne haltlar karıştırmıştı? Sormaya korkuyordum ama olacakla öleceğe

    çare yoktu.
    ···
  7. 457.
    +1
    L: dostum tamam sakinleş artık, bak geldim. ben anlayışla dinliyorum seni.

    N: dostum söylüyorum ama kızmaca yok tamam mı? bu işi çözsen çözsen sen çözersin.

    L: hadi söyle ama.

    N: ben tuğçeyle bir şeyler yaşadım. (tuğçe zeynepin sınıfındaki en yakın arkadaşıydı.)

    Artık bu sivri zekalının yaptığı hiçbir şeye şaşırmamaya alışmıştım. Direkt sordum.

    L: nasıl yani bildiğin, yani bilirsin ya, kızlığını mı bozdun ulan? (sona doğru sinirlendim.)

    N: yok hayır. o kadar ileri gitmedik daha doğrusu ben gidemedim. (vaziyetini ilk burada açık etmişti.)
    ···
  8. 458.
    +1
    Davarinhomuz benden yardım istediği için ayrıntılara vakıf olmalıydım.

    L: şimdi dostum bana tuğçeyle olan ilişkini etraflıca anlatacaksın ve buna göre bir çözüm yolu bulacağız. Hadi anlat.

    N: tamam. Hani biz piknik yapmıştık ya geçen hafta. (8. Sınıflar olarak pikniğe gitmiştik.) otobüsle giderken yanıma tuğçe oturdu.

    (cansu katılamamıştı.) Ben sadece senin manitanın arkadaşı olarak tanıyordum tuğçeyi. Daha önce yüz yüze konuşmuşluğumuz bile yoktu.

    Yolculuk esnasında epey konuştuk yaklaşan sınavdan bahsettik. Sonra konu cansuya geldi. Benim onunla sevgili olduğumu biliyormuş.

    Benimle ilgilendiğini ilk burada itiraf eder gibi oldu. Daha doğrusu ben öyle anlamışım. (bu cümlesinden burnuma kötü kokular geldi.)
    ···
  9. 459.
    +1
    L: ee sonra?

    N: gelince ben sizinle takılmaya başladım ama aklım tuğçede kalmıştı. güzel ve neşeli bir kız. hem biliyorsun ergenlik var.

    L: ulan sen nasıl bir abazasın ha! Ulan gül gibi sevgilin var sen utanmadan başka kızlara mı sarkıyorsun it! (cansu sınıfın en güzel

    kızıydı daha önce bahsetmiştim ve bizim gerzek playboy da sınıfın en malıydı.)

    N: hayır kardeşim sarkmadım ben. O gün sadece tanışma faslı ve yakınlık oldu aramızda.
    ···
  10. 460.
    +1
    L: devam et devam et, bakalım daha neler duyacak bu kulaklar?

    N: bugün sen beni zeynepe kitap zütürmek için c sınıfına yolladın ya. (test kitabı bende kalmıştı nezihe zütürmesini söylemiştim. hay

    kafama sıçaydım da kendim zütüreydim.) Orada tuğçeyi gördüm yanına gittim. Selamlaşmadan sonra bana çözemediği soruları olduğunu

    söyledi. Ben de itiraz etmedim. Bunda biraz da giydiği kısacık etek etkiliydi hani. (pişkin pişkin sırıtıyordu bir de şapşal çapkın,

    kendimi ona saldırmamak için zor tutuyordum.)
    ···
  11. 461.
    +1
    N: en arka sırada tek oturuyordu, yanına geçtim. teneffüs boyunca birkaç matematik sorusunu çözdüm. Arada bacaklarına bakıyordum.

    Hoşuma gitmeye başlamıştı. Onu sırıtırken yakalamıştım. Onun da bana ilgi duyduğunu zannediyordum. (burada da bir sinyal vermişti,

    aklıma kötü şeyler geliyordu.) son iki ders bedendi biliyorsun, onların da hocaları serbest bırakacakmış zeynepten duymuştum. bu iki

    derste beraber sorularına devam edebiliriz diye teklif sundum. Biraz mırın kırın etti ama kabul etti sonunda. Hem ben de ona

    yapamadıklarımı soracaktım.

    L: bekleme yapma anlat.
    ···
  12. 462.
    +1
    N: cansuya bir şeyler uydurdum gitmesini söyledim. bahçeden çıktığını gördükten sonra c sınıfına girdim. Tuğçeyi sırasında test

    çözerken buldum. Sınıf bomboştu. Şeytan dürtmeye başlamıştı beni.

    L: (dayanamadım.) ulan bir sapıklığın ekgibti onu da başardın nezih, helal olsun.

    N: bir anlık gafletti dostum resmen basiretim bağlanmış gibiydi. Yanına geçtim. bacak bacak üstüne atmıştı ben zaten çok sağlam

    duramıyordum. Onu öyle görünce kanım kaynamaya başladı. Yanına iyice sokuldum. Sorularını çözüyordum bir yandan onun o güzel saçlarını

    koklamaya çalışıyordum. Fazla ileri gitmiştim. Tuğçe ‘ay ne yapıyorsun nezih!’ diye uyardı beni. Ben de biraz sinirle biraz da

    azgınlığıma yenik düşerek onun bacaklarına elimi attım okşamaya başladım.
    ···
  13. 463.
    +1
    L: (Kafasına bir tane geçirmiştim.) ulan sen ne vicdansız ne dengesiz bir adamsın ha! Kendine neden hakim olamıyorsun! Ya cansu ne

    olacak ha? (cansuyu hiç düşünmemişti tecavüzcü coşkun kılıklı.)

    N: dur onu da anlatacağım sana. işte ben böyle yapınca o da sinirlendi tokadı yapıştırdı suratıma. ‘pis sapık yüzünü şeytan görsün.’

