1. 276.
    0
    nezih ve yalçın da başka yerlerde iş bulmuşlardı. (ne iş bulduklarını hatırlamıyorum.) bir ayın sonunda üçümüz 500 milyon civarı

    hasılat elde etmiştik. parayı okul çantamın içine koydum çalıştığım lokantanın içinde tümlettim. (epey bozuk para vardı.) beni orada

    bekleyen dayımla yalçının babasının atölyesine gittik. üstünü de dayımın tamamladığı parayı teslim ettik. adamcağızın yeniden gözleri

    dolmuştu. bizi gönderirken yerlere kapanacaktı neredeyse. gönül rahatlığı ile oradan ayrıldık. ikimizin de gözleri sevinçle

    parlıyordu.
    ···
  2. 277.
    +1
    okuyan panpalarım ses versin zaten gece yalnız ve sessiz
    ···
  3. 278.
    +3
    birinci dönemin ikinci sınavları geride kalmıştı. yalçın eski neşeli haline dönmüş nezih kendini bizim grupta gösterebilmişti. ayrıca

    grubumuza mesut adında yeni bir çocuk katılmıştı. mesut nezihle aynı apartmanda kalıyordu ve zeyneple aynı sınıftaydı. bizim sınıfa

    gelerek muhabbetlerimize katılıyordu. çok matrak, cin fikirli ve deli dolu bir çocuktu. grubumuzun sınıftaki saygınlığı günbegün

    artıyordu.
    ···
  4. 279.
    +2
    bense hem okul derslerime hem de lgs sınavına çalışmaya eskinin alışkanlığıyla üst perdeden devam ediyordum. zeyneple de neredeyse her

    gün ya okulda ya da apartmanın bahçesinde buluşarak hasret gideriyordum. hayatımda bu kadar zevk alarak yaşadığım başka bir dönem

    yoktur herhalde.
    ···
  5. 280.
    +3
    bir kış sabahı zeyneple okula giderken okul bahçesinin kapısında nezihi gördüm. bize doğru koşmaya başladı ama hantallıktan çok yavaş

    hareket ediyordu. yanımıza geldiğinde nefes nefese kalmıştı. ben diyeceklerinin önemli olduğunu anladım ve zeynepi yanağından öperek

    sınıfa uğurladım. zeynep nezihe birazcık merak dolu bir bakışla selam verdi ve bahçeye girdi. nezih konuşma fırsatı bulunca,

    N: dostum dün bir haber aldım seni aradım, neden telefonunu açmadın?

    L: dün çok yorgundum yemekten sonra biraz çalışıp uyudum. hayırdır?

    N: cansu (nefesini aldı.) cansu sevgilisinden ayrılmış.
    ···
  6. 281.
    +2
    L: hadi canım! kimden aldın bu bilgiyi?

    N: sınıfta cansunun yakın arkadaşı bir kızla cepten görüşüyordum (ben şaşırdım bu nezih ne saman altından su yürüten bir çocuktu!) o

    söyledi. ben de inanamadım başta ama gerçekten ayrılmışlar.

    L: sebebi neymiş peki?

    N: bu salak, lisede başka manita yapmış. haberi cansuya gidince o da sinirden çılgına dönmüş. buluşup konuşmuşlar, sevgilisi inkar

    etmemiş. hem birbirlerinden ayrı okudukları için soğumuş cansudan. ’Ben ihaneti kaldıramam’ diye sinir krizi geçirmiş cansu. sonunda

    da ayrılmışlar.
    ···
  7. 282.
    +2
    tamamen nezihi izliyordum. ağzını kocaman kocaman açarak iştahla konuşmasını, söyledikleriyle uyumsuz el kol hareketlerini, arada bir

    ağzından istemsizce çıkan tükürük partiküllerini, heyecandan ayaklarını sırayla yere vuruşunu… çok sevinçliydi ve bunu her hücresiyle

    belli etmeye çalışıyordu. anlatışı o kadar dikkat çekiciydi ki ben konuştuklarının yarısını anladım anlamadım. Nefesi tükenene kadar

    cansunun ayrılış hikayesini ballandıra ballandıra birkaç kez anlatmıştı. derin bir nefes daha çekti ve ‘lars, ne dersin sence kendimi

    cansuya sevdirebilir miyim?’ diye sordu.
    ···
  8. 283.
    0
    o gün ders boyunca cansuyu dikizleyip durmuştu. arada bir dürterek onu derse veya önündeki testlere yöneltmeye çalışsam da başarılı

    olamıyordum. elindeki fırsatı değerlendirmek için kim bilir kafasında ne tilkiler dönüyordu? ben bizim kerestetik sevdalının

    vaziyetini hiç beğenmemiştim. teneffüste yalçın ve mesutla durumu istişare ettik. mesut konuya yabancıydı, ona hızlıca özet geçtim

    geçen seneki olayları. son teneffüsün ardından sınıfa girdik bir kalabalık…
    ···
  9. 284.
    +1
    neredeyse tüm sınıfın başına üşüştüğü arka sırada bir kümelenme peyda olmuştu. bu görüntü merakımı celbetti tabi ve ben kafamı

    daldırdım o sırada oturanlara. bir de ne göreyim? bizim cahil cesaretli kızın yanına oturmuş ona ‘üzülme, geçecek hepsi’ diye teselli

    ediyor. kızın gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüş. hoca kapıdan girince sürü dağıldı nezih son olarak ‘ben senin yanındayım’

    diyerek cansuyu teskin ediyor. yalçınla göz göze geldim bir yandan sevinç bir yandan endişeyle birbirimize baktık.
    ···
  10. 285.
    +2
    ders bittiğinde nezihe bahçede onunla konuşmak istediğimi söyledim. beni nazik bir dille reddetti ve cansunun yanına giderek onunla

    beraber sınıftan çıktı. bahçeye indiğimde beraber yürümeye devam ediyorlardı. yanıma yalçın geldi,

    Y: ne diyorsun? doğru mu yapıyor yoksa kendisini fazla mı kaptırdı?

