bir gün Bursa Altıparmak sokaklarında yürüyorum. bir kafeye oturup bir şeyler içiyim dedim. oturdum , buz gibi biramı yudumluyorum. yalnız geldiğim için etrafı kesiyorum beyler. ne var ne yok diye amk
yan masada bir kız , bomonti filtresiz içiyo. o da yalnız beyler. belki birini bekliyordur diye pusuda durdum. birası bitti , ikincisini istedi. fırsat bu fırsat diye seslendim hemen garsona , bir çerez tabağı gönderdim masaya. başını eğip gözlerini kırptı , teşekkür ederim anlamındaydı sanirim amk. iyi dedim , devam ediyorum ben de içmeye. ikinci birası bitti hala tık yok amk , dedim olmicak herhalde bu iş.

tam gitmek için ayaklandım , garson yaklaştı masaya doğru. hayırdır amk sipariş vermedim diye düşünürken , masaya bi 'bomonti filtresiz' koydu. kıza baktım eliyle birayı gösterdi. bir de bundan iç amk zevksizi demek istedi sanırım beyler. iyi güzel karsilikli jestleşiyoruz ama birimizin bir şey yapması llazım.
kalktım birayı da elime aldım masasına doğru yürüdüm.
Merhaba , deyip sandalyeye oturacakken ayaklandı. Çok özürdilerim gitmem gerek dedi kalktı gitti beyler.
ne oolduğunu anlayamadım amk. bir yandan utanıyorum bir yandan kızı kaçırdık diye üzgünüm. nerden gelmişti ki sanki o cesaret. kafamı gibiyim. ulan ne yaptım ben diye düşünceler denizinde boğulmak üzereyken kkalktım. hesabı ödeyip çıktım. ama hala olayın şoku üzerimde beyler. sigaramı yakıp yürümeye devam ettim

dinleyen var mı lan devam ediyim mi ?

neyse ben yazıyorum amk
eve gittim , alkolün de etkisiyle sanırım erkenden uyudum beyler. uyandığımda perişan haldeydim , ağzımda iğrenç bir koku. gözlerim kıpkırmızı.
çay demledim , yalnız yaşayan bi panpanız olduğum için en büyük zevklerimden biri şu çay.
her neyse amk , yedim içtim. ama hala aklımı kurcalıyor kız , öyle nüfuz etti ki zihnime. çıkaramıyorum aklımdan yüzünü gözlerini , dişlerini , ucu kalkık ufak burnunu
işe gittim , o halde ne işiyse amk. e sonuç olarak akşamı ettik. ben belki tekrar görebilirim umuduyla aynı mekana gittim.

yine aynı masaya oturdum , bu sefer bomonti filtresiz aldım. içiyorum fütursuzca , hic sevmediğim şekilde hızlı hızlı içiyorum. hafiften ışıklara gözümde kaymaya başlıyor , çenemi tutmakta zorlanıyorum.
ve o içeri girdi beyler , mekana girdi amk
hayal mi lan bu , doğru mu bu gördüklerim diye bağırıyorum içimdeki bana. evet oydu , oydu beyler. geldi o da aynı masasına oturdu , bana tekrar bir bomonti ısmarladı. yanında da bir not vardı , o halimle okumaya çalıştım. telefon numarası beklerken , şöyle bir yaziyla karsilastim (hatirladigim kadarıyla yaziyorumbeyler) : 'sonunda doğru birayı bulmuşsun * '
Bu neydi şimdi amk , ne yaşıyordum lan ben

bu kez gidicektim yanına , oturucaktım konuşucaktım. ismini oğrenicektim en azindan amk. kalktım , tekrar elimde bira. tökezledim beyler , ayağım takıldı gibtimin masasına. dişlerini gördüm , gülüyordu bana amk. oooh madara olduk kıza diye düşüne düşüne kızara bozara oturdum yanına.
hala tebessüm ediyordu.
+nasılsın
-(elim ayağım birbirine dolandı) şey iyiyim yani iyiyim herhalde
+ben de iyiyim tesekkur ederim
-(gülmeye çalışarak) ee mazur görün hanımefendi , hanımefendi demişken isminiz ?
+çok klişe , bu ne boyle.
bu arada ayşe
-bu daha klişe
karşılıklı gülüştük