    Dedi sınıftan koşarak çıktı hatta çantasını bile almadı.

    L: iyi yapmış keşke biraz daha vuraydı.

    N: neyse işte sonra ben de sınıftan çıktım aklıma bunu cansuya anlatma ihtimali geldi. bugün ona ulaşamaz çünkü arkadaş değiller ama

    yarın o sinirle kesin anlatacak. Hatta bizim sınıfa gelip beni herkese rezil bile edebilir. N’olur bana yardım et. Zeynepi ara tuğçeyi

    anlatmamaya ikna etsin.
    ···
  14. 464.
    +1
    Ona yardım edip etmemekte kararsız kaldım. Tamam, bu dallamanın önceki vakalarda istemeden bana zararı dokunmuştu. Bunu bilmeme rağmen

    o talihsizliklerin sonucunu düşünmeden istediklerini yapardım. Ne de olsa yakın arkadaşımdı. Ama bu sefer yaptıkları cidden

    gerizekalılıktı. Bir de yüzsüz gibi gelip benden yardım dileniyordu. Evinin önünde vereceğim cevabı düşünüyordum. Aklıma cansu geldi.

    sınava 15 gün kala sevgilisi saydığı bu zıbıdının yaptıklarını duyması onun sınavını etkilerdi. Sınava gayet iyi hazırlanıyordu.

    Çalışmaları heba olmamalıydı. Onu düşünerek bu yardımı yapmalıydım.
    ···
  15. 465.
    +1 -1
    Zeynepi aradım cevap vermedi. 10 dakika sonra döndü bana.

    Z: dershanede etüd başladı lars, cevap veremedim. nasılsın?

    L: Zeynep şimdi dershaneden çıkıyorsun tuğçeyi telefonla arayıp ikna ediyorsun bir yerde buluşup onunla konuşuyoruz.

    Z: niye ne oldu?

    L: yavrum anlatamam telefonda. sen bak ne yap biliyor musun? Bizim ara ara gittiğimiz pastaneciye çağır onu. Ama 1 saat sonraya. Sen

    bugünlük etütten feragat et. Hemen gel pastaneciye yarım saatte gelirsin zaten. ben de sana olanları anlatırım o gelinceye kadar.

    Z: merak ettim geliyorum.
    ···
  16. 466.
    +1
    anlat panpa ben dinliyom
    ···
  17. 467.
    +1
    Nezihin elini sıkmadan hoşçakal bile demeden oradan ayrıldım pastaneye geldim. Zeynep benden 10 dakika sonra geldi. Tuğçeyi ikna

    etmişti çok şükür. ‘sesi telefonda kötü geliyordu’ dedi. Ona nezihin salaklıklarını uygun bir dille anlattım. Cansu konusundaki

    endişemi dile getirdim. Zeynep nezihe çok sinirlenmişti.

    Z: böyle bir şeyi nasıl yapar? Hakkı yok tuğçeyi üzmeye sınava iki hafta kala. hem cansuya ayıp değil mi?

    L: haklısın zeynepçiğim. Ama cansuyu düşünmeliyiz. Benim planım şu: tuğçeyi sınava kadar bu konuyu cansuya ya da herhangi birine

    açmamasına ikna edelim. Sınavdan sonra söz, kendim bizzat bunu cansuya söyleyeceğim. Sonra otururlar konuşurlar.
    ···
  18. 468.
    +1
    Zeynepin aklına yatmıştı bu fikir. Biz nasıl daha kolay ikna edeceğimizi düşünürken tuğçe geldi. ilk şoku atlatmıştı üzerinden ama

    gergin olduğu belliydi. zeynep planımı ona anlattı. Yardımı cansu için yaptığımızı ısrarla vurguladık. Aralarda ben de devreye girerek

    nezihin aleyhinde konuşup durdum. Neyse ki anlayış göstermişti. Kimseye bahsetmeyecekti bu rezil olayı. Geçmiş olsun dileklerimi

    sundum ve onları yalnız bıraktım. Zeynep onu teskin edecekti.
    ···
  19. 469.
    +1
    Sınav günü geldi çattı. Annem babam ve dayımla beraber başka bir ilçede sınavı gireceğim liseye gittik. Sınavdan çıktığımda çok kötü

    geçtiğini düşünürken (ineklik pgibolojisi) cevapları dershaneden incelediğimde aslında fena geçmediğini öğrendim. Büyük bir yük

    kalkmıştı üzerimden. Herhalde istanbul’da iyi bir anadolu lisesi ya da başka illerdeki fen liselerine girecek puanı çıkarırdım.

    Tercihlerimde bunlar vardı. (o zamanlar sınavdan önce tercihler yazılıyordu. Ama öğrenciler tercihlerini sınavdan sonra

    değiştirebiliyorlardı. Böyle dalyarak bir sistem vardı.)
    ···
  20. 470.
    +1
    Sınavdan bir gün sonra bizim azgın tekeyle buluştum.

    L: nezih tuğçeye yaptıklarını cansuya anlatacağım.

    N: dostum yapma lütfen yapma. Sınavdan sonra buluştuk onunla. Sınavı çok güzel geçmiş ‘tüm yaz beraber olacağız’ dedi. Şimdi beni

    sevgilisiz bırakma.

    L: anlatacağıma dair söz verdim tuğçeye. Yapabileceğim bir şey yok. (o zamanlar doğrucu davuttum demek ki insan büyüdükçe yalana

    alışıyor veya yapılanlara göz yumuyor.)

    Cansuyla buluştum ona her şeyi anlattım. Neden sınavdan sonra anlattığımı da söyledim. Cansu çok üzüldü. Ama bilmesi gerekiyordu.

    Yapmam gerekeni yaptım ve aradan çekildim.
    ···