siz siz olun mal olmayın

gecenin bir yarısı cebe votka şişesini atıp her gün gördüğünüz ama 2 yıldır aranızın soğuk olduğu bir kızın yurduna ebesinin amı kadar yol yürümeyin sadece yüzünü bir kez görebilmek için. çünkü göremezsiniz dıbına koyım. ya uyuyordur ya cama çıkmaz ya da yanlış yurda gidersiniz. göremezsiniz işte dıbına koyım. gider parkta uyursunuz sonra buz gibi havada kemiklerinize kadar donarsınız sabaha kadar. güvenlik gelir halinize acır sabah ayazında buz gibi bankta güvenlikle dertleşirsiniz. aynı düz lafları söyler, "bak ben 7 yıllık sevgilimden ayrılıp başkasıyla evlendim 6 yaşında oğlum var, hayat devam ediyor takma kafana başka bir kız bulursun vb." içinden okkalı bir gibtir çekersiniz de dışından öyle abi de olmuyo işte yeaa dersiniz. sonra o güvenlik de gider, belki bir otobüs vardır diye bir umut durağa gidersiniz daha hava aydınlanmadan. soğuktan o durakta uyur kalırsınız, polisin sesine uyanırsınız 15-20 dakika sonra. " ne yapıyorsun burda, öğrenci misin, kimlik ver, ebele übele "... he abi dersiniz bir an önce gbt ye bakıp gibtir olup gitsinler diye. onlardan da gibko gibko " bu saatte burlarda uyuma gasp ederler seni " tarzı baba nasihatlerini dinlersiniz. durakta geçen 1-2 saatin sonunda günün ilk otobüsü gelir, yarı uyur yarı uyanık binersiniz şoförün tuhaf bakışlarına maruz kalarak. nihayet eve vardığınızda ise herşeye rağmen uyku tutmaz, neden böyle olduğunu düşünürsünüz sabaha kadar.

işin garip kısmı ise, sizin başınıza bunlar gelirken söz konusu kızın o geceye dair yaşadıkları şunlarla sınırlıdır:

kız uyurken gece telefonu çalar. karşıda malın teki pencereye çık bi yüzünü göreyim diye dil döküyordur. kız pencereye çıkar kimseyi göremez, çünkü o bir zamanlar yediği içtiği ayrı gitmeyen adam şimdi kızın hangi yurtta kaldığını bile bilmediği için yanlış yurdun önüne gitmiştir. kız " ben artık o yurtta kalmıyorum ki yeni yurda geçtim bu sene " der. iyi geceler muhabbetinden sonra yatar ve uykusuna kaldığı yerden devam eder.

işte bu yüzden o hikayedeki mal siz olmayın. olmayın dıbına koyım ya yapın birşeyler ama olmayın işte. kimsenin gibinde değilsiniz çünkü.

biz biz olalım senin gibi mal olmayalım .

not : okuyanı gibsinler

buna benzer hikaye bende de var. ama gibtir yemiştik.

okuudm şukunu da verdim

okudum ve senin acı çeken bedenin salgıladığı kimyasallara bağımlı olduğun sonucuna vardım.

bunu da sana kimse söylemez.

kendine şöyle dikkatlice bir bak, kafanın içini bir gözlemle.

bağımlılıktan ancak böyle kurtulabilirsin.

kolay gelsin.

not: insanlığın yüzde doksan dokuzu senin gibi.