-
1.
+318 -34evrende her şey olması gerektiği gibiydi,
tanrı lucifer'i affetmiş, big four görevlerine dönmüş, cennet ve cehennem olağan haline dönmüştü. ben ise müge ile hem özel hem de klagib hayatıma devam ediyordum.
2 yıl geçmişti... hayatımıza bunca olaydan sonra adapte olmamız epey zordu ama başarmıştık. müge'nin yerli yersiz ölü adam esprileri artık bayağı haline gelince gerçekliğimize tamamen döndük. bunların hepsi bir yandan rüya gibi gelse de bir yandan aynı şaşkınlığı yaşatmaya devam ediyordu.
şehrin griliği ve kasveti öğleden sonra yerini sıcak bir akşam güneşine bırakmıştı ki, bir ihtiyarın bize doğru adımladığını fark etti müge.
müge; şu adam bir yerden tanıdık geliyor.
ben; yarın john wick 3 vizyonda olacak. gidelim.
müge; alan? bu adam...
ben; ilk iki film ayarında olsa yeterli aslında. (kolumu çekiştirince dönüp baktım)
müge; bu merlin.
ben; ihtiyar kokainman, ölümsüz, evet o.
bize doğru adımları hızlandı ve yanımıza kadar gelip durdu.
merlin; beni hatırladınız mı?
ben; unutulacak bir tip değilsin.
müge; tam olarak neden buradasın.
merlin; öteki tarafta işler yine karışık gibi.
müge; ne oldu?
merlin; lucifer oldu.
ben; iyi bile rahat durdu.
merlin; yine kovuldu.
ben; adamın tarzını seviyorum.
müge; neden? (büyük bir şaşkınlıkla)
merlin; lucifer evreni istiyor, bu hiç değişmedi ve değişmeyecek. suikast denedi.
ben; umarım tanrıyı meyve bıçağı ile öldürmeye kalkmamıştır.
merlin; çok daha güçlü bir şeyle denedi.
müge şaşkınlıkla ellerini başına zütürerek paniğe kapıldı.
yine ortalık karışacaktı, sanırım işler düzeltilemez bir şekilde bozulmuştu.
merlin; lucifer tekrar cehenneme atıldı ve sizi görmek istiyor.
ben; neden hayatımızı düzenimizi bırakıp cehenneme girelim ki.
merlin; bazıları sıcak sever.
ben; iyi film o.
müge; bize ihtiyacı varsa gitmek zorundayız.
aslında her şekilde uzak durmalıydık ama hayatımızdan bir nebze sıkılmış, bir yandan tekrar o dünyayı istiyorduk. bunu inkar edemezdik. -
2.
+82 -4tüm bu düşüncelerin ardından lucifer'den kalan kırmızı impala ile şehrin dışına sürdük.
merlin yer yer uyuya kalıp uyanıyor, müge'nin gözlerinde ise şimdi ne olacak telaşı mevcuttu.
şehrin ışıkları artık tamamen arkamızda kaldığında kenara çekip soluklandık. bu arada ihtiyar merlin de uyandı. binlerce yıldır yaşayan bu ihtiyar bilgeliğinin yanı sıra tam bir zevk ve sefa adamıydı.
bazen moron olduğunu düşündüğüm de oluyor.
müge; nasıl gideceğiz lucifer'in yanına?
merlin; ben değil siz ikiniz.
müge; neden?
merlin; cehenneme girecek kadar deli değilim.
ben; bronzluk yakışacaktır.
merlin; teşekkür ederim siz buyrun.
müge; tamam da nasıl?
merlin; gözlerinizi kapayın.
ben; ben bu sahneleri biliyorum ama çok klişe.
müge; kapat gözlerini alan garrner.
merlin; kapa genç adam.
gözlerimizi kapattıktan sonra narkoz almak gibi bir hisle doldu içim. sonrası ise kocaman karanlık bir boşluk. açtığımda ise kendimi tanıdık bir manzaraya bakarken buldum.
evet burası cehennemdi. ilk geldiğimdeki o kasvetli hali kendini koruyor.
yakılan insanların çığlıkları hala etrafta yankılanıyordu. müge büyük bir şokla kafasını omzuma gömdü. bakamadı bir süre.
o şoku atlatınca lucifer'i bulmak üzere ilerlemeye başladık. -
-
1.
