size bir hikaye anlatacağım ama

@104 her şeyi anlatmadım... ve anlatmayacağım da kendime sakladığım şeyler de var... pişmanlık. ölüm. intihar. basit bir hikaye değil bu! dizi de değil dıbını dengesini gibtiğim! ağzımı açtırma benim! ulan benim hayatım bu benim! sana son 2 yılın özetini yaptım neredeyse... içinde bulunduğum ruh halinden bahsettim. olay hikayesi değil bu. durum hikayesi. reyting olsun diye yazı yazmıyorum lan burada ben! benim ne derdim var onu soruyor herkes. benim de canım sıkkındı yazdım! yazmasam deli olacaktım!

bunu kim okuyacak dengesini gibtiğim

zütünü gibeyim bunu mu okudum ben bu kadar zaman amk ne birisi öldü ne bi kötü olay oldu neymiş kızı sevmiş ona soylemiş o olmaz demiş o da takma takıp buna dayamış falan bu ne amk giberim çaldıgın zamanıma yazık amk basta soyleseydin aşk hikayesi diye hiç ugrasmazdık amk 50 tane dizi var böyle gider birini izlerdim amk

yine de beni dinlediğiniz için teşekkür ederim

iyi geceler beyler...

beyler hayatımın sonuna geldik... biliyorum beni bazılarınız çok daha değişik birisi olarak tanıdı. yaş olarak büyük birisini bekliyordunuz. ama yaş her zaman önemli olmuyor. önemli olan insanın sahip olduğu olgunluk. bazılarınız beni araştırmaya bile başlamıştır. buyurun. artık hiç bir şeyden korkum yok benim. hayatım yeterince kötü. aşk! aşk! beni herkes aşka asi sanır... ama aşk beni nerede görse tanır... benim gibi birisi çok kullanılır böyle bir hayatta. kullanıldım ve kullanılacağım da.. hayır aptal değilim , ama kötü olmayı bilmiyorum. ama insanların kalplerini gibmeyi bilmiyorum ama! ama kimseye ihanet etmedim etmeyeceğim de...
ben devrimci kedi. 17 yaşında bir liseli... ergen birisiyim. arkadaşlarını kaybetmiş... sevdiği kızı kaybetmiş... ailesi tarafından sevilmeyen... parasal sorunları olmasına rağmen her arkadaşına yemek ısmarlayan ve borç veren birisiyim. belki bazılarınızca bir troll , belki bir felsefeci , belki bir dert babası belki bir çaresiz aşık(?)... beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. 17 yıl için 17 sayfa yazı... 6.590 sözcük. iyi geceler...

özet olarak: bu kardeşinize hayat kalk lan ayağa! bu daha başlangıç dercesine tekmeler savurdu... büyük ihtimalle yalnız ve mutsuz ölücem. ama her zaman iyi birisi olmaya çalıştığımı bilerek huzur içinde gidicem...

edit:imla

yaptığım hatayı anladım... beni seven celebrianı bıraktığım için kendime lanet okudum. o beni anlayan tek insandı... ama önümüzde bir ankara festivali var... ankara güzel geçti sayılır. çok iyi birisinde kaldım... izmirden sonra cennet gibiydi... celebrianla konuştuk hasret gideremedik ama... benim çökmüş halimi görüp bana geçen sene merdivenlerde oturmuş ağlarken ki gibi bir moral konuşması yaptı.. onu çok seviyorum. iyi bir akradaş... çok takılamadık ama güzeldi abi... tıpkı geçen sene gibi... çok az takıldık... ama baş başa kalamadık.. bu arada duyduğum bazı söylentileri sordum ona.. ankaradaki okul bin dolu beyler.. insanlar hakkında bir sürü yalan uyduruyorlar.. her şey çok çabuk yayılıyor.. celebrian da okulda meşhur baya... kimse sevmiyor.. ne tesadüf bana çok benziyor... işte söylentiler biraz doğru.. kötü şeyler yapmış. ama onu sevmeme engel değil. onun o halini gördükten sonra... ona yaklaşamazdım. onu kullanamazdım. bu. bu çok yanlış olurdu... ankara güzeldi.. bir sürü arkadaşım oldu.. adam gibi adamlar.. ama celebrianla bir şeyler olmadı.. benim kaderim bu sanırım... bu arada ankara da ki festival de ödül alamadık...