beyler kimse dinlemiyor mu amk

bir dakika kadar süren sessizlikten sonra
+ee senin adın ne ?
-ankarahukuklu
Ve yine sessizlik beyler , biralarimizi içip birbirimize bakıyoruz.
dudaklarına bakıyorum , gözlerini kaçırıyor benden ara sıra. e normal amk sapık gibi gözlerinin içine bakıyorum. o kadar güzel ki.böylesine düzgün çizilmiş bir yüzü daha önce hic görmemiştim. benden sıkılmış olacak ki
+tamam o zaman , çok memnun oldum
-ben de , ayşe hanım.
çağımızın gereği sonuçta , telefon kullanıyosundur herhalde
+hahah bak bu iyi taktikmiş
kız çok garipti beyler , sanki beni tanıyormuş da dalgaya alıyormuş gibiydi amk. yüzünde hep bir tebessüm , bilmiş tebessumu derler ya.
sürekli öyle bakıyor bana , ya da bana öyle geliyor o kafayla amk
neyse , telefonumu aldı sabah ogrenicektim ki 'klişe' olarak kaydetmişti beyler.
ve kalktı gitti amk , yarak gibi kaldım orada
içmeyi bıraktım gitgide kotu oluyordum çünkü , hemen elimi telefona atıp arkadasimi cagirdim gelip alması için

uyandığımda evimdeydim. yine ağzımda o iğrenç koku. hayal meyal hatırladığım eve gelişim , uykuya dalışım. ama resim yeteneğim olsaydı onu , klişeyi en ince detayına kadar çizebilirdim. Belki 6 biraya rağmen , hayatım boyunca ilk kez bir şeye bu kadar dikkatli bakabildim. çünkü çok güzeldi beyler , içimi yakıyordu. ve hala onun hakkında en ufak bir fikrim bir bilgim yoktu. kimdi neydi nereliydi ne iş yapardı yaşı kaçtı.
çok yorgundum , tekrar uyudum

bana doğru yürüyordu , tophanedeydik. sarıldı bana sıkı sıkı , yanaklarımdan öptü. heyecandan olsa gerek fırlayarak uyandım , ne oluyordu bana beyler. deliriyor muydum lan ? bilinçaltınıza yerleşenler uykunuzda yer üstüne çıkarmış. bunu düşünüp rahatlattım kendimi , ne olacak lan hoşlantı işte amk. hep korkmuşumdur birini gerçekten sevmekten beyler , hep çokk ürkmüşümdür. bir sebebi de yok amk. hayatımı giben kız falan da olmadı lise hayatımda
alnımdaki terleri elimle silip doğruldum
yine gidicektim beyler , bir güç beni tekrar o mekana goturecekti.
gibtimin birasını tekrar içicektim , ve bu sefer onunla karşılaşmama ihtimalim de vardı
ya orda yoksa , diye düşüne düşüne kafenin yolunu tuttum

şimdi diceksiniz neden aramadın amk diye , olmuyor beyler. arasam , alo sesini duysam büyük ihtimalle kitlenirim. hadi onu geç , ne dicem kıza amk kafeye gel mi dicem.
başladım yürümeye , kafamda bin bir turlu düşünceyle. ya orda yoksa , ya ordaysa ? ya benimle konuşmazsa , ya bira ısmarlama jestini göstermezse ?
ve ürkek adımlarla girdim içeri. canlı müzik vardı bu sefer , daha kalabalıktı mekan. boş bulduğum bir yere oturdum , bomontimi yudumlayarak beklemeye başladım. göz gezdiriyorum kalabalıkta , yok beyler. gelmemiş amk. yaklaşık 45 dakika oyalandım öyle , gelmedi. kalktım hesap işini halledip çıktım. yine bir sigara yaktım , neden gelmemişti ?
iki gün üstüste gelmişti oysaki , bu sefer neden yoktu ?
konuşma sarmadı mı acaba ? belki de canı bira içmek istemiyordur. ya da işi vardır ya , her gün gelecek hali yok ya amk
yürürken istemsiz olarak telefona uzandı ellerim ve mesaj çektim beyler
-rehberimde gördüm de klişe kimmiş ya *