+1 -18Ben ömrü hayatımda bu kadar taktan bir senaryo görmedim. Hayır tutarlılık desen yok, tutarlılığı geç derinlik yok, derinliği geç zaman ve mekan ilişkisi yok. Sürükleyicilik desen o da yok, fazlasıyla sıkıcı. Kusura bakma arkadaşım, ben hayır diyorum. Git biraz kendini geliştir öyle gel
-
-
1.
-1ilk sezonu oku kardeşim çügü
-
1.
-
2.
0Sen bu hikayenin ilk sezonunu okumafın galiba
-
3.
0ilk hikayenin yarı finaline kadar okudum bitince geliyorum bebeem
-
4.
0bu muge de araniyor ha ne tak pesinde yine
diğerleri 2 -
1.
-
3.
+60cehennem'de bir süre yol aldıktan sonra dmitri shostakovich'in waltz no 2 parçası kulağıma geldi.
https://www.youtube.com/watch?v=mmCnQDUSO4I
cehennemde bunu dinleyecek lucifer'den başka arıza olacağını hiç sanmıyorum dedim içimden ve müge'yi de alarak oraya yürümeye koyuldum. müzik yükseldikçe içimdeki eminlik artıyordu.
ve kendimi epey tanıdık birine bakarken buldum 2 yıl sonra.
marilyn monroe'ya el masajı yaptırırken, audrey hepburn'un elinden üzüm yiyen biri vardı.
tabii ki lucifer.
ben; pek cazalandırılmış gözükmüyorsun? (sesimi duyar duymaz gülümseyerek yerinden kalktı ve bize doğru adımladı.
lucifer; tekrar selam. özlendim mi?
ben; hayır.
müge; evet (diyerek sarıldı)
lucifer; cennetten kovuldum.
ben; ilk olmamıştır.
lucifer; bu sefer çok kötü kovuldum.
ben; arkadan eşyaların mı atıldı. (müge güldü)
lucifer; her neyse üzüm ister misiniz?
müge; şu geçen salvador dali mi? ve elinde neden senin gömleklerin var.
lucifer; ütü işlerini hallediyor.
ben; çok yaratıcı.
lucifer; her neyse sizi buraya çağırış amacım çok başka.
müge; nedir ?
ben; tanrıyı devirmek istiyorsun.
lucifer; tam üstüne bastın.
ben; uyan artık, denedin olmadı, değişmelisin.
lucifer; ne yani her şeyi bırakıp kuşadasına mı yerleşmeliyim?
ben; her şeyi kaybetmene rağmen espri anlayışını kaybetmemişsin. bozcada daha iyi.
müge; şu tanrıyı devirme safsatandan vazgeç ama yine de buradan kurtulman gerek.
lucifer; kabul.
bir gram bile değişmemişti. evrenin en büyük hergelesi.
ne yapacağımızı düşünmeye koyulduk. evet tanrıyı devirme fikri saçmalıktı ama yine de burada kalmamlıydı. -
-
1.
0Rezzzzzz
-
1.
-
4.
+70 -1bir süre lucifer'in hücresinde bir çıkış yolu düşündükten sonra;
müge; hiç özür dilemeyi denedin mi?
lucifer; evet.
müge; ne zaman.
lucifer; azrail'in kılıcını aşırıp babamın gögüsüne batırmak için havaya kaldırmışken. bunun için üzgünüm demiştim.
ben o an sadece gülümsedim. dilediği tek özür çok şairaneydi.
müge; sen kurtarılamazsın lucy.
ben; 23 nisan'da bir günlüğüne tanrı tahtını sana bırakmaz mı?
lucifer; birileri fena dalgacı olmuş.
müge; alan ve lucy yeter. ciddi bir durumla karşı karşıyayız. birbirinizi özlediğinizi neden kabul etmiyorsunuz artık. böyle iğnelemeler yerine.
ben; o'nu özlemedim. kendi kişisel çıkarları uğruna bizi sonsuz cehenneme hapsediyordu.
lucifer; ne yani ısınma sorununuz olmayacaktı.
müge; yeter!
bir süre sessiz kaldık yine, ardından müge big four ile görüşmek istediğini söyledi.
aklındakini bilmiyorduk ve koşulsuz kabul ettik.
tekrar şehrin dışındaki o arazide uyandık.
merlin'e dönüp baktık. ne kadar oldu dediğimde 8 saniye diyecevapladı.
zaman kavramı çok farklıydı hala.
ben; big four'a ulaşmamız gerek merlin.
merlin; dua edin o halde ben artık gitmeliyim.
ben; böyle yapınca cool olmuyorsun.
merlin; 4000 küsür yaşındayım, cool olma zamanım biraz geçti sanki? gidiyorum.