    L: hiç bilmiyorum yalçıncığım. bir yanım ‘nezihin hayatındaki en büyük ekgiblik sevgili, çabalarının destekçisi ol.’ diğer yanımsa

    nezihin geçen sene başına ördüğü çoraplardan sonra temkinli yaklaş hatta onları birbirinden uzak tut.’ diyor. (tabii ki bu kadar uzun

    bir cümleyi kurmamıştım bu minvalde iki üç düşünceyi tek cümlede topladım.)
    ···
  11. 286.
    +1
    Y: cansuya ne kadar aşık olduğu otuz metreden belli oluyor zaten. bence nezihin arkasında durmalıyız.

    L: ya dersleri, onları aksatmaz değil mi?

    Y: onu düşünecek olan yine kendisi. hem bizim de elimiz armut toplamıyor. gerektiğinde uyarırız, beraber çalışmalarımıza devam ederiz.

    L: iyi madem. ama beni en çok düşündüren eski sevgilisi. onunla ilgili bir sorun çıkmaz herhalde.

    Y: vallahi lars onu senin bizden daha iyi bilmen lazım. tadını almıştın yumruklarının zamanında.

    sıkıntılı her konuyu tatlıya bağlamayı biliyordu yalçın. ben de nezihe destek vermeye ikna olmuştum.
    ···
  12. 287.
    +2
    nezihle cansu her geçen gün birbirlerine daha çok yakınlaşıyordu. cansunun sevgilisinden ayrılması üzerinden bir ay geçmemişti ki

    adeta can ciğer kuzu sarması olmuşlardı. derslerde de –hocaların karışmamasıyla- beraber oturuyorlar ve bu, çifte kumruların kaynaşma

    hızını arttırıyordu. nezih cansunun sevgilisini terk ettiği günden beri kıyafetine, bakımına, davranışlarına epey çeki düzen vermişti.

    onun ısrarıyla lc waikikiden (o zamanların pahalı mağazasıydı.) şık kıyafetler ve ayakkabılar, çeşit çeşit parfümcüden ilginç kokular

    almıştık. yalçın ve mesut ondaki bu değişimi hayretle takip ederek destekliyorlardı.
    ···
  13. 288.
    +1
    2004 yılbaşı gelip çatmıştı. yılbaşından bir hafta önce kura çekilmiş ve her sınıf kendi içinde birbirine hediye almıştı. bana kurada

    cansu çıkmıştı ve nezih bunu duyunca kendisine çıkan kağıdı benimkiyle değiştirdi. işin garip ve bir o kadar da güzel tarafı cansu da

    kağıdında nezih çıkan arkadaşını kendisininkiyle değiştirmişti. artık tam anlamıyla sevgili olmuşlardı. O dönemlerde okula beraber

    geliyorlar ve okuldan beraber dönüyorlardı.
    ···
  14. 289.
    +1
    ama bu sevgililik nezihi derslerinden uzaklaştırmıştı. gittiği fatih dershanesine hafta içleri çoğunlukla gitmiyordu. yalçın, mesut ve

    benim toplanarak yaptığımız çalışmalara da katılmıyordu. okul sınavlarında notları kötüleşmişti. ancak o halinden gayet memnun

    gözüküyordu. biz de ona ahkam kesmek, çok bilmiş gibi nasihat vermek istemiyorduk.
    ···
  15. 290.
    +2
    sömestr yaklaşırken karlı bir ocak gününde (hafif yağmıştı tatil olmamıştı.) okul bahçesinde cansunun eski sevgilisini gördüm. O da

    sanki beni arıyormuşçasına yanıma geldi. bahçede o kadar öğrenci sıradayken ve veliler varken bana hiçbir şey yapamazdı. hem ben eski

    pısırık sünepe lars değildim ki! karşısında dik durmaya çalıştım.

    R: cansu, arkadaşın nezihle görüşüyormuş.

    L: evet rıza. (çocuğu tanımıyordum ama adını söyledim istenç dışı olarak.) ne olmuş?

    R: onunla görüşmesini istemiyorum. hem onunla aramızda kötü bir geçmiş var. eski sevgilim de olsa onunla takılmasını kabullenemedim.

    L: nezih artık yalnız değil. ona bulaşan karşısında ilk önce beni bulur.
    ···
  16. 291.
    +1
    bulunduğumuz yere ve bu zamana kadarki kazanımlarıma güvenerek kendimi ortaya koymuştum.

    R: ya demek öyle! görüşeceğiz o zaman.

    yanağımdan makas almaya çalıştı ama ben elini tuttum izin vermedim. pis pis sırıtan suratı asıldı daha fazla bulaşmadan gibtiroldu

    gitti. kalbim deli gibi çarpıyordu ama heyecanımı dışıma yansıtmamıştım ve ona iyi bir yanıt verdiğimi düşünüyordum.
    ···
  17. 292.
    0
    panpalarım okuyan herkese teşekkürler gündüz saat 2 gibi kaldığım yerden devam ederim kendinize iyi bakın.
    ···
  18. 293.
    0
    sadece benim entrylerin gözüktüğü linki bir arkadaş atmış ama onda diğer yazılanlar da gözüküyor. bir panpamız o linki atabilirse çok makbule geçer.
    ···
  19. 294.
    0
    yalan amk. ortaokullu bebelerin konuşmalarına yaptıklarına hareketlerine tavırlarına bak

    ama güzel hikaye sabırla okuyorum
    ···
  20. 295.
    +1
    reserved
    ···