+bugün gelemedim , ozurdilerim
bu neydi şimdi beyler , bana neden açıklama yaptı ki ?
-ben de gitmedim zaten *
yazdıktan sonra fark ettim. gelemedim demiş , demek ki benim gittiğimi biliyor.
üstüne bir de özür dilemiş. Ne oluyor amk
bir avmnin yemek katında yemek yiyordum , bir mesaj daha geldi.
-afiyet olsun
elim ayağım titredi beyler , sağıma soluma baktım.
-çabuk gel , bilet yanıcak yoksa
agzım kulaklarımda koşar adımlarla üst kata çıktım. bir an yavaşladım , ilk karşılaşınca nasıl selamlaşıcaktık ?
sarılıcak mıydım , elini mi sıkıcaktım
yoksa sadece 'merhaba' mı dicektim
amaaan ne olur olsun amk deyip merdivenleri alel acele tırmandım

iki eliyle sağ elimi kavradı , hoşgeldin dedi o güzel gülümsemesiyle.
-hoşbuldum , nasılsın ?
+nasıl görünüyorum
-(baştan aşağı süzerek) eeeeh işte
+bak yaa , çok kabasın
-çok güzel olmuşsun
bunu söylerken sesim titredi , yanaklarım kızardı , gözlerim yaşardı heyecandan.
beyler ne oluyordu bana amk , daha 2 gün önce kafede gördüğüm bir kıza böylesine vurulmak çok saçma değil miydi ? neydi beni kendine çeken. güzel olmasına güzeldi ama daha güzel kızlar yok muydu sanki ? saçma sapan bir filmdi ve o izledi beyler. hiç bakmadı yuzume film boyunca.
film arasında
-çok güzel değil mi ya , seni pek sarmadı gibi
e tabi sarmaz amk , kafamda tilkiler çift kale maç yapıyor. ne işi vardı bu kızın burada ? tesadüf müydü hepsi amk ?
iki biletin bunda ne işi vardı , yoksa beni gördükten sonra mı aldı ?
hiçbirini soramadım
+yoo gayet güzel , şu ara bitse de devam etse (dalgaya vurduğumu belli ederek)
hıh diyip gülerek önüne döndü benim için de yeni bir film başlıyordu onun gözlerinde.

film bitti , salondan çıktık. Bir sigara yaktım , pakedi uzattım. aldı bir tanesini.
gözlerimin içine baka baka yaktı. ciğerlerine doldurdu ve üfledi atmosfere zehri. dudaklarını seyrettim , dumanın havaya karışmasını izledim.
sigaralarımız bitene kadar hiç konuşmadık. farkındaydı ona baktığımın , belki hoşlandığımı da biliyordu. ama ona bakmaktan alıkoyacak bir düşünce var olmamıştı henüz , izledim onu izmariti çöpe atana kadar.
-(hızla dönerek) eee ne yapıyoruz şimdi ?
+ne istersen onu
-ilk buluşmanın bir jargonu , adabı olur sen goturuceksin beni bi yerlere
ilk buluşma mı ? Ne yani biz sevgili miydik simdi ? gerçi arkadaşlar da buluşabilir. Her cümlesi yeni bir düşünceye sebebiyet veriyordu beyler , öyle karmaşık konuşuyordu ki bazen bir cümlesini bile saatlerce düşünüyordum.