merlin gittikten sonra müge impalann kaput bölümüne oturdu, ben de arabadan bira açarak ona verdim. yudumlarken olan biteni düşündük. yine yeniden u kaos içindeydik. ama bu sefer kendimiz seçmiştik. lucifer'i oradan kurtarmamız gerekti ama nasıl olacağını bilmiyorduk.
müge; doğrusu dua etmeliyim, cebrail ile konuşmam gerek. lucifer'in anlattıkları ne kadar taraflı bilmiyorum. belki gerçekten başka şeyler de vardır.
müge bir kaç adım bozkırın içine doğru yürüdü, ardından içinden dua ettiğini belli ederek gözlerini kapadı. hava artık kararmıştı. tekrar yanıma geldi ama hiçbir şey yoktu ortalıkta. cebrail gözükmemişti. tekrar arabaya bindik, farları yaktığımız an karşımızda bir gölge belirdi.
farları gölgeleyecek bir ışık hüzmesi kendini belli etmeye başladığında bunu cebrail olduğunu anlayıp indik. -
5.
+51 -2cebrail'in silüeti artık yüzünü belli edecek kadar azaldığında, gözlerimize iri gözleri kitlendiğini fark ettik.
cebrail; bu sefer bu işe hiç bulaşmamalısınız. (dedi tok bir sesle)
müge; lucifer'in yaptığı affedilemez ama cehennemde kalmak zorunda değil
cebrail; buna efendimiz karar verir.
ben; lucy big four hakkında haklıydı. fazla sıkıcı olduğunuz oluyor.
cebrail hiddetlendi gök gürledi ve üzerime doğru bir kaç adım attı.
cebrail; sözlerinize dikkat edin genç adam, karşınızda aleade biri yok.
ben; gel müge, burada bizim için bir şey yok. diyerek onu aldım ve görüşmemizden sonuç çıkmadan. arabaya atladık.
radyoyu açtım bu çalıyordu; https://www.youtube.com/watch?v=nrIPxlFzDi0
tekrar şehrin içine yol aldık. -
-
1.
0lucifer'in yaptığı affedilemez ama cehennemde kalmak zorunda değil ne demek aq sanki karınca öldürüyo cohonnomdo kolmok zorondo doğol gibtir lan ordan şeytan diyonuz lan şeytan cehennemde kalmıcakda nerde kalacak aq tövbeestağfurullah tövbeee
-
1.
-
6.
+51 -2müge ile bir bara çekip biraz içmeye karar verdik.
olanları düşünecek, bir yandan da tekrar bu büyülü dünya içinde olmanın hazzını soğuk bir içkiyle taçlandıracaktık.
grup canlı performansını yaparken masalardan birine oturduk.
dans eden insanlara çarparak zor yürünebiliyordu, bu yüzden bağırarak konuşmak zorundaydık.bazen duyamıyordum bile o'Nu.
ben; ee şimdi ne olacak?
müge; cevap merlin.
ben; nee? cevap ben miyim?
müge; merlin.
ben; neden ben??
müge; ihtiyar hergele.
ben; ha merlin.
müge; evet.
ben; öteki tarafla ilgilenirken aşırı ciksi oluyorsun.
müge; işe odaklanalım. (gülümseyerek)
tişörtünden tutup kendime doğru çekip öptüm. sonra düşünmeye devam ettik. müzikten dolayı bağırmaya devam ediyorduk.
müge; onu kaçırmanın bir yolu olmalı?
ben; merlin...
arkamızdaki değişik adam; pardon bağırarak konuşuyorsunuz da her şeyi duydum. dahil olmak istiyorum (bağırarak)
ben; ne?
değişik adam; dahil olasım var, bunlar gerçek mi?
müge; hayır biz dizi çekiyoruz.
değişik adam; o zaman yazık oldu.
ben; adın ne senin?
değişik adam; fahri.
ben; dön önüne...
müge; çıkalım mı?
ben; çıkalım.
arabaya atlayıp deniz gören, teras katındaki evimize sürdük.
artık aynı evde yaşıyorduk. bu his gerçekten mükemmel.
sevdiğiniz insan ile aynı çatı altında yaşamak, her anını görmek bilmek ve hissetmek enteresan ve harika.
eve girdikten sonra müge üçlü koltuğa kendisini bıraktı, bir kaç saniye geçmeden onu oradan alıp yatağı bıraktım, üstünü örttüm, yanına uzanıp konuşmaya devam ettim.
ben; sence gerçekten dahil olmalı mıyız?
müge; bilmiyorum ama istiyorum bu ilginç.
ben; merlin'i bulmamız gerekecek yine, çözüm varsa ondadır.
müge; ışığı kapatır mısın?
aylar boyunca devam edecek kaos sürecinden önceki son huzurlu uykumuza daldık...
https://www.youtube.com/watch?v=zAaJzTWX_Io -
-
1.
