basit bir örnekle sizden uzak bir nesne flu, belirsiz, yakın ise anlaşılabilir, tanımlanabilir bir nesnedir. onu doğru algılarsınız. uzaktaki kırmızı bir top gibi gözükebilir ama belki de bir arabanın fren lambasıdır. demek istediğim uzak yanlış algılanmaya müsaittir. simetrik şeyler bize daha algılanabilir gelir. bir kadının yüzü gibi. şu an birilerinin bir yerlerde ölüyor oluşları, algımız dışında mıdır? yoksa yanlış algıladığımız bir durum mudur, bir fren lambası mıdır? bir kötülük ya da suç neden sizin algılayabileceğiniz kadar yakınsa mana kazanmaktadır. kitle iletişim araçları işte bu gerçeklik ideolojisini yaratır. siz televizyonu açtığınızda orada şu an yaşanan bir olay görürsünüz. ama o kurgulanmıştır. ya da aileniz, mahalleniz, çevreniz size bir algı kimliği biçer, buna uymaktan başka bir seçeneğiniz yoktur. bir din, bir ahlak, bir kimlik, bir ideoloji, bir sigara, bir pantolon, bir telefon... ulan tamam en kolayı bu ama hiç mi bir şeylerin yanlış olduğunu hissetmiyorsunuz?

özet: naber?

nogger'ı niye saymadın? diğerleri çok matahmış gibi dizmişsin?

belki de pardösülü ablalardır.

http://inciswf.com/ablalar.swf