+bak simdi seni hiç bilmediğin bir yere zütürücem
deyip yürümeye başladım , bizim mekana yaklaşınca gülümseyerek suratıma baktı.
-vaaayyy beeee burası neresi böyle
+yaa , dememiş miydim bilmiyorsundur diye
kahkaha ata ata içeri girdik , bu sefer aynı masadaydık. iki bomonti filtresiz söyledim , gülümsedi. o da bir çerez tabağı söyledi , gülümsedim.
birbirimizi anlattık , her şeyimizi (öyle sanıyordum yani) , ne iş yaptigimizi , yasimizi , ailelerin ne yaptiklarini ,nerede olduklarini , nelerden hoslandiklarimizi , anlicaginiz beyler her şeyi konusmuştuk.
kaç bira olduğunu hatırlamıyorum. konuştukça konuştuk. o konuşurken dudaklarını seyrettim , dişleri çok düzgündü. hafif loş ortamda , bembeyaz parlıyordu. gözlerine baktım , kirpikleri upuzundu.
sohbetin özü , babası zengin , çeltik fabrikası falan var. annesi ölmüş , bir erkek kardeşi var. lise okuyor. kendisi pgiboloji bolumu mezunu , ama çalışmaya gerek duymuyor. e normal amk babada para tak. Tanıdık birbirimizi , tanımışız sandık...

beyler , iş güç malum. zütüm falan kalkmadı amk , akşam yazmaya devam edicem

kafede çalan slow parça eşliğinde sallanıyordu kafası. ben de eşlik ettim ona , ağır ağır sallanarak. gözlerimin içine bakıyordu , gülüyordu beyler. el ele tutuşup sallanmaya başladık. dışarıdan bakılsa bu salaklar napıyo amk denilebilirdi ama hicbir şey umrumuzda değildi. goguslerinden yüzüme çarpan koku , çok hoştu. terle birleşmiş mayhoş bir koku. evet beyler sabaha yaklaşmıştık artık , onun teklifiyle çıktık mekandan. teklif etmeseydi günlerce onunla o şekilde dans edebilirdim amk.
şimdi ne yapıcaktık ? evine mi bıraksam ? ikimiz de kötü durumdayız , benim evim yakın. aklımda bir soru işareti , hadi bize gidelim desem garip mi kaçar acaba ?
-ayşe
+efendim
-iyi misin
+hiç olmadığım kadar
-ben de iyiyim teşekkürler
+mazur görün beyefendi (hafif sırıttı)
-ya benim ev de şu arka tarafta işte
+hahaha eee
-ee'si uyumak istemez misin ?
hiç düşünmedi , koluma girdi beyler. ağır ağır eve doğru yuruyoruz. elimizde sigara , etrafta birbirine küfreden travestiler , sarhoşlar , korkulu gözlerle etrafına bakınan kediler ve kolkola yürüyen iki insan. birbirinden habersiz , yürümekte zorlanan iki insan.
ve geldik apartmanın kapısına

ceplerimi yokladım titreyen ellerimle. anahtarı çıkardım cekedimin iç cebinden. elimden aldı , kendisi açtı kapıyı. sendeledi içeri girerken , kolumu beline sardım. salona geçtik. ne yapacak diye onu seyrediyordum , koltuğa yayıldı. üşüyorum dedi , çok üşüyorum.
kombiyi açtım , battaniye getirdim.
üzerine örttüm , titrek sesiyle tesekkur etti. hala anlayamıyordum ne olduğunu beyler , olaylar gelişmişti ama hala çok uzaktık birbirimizden. hala yabancıydık biz , sadece aynı evde olmaktı tek ortak noktamız.
kafamı musluğa dayadım , soğuk su ayılttı biraz. çay demlemek için mutfağa geçerken salona göz attım. uyumuştu galiba , ya da gözlerini dinlendiriyordu amk

mutfakta boşa vakit harcadığımı düşünüp salona geçtim. karşısındaki tekli koltuğa oturdum. karnının inip kalkmasını seyrettim , dudaklarını izledim. keşke insanlar gözleri açık uyusaydı diye geçirdim içimden. kirpikleriyle yetinmek zorunda kaldım.
bir süre sonra ben de sızmışım zaten.
uyku işte , çok vakitsiz geldi. sabaha kadar izlemek isterdim oysaki.

beyler büroda yemek arasında yazdım , akşama devam edicem. yarıda bırakmak yok söz amk