0Hhcxswwwssssxc
-
1.
- 7.
-
-
1.
+2Bu sefer Tek de bitirirsin inşallah
-
2.
+2Aynen umarım tekte bitirirsin senin hikayeletin gerçekten harika önceki sezon mükemmeldi ama sonu yazık oldu bu sefer kimseye kulak asmaman dileğiyle *
-
3.
0Rezzeros1
-
4.
0Tek de bitirmen dileğiyle
diğerleri 2 -
1.
- 8.
-
-
1.
0Hadi panpa başla artık eskisi gib değil
-
2.
0Pusuda bekliyom
-
3.
0yaz lan huur evladı
-
4.
0Hadi panpa yaz şunu öldük meraktan
-
5.
0Hadi köyünü gibtiğim hadi
diğerleri 3 -
1.
-
9.
+20eve yeni geldim, devam ediyoruz 15 dakikaya herkese teşekkürler.
https://www.youtube.com/watch?v=BaaEeoXHHig -
10.
+53müge ve ben o gece güzel ve huzurlu bir uykuya daldık.
gece yer yer üstünü açtığında kapatıyor, uyuyuşunu izlemeye koyuluyordum.
bilirsiniz bazen biri gelir, ve sahip olduğunuz her şeyi yıkıp yeni bir sen yaratır sizden.
kişiliğimiz, anılarımız, travmalarımız, geçmişe dair ne varsa onun elinde güzel bir şekil alır ve bir anlam kazanır.
sabaha karşı uyandığımda müge'yi kahvesini yudumlarken gördüm.
yanına kadar adımlayıp duvara yaslandım. iki kolumu bağlayarak; ne düşünüyorsun diye sordum.
müge; aslında bir yol var... (o anda yağmur çişelemeye başladı)
ben; aklından geçen nedir?
müge; lucifer 2 yıl önce cehennemin kapılarını açmıştı biliyorsun.
ben; evet.
müge; biz de dahil aslında doğal şekilde hayatta kalmayan birileri serbest kaldı böylelikle.
ben; cehenneme geri dönmeyip dünyada kalanları kast ediyorsun?
müge; tanrı onları muhtemelen lucifer'in geri yerine koymasını bekledi ama lucifer yapmadı.
bu nedenle araları açıldı ve sonunda lucifer o'na suikast girişiminde bulunup cennetten kovuldu.
ben; zekandan etkilenmediğim tek bir dakika yok. bu kadar parçayı nasıl birleştirdin.
müge; ve tam da bu yüzden bizim lucifer'in yapmadığını yapıp kaçanları yerine geri koymalıyız.
ben; sonra da tanrı'nın bu iyiliğimiz karşılığında luci'yi serbest bırakmasını umacağız? öyle mi?
müge; öyle.
ben; cehennemden kaçanları oraya geri koymak? bu hayatımızda verdiğimiz en tehlikeli en saçma karar olabilir.
müge; yani ne diyorsun?
ben; hadi yapalım şunu...
müge; rock me baby
https://www.youtube.com/watch?v=e68c6whsO_E -
11.
+45güneşin doğuşunu izledik bir süre terasta, üzerimize düşen ışık hüzmeleri onun saçındaki kumral telleri açık ediyor, gözlerine farklı bir güzellik katıyordu. elindeki kahveyi alıp öptüm o'nu.
daha sonra merlin'e ulaşmamız gerekti. bir irtibat numarası vardı, lakin bu ihtiyar istemeyince bulunamıyordu.
müge o'nu aramak için içeri geçti, daha sonra telefonu kulağı ve omzu arasında sıkıştırarak tutar halde, elinde kağıt kalemle tekrar yanıma geldi. kağıt kalemi bana uzatıp telefondaki ile konuşmaya devam ediyordu. gözleri ile not al dercesine bir bakış atıp, bir adres verdi.
ben; ne yapacağız bu adreste.
müge; bir şey yapmayacağız ihtiyar kahvaltıdaymış. sonra günü orada geçirecek. şehre epey uzak bir dağ evi.
ben; yol ne kadar sürüyor?
müge; normal araçlarla 8 saatten fazla, lucifer'in kırmızı impalası ile çok daha kısa.
daha sonra vakit kaybetmeden giyinip çıktık.
arabayı müge kullandı, ben ise cehennemden kaçanların listesini çıkarmak üzere impala'Nın
torpidosundaki siyah deri defteri inceledim. lucifer her ne kadar doğaçlama takılsa da uzun vadede hep planlı çalışmış biriydi. -
12.