--spoiler--
reklam alınır
--spoiler--

konuşmaya değer bir şey yok buradan sonra... arwenle aram çok bozuk. ben bir kaç kere daha içip aradım ama hiç umurunda değilim artık bunu anladım... beni de hiç sevmeyecek artık.

Sonra izmir festivalinde görüştük... sarıldım. doya doya sarıldım... ama belli etmedim sevdiğimi. öpmedim. koklayamadım... bana gelmeden önce sakın bana sarılmaktan çekinme demişti... belki kafamın karışık olduğunu düşünüyordur diye yapmadım... bu arada arwen beni almayacağını söylemişti... ben de başkasında kaldım... tak gibi geçti izmir... ama gittiğimde arwen başka bir çocuğu almıştı.. nasıl uyuz oldum anlatamam. tam bir ergen mal he.. saçları falan salak yemin ederim gerizekalı bu çocuk dersiniz... yemek seçen.. kültürsüz binin teki... şaraptan da anlamıyor mal oğlu mal... her neyse onu gibeyim boşverin... tiyatrodan sonra bir yerde oturuyoruz... bir baktım arwen sigara yaktı. dedim napıyorsun sen!!! hani bırakmıştın! bana söz vermiştin! yalan mıydı ! falan dedim... o da ıkk mıkkk şeyler dedi. sonra içmiceksin dedim... Ioreth de kalkıp saçmalama iç be dedi.. ben de içersen arwen ben de içerim dedim... inanmadı. blöf yapıyordum ama o sigarayı yakınca ben de sinirlendim yaktım... sigara içmeyi fransa da öğrendim... içine çekmeyi yani. tam bir ergenim kabul... sonra devrimkedi napıyorsun falan dedi.. ben de hiç giblemedim... muhabbetime devam ettim diğerleriyle.. izmir böyle geçti.. o benimle hiç ilgilenmedi... konuşmadık neredeyse... ve sigara içti! izmirde kaldığım kız da o kadar salaktı ki!! ahh ah! saat 19:30 da eve gittik diye annesi azarladı neredesiniz siz diye! aatoxun kaldığı kızın annesi ne diyor biliyor musunuz?? siz gençsiniz. biraz daha takılsaydınız diyor.. saat 02:00 de deve gittiler amk!!! ah ahh..

sonunda arwen italyaya gitti.. nasıl oldu bilmem ama pasaport işlemlerinin halledildiğini biletlerinin alındığını öğrenince beni aradı.. aylardır benle konuşmayan kız... tam da Iorethe böyle bir şey demişken. ne mi demiştim ? '' arwen bilmesin beni... onun o mutluluğu yeter.. bana teşekkür etmesini istemiyorum. eğer öğrenirse gururu incinir kabul etmez parayı... düşünsene Ioreth... sevinçten şapşallasaşan arwenin o komik yüzünü.. belki beni arar ve beraber seviniriz.. bende bilmiyor gibi yaparım... şaşırırım...

o parayı ben arwen aatrox ve sevgilisi lulu tatil yapmak için kullancaktık... herkes para biriktiriyordu biraz.. benimde birikmişim vardı.. aslında bu tatile arwen dahil değildi... ben çağırdım...

Iorethi aradım... dedim işte böyle böyle.. 1500TL gibi bir para lazımmış.. arwenle konuştum... yardım etmek istiyorum ama ona söyleme dedim.. tamam dedi.. ne kadar topladınız dedim. daha toplamadık dedi... ne zaman dedim. bir aydan az kaldı dedi.. ben de ben verebilirim dedim. ne kadar? hepsini olmaz.. devricikedi bu çok para kabul edemem dedi.. dedim beni düşünme parayı da düşünme.. bu parayı arwen için biriktirmiştim bir planımız vardı ama boşver. bu daha önemli dedim.. bin bir güçlükle o parayı yolladım. bir sürü aksilik çıktı... yaş problemi olsun. hırsızlık olsun. para görünmedi olsun... ama sonunda vardı...

Bunların grubu italyaya gidecekmiş ama italyanın maddi duruu yetmiyormuş. ailesi izin vermemiş.. Ben nolcak dedim.. o da Ioreth( arwen in en yakın arkadaşı) okulda bunun için para toplayacak galiba dediya da bir sponsor bulunacak dedi.. ben yardım etmek istiyorum dedim. o da olmaz falan dedi... sonra kapattık konuyu. izmire geldiğimizde onda kalmamı istedi... ben hala tiyatrodayım.. ve izmire gidicez.. orada da birisinde kalmam gerekecek... o da bana bunu önerdi.. dedim bir sorun olmaz mı falan... o da olmaz dedi.. işte konuşmalar uzun ama özet geçiyorum... kapattım telefonu

arweni aradım. otobüsteymiş.. dedim benim sözümü kesmeden beni dinle.. bunca zamandır sana söylemeliydim biliyorum ama diye girdim.. hatırlar mısın ilk tanıştığımız zamanları gibisinden devam ettim.. sonra onu çok ama çok sevdiğimden onun en yakın arkadaşım olduğundan ve aynı zaman da diğer türlü de çok sevdiğimden bahsettim. özetle öküz gibi seni seviyom arwen demedim... ama o sıralar bir sevgilisi vardı dediğim gibi.. bende bir şey beklemiyordum... sadece onu ne kadar sevdiğimi bilsin istedim... abi sonuçta en yakın arkadaşım! saklayamazdım daha fazla... sonra hiç ayrılmıcaz iyi arkadaş kalıcaz seni bırakmıcam muhabbetleri başladı.. beyler bilin diye söylüyorum.. yalan o iş... yalan. ya-lan! 1-2 ay konuşmadık. sonra ben mesaj attım böyle mi olacaktık diye.. seni çok özledim. sesini.. beni müsait olduğun bir zaman arar mısın dedim.. bir kaç gün sonra okul bittikten sonra bir telefon.. arwen. alo alo nasılsın iyi , sen? iyi böyle konuşmalar... ben konuşacak bir şey bulamıyorum... mal gibi kaldım. sonra bana bir sorunundan bahsetti.

işte konuşmaya başladık naber nasılsın. işte içtim biraz. canım sıkkındı. sesini duymak istedim gibisinden. neler yaptın benden sonra yazın hiç konuşamadık... böyle şeyler.. sonra ankara da ki zamanlarımızdan bahsettik. ben ona bir şey itiraf etmek istedim. ondan hoşlanmış olduğumu.. sonra o da bana itiraf etti. o da benden çok hoşlanmış. ( hassssgibtirrr!!! hayatımda ilk kez benden hoşlanmış bir kız vardı-bildiğim kadarıyla- ve ben onu kaçırdım. ve o çok güzel bir kızdı.!!!) ama seni tanıdıkça çok iyi bir arkadaş olduğunu falan muhabbettini başlattım. neler konuştuğumuz önemli değil... özel dediğimden değil. size her şeyi anlattım... sadece bilin ki celebrian aslında beni seviyormuş... sonra kapattık.

ilk dönemin sonuna geliyoruz ve son sınavlar... ben çalışmaya başlıcam ve bir anda mallığım tutuyor ve whatsapp a bakıyorum.. ne göreyim. arwen bir kezban gibi bir tarih atmış durumuna. bu günün tarihi... ulan yuh be.. sevgili yaparsın da o günün tarihini niye yaparsın. nasıl bir görgüsüzsün... her neyse... benim kafa gidiyor tabi ki. ders mers yalan.. hiç bir şey yapamıyorum. sınavlarım kötü geçiyor.. sınavın 15 dakikası arweni düşünerek geçiyor.. e haliyle son sınavlar zayıf... teşekkür kaçıyor. sorun değil. tamam olsun.. sınav hastası bitince ben de dayanamıyorum ve içmeye. evet artık içiyorum hep... o gün çakır keyf oldum. merak etmeyin kolay sarhoş olmuyorum artık.. o gün 30 küsür shot attım galiba.. 2 tane 70lik bira falan.. eve rahatlıkla gittim.. arweni aramak istedim.. ancak bu haldeyken rahat konuşabilirdim çünkü.. açmadı... ben de celebriana mesaj attım naber nasılsın diye.. cevap verdi sağolsun.. hiç arwen gibi davranmadı bana.. işte konuşalım dedim. meşgulüm dedi.. ben de yeter lan dercesine aradım... açtı... (wtf)

Okul başlıyor... 9. sınıf. sonunda başardım.. hep hayalini kurduğum şey. ilk okulda hayatımdan nefret ettim hep.. tek amacım bu liseye girebilmekti.. onun için dayandım onca yıl... sınıfta kaldım ama pes etmedim! ve sonunda başardım. hem de iyi bir ortalama ile sınıfımı geçtim... Okuduğum çocuklar çok iyi insanlar. Ara sıra bazı saçmalıkları dışında çok iyiler bana karşı.. boş bir dönem.. tiyatro beni hayata bağlayan tek şey.. ve gitar.. gitar çalardım evvelden. sonra bıraktım.4-5 yıl geçti aradan. hiç dokunmadım. sonra o arwenin aptal sevgilisi sinirimi bozdu ve tekrar gitara başladım.. öğrenmeye niyetim var tekrardan.. kursa gidiyorum... hayat böyle geçti...

Gelelim dönüşüme.. geldim.. yaz tatilindeyiz hala... arwenle bir telefon görüşmesi.. seneye festivale katılamayabiliriz diyor... müdürleri sorun çıkarmış. öğretmenleri hastaymış. Ben nasıl üzülüyorum...

Bu 1. gidişimiz. evet 1. Ben bir kere daha GOTHA geldim... ama bu sefer farklıydı.. fransa da ki son günümüzdü.. ve biz bir veda yapacaktık... o gün babamda iyice bunalttı. arwen cevap vermiyordu günlerdir... celebrian aklıma geldi.. duygulandım. sonra bende içiyorum lan dedim. ve içmeye başladım.. 50cl lik bardaklar olur ya. işte onun dolusu kadar 5 bardak vodka içtim.. arka arkaya fondip.. sert bir şey. alkol oranı baya fazla.. ben nasılım var ya... kafam uçuyo abi uçuyo.. elimle kontrol ediyorum yerinde mi diye.. sonra baktım sarhoş olunca kötü biri değil eğlenceli ve iyi birisi oluyorum... herkes beni seviyor ve dünya daha güzel görünüyor... sonra fark ettim ki sarhoş olmak aslında parayla gözlerini açtırmak demekmiş... abi işte baya dans ettim. ayakta zor duruyorum. sonra kustum tabi... zor bir geceydi. eve sabah döndük. akşama doğru da uçak vardı.. fransa olayı güzel değildi..(yani gecenin köründe denize gitmemiz, geç saatlerde yemek aramamız, nicede börek benzeri yapan bir yer keşfedip herkese yemek ısmarlamam... çünkü paraları yoktu... ) bunu bilseniz yeter sadece... isteyen olursa başka zaman daha detaylı anlatırım...