1. 326.
    0
    Dairesinin önünde,

    Z: hayatımda hiç bu kadar mutlu bir gün geçirmemiştim lars, unutulmazdı.

    L: ben de aynı düşünüyorum Zeynep. Seni ölesiye seviyorum.

    Dudaklarımız yeniden yapışmıştı. Dışarının dondurucu havasından kuruyan dudaklarımızı ıslatmıştık. Ama fazla sürdürmedik. Ne de olsa

    bu saatlerde zeynepin annesi işten dönüyordu. Birbirimize sıkıca sarıldık ve ayrıldık. Bu sefer de kapısında bir müddet bekledim.

    (herhalde babasının vefat etmiş olması benim zeynepi korumam gerektiği içgüdüsünü bilinçaltıma yerleştirmişti.)
    ···
  2. 327.
    0
    Akşamında nezih aradı,

    N: dostum bugün dışarıda mesutla gezerken rızanın yancılarından ikisi bizi takip etti.

    L: nereden anladın rızanın itleri olduğunu?

    N: çaktırmadan onlara bakmaya çalıştım. içlerinden biri bana dayak atanlardandı. izlendiğimizi anlayınca mesutla ne yapacağımızı

    düşündük. istesek onların hakkından gelebilirdik. Mesut ‘ayrılalım, takibi bırakırlar belki.' Diye düşündü. biz dağılınca onlar da

    yerlerinde durdular. Ben hızlı hızlı uzaklaştım. Oradaki apartmanların birinin girişinden eğilerek onları izlemeye çalıştım.
    ···
  3. 328.
    0
    Macera filmi seyreder gibi nezihin anlattıklarını pürdikkat dinliyordum.

    N: içlerinden bana dayak atmayanı telefonuyla birisiyle konuştu. Rıza olduğuna bahse varım. Bizi anlatmıştı muhakkak. Konuşma bitince

    yürümeye koyuldular. Bu sefer ben onları aramda epey mesafe bırakarak takip ediyordum. Bir apartmana girdiler ben de kuytu köşe bir

    yer buldum orada yarım saat kadar bekledim. Gelen giden olmadı. Sonra üşüyünce ayrıldım.

    L: onlara bulaşmamakla iyi etmişsiniz. Eğer bir kere daha takip edildiğini anlarsan telefonla ara hepimizi. Toplanır en azından

    gözdağı vermiş oluruz.

    N: tamam dostum görüşürüz.
    ···
  4. 329.
    0
    Tam dört gün sonra ikindi vakti uyandım (geceleri geç yatıyordum.). Zeynepi eve çağırmak istiyordum. Dolabımdaki şık

    kıyafetleri giydim. Saçıma şekil verdim. Zeynepin oturduğu ikinci kata inerken nezih aradı telefonla. Bağıra bağıra

    konuşuyordu.

    N: dostum hemen gelmen lazım. Bu rızanın yancılarının apartmanın önünde bir Toros durdu. içeriden sürekli koliler

    indi arabanın arkasına yerleştirdiler. Rıza da bir süre arabanın şoförüyle konuştu. Sürekli etrafı kolaçan

    ediyorlardı. Bunlar kesin pis işler çeviriyorlar.

    L: oğlum ne işin var senin orada?

    N: ya bugün kalktım kilo vermek için spor olsun diye koşuyordum. Dönüşte bunların apartmana bir göz atayım dedim ve

    bunları gördüm. Sana evi tarif ediyorum hemen gel zaten okula yakın.

    Bu çocuk akıllanmayacaktı.
    ···
  5. 330.
    0
    Saat 5 gibi hava kararırken geldim bizim sherlock holmes un kuytu köşesine. Gerçekten güzel yer bulmuştu. Çaprazındaki apartmanı net

    olarak görüyordun ama oradan bakılsa burası ağaçlık bölge olduğu için görülmesi imkansızdı. Biraz durgun gibiydi nezih. Gelişme olup

    olmadığını sordum. Hiç cevap vermedi. Donmuş gibi bir hali vardı. Tekrar sordum. Yine cevap gelmedi. Endişelenmeye başlamıştım.

    Dürtüyordum onu. Birden boğazını boşalttı hareketlendi konuşacak gibi bana yöneltti tüm vücudunu. Kaygılı gözlerle bana baktı.

    N: 5 dakika önce cansu apartmana girdi.
    ···
  6. 331.
    0
    Endişesinde haklıydı. Ben o an diyecek kelime bulamıyordum. ikimiz de içeriden bir an önce çıkmasını ümit ediyorduk. Destek amaçlı

    bir şeyler söylemeliydim yoksa tez canlı nezih her an içeriyi basabilirdi. (hoş rızanın hangi daire olduğunu bilmiyordu ama çıngar

    çıkaracağı kesindi.)

    L: belki bu evde oturuyordur.

    N: evine kaç kere gittim ben, burası değil.

    L: e belki konuşmak için çağırmıştır senle tehdit etmiştir cansuyu. Bilmeden yanlış hareketler yapmayalım nezih.

    Cevap vermedi. O an aklıma mesutla yalçını çağırmak geldi. Telefonu açtım mesut cevap vermiyordu. Yalçını aradım yanıt gelmedi sonra

    beni aradı.
    ···
  7. 332.
    0
    L: alo dostum acil olarak buraya gelmen lazım sana evi tarif ediyorum.

    H: beyefendi ben özel hastaneden yalçın beyin telefonundan arıyorum. yalçın bey şu anda baygın biçimde hastanemize getirildi. çok kötü

    darp edilmiş. siz yakını mısınız? (hemşireydi.)

    L: (şaşkınlıktan ve öfkeden küçük dilimi yutacaktım.) ben okul arkadaşıyım.

    H: ailesine haber verirseniz iyi olur.

    L: durumu nasıl lütfen iyi bir şeyler söyleyin. (soğuk terler döküyordum hava dondurucu olmasına rağmen sırılsıklam olmuştum. Nezih de

    dikkat kesilmişti.)

    H: onu gelirseniz doktor beyin muayenesinden sonra öğrenebilirsiniz.
    ···
  8. 333.
    +2
    Nezihe durumu anlattım o da çok öfkelenmişti kendisini suçlar gibi konuşmaya başlamıştı. Sarstım onu.

    L: (bağırarak) hayır ulan bak dinle beni nezih, bu senin suçun değil. O rıza denen huur çocuğu yaptırıyor bunları. Şimdi beraber

    hastaneye gidiyoruz sen de burada kendini yiyip bitirmiyorsun.

    N: hayır kardeşim ben artık buradayım cansu oradan çıkana kadar da buradan ayrılmayacağım. sen git yalçının yanında dur ve bana bilgi

    ver.

    Onu burada yalnız başına bırakmak resmen çılgınlıktı. Israr ettim defalarca. Ama gözü apartmanın kapısında cansunun çıkışını

    bekliyordu. iki arada bir derede kalmıştım. Yalçının durumunu ölümüne merak ediyordum. En sonunda dayanamadım ve hastaneye gitmek için

    minibüse atladım.
    ···
  9. 334.
    0
    Hastanede yalçının odasını zar zor buldum. Kendine gelmişti. Suratında morlular ve kırmızılıklar vardı. Bir kolu alçıdaydı. Hemen yanı

    başında durdum.

    L: dostum geçmiş olsun, nasıl oldu olay?

    Y: ben tüm gün babamın atölyedeydim akşam olunca babam ‘eve git ben biraz daha çalışacağım.’ Dedi. ben de eve doğru yürürken birden

    arkamdan üç kişi sopalarla vurmaya başladılar. Yere düştüm tekmeler geliyordu karnıma bacağıma. Galiba birisi sertçe kafama vurdu

    görüntü kayboldu bende. Gözümü burada açtım.
    ···
  10. 335.
    +1
    L: vah kardeşim. Rıza huursu yaptırdı kesin. Ama sen merak etme bunun intikdıbını çok feci alacağız. dıbına koyduğumunun huur

    çocuğu. (küfür etmeden duramıyordum çocukcağızın halini gördükçe.)

    Y: babamı benim ceple ara da gelsin. merak eder evde beni bulamayınca. Doktor ‘kanama tehlikesine karşı bu geceyi burada geçir, yarın

    taburcu ederiz’ dedi.

    L: tamam dostum sen üzülme ben haber veririm.
    ···
  11. 336.
    0
    Babasına haberi telefonda verdim. Adamcağız çok korktu onu istedi telefona. Verdim ve odadan çıktım. Çok sinirliydim. Telefonum

    çaldı nezih arıyordu.

    N: alo lars, yalçının durumu nasıl?

    L: çok kötü dövmüşler. Bir kolu alçıda ama çok şükür kendine gelmiş bugün hastanede kalacak yarın taburcu edilir herhalde. Sen içeri

    girmedin inşallah.

    N: cansu apartmana gireli bir saat oluyor neredeyse. Benim sabrım tükendi lars. Kendimi aldatılmış gibi hissediyorum.

    L: saçma sapan konuşma be! Bu kız seni seviyor dostum. Allah bilir rıza, yalçını dövdürdüğünü anlatmıştır. Cansu da ikna etmeye

    çalışıyordur bize bir daha bulaşmaması için. Bak şimdi kulaklarını dört aç beni iyi dinle. Benim burada işim bitti senin oraya

    geliyorum ben gelene kadar oradan ayrılma.
    ···
  12. 337.
    0
    Yalçının babasını bekleyemeden yalçınla vedalaşarak hastaneden çıktım. Minibüse bindim. inince bizim davarın ağaçlıklı bekleme yerine

    gittim koşarak. Tabii ki yerinde yoktu. Bu çocuk tam bir gerizekalıydı. Apartmana koşturdum kapıyı ittirdim açılmadı zillerden birine

    bastım kapıyı açan olmadı. Başka birine bastım açıldı. Hangi dairedeydiler acaba? Eğer bizim sığır daireyi bulduysa içeride her şey

    olabilirdi. Aklımdan kötü kötü senaryolar geçiyordu. Kendimi nezihin kötü bir şey yapmaması ya da başına kötü bir olay gelmemesi için

    dua ederken buldum.
    ···
  13. 338.
    +1
    vur vur inlesin
    ···
  14. 339.
    0
    Heyecandan sırılsıklam olmuştum. Dar merdivenlerden üçüncü kata çıktığımda bir daireden bizim dallamanın bağırma sesleri geliyordu.

    Biraz dinlemeye çalıştım ama daha fazla beklemenin alemi yoktu. Zili çaldım. Sesler birden kesiliverdi. Kapının önünde yerimde duramaz

    halde beklerken aşağı merdivenlerden grup halinde yukarı çıkan insanların seri hareket sesleri geliyordu. içerinin sessizliği aşağıdan

    gelen tuhaf sesler kafamı toplayamıyordum. Tekrara zile bastım. Bu arada aşağıdakiler 3. Kata neredeyse geldiler. Polis telsizi sesi

    duyuyordum. Kafamı merdiven başına doğru çevirdim. Ellerinde tabancalarla dört polis bizim daireye doğru geliyordu. Ellerimi havaya

    kaldırdım.
    ···
  15. 340.
    0
    içlerinden biri beni kolumdan tuttu daha ne olup bittiğini anlamadan merdivenlerden aşağı indik. Polis arabasına gelene kadar

    (apartmandan uzak bir yerde duruyordu.) abi benim suçum yok diye sayıklıyordum. Dilimde tüy bitmişti ama hiç oralı olmuyordu. Sonra

    diğerleri çıktılar teker teker polis gözetimi eşliğinde. Yanıma cansuyu oturttular. diğerleri de başka bir otoya bindirildi. Yol

    boyunca hiç konuşmadık. Zaten konuşturmazlardı herhalde. Karakola yaklaştıkça korkudan titremeye başlamıştım.
    ···
  16. 341.
    0
    Gelince yanımdaki polis beni bir odaya aldı. ‘Sen burada bekleyeceksin.’ dedi kapıyı arkamdan kapattı. Kafam yerinde değildi sanki.

    Bir gün içinde bu kadar olay fazla gelmişti. Sonra başka bir polis geldi karşıma geçti olayı anlatmamı istedi. Dilim damağım

    kurumuştu. Gitti bir bardak su getirdi. Ben ellerim titrediğinden birazını dökerek içtim. Ne gördüysem aynen anlattım. Nezihi cansuyu

    rızayı her şeyi... polis ağabey çıkışta beni sakinleştirmek için rızanın liselerde uyuşturucu işinde olduğunu bizim de o uyuşturucu

    dağıtım evinde baskın anında bulunduğumuz için sorgumuzu aldığını belirtti. biraz olsun rahatlamıştım. tamamen nezihin mallığından

    karakollara düşmüştüm.
    ···
  17. 342.
    0
    önceleri attığım entryleri giriyorum.
    ···
  18. 343.
    0
    sorgu işlemleri tamamlanmıştı. polise ifademi ağzım kuruyarak terler içinde vermiştim. odadan giren benle çıkan ben kesinlikle aynı

    kişiler değildi. ‘kaderimde karakollara düşmek de varmış’ diye düşünüyordum. bir yandan da titriyordum ve kendime hakim olamıyordum.

    beni buralara düşüren o dağ kaçkınını da sorguya çekmişlerdir herhalde derken aklıma birden babam geldi.
    ···
  19. 344.
    0
    babam biraz sonra -belki annemle beraber- karakola gelecek ve herkesin içinde bana bağıracak çağıracak beni dövmeye kalkışacak. bundan

    emindim çünkü ben, evde herhangi bir suç işlemediğim halde bazen azar üstüne azar yiyen ben, buraya düşmüşken niye dayak yemeyeyim?

    gözümün önüne ‘ah nerede’ filminde babasından dayak yiyen gencin sahnesi geliyordu. izlerken komikti ama şimdi ben orada başroldüm. o

    anda yer yarılsaydı gerçekten gözümü kırpmadan atlardım içine.
    ···
  20. 345.
    0
    çevreme bakınırken bizim balta suratın odaların birinden çıkarken fark ettim. o da çok terlemişti ve suratı pişmiş kelleye dönmüştü.

    yanıma geldi,

    n: vallahi haberim yoktu kardeşim seni ararken, yemin ediyorum haberim yoktu.

    l: oğlum sen nasıl bir gerizekalısın! neden habersiz gittin neden evi kontrol etmeden beni çağırdın. hayatımda ilk kez karakola

    düştüm. babam ağzıma sıçacak ağzıma.

    n: ben de ilk defa düşüyorum hem ben böyle olsun istemedim.

    tam ona küfretmeye başlayacaktım ki babamın kapıdan sinirli bir suratla geldiğini gördüm. gözlerim kararmaya başlamıştı. mideme yumruk

    yemiş gibi hissediyordum. dengemi kaybeder gibi oldum bizim direkten bozma tutmaya çalışıyordu beni en son. bayılmışım.

    part 5 in sonu
    ···