+36https://youtu.be/xacflWZig8c?t=40
bir süre sonra merlin'in dağ evine vardık.
öğlen saatlerindeki depresif huzur doğayı yine anlamlı kılıyordu.
çok geçmeden kapıda ihtiyar gözüktü.
yanına kadar adımladıktan sonra bize kafasıyla içeri gelin gibisinden bir işarette bulundu.
bir odanın içindeydik, ahşap duvarı ittiğinde gizli bir bölme açıldı, o bölmeden aşağı uzun bir merdiven iniyordu, bu da başka bir odaya açıldıi etraftaki yağları çakmakla tutuşturduğumuzda oda aydınlandı ve ibranice yazıtların olduğu tabletler önünde eski dünyadan kalma hançer, mızrak ve buna benzer silahlar gördük. cehennemden kaçanlar için kullanılması gerekenler bunlardı. -
13.
+35oradaki hançerleri ve mızrakları alarak arabaya yükledik.
daha sonra merlin bizi uyardı;
dikkatli olmanız gerekir, cehennemde uzun süre kalmış insanlar bunlar, sizin gibi düşünmez, sizin gibi hareket etmezler ve oraya dönmemek için her şeyi yaparlar, ayrıca kurnazdırlar dikkatli olun
ben; nasıl ölürler.
merlin; bu hancerlerin ya da mızrakların ya da okun vücutlarının herhangi bir yerini kanatması yeterli.
müge; nereden bulacağız onları.
merlin bize daha sonra kendi yaptığı sarımtırak bir harita verdi. epey eski gözüküyordu.
bir dünya haritasıydı ama üzerinde mürekkebin aşırı koyu olduğu noktalar vardı.
bu koyuluklar kaçakların olduğu yerlerdi. 10 adet koyuluk sayabilmiştim. -
14.
+27tekrar yola koyulduk müge ile.
radyoyu açtığımızda bu çalıyordu; bad things
https://www.youtube.com/watch?v=sMPNjPpdjKU
wilde'ın dediği gibi tanrının ironide eşi benzeri yoktur.
ben; haritayı ezberlemek yerine benimle de paylaşsan.
müge; yola bakınız siz.
ben; müge?
müge; buraya 1 saat mesafede bir kaçak var.
ben; ismi cismi belli mi?
müge; deron carmen. 40'larda yaşamış bir seri katil, sonra öldürülmüş.
ben; yani doğal olarak cehennemdeydi ve kaçtı.
müge; evet öyle, telefondan daha detaylı bakacağım şu koyuluğa.
ben; güzel...
müge; master bar, atina...
ben; ne yani adam demleniyor mu orada.
müge; öyle gözüküyor.
ben; öldürmesek mi, sevdim.
müge; daha hızlı sür... -
15.
+28kırmızı impala'Nın yolları yutan sihri ile bir süre sonra atina'ya master bar'a varmıştık.
kapısına çektik. içeriden believer çalıyordu.
https://www.youtube.com/watch?v=7wtfhZwyrcc
bara girip oturduk. iki bira alıp adama bakındık.
bir süre sonra masalardan birinde sarışın bir kadın ile oturduğunu fark ettik.
defterdeki görünüşüne uyan bir o adam vardı. deron o olmalıydı.
müge; şerefe (deyip birasını tokuşturdu bardağımla)
ben; sence şu adam mı kesin.
müge; uyuyor o ama bakma şüphelenmesin.
ben; sana bakabiliyor muyum? (gülümseyerek)
o sırada yaklaştı, deri ceketimi tutup boynumdan ufak bir öpücük alıp 'bakabiliyorsun' diye yanıtladı.
tekrar masaya baktığımızda sarışın kadının orada olduğunu lakin adamın olmadığını fark ettik.
bu olmamalıydı. anlamıştı. büyük bir telaşla kalkıp bardan çıktık, etrafa bakındık.
tam önümüzden son sürat siyah bir bmw ve içinde o adam geçti...
anlamıştı e kaçıyordu.
müge bana anahtarı attı, havada yakalayıp aracı çalıştırdım atladık ve peşine takıldık... -
16.
+31 -1https://www.youtube.com/watch?v=ktvTqknDobU
bir yandan son sürat peşine takılmışken bir yandan tartışmaya başladık.
müge; gözün adamda olmalıydı, hep böyle yapıyorsun.
ben; öpmeseydin dikkatim dağılmayacaktı.
müge; senin dikkatin dağılmaya yer arıyor.
ben; tartışmayalım. ve napıyorsun... müge heyy...
impala'Nın üstünü açtı, koltuğa basıp kalktı yerinden ve merlin'in bize verdiği okla nişan aldı.
ben; müge in oradan (bağırdım)
müge; sarsma arabayı tek atış yapacağım.
ben; koltuğa basıyorsun, koltuğa basma...
müge; dikkatimi dağıtıyorsun. (atışını yaptı tabii ki karavana)
ben; filmlerdeki gibi olmuyor o işler. hayatında ok mu attın.
müge; bir daha deneyeceğim, yaklaş şuna...
ben; içinde sıcak bir aşk kadını var zannederken neden legolas çıktı anlayamıyorum.
müge daha sonra bana bakıp, dişlerini sıkarak bir an için dalgacı olmayı bıraksan, yaklaş şu öndeki araca artık çok kararlı demişti, öndeki araca yaklaştım.
mge tekrar oku gerdi...
ben; koltukları yıkatmam gerekecek.
müge; sus alan sus.
ben; vuracağını hiç sanmıyorum.
müge; sus artık... (derken ben gaza basıp araca daha çok yaklaştım o ise dengesini kaybetti, düşerken yaptığı atış milyonda bir tesadüfle gidip adamın ön camından kolunun bir kısmını kesip kanattı)
müge koltuğa düştü kaçak ve aracı ise taklalar atarak şaranpole oradan da kayalıklara ve ardından denize yuvarlandı. paramparça olmuştu.
ben; bu atışı bilerek yapmadın.
müge; bilerek yaptım.
ben; yalancı. -
17.
+33akşam bir yere çekip yemek yedik, güneşin batışını izledik.
tartışmamız yerini esprilere bırakmıştı. ikinci hedefin olduğu konumu bulacak sonradan onu da cehenneme gönderecektik. ve tüm bunların sonunda lucy'i kurtarmayı umuyorduk.
ben; o atışı bilerek yapmadın.
müge; tartışmayacağım. bir dahaki koyuluk yani kaçak sırbistan'da gözüküyor. 1500'Lerde yaşamış bir politikacıymış. siyasetin temellerini oluştursa da dürüstlük ilkesini tamamıyla yok eden bir sistemin mimarı.
ben; tahmin edebilir miyim?
müge; buyrunuz.
ben; kaçak adam niko machiavelli.
müge; tam olarak o...
ben; eğlenceli olacak.
müge; uyumamız gerek.
artık girdiğimiz bu yol bize bir şey hatırlatmıştı, her ne kadar riskli tehlikeli ya da anlaşılmaz olsa da, biz bunların hepsini seviyorduk. monotonluk, bizi öldürüyordu, biz de ölümün kıyısında diğer taraf ve dünya arasında yürümeye dönmüştük tekrar.
ölüleri gömdük, yol uzun güneş soğuk...
https://www.youtube.com/watch?v=Sv6dMFF_yts -
-
1.
0Assassins creedde vardı bu bin niko
-
1.
- 18.
-
-
1.
0Rezzzzz
-
1.
- 19.
-
-
1.
0yaz baba yaz
-
2.
0Rezerved
-
1.
-
20.
+45müge ile sırbistan'a doğru doğan güneş ile birlikte yol aldık.
kırmızı impala asfaltın üstünden ufka doğru kayıp giderken,
başkent belgrad'a vardık. o sırada merlin'den bir mesaj aldık.
ben; ne yazmış ihtiyar?
müge; bir dakika gülmem için vakit lazım.
ben; ne oldu neye gülüyorsun.
müge; merlin'in whatsapp kullanmasına.
ben; ciddi misin?
müge; profil fotoğrafında ise yakın çekim bir selfie'si var.
bir süre buna güldükten sonra mesajı okudu.
''belgrad'ın kuzeyinde adresteki köyde bir adam var, o'nu bulmanız sizin için daha güvenli.
kaçakları cehenneme göndermek zor bir iştir. her zaman şans faktörü yanınızda olmayabilir bulun o'nu, ismi leandros''
müge ile vakit kaybetmeden şehrin kuzeyine doğru yol